Ezo elindeki cevizlere bakar...
Kadim:Ya canım benim ya görüyor musun cevizini paylaşıyor bizimle.Noldu?
Ezo:Hiç.Çok mu seviyin çocukları?
Kadim:Dürüst oluyorlar.Saf,temiz,kirlenmemiş...Çok da akıllılar di mi?Baksana nasıl anladılar hemen her şeyi.
Ezo:Neyi anladılar?
Kadim: (Kadim güler) Hadiii.
Ezo:Aman ben de bir şey diyeceksin sandım...Çocuk aklı işte.
Kadim:E hiç mi hakkı yok?Sen de durmadan bana attın topu
Ezo:Allah Allah!E bilmiyim ki çocukların ismini.Oyun durmasın değe.
Kadim:Peki peki öyle olsun.
Ezo:Sen de bakiyim nalıncı keseri gibi (anlamadım tam malesef yalnışsa bilen bi arkadaş düzeltsin lütfen) hep kendine yontiyin.
Kadim:Ahaha ben bir şey demedim ya!
Ezo:Çocuklar da ne çok seviyi seni.Gözleri parliy hepsinin.Tevekkeli değil bu Amerikalı bi çocuk vardı...
Kadim:Debbie
Ezo:Hıh Debbie.O da seni çok seviydi.E kimini seviy işte çocuk kısmısı...
Kadim:Seni de çok sevdiler.
Ezo:E Allah razı olsun.Ama nasıl dadlılar demi?Beyle yanaklarını sıktır sıktır bitmiy.Allah olmayana da versin...
Kadim:İster miydin?
Ezo:Kim istemez ama...Ha eve gitmiyim ben bi tükkana uğrayacam.
Kadim:A niye?
Ezo:Yav sorma bu Nizam var ya,ona haciz gelmiş.Şimdi Mehmet Usta falan uğraşiylerdi ona bakacam.
Kadim:Haciz mi?
Ezo:Hee gariban işte.Neyse sen yolunu değiştirme ben inecem şurda.
Kadim:Şurası iyi mi?
Ezo:Hı-hı.Şurası.
Kadim arabayı durdurur.
Kadim:Bir daha ne zaman görüşücez?
Ezo:Bilmem.
Kadim'in elini tutup yüzüne bakar.
Ezo:Sağ ol.
Kadim de elinin onun elinin üstüne koyar.
Kadim:Sen sağ ol.
Ezo:Hayde hoşça kal.
Kadim Ezo'yu durdurur.
Kadim:Ezo!Bugün seni gülerken görmek o kadar güzeldi ki...Mutluyken...Nolur hiçbir şeyin ama hiçbir şeyin seni üzmesine izin verme olur mu?Hep gül...
Kadim'le Ezo'nun yüzleri birbirine yaklaşmaya başlar.İkisi de muzurca gülmektedir
Ezo:Beyle mi?
Kadim:Yakıştı böyle (bunu diyor sanırım)
Yüzleri biraz daha yaklaşır,sonra Ezo aniden Kadim'i yanağından öpüp arabadan iner
Ezo:Haydi hoşça kal...