Yeni

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Yeni Yeni'den


5 posters

    basında çıkan haberler

    zynpocean
    zynpocean
    VIP
    VIP


    Kadın
    Mesaj Sayısı : 1093
    Yaş : 37
    Ruhsal Durumum: : basında çıkan haberler - Sayfa 3 Sakinbq4
    Durumum: : basında çıkan haberler - Sayfa 3 Disardago3
    Katılımı : :
    basında çıkan haberler - Sayfa 3 Left_bar_bleue100 / 100100 / 100basında çıkan haberler - Sayfa 3 Right_bar_bleue

    Takımı : basında çıkan haberler - Sayfa 3 Galatasaray
    Kayıt tarihi : 09/03/08

    basında çıkan haberler - Sayfa 3 Empty Geri: basında çıkan haberler

    Mesaj tarafından zynpocean Perş. Mayıs 01, 2008 8:24 pm

    Jenerikteki anlamlı mesaj

    Kanal D'deki Yaprak Dökümü dizisinin jeneriğini izleyenler bu kez aile fotoğrafları yerine son derece anlamlı fotoğrafların yer aldığı görüntüleri izlediler. Peki kime aitti bu fotoğraflar?

    Yaprak Dökümü dizisinin jenerik bölümünde sponsorlar ve diziye emek verenlerin yer aldığı jenerik akarken daha önce izleyenlerin gönderdiği aile fotoğrafları da arka fonda yer alıyordu.

    Ancak dün akşamki bölümün jeneriğini izleyenler bu kez aile fotoğrafları yerine Pippa Bacca'nın fotoğraflarıyla karşılaştılar.

    Bilindiği gibi, Pippa Bacca adıyla tanınan 33 yaşındaki Giuseppina Pasqualino di Marineo, arkadaşı Silvia Moro’yla birlikte 8 Mart’ta Milano’dan yola çıkmıştı. Barışa dikkat çekmek amacıyla Üzerlerinde gelinliklerle yola çıkan iki sanatçı, Balkan ülkeleri ve Türkiye üzerinden kara yoluyla otostop yaparak Tel Aviv’e ulaşmayı hedefliyorlardı. Ancak Bacca, Türkiye'de tecavüze uğrayıp, boğularak öldürüldü.

    Dizinin jeneriğinde Bacca'nın fotoğraflarına yer verilerek 'Barış Gelini' bir kez daha anılmış oldu.

    Kaynak:Televiyongazetesi
    zynpocean
    zynpocean
    VIP
    VIP


    Kadın
    Mesaj Sayısı : 1093
    Yaş : 37
    Ruhsal Durumum: : basında çıkan haberler - Sayfa 3 Sakinbq4
    Durumum: : basında çıkan haberler - Sayfa 3 Disardago3
    Katılımı : :
    basında çıkan haberler - Sayfa 3 Left_bar_bleue100 / 100100 / 100basında çıkan haberler - Sayfa 3 Right_bar_bleue

    Takımı : basında çıkan haberler - Sayfa 3 Galatasaray
    Kayıt tarihi : 09/03/08

    basında çıkan haberler - Sayfa 3 Empty Geri: basında çıkan haberler

    Mesaj tarafından zynpocean Perş. Mayıs 01, 2008 8:24 pm

    Şevket teslim oldu

    Yaprak Dökümü'nde Şevket'in kaçak hali sona erdi. Geçen haftanın son sahnesinde ortaya çıkan Şevket, bu hafta kendi isteğiyle polise teslim oldu...




    Kanal D'nin sevilen dizisi Yaprak Dökümü, 4 haftadır diziden uzak olan
    Caner Kurtaran'ın dönüşüyle ivme kazandı.

    Kurtaran'ın tedavisi nedeniyle senaryoda yapılan değişiklikle kaçak durumuna düşürülen Şevket'in dönüşü de heyecanla beklenmişti. Geçen haftanın final sahnesinde görülen Şevket, bu hafta ekran başındaki herkesin gözlerini doldurdu. Önce yurtdışına kaçmaya çalışan Şevket, Sedef'in ısrarlı tavrı sonucunda kaçmaktan vazgeçip teslim olmaya karar verdi. Tabi bu durum bütün aileyi bir nebze de olsa sevindirdi. Özellikle çocuklarını dürüst yetiştirmek için büyük çaba harcayan Kaymakam emeklisi Ali Rıza Bey'in, cezasını çekmesi için oğlunu kendi elleriyle adalete teslim etmesi de tam kendisine yakışır bir davranıştı. Geçen hafta da televizyongazetesi'nde Şevket'in kendisinin teslim olmaya karar verdiğini bildirmiştik.

    Ekran başındakileri en çok hüzünlendiren sahneler ise, sabah karakola gitmek için hazırlanan Şevket'in kızkardeşleri ve annesiyle vedalaşma sahneleriydi. Ertesi gün duruşmaya çıkmadan önce kendisine temiz giysiler getiren babasıyla demir parmaklıklar ardında yaptığı konuşma ise, dizinin müdavimlerini bir hayli duygulandırdı.

    Sonunda kaçak suçunu itiraf etti ve ilk duruşmasına çıktı. Ali Rıza Bey'in yüreği ise bir nebze olsun rahatlamıştı. Yine de baba yüreği oğlunun elleri kelepçeli hapisaneye gitmesine zor dayanmaktaydı.

    Bakalım haftaya Şevket'i ve aileyi ne gibi sürprizler bekliyor....

    Kaynak:Televiyongazetesi
    zynpocean
    zynpocean
    VIP
    VIP


    Kadın
    Mesaj Sayısı : 1093
    Yaş : 37
    Ruhsal Durumum: : basında çıkan haberler - Sayfa 3 Sakinbq4
    Durumum: : basında çıkan haberler - Sayfa 3 Disardago3
    Katılımı : :
    basında çıkan haberler - Sayfa 3 Left_bar_bleue100 / 100100 / 100basında çıkan haberler - Sayfa 3 Right_bar_bleue

    Takımı : basında çıkan haberler - Sayfa 3 Galatasaray
    Kayıt tarihi : 09/03/08

    basında çıkan haberler - Sayfa 3 Empty Geri: basında çıkan haberler

    Mesaj tarafından zynpocean Perş. Mayıs 01, 2008 8:24 pm

    Dizi senaristleri dizileri anlattı

    Türkiye’de en çok izlenen ’Yaprak Dökümü’, ’Dudaktan Kalbe’ ve ’Menekşe ve Halil’ dizilerinin senaristleri olan Melek Gençoğlu ve Ece Yörenç, dizileri nasıl yazdıklarını, çalışma şartlarını ve yeni projelerini anlattılar.





    Yaprak Dökümü, Menekşe ve Halil ve Dudaktan Kalbe dizilerinin senaristleri Melek Gençoğlu ve Ece Yörenç, SKYTURK’te Cengiz Semercioğlu’nun Full Ekran programına konuk oldular.

    Senaristlerin senaryolarını yazarken nasıl bir çalışma temposunda oldukları merak konusudur. Ece Yörenç, normal çalışanlar gibi sabah 9 civarında biraraya geldiklerini ve akşam saatlerine kadar çalıştıklarını, haftada bir günü de kendilerine ayırdıklarını söyledi. Yörenç, "Evde çalışıyoruz. Tretman çalışmasında biraradayız. Tretman çıktıktan sonra sahneleri paylaşıyoruz, yarıya bölüyoruz ve ayrı ayrı çalışıyoruz" dedi.

    Dudaktan Kalbe’yi daha kolay yazıyoruz

    Bir diziye başlarken bütün sezon ne yapacaklarına baştan karar verdiklerini anlatan Yörenç, "Gideceğimiz yol belli zaten. Arada belli duraklar koyuyoruz kendimize. Özellikle sezon finalini ne yapacağımız, eğer dizi sağlıklı bir şekilde ilerlerse çok şaşırtıcı olmuyor. Hikayeyi yükselten, nabzı yokladığımız yerler oluyor ama yola baştan karar veriyoruz" dedi.

    Reşat Nuri Güntekin’in Yaprak Dökümü ve Dudaktan Kalbe kitaplarını diziye uyarlayan Yörenç ve Gençoğlu, 90 dakikalık senaryonun 45’er dakikalık bölümlerini ayrı ayrı yazdıklarını anlattılar. Melek Gençoğlu, yazdıkları senaryolar arasında en çok Dudaktan Kalbe’yi daha kolay yazdıklarını söyleyerek "Onların tarzı daha akıcı geliyor. Yaprak Dökümü daha oturaklı bir tarz karakterler açısından. O kolay, o zor diye ayıramayız ama Dudaktan Kalbe daha rahat gidiyor" dedi.

    Biz de merakla izliyoruz

    Ece Yörenç ise, "Biz yazarken çok iştahlı yazıyoruz. Dizi izler gibi merakla, sonu nasıl olacak acaba diye yazıyoruz. Menekşe ve Halil’in matematiği çok daha farklı bir iş. Ama yine de onda da bir merak unsuru var. Yaprak Dökümü’nü ise bir sonraki bölümü bilerek bitiriyoruz. Yani hikayeyi kurmada Yaprak Dökümü daha rahat ilerliyor. Seyirci nasıl haftaya nasıl olacak acaba diye bekliyorsa biz de öyle bekliyoruz" diye konuştu.

    Hayal ettiğimiz dünyayı kuruyorlar

    Sete zaman zaman keyif olsun diye gittiklerini söyleyen Yörenç, "Bizim çalıştığımız bütün ekiplerin setleri çok medeni ortamlar. Bu tabii yapımcı Kerem Çatay’dan da kaynaklanan birşey. 3 dizi de AY Yapım’ın. Kerem yapımcılığa başladığından beri birlikteyiz" şeklinde konuştu.

    Yazdıkları bölümleri önce birbirlerine daha sonra Yapımcı Kerem Çatay’a gönderdiklerini anlatan Yörenç, senaryonun kontrol edilmesinden sonra da yönetmene ve ekibe dağıtıldığını anlattı.

    "Biz o dünyayı kurarken bütün tartışmalarımızı masada hallediyoruz. Yani biz kafamızdaki dünyayı hem yapımcıya hem yönetmene anlatıyoruz. Ondan sonra onlar mucizevi bir şekilde o dünyayı kuruyorlar. Kitabını okuduğunuz filmi seyretmek biraz buruk gelir, çünkü kafanızdaki o değildir. Ama bu son derece planlı ve profesyonel bir düzen. Biz senaryoyu yazdığımızda çoğunlukla oyuncular ve mekanlar belli olmamış oluyor. Fakat gittiğimiz zaman mekana, kafamızdaki şeyi görüyoruz. Çok şanslıyız ki işinin en ehli yönetmenlerle çalışıyoruz. Onlar da o dünyayı öyle güzel yansıtıyorlar ki.."

    Hangi diziler devam edecek?

    Yörenç ve Gençoğlu, Dudaktan Kalbe’nin ve Yaprak Dökümü’nün bu sezon finalinin Haziran ortasında olacağını ancak yeni sezona devam edeceğini söylediler. Menekşe ve Halil’in ise 36. bölümde biteceğini, şu anda son bölümü yazdıklarını aktardılar.


    Kaynak:Televiyongazetesi
    zynpocean
    zynpocean
    VIP
    VIP


    Kadın
    Mesaj Sayısı : 1093
    Yaş : 37
    Ruhsal Durumum: : basında çıkan haberler - Sayfa 3 Sakinbq4
    Durumum: : basında çıkan haberler - Sayfa 3 Disardago3
    Katılımı : :
    basında çıkan haberler - Sayfa 3 Left_bar_bleue100 / 100100 / 100basında çıkan haberler - Sayfa 3 Right_bar_bleue

    Takımı : basında çıkan haberler - Sayfa 3 Galatasaray
    Kayıt tarihi : 09/03/08

    basında çıkan haberler - Sayfa 3 Empty Geri: basında çıkan haberler

    Mesaj tarafından zynpocean Perş. Mayıs 15, 2008 3:16 pm

    basında çıkan haberler - Sayfa 3 64821573yy1

    basında çıkan haberler - Sayfa 3 31927235uz9 basında çıkan haberler - Sayfa 3 13837154xn0

    basında çıkan haberler - Sayfa 3 30546073bd0 basında çıkan haberler - Sayfa 3 80857169kw5 basında çıkan haberler - Sayfa 3 30931301jh9


    Hayriye hanım ve kızları
    MİRAÇ ZEYNEP Ö.

    Şu sıralar memleketin her adımını takip ettiğimiz en gözde ailesi kim desem, ne cevap verirsiniz? Hiç uzatmayayım, iki sezondur çarşamba akşamlarından zaferle çıkan “Yaprak Dökümü”nün Tekin ailesi... Reşat Nuri Güntekin’in 1930’larda yazdığı romanın bu uyarlaması, Türk televizyon tarihinin en başarılı dizilerinden biri oldu. Çarşamba gününün reyting listesinde birinci sırayı bırakmadığı gibi, diziden önce yayımlanan özetiyle ikinci sıranın da müdavimi olmuş durumda.
    Anneler Günü münasebetiyle biz de Tekin ailesinin annesi ve kızlarını ziyaret edelim dedik; Beylerbeyi’ndeki köşkün yolunu tuttuk.
    Köşkten içeri girince gerçekten de “Yaprak Dökümü”ne girmiş gibi oluyorsunuz. Salon, odalar, mutfak orada bir aile yaşıyormuşçasına düzenli. Telefonun üstündeki örtüden tutun da kanapenin üzerindeki yarım bırakılmış
    örgüye kadar. Kahvaltı sofrası hazır, taze ekmekler konmakta... Çünkü aile kahvaltıda buluşacak bu bölüm...
    Halil Ergün, Güven Hokna, Gökçe Bahadır ve Fahriye Evcen çekime hazır. Bennu Yıldırımlar’ın oynadığı Fikret evlenip yuvadan ayrıldığı için sahnesi yok, ama ricamızı kırmayıp katılıyor ekibe. Halil Ergün’den izin isteyip Tekin ailesinin hanımlarıyla söyleşiyoruz.

    “Babama karşı hislerimi tarif edemiyorum”

    Gökçe Bahadır (Leyla)
    Leyla’ın en belirgin özellikleri duygusallığı ve kendine güveninin olmaması. Leyla’nın hareketlerinin altı birazcık boş, çok gelgitleri olan bir karakter. Bence daha çok babasına benziyor, zaten ona çok düşkün. Ben de babama çok düşkünümdür. Annemle babamı sevgi anlamında ayıramam ama babama karşı olan tarif edemediğim bir duygu.
    Leyla’nın annesine pek düşkünlüğü yok. Leyla kocasıyla mutlu olmadığını söylediğinde annesi “Git, yuvanı kurtar” dedi. O zaman düşünmüştüm anne olsaydım ve kızım bana gelip mutlu değilim deseydi, “Çık gel” derdim, başka bir şey düşünmezdim.
    Ben tek çocuğum. Bu senaryoyla da bambaşka bir hayatla tanıştım. Bir geldim abi var, abla var, kardeş var, küçük kardeş var... O yüzden bana çok keyifli geldi.
    Sanki Leyla benim hayatımdaki biri gibi olmaya başladı, çok fazla iç içeyim onunla. Bazen bir durumda kalıyorum, Leyla olsa ne yapardı acaba diye düşünüyorum. Rol yaparken ister istemez kaptırıyorum, gözlerim doluyor. Sonuçta gencecik bir kız; hayatımda böyle biri olsa ona çok üzülürüm.
    Zamanla sette ekip olarak birbirimizi tanımaya, sevmeye başladık, anlaşmaya başladık ve bir aile gibi olduk. Bu köşke girince evime gelmiş gibi hissediyorum.
    Seyirciler sokakta durdurup hırslandıklarını, üzüldüklerini, biz ağlarken ağladıklarını, biz sevinirken sevindiklerini ya da şu aile hiç sevinemeyecek mi diye düşündüklerini söylüyor. Ben bile her şeyini bildiğim halde izlerken sinirleniyor, üzülüyorsam onlar nasıl üzülmesinler?
    Anneler Günü'nde babamla birlikte annemi bir yere götürürüz. Zaten öncelikle bir anneanne babaanne ziyareti yapılıyor bizde. Ben özel günleri, sürprizleri, şaşırtmayı çok severim.

    “Almanya’daki Türk aileler dizidekine çok benziyor”

    Fahriye Evcen (Necla)
    Ben Almanya’da büyüdüm. Oradaki Türk aile yapıları “Yaprak Dökümü”ndeki aile yapısına çok yakın. Biz de büyük bir aileyiz; üç ablam var. Babam asker gibi bir adamdır. Annem daha yumuşak...
    Ali Rıza bey her şeye iyi tarafından baktığı için bazı kötülükleri belki göremiyor, belki de görmek istemiyor. Ağırlığını koyuyor zaman zaman, ama biraz daha sert bir tavırla koysa belki daha farklı olur.
    Hayriye anne modeli olarak ne derece doğru bilmiyorum ama çok idareci. Sonuçlara baktığımızda aslında başarısız. İdare ettim sanıyor ama büyük felaketlere yol açabiliyor. “Yaprak Dökümü”nde çocuklardan dolayı yaprak dökümü yaşanıyor ama annenin de bunda payı büyük.
    Necla’nın en baskın özelliği, yaşına göre bazen çok olgun davranabilmesi. Mantıklı tarafı daha ağır basıyor, çok duygusal bir kız değil.
    Necla çok büyük bir hata yaptı ve kardeşinin kocasıyla kaçtı. Aynı şeyi yaşayan kadınlarla karşılaşıyorum ve diyorlar ki “30 senedir kız kardeşimle görüşmüyorum”. Bu aile Necla’yı affetti, birlikte tekrar o gücü toplayıp normale dönebildiler. İnanıyorum ki, olumlu tarafından bakarak felaketleri hafifletebilirsiniz.
    Senaryolar haftada bir geliyor. Her hafta büyük bir heyecanla ne olacak diye bekliyorum.
    Annem Almanya’da. Ona şimdilik günü gününe bir hediye veremeyeceğim ama sezon sonunda Almanya’ya gideceğim. Ona en büyük hediyem bu olacak.

    “Romandaki Hayriye bugüne uyarlanınca konumu, durumu ve anneliği de değişti”

    Güven Hokna (Hayriye, Anne)
    Senaristlerimiz çok kıvrak ve güzel yazıyor, her aile kendinden bir şey buluyor. Başarının sırrı; senaryo ve doğru gözle çekim tabii. Ama sanatçıların bu uyarlamaya katkıları da hiç yadsınamaz. Bu başarıda tesadüfi hiçbir şey yok. Çalıştığım bütün işler tavan yapmıştır dikkat ederseniz, böyle bir uğur taşıdığıma inanıyorum. İddialı olmak gibi bir sorunum yok, o amatör işidir. Ben yaptığımdan o kadar eminim ki...
    Romanın orijinalinde anne karakteri daha zayıf. Günümüze uyarlandığı zaman Hayriye’nin konumu, durumu, anneliği de farklılaştı.
    Hayriye yalan da söylüyor, yeri geliyor kocasına cephe de alıyor. Bana göre Hayriye çok da akıllı bir kadın değil.
    Her insan hata ve yanlış yapar. Anneler hata yapmaz diye bir kural yok. Ama annenin yaptığı hataya karşı öyle bir özverisi vardır ki; o unutulur, hoşgörülür.
    İçimde daha dışarı çıkmamış ne karakterler var. Mesela Cahide Sonku’nun hayatı çok büyük dramlar içerir, onun son günlerini oynamak isterim. Bir ekoldü bana göre, bir daha gelmez.
    Biz bir aileyiz ve bir ailede olan her türlü şeyi yaşıyoruz. Hatta bir kez o kadar güzel yazılmış ki senaryo, Ali Rıza'nın gelip Şevket ile ilgili gerçekleri açıkladığı sahneyi oynarken sanki biz oyduk. Bir anda “Biz şu anda rol yapmıyoruz, gerçekten bir aileyiz ve gerçekleri yaşıyoruz” dedim.
    İki kere evlenip ayrıldım. Bir kızım, 8 yaşında bir torunum var. Kızım benden hiçbir şeyini saklamaz. Kardeş ve arkadaş gibiyizdir.
    Kızım Ankara’da yaşıyor. Şimdi uzağız ama Anneler Günü’nü kutlarız. Kendimi annesi olmayan bütün genç dostların annesi yerine koyuyorum ve onları kucaklıyorum.

    “8,5 yaşındaki kızımla çok geniş zamanlara yayılan bir anne-kız ilişkisi kuramadık”

    Bennu Yıldırımlar (Fikret)
    Fikret'in romandaki yoğunluğu bu kadar değildi. “Yaprak Dökümü” 150 sayfalık bir roman, biz her hafta 90 sayfa çekiyoruz. Şehir Tiyatroları'nda sahnelenen “Yaprak Dökümü”nde de Fikret rolünü oynuyorum. 430 küsur oyun oynadık, hep kapı pencere yıkıldı. Bizim toplumumuz bu romanın kahramanlarını çok seviyor.
    Fikret çok sabırlı. Bu, bizim toplum için bir meziyet diyebilirim. Aslında inatçı bir kişiliği var.
    Toplum olarak çocuklarımızı çok korumacı yetiştiriyoruz. Kendi ayakları üzerinde döküp saçarak da olsa bir şeyleri halleden çocuklarla çok mutlu olamayan insanlar görüyorum ben.
    Kızım 8,5 yaşında. Çocukla birlikte dünyanın başka türlü algılanması gerektiğinin farkına varıyorsunuz. Çok geniş zamanlara yayılan bir anne-kız ilişkisi yaşadığımız söylenemez.
    Çok özel bir Anneler Günü geleneğimiz yok. Biz anne-baba olarak da yoğun çalışıyoruz ama kızım da yoğun. İleride “Evde annemi babamı beklerdim, canım da çok sıkılırdı” demesin diye onu da boş bırakmadık.
    Şehir Tiyatroları'nda Anton Çehov’un “Üç Kızkardeş”inde de oynuyorum. Oyunun sonunda gelip biz sizi “Yaprak Dökümü”nde seyrediyoruz diyebiliyorlar. Televizyon dolayısıyla gelen, sizi sahnede canlı görmek isteyenlerin genelde tepkileri böyle oluyor.
    zynpocean
    zynpocean
    VIP
    VIP


    Kadın
    Mesaj Sayısı : 1093
    Yaş : 37
    Ruhsal Durumum: : basında çıkan haberler - Sayfa 3 Sakinbq4
    Durumum: : basında çıkan haberler - Sayfa 3 Disardago3
    Katılımı : :
    basında çıkan haberler - Sayfa 3 Left_bar_bleue100 / 100100 / 100basında çıkan haberler - Sayfa 3 Right_bar_bleue

    Takımı : basında çıkan haberler - Sayfa 3 Galatasaray
    Kayıt tarihi : 09/03/08

    basında çıkan haberler - Sayfa 3 Empty Geri: basında çıkan haberler

    Mesaj tarafından zynpocean Perş. Mayıs 15, 2008 3:17 pm

    Oyuncunun işi reyting olmamalı

    “Yaprak Dökümü” dizisinde Fikret ve Tahsin’i oynayan Bennu Yıldırımlar ve Ahmet Saraçoğlu’nu bir araya getiren D-Smart dergisi, keyifli bir sohbete vesile oldu

    Tiyatrodayız ve öncelikle tiyatroyla ilgili sorularla başlayalım. Şu anda hangi oyunlarda oynuyorsunuz?
    Bennu Yıldırımlar: Ben iki oyunda birden oynuyorum: “Üç Kız kardeş” ve “Saygılı Yosma”’. Oldukça yoğun bir tempom var.
    Ahmet Saraçoğlu: Bizim “İstanbul Kraliyet Tiyatrosu” adında kendi tiyatromuz var. İki sene önce kurduk bu tiyatroyu. Üç sezondur da “Hastayız” adında bir oyun oynuyoruz. Yalnız, bizim oyunumuz tiyatro sahnesinde değil, Beyoğlu Balans’ta gerçekleşiyor. Oldukça rahat bir ortam, örneğin içki ve sigara içebiliyorsunuz. Barda oynayınca, seyirci de oyuna katılabiliyor. Çünkü neredeyse seyircinin kucağında oynuyoruz.

    Türkiye’de tiyatro ne durumda?
    A.S.: Devlet Tiyatroları’nı ve Şehir Tiyatroları’nı takip eden bir kesim her zaman var. Ne zaman gitseniz koltuklar dolu. Özel tiyatrolara gidenlerin sayısı daha az. Tiyatro seyircisi genelde Şehir Tiyatroları’nı ve Devlet Tiyatroları’nı tercih ediyor.

    Dizilerde oynamak, bir oyuncunun seyircisini artırıyor mu? B.Y: Tabii ki tiyatroya yansıyor. Hayatında hiç tiyatroya gitmeyen biri, dizi bahanesiyle gelip sizi canlı olarak seyrediyor. Ayrıca çok sevilen ve tutulan bir dizinin oyuncusu olmak, tiyatro oyuncusuna tanınması açısından da bir avantaj sağlıyor. Ama tabii ki, mesleği tiyatro oyunculuğu olan birinin bunu çok dikkate alacağını zannetmiyorum. 1988 yılından beri Şehir Tiyatroları’nda oynuyorum. Dizide oynamak ya da oynamamak önemli değil, tiyatronun çok farklı bir durumu var. Tiyatroda montaj yok. Her seyircinin kendi kamerası var.
    A.S.: Dizide oynamak, oyununuza tabii ki bir artı sağlıyor. Sizi televizyonda görüp sevenler, oyununuza geliyor ve belki de tiyatroyu çok seviyor, alışkanlık kazanıyor.

    “Yaprak Dökümü”nde bazı oyuncuların özel yaşamları da çok dikkat çekiyor. Bu, dizinin çok izlenmesinden mi kaynaklanıyor?
    B.Y.: Onu belirleyen gazetecilerdir. Sonuçta herkesin kendi özel hayatı var. Önemli olan, yaşananların saptırılmaması, doğru olanın yazılması ve gösterilmesi.
    A.S.: Çok izlenen bir dizinin oyuncusunun peşinde

    “Yaprak Dökümü’nde oynamanıza diğer oyuncu arkadaşlarınızın tepkisi ne oluyor, rekabet var mı aranızda?
    A.S.: Öyle bir rekabet yok. Ama şöyle bir şey var, herkes bu dizide oynamak istiyor. En çok duyduğum cümle, “Keşke ben de bu dizide oynasam!”. Televizyonda reytinge bağlı olduğunuz için, performansınız ne kadar iyi, dizi ne kadar kaliteli olursa olsun; iki-üç bölümde kalkabiliyor. Aslında başarısız değilsiniz ama burada oyuncunun yapabileceği bir şey yok. Biz bile reytinge bakmak durumunda kalıyoruz. Oysa bir oyuncu bunlarla ilgilenmemeli, işi bu olmamalı.
    B.Y.: Eskiden böyle bir şey yoktu. Televizyonda kendinize bakarken, “İyi oynamış mıyım, burada neden böyle yapmışım” gibi kaygılar yaşarken, şimdi kendimizi bir reyting kavgası içinde buluyoruz.

    Ödül size ne ifade ediyor?
    B.Y.: Ödül insanı heyecanlandırır. Ama hiçbir oyuncu ödül adına bir şey yapmamalı. En azından ben böyle düşünüyorum. Bunun değeri biçilir ve verilir. Ben ödüllerin bilimsel verilere dayanarak verildiğine de inanmıyorum. Hedefiniz ödül olmamalı. Oyuncu, oynadığı karaktere ne kadar inanır ve içten olursa o kadar başarılı olur.
    A.S.: Ben hiç ödül almadım ama bana “başarının nazar boncuğu” gibi geliyor. Ne çok önemli ne de çok önemsiz. Her zaman hatırlanacak, köşede duracak bir nazar boncuğu.

    Türkiye’de dizi oyuncusu olmak kolay mı?
    A.S.: Kolaylaştı. Çünkü 100 tane dizi var. Bu kadar diziye oyuncu bulmak zorlaşıyor. Ama kaliteli işler azalıyor. İki-üç başarılı genç arkadaş var. Onun dışında çoğunun eğitimi yok, sadece televizyonda yer alma derdindeler.
    B.Y: Ama ben mankenlerin, modellerin de kullanılması gerektiğine inanıyorum. Çünkü onların da kullanıldığı alanlar var. Bu, yurt dışında da böyle. Fakat onlara uzun soluklu, sürükleyici karakterlerin verilmesi gibi bir durum söz konusu olmamalı.

    Kızınız Ada oyuncu olacak mı?
    B.Y: Ada ressam olmak istiyor. Aslında sekiz yaşında bir çocuk için oldukça fazla iş yapıyor. Konservatuvar keman bölümüne gidiyor. İş Sanat’ta tiyatro oynamaya devam ediyor. Bence çok şanslı bir çocuk. Kendinden çok emin ve kendini iyi bir oyuncu olarak görüyor.
    Siz ileride bir oyuncuyla evlenmeyi düşünür müsünüz?
    A.S.: Benim öyle bir tercihim yok. Ama aynı meslekte olmanın tabii ki avantajları vardır. Mesela eleştirel açıdan... İleride çocuğunuz olduğu zaman sizi görmesi ve özenmesi gibi bir durum da söz konusu. Ama ben çocuğumun oyuncu olmasını istemem.

    “Yaprak Dökümü” gelecek sezon devam edecek mi?

    B.Y. - A.S.: Evet (gülüyorlar).

    kaynak: milliyet.com.tr
    zynpocean
    zynpocean
    VIP
    VIP


    Kadın
    Mesaj Sayısı : 1093
    Yaş : 37
    Ruhsal Durumum: : basında çıkan haberler - Sayfa 3 Sakinbq4
    Durumum: : basında çıkan haberler - Sayfa 3 Disardago3
    Katılımı : :
    basında çıkan haberler - Sayfa 3 Left_bar_bleue100 / 100100 / 100basında çıkan haberler - Sayfa 3 Right_bar_bleue

    Takımı : basında çıkan haberler - Sayfa 3 Galatasaray
    Kayıt tarihi : 09/03/08

    basında çıkan haberler - Sayfa 3 Empty Geri: basında çıkan haberler

    Mesaj tarafından zynpocean Perş. Mayıs 15, 2008 3:17 pm

    Kelebek Ödülleri gecesi dün akşam gerçekleşti!!! Peki hangi ünlü isimler ödül aldı?
    Altın Kelebek Ödülleri gecesi dün akşam Hilton Convention Center’da düzenlenen törenle gerçekleşti...

    Gecenin sunuculuğunu Cem Davran ve Aysun Kayacı yaptı.

    Hilton'daki organizasyona iş, sanat, spor, medya ve sosyeteden bir çok ünlü isim katıldı.

    Müjde Ar, Perihan Savaş, Halil Ergün, Tarık Akan, Türkan Şoray, Emel Sayın, Tolga Karel, Erol Evgin, Muazzez Abacı, Adnan Şenses, Nükhet Duru, Petek Dinçöz, Pınar Aylin, Banu Zorlu, Nadide Sultan, Tolga Çevik, Halit Kıvanç, Yeliz Yeşilmen, Tuğba Ekinci, Pınar Altuğ Yağmur Atacan çifti, Fatih Ürek, Şenay Akay, Ferhat Göçer, Ece Gürsel, Seçkin Piriler, Şebnem Schaeffer, Yavuz Seçkin geceye katılan ünlü isimler arasındaydı.

    Ayrıca gazeteciler M.Ali Birand, Ertuğrul Özkök, Metin Uca, Cengiz Semercioğlu, Selim Akçin, Güneri Civaoğlu, Fikret Ercan, Emre İskeçeli, Demirhan Hararlı, Sema Denker de gecede yerlerini alan isimlerdendi.



    İşte, 35'inci Altın Kelebek TV Yıldızları Yarışması'nda ödül kazananlar:

    En iyi kadın sunucu: Seda Sayan
    En iyi erkek sunucu: Acun Ilıcalı
    En iyi anchorman: Mehmet Ali Birand
    En iyi haber programı: Arena-Uğur Dündar
    En iyi yerli dizi: Yaprak Dökümü
    En iyi kadın oyuncu: Bennu Yıldırımlar
    En iyi erkek oyuncu: Halil Ergün
    En iyi komedi dizisi: Komedi Dükkânı
    En iyi kadın komedi oyuncusu: Binnur Kaya
    En iyi erkek komedi oyuncusu: Tolga Çevik
    En iyi yarışma programı: Var mısın Yok musun?
    En iyi talk show: Haydi Gel Bizimle Ol
    En iyi spor programı: Stadyum
    En iyi magazin programı: Bizden Kaçmaz
    En iyi güncel kültür-sanat programı: Şeffaf Oda-Güneri Cıvaoğlu
    En iyi Türk Pop Müziği kadın solist: Hande Yener
    En iyi Türk Pop Müziği erkek solist: Ferhat Göçer
    En iyi Türk Sanat Müziği kadın solist: Bülent Ersoy
    En iyi Türk Sanat Müziği erkek solist: Ahmet Özhan
    En iyi fantezi müzik kadın solist: Sibel Can
    En iyi fantezi müzik erkek solist: İbrahim Tatlıses
    En iyi çıkış yapan grup: ENBE, Pinhani
    En iyi çıkış yapan solist: Sıla, Aslı Güngör, Mustafa Ceceli
    En iyi klip: Belki Bir Gün Özlersin / Yön: Gürcan Keltek
    Yılın şarkısı: Evlerinin Önü Boyalı Direk / Öykü&Berk
    Türk Sanat Müziği'ne katkı özel ödülü: Fatih Erkoç

    Altın Kelebek 35. yıl Özel Ödülü
    Türkan Şoray, Perihan Savaş, Tarık Akan, Kadir İnanır, Nilüfer, Muazzez Abacı, Ajda Pekkan, Müjde Ar, Erol Evgin, Sezen Aksu, Nükhet Duru, İbrahim Tatlıses, Emel Sayın

    Onur Ödülü
    Erkan Özerman, Tekin Akmansoy

    Hürriyet kelebek
    zynpocean
    zynpocean
    VIP
    VIP


    Kadın
    Mesaj Sayısı : 1093
    Yaş : 37
    Ruhsal Durumum: : basında çıkan haberler - Sayfa 3 Sakinbq4
    Durumum: : basında çıkan haberler - Sayfa 3 Disardago3
    Katılımı : :
    basında çıkan haberler - Sayfa 3 Left_bar_bleue100 / 100100 / 100basında çıkan haberler - Sayfa 3 Right_bar_bleue

    Takımı : basında çıkan haberler - Sayfa 3 Galatasaray
    Kayıt tarihi : 09/03/08

    basında çıkan haberler - Sayfa 3 Empty Geri: basında çıkan haberler

    Mesaj tarafından zynpocean Perş. Mayıs 15, 2008 3:18 pm

    Ali Sunal’ın çırağıyım

    İki yıldır reyting rekorları kıran ‘Yaprak Dökümü’ dizisinde Leyla karakteriyle izlediğimiz Gökçe Bahadır yakında bir süredir birlikte olduğu Ali Sunal’la bir tiyatro oyununda aynı sahneyi paylaşacak


    Oynadığı ‘Hayat Bilgisi’ dizisindeki Törpü karakteriyle dikkatleri üzerine çeken Gökçe Bahadır, iki sezondur Kanal D’nin reyting rekorları kıran dizisi ‘Yaprak Dökümü’nde Leyla karakteriyle izleyici karşısında. ‘Yaprak Dökümü’ dizisiyle birlikte oyunculuk anlamında kendisini çok iyi ifade edebildiğini belirten Gökçe Bahadır, önümüzdeki aylarda bir süredir birlikte olduğu Ali Sunal’la birlikte bir tiyatro oyununda aynı sahneyi paylaşacak.

    ‘Yaprak Dökümü’nde Leyla karakterini oynamaktan sıkıldınız mı?

    Aslında çok sıkılmadım. Leyla’yı oynamaktan sıkıldım dersem ona çok büyük haksızlık etmiş olurum. Leyla oyuncuyu yoran, oldukça fazla derinliği olan bir karakter. Leyla sürekli olarak değişik duygular içinde yaşadığı için sıkılma imkânım yok. Özellikle yeni sezonda başına çok daha değişik durumlar gelecek. Leyla adrenali yüksek bir karakter. Başına her an bir şey gelebilir. O yüzden sıkılmadan, çok büyük bir zevkle oynuyorum.

    Oynadığınız karakterin insanlar tarafından bu kadar beğenilmesini neye bağlıyorsunuz.
    Açıkçası bu kadarını ben de düşünmüyordum. Leyla’yı sevdirebildiysem ne mutlu bana. Ben bana verilen rolü en iyi şekilde oynamak için elimden geleni yapıyorum. Leyla’yı sevenler de var sevmeyenler de. Leyla’yı çok doğal bulduklarını ve ona çok üzüldüklerini biliyorum. Ekranda rol yapmıyormuşum gibi duruyor ve Leyla’ya çok inanıyorlar. Leyla’nın hüznü, acısı beni etkilediği için ben de çok inanarak rol yapıyorum.

    Leyla biraz sorunlu bir karakter. Sürekli acı, hüzün var. Stop dendiğinde Leyla karakterinden çıkmanız ne kadar zaman alıyor?
    Çok yoğun sahnelerde Leyla karakterinden hemen kurtulamıyorum, etkisi kalıyor. O evde, Leyla’nın kıyafetleri ve saçıyla bulunduğum her dakika Leyla gibiyim. O karakterden kurtulmam imkânsız. Ne zaman ki, kıyafet çıkıyor, saç baş değişiyor ve setten dışarı çıkıyorum o zaman Gökçe’ye dönüyorum.

    İlk iki projenizin bu kadar başarılı olmasını neye bağlıyorsunuz. Hayatta hep bu kadar şanslı mısınız?
    Çok şanslı olduğuma inanmıyorum. Ben şansımı hep kendim yarattım. Gittiğin bir yerde, başladığın bir işte insanlar iyiyse bu senin için bir şanstır. Ama o insanlara bir şekilde kendini ifade etmek ve göstermek, verilen fırsatı en iyi şekilde değerlendirmek senin elinde.

    Siz bu fırsatları nasıl değerlendirdiniz?
    Yeteneklisindir ama o yeteneği gösteremediğinde, yetenek senin içinde yok olup gider. Eğer içine kapanık biriysen içindeki yetenek çürür. Dışa dönük yeteneksiz kişilerin bile bu işte başarılı olduğunu gördüm. Ben bu işi yapacağım dedim ve ilerledim. Yeteneğimi en iyi şekilde göstermeye çalıştım. Bu işe girerken hiç tanıdığım yoktu. Kendi kendimi göstermem gerekiyordu. Kabul edilmediğimde, beni aramadıklarında sürekli aradım. Yılmadan sürekli insanlara ‘Ne oldu’ diye telefonlar açtım. Hiç vazgeçmedim, yılmadım, üşenmedim, çekingen davranmadım. Bugün yaptığım bu hareketler sayesinde buradayım.

    Neredeyse milli maç kadar reyting alan bir projede yer alıyorsunuz. Bu dizinin sizin kariyerinizdeki ve hayatınızdaki önemi nedir?
    ‘Yaprak Dökümü’ hayatımın çıkış noktası oldu. ‘Hayat Bilgisi’ de tanınmama neden oldu. Törpü karakterini herkes çok seviyordu ve sempati duyuyordu. Ancak kimse bana gelip ‘Çok güzel oynuyorsun’ demiyordu. Ama Yaprak Dökümü’nde bu sevgi ve sempati “Çok iyi oynuyorsun” durumuna dönüştü. Oyunculuk anlamında kendimi en iyi şekilde ifade edebilmem ‘Yaprak Dökümü’nde oldu. Leyla çok farklı ve benimle tam zıt bir karakter. Bende olmayan durumları orada yaşamayı çok seviyorum. Onun duygularını, farklılığını yaşamayı çok seviyorum. Leyla çok uç noktalarda yaşayan biri.

    Leyla gökkuşağı gibi rengarenk Yaprak Dökümü’nde romanın dışına çıktığınıza dair hâlâ tepkiler aldığınızı duyduk?
    Evet, insanlardan böyle tepkiler geliyor. Ancak birçok kişi roman olduğunu unutup dizi olarak izliyor. Bu tepki daha çok romana çok bağlı olan insanlardan geliyor. Dizinin sonunun romandaki gibi olup olmayacağını çok merak ediyorlar. Hikâye bitmediği için dizi uzuyor. Sürekli farklı konular işleniyor. Daha kötü günler gelmedi. Yaşanacak çok daha kötü olaylar var. Karakterlerin hikâyeleri bitmediği için insanların diziden sıkılacağını sanmıyorum.

    Dizide evli ve bir çocuk babası Can’a aşık oldunuz. Gerçek hayatta böyle bir ilişkiye bakış açınız nedir?
    Aslında Leyla’nın yaptığı her şey bana çok ters ve yanlış. Evli bir adama aşık olmak, onunla bir ilişki yaşamak bana çok ters. Evli bir adamla asla birlikte olmam. Bir insanın yuvasını yıkmak kötü bir şey. Ben bir kadın olarak, başka bir kadına ihanet edemem. Aynı şey bir kadın olarak benim başıma da gelebilir. O yüzden bana yapılmasını istemediğim bir şeyi başka birine yapmam. Hele bu başka birinin kocasını elinden almaksa asla.

    Evli adamla birlikte olduğunuz için izleyicilerden tepki alıyor musunuz?
    Çok fazla tepki alıyorum. İnsanlar yolda çevirip ‘Leyla, sen de mi kardeşinin yaptığını yapacaksın. Ayıp değil mi evli adama aşık olmak. Sürekli hata yapıyorsun. Yine hata yapacaksın’ diyorlar.

    Ali beni çok güldürüyor
    Bir süredir Ali Sunal’la birliktesiniz. İlişkinizi çok gözönünde yaşamayı sevmiyorsunuz.
    Yapı olarak gösterişi seven insanlar değiliz. Mütevazı hayatlarımız var ve gözönünde olmaktan zevk almıyoruz. Herkes kadar rahat değiliz tabii ama bu bizi rahatsız etmiyor. Çünkü aşırı egolarımız yok bu nedenle rahatsızlık yaşamıyoruz.

    Ali Sunal’la birlikte bir tiyatro oyununda oynamak için hazırlık yaptığınızı duyduk?
    Evet, öyle bir projemiz var. Çok daha başındayız işin ama beynimiz çok yoruldu. Oyuna henüz karar vermedik. Komik ama içinde duygusallığı olan bir oyun olsun istiyoruz. Sahnede olmayı çok seviyorum. Ali’nin de sahnede olduğunda çok mutlu olduğunu biliyorum. Onunla böyle bir şey yaşamak inanılmaz keyifli olur. Ayrıca kendisi benim ustam olur. Senelerini bu işe vermiş bir isim olarak ben Ali’nin çırağı durumundayım. Ondan öğreneceğim çok şey var.

    Oyunculuk anlamında size yardımcı oluyor mu?
    Yardımcı oluyor. O benden daha rahat biri olduğu için sürekli fikrini söylüyor. İnanılmaz acımasızdır (Gülüyor). Bu kadar acımasız ve doğru eleştirileri başka kimden duyabiliriz ki. Ya sevgilimizden, ya ailemizden. Ali’nin beni eleştirmesi çok güzel. Tabii yeri geldiği zaman çırak olarak ben de düşüncelerimi kendisine söylüyorum. O da çırağını dikkate alıyordur herhalde (Gülüyor).

    Ekranda Ali Bey’e güler misiniz?
    Çok gülüyorum. Ali, dizide oynadığı karakterlerin yanısıra özel hayatında çok komik biridir.

    İLKNUR TAŞ/ MİLLİYET
    zynpocean
    zynpocean
    VIP
    VIP


    Kadın
    Mesaj Sayısı : 1093
    Yaş : 37
    Ruhsal Durumum: : basında çıkan haberler - Sayfa 3 Sakinbq4
    Durumum: : basında çıkan haberler - Sayfa 3 Disardago3
    Katılımı : :
    basında çıkan haberler - Sayfa 3 Left_bar_bleue100 / 100100 / 100basında çıkan haberler - Sayfa 3 Right_bar_bleue

    Takımı : basında çıkan haberler - Sayfa 3 Galatasaray
    Kayıt tarihi : 09/03/08

    basında çıkan haberler - Sayfa 3 Empty Geri: basında çıkan haberler

    Mesaj tarafından zynpocean Perş. Mayıs 15, 2008 3:18 pm

    Fahriye dizi bitince gidecek


    Tatil için geldiği İstanbul'da keşfedilen
    Fahriye Evcen, Yaprak Dökümü dizisi bitince Almanya'ya dönecek.

    Yaprak Dökümü’nün 'Necla'sı Fahriye Evcen, dizi bittikten sonra doğup büyüdüğü Almanya'ya döneceğini açıkladı.İki yıl önce tatil için geldiği İstanbul'da Oya Aydoğan tarafından keşfedilen Evcen İstanbul'a alışamadığını söyledi.

    Güzel oyuncu "İstanbul'da yaşamak çok zor. Hayatımın geri kalanını burada geçirmek gibi bir niyetim yok. Türkiye'de hiçbir şeyin garantisi yok. Türkiye ne kadar ülkemse, Almanya da ülkem. Almanya'da oyunculuk yapabilirim” dedi . Evcen Almanya'ya döndükten sonra üniversite eğitimine de devam edeceğini belirtti.

    Şebnem ÖZUZCAN/ BUGÜN
    zynpocean
    zynpocean
    VIP
    VIP


    Kadın
    Mesaj Sayısı : 1093
    Yaş : 37
    Ruhsal Durumum: : basında çıkan haberler - Sayfa 3 Sakinbq4
    Durumum: : basında çıkan haberler - Sayfa 3 Disardago3
    Katılımı : :
    basında çıkan haberler - Sayfa 3 Left_bar_bleue100 / 100100 / 100basında çıkan haberler - Sayfa 3 Right_bar_bleue

    Takımı : basında çıkan haberler - Sayfa 3 Galatasaray
    Kayıt tarihi : 09/03/08

    basında çıkan haberler - Sayfa 3 Empty Geri: basında çıkan haberler

    Mesaj tarafından zynpocean Perş. Mayıs 15, 2008 3:19 pm

    Yaprak Dökümü’nde hesaplaşma vakti

    Bu akşam ekrana gelecek olan Yaprak Dökümü dizisinde Oğuz ve Şevket karşı karşıya geliyorlar. Ferhunde ise patronuna yaklaşmanın bir yolunu buluyor. İşte ayrıntılar...

    Kanal D’nin sevilen dizisi Yaprak Dökümü’nde geçen hafta cezaevi avlusunda biten heyecanlı dakikalar bu hafta kaldığı yerden devam edecek.

    Çalıştığı bankayı dolandırarak kaçan ve daha sonra teslim olan Şevket, geçen haftanın final sahnesinde Oğuz ile cezaevi avlusunda karşılaşmıştı. Böyle bir karşılaşmanın tedirginliğini yaşayan Ali Rıza Bey’in korktuğu olacak ve Şevket ile Oğuz, kavga edecekler.

    Yaşadığı zor günlere dayanmakta güçlük çeken Şevket, Oğuz ile karşı karşıya gelince ondan hesap sormak isteyecek. Ancak Şevket, Oğuz’dan Ferhunde ile ilgili duyduğu gerçekler karşısında şok olacak. Ferhunde’nin davadan vazgeçmek için Oğuz’dan para aldığını öğrenen Şevket, zaten öfke duyduğu Oğuz’u dövmeye kalkacak.

    Bu arada patronunun gözüne girmek için ne yapacağını şaşıran Ferhunde, sonunda emeline ulaşacak. Ferhunde’nin dikkatini çekmeye çalıştığı patronu Levent Bey ile aralarında sürpriz bir yakınlaşma yaşanacak. Şevket’ten iyice ümidini kesen Ferhunde’nin yeni planları bakalım başına ne işler açacak. Özellikle de bütün ailenin Şevket’in borcu için çekilen krediyi ödemek için gösterdiği çaba karşısında Ferhunde’nin aldığı onca para ortaya çıkınca bakalım neler olacak?

    Öte yandan Cem annesinin Hayriye Hanım ile konuştuğunu öğrenir ve bu öfke Cem’in Necla’ya yakınlaşmasına neden olur. Sedef ise Şevket’e söyleyemediği aşkı nedeniyle daha da çok içine kapanmıştır.

    KAYNAK: TELEVİZYONGAZETESİ
    zynpocean
    zynpocean
    VIP
    VIP


    Kadın
    Mesaj Sayısı : 1093
    Yaş : 37
    Ruhsal Durumum: : basında çıkan haberler - Sayfa 3 Sakinbq4
    Durumum: : basında çıkan haberler - Sayfa 3 Disardago3
    Katılımı : :
    basında çıkan haberler - Sayfa 3 Left_bar_bleue100 / 100100 / 100basında çıkan haberler - Sayfa 3 Right_bar_bleue

    Takımı : basında çıkan haberler - Sayfa 3 Galatasaray
    Kayıt tarihi : 09/03/08

    basında çıkan haberler - Sayfa 3 Empty Geri: basında çıkan haberler

    Mesaj tarafından zynpocean Cuma Mayıs 30, 2008 4:05 pm

    Altın Objektif Ödülleri sahiplerini buldu

    MGD 15. Altın Objektif Ödülleri Töreni, dün akşam TİM Türker İnanoğlu Maslak Show Center'da yapıldı.
    Magazin Gazetecileri Derneği'nin geleneksel hale getirdiği “Altın Objektif Ödülleri-2007” töreni dün gece TİM Maslak Show Center'de yapıldı.. Sunucluğunu Alp Kırşan ile Hande Subaşı'nın yaptığı MGD Ödülleri töreninde Deniz Seki sahne aldı. Kamuran Yarkın ile Ferda Yarkın ve Grup Penguen de, şarkılarıyla ödül gecesine renk kanttı.
    Modacı Ebru Yener'in yeni markası Dahliaa Beach Weear'ın defilesine çıkan mankenler ise mini defilede dikkatleri üzerine çekti.

    Bu yıl 15.ncisi yapılan olan MGD Altın Objektif Ödülleri Töreni'nde, 2007 performansları değerlendirilerek ödüllendirildi. Müzik, sinema, televizyon, tiyatro, moda, manken, basın meslek, internet, radyo dallarında “En İyi” olan kişi, kuruluş ve yapımlar, dün gece TİM Türker İnanoğlu Maslak Show Center'de yapılan törenle“Altın Objektif” ödülünü kucakladılar.

    T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın destek verdiği MGD 15. Altın Objektif Ödülleri Töreninin Ana Sponsorluğunu KC Group üstlendi.

    26 Mayıs 2008 Pazartesi günü, TİM Türker İnanoğlu Maslak Show Center'da gerçekleşen Magazin Oscarları törenine, Hürriyet Gazetesi, Rebecca, Ritim Hediyelik, Kalemadası Oliviera Resort, A Hotel's, Orange Contty de Luxe Resort, Dahliaa Beach Wear, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür A.Ş, Dalyan Belediye Başkanlığı, Efes Pilsen, Mey Alkollü İçecekler, Medya Takip Merkezi, Akademi Reklam, MÜKA Matba, Kozkart, Lorien Network, S.O.S Ambulance, SİDNEY Ajans- Organizasyon, ASL, Zarfex Dağıtım ve CSG Tecnikal, Jadore Giyim, ASL Müzik, Etap Event's, A Medya, Camelot Restaurant Club sponsor olarak destek verdi

    MGD 15. Altın Objektif Ödülleri-2007 Töreninde, ödül kazananlar şunlar:

    YILIN EN İYİ ŞARKISI
    Hadi Hadi-Fatih Ürek

    YILIN EN İYİ YORUMCUSU
    Ferhat Göçer


    YILIN EN İYİ ALBÜMÜ
    Sibel Can

    YILIN EN İYİ ÇIKIŞ YAPAN YORUMCUSU
    Öykü&Berk
    Sıla

    YILIN EN İYİ FİLMİ
    Beyaz Melek

    YILIN EN İYİ SİNEMA OYUNCUSU
    Özgü Namal (Mutluluk)

    YILIN EN İYİ SİNEMA YÖNETMENİ
    Abdullah Oğuz (Mutluluk)

    YILIN EN İYİ TİYATRO OYUNU

    Evlilikte Ufak Tefek Cinayetler

    YILIN EN İYİ TİYATRO OYUNCUSU
    Vahide Gördüm (Evlilikte Ufak Tefek Cinayetler)

    YILIN EN İYİ MODACISI
    Cengiz Abazoğlu

    YILIN EN İYİ MANKENİ
    Şenay Akay

    YILIN EN İYİ TV DİZİSİ
    Yaprak Dökümü-Kanal D
    (Ay Yapım)


    YILIN EN İYİ TV DİZİ OYUNCUSU
    Erdal Beşikçioğlu (Köprü Dizisi-Star TV)

    YILIN EN İYİ TV KADIN KUŞAK PORGRAMI
    Sabahların Sultanı-Seda Sayan-Kanal D

    YILIN EN İYİ TV HABER TARTIŞMA PROGRAMI
    Arena-Kanal D
    Deşifre-Star TV

    YILIN EN İYİ TV EĞLENCE SHOW-YARIŞMA PROGRAMI
    Var mısın? Yok musun?-Show TV

    YILIN EN İYİ TV MAGAZİN PROGRAMI
    Canlı Canlı-Kanal D

    YILIN EN İYİ HABER SPİKERİ
    Mehmet Ali Birand- Kanal D

    YILIN EN İYİ MAGAZİN-TARTIŞMA PROGRAMI
    Haydi Gel Bizimle Ol-NTV

    YILIN EN İYİ PROGRAM SUNUCUSU
    Mehmet Ali Erbil

    YILIN EN İYİ SPOR PROGRAMI
    Stadyum-TRT1

    YILIN EN İYİ RADYO DJ
    Arıza şov-Rıza Esendemir-Best FM

    YILIN EN İYİ RADYO PROGRAMI
    Bedirhan Gökçe ile 3. Sayfa- Bedirkan Gökçe-Kral FM

    YILIN EN İYİ RADYOSU
    Kral FM

    YILIN EN İYİ İNTERNET HABER PORTALI
    internethaber

    YILIN EN İYİ İNTERNET MAGAZİN HABER PORTALI
    www.magazinci.com
    ORHAN OLCAY BASIN MESLEK ONUR ÖDÜLÜ
    Güneri Civaoğlu
    Aydoğan Kaçıra
    Ali Eyüboğlu
    Can Tanrıyar

    YAŞAM BOYU MESLEK ONUR ÖDÜLÜ
    Adnan Şenses
    Emel Sayın
    Orhan Boran
    Müjde Ar
    Güler Ökten
    İbrahim Tatlıses
    Burhan Çanan
    Cengiz Kurtoğlu

    ÜSTÜN BAŞARI ÖDÜLÜ:
    Kadir İnanır

    BAŞARI ÖDÜLÜ:
    Yönetmen Nuri Bilge Ceylan

    DOSTLUK VE BAŞARI ÖDÜLÜ
    Bilbay Eminoğlu-Kıbrıs

    MGD ÖZEL ÖDÜLÜ
    “Sosyal Sorumluluk” Jüri Özel Ödülü
    “Tek Türkiye” Dizisi – Samanyolu TV

    Marka Ödülü:
    KC Group 3. Cadde Projesi
    hürriyet/kelebek
    zynpocean
    zynpocean
    VIP
    VIP


    Kadın
    Mesaj Sayısı : 1093
    Yaş : 37
    Ruhsal Durumum: : basında çıkan haberler - Sayfa 3 Sakinbq4
    Durumum: : basında çıkan haberler - Sayfa 3 Disardago3
    Katılımı : :
    basında çıkan haberler - Sayfa 3 Left_bar_bleue100 / 100100 / 100basında çıkan haberler - Sayfa 3 Right_bar_bleue

    Takımı : basında çıkan haberler - Sayfa 3 Galatasaray
    Kayıt tarihi : 09/03/08

    basında çıkan haberler - Sayfa 3 Empty Geri: basında çıkan haberler

    Mesaj tarafından zynpocean Cuma Mayıs 30, 2008 4:05 pm

    Kötünün en kötüsü kim?
    Kötü ve acımasız karakterler, dramatik kurgunun vazgeçilmez öğeleridir. Kötüyü oynamak ise zor ve zahmetlidir. Zira insanlara iki tür duyguyu yaşatmak zordur. Birincisi güldürmek, ikincisi de nefret ettirmek. Kötü karakterler aslında dramaların "asist kralları" dır. Zira bir film, oyun ya da dizide kötü karakterler ne denli inandırıcı olursa, iyi karakterlerin doğruluğu, iyiliği ya da kahramanlığı o denli öne çıkar. Yani kötülük, aslında iyiliğin göze daha fazla batmasını sağlayan bir kontür çizgisi, bir gölge efektidir. İşte bu nedenle yerli dizilerin gizli kahramanları kötülerdir. Onlar ne kadar iyiyse, dizinin dramatik kurgusu o denli güçlenir ve inandırıcılık katsayısı da o oranda artar. Peki yerli diziler arasında kötü karakterlerin en kötüsü, yani bir başka deyişle "oyuncuların en iyisi" kim? Ben listeyi alfabetik sırayla aşağıya çıkarıyorum. Gerçek sıralamayı ise size bırakıyorum. Pars: Narkoterör - Mehdi (Atilla Olgaç) Yaprak Dökümü - Ferhunde (Deniz Çakır) Genco - Cüneyt (Enis Arıkan) Annem - İbrahim (Erdal Bilingen) Yaprak Dökümü - Kaynana Cevriye (Güler Ökten) Menekşe ile Halil - Mustafa (Hasan Küçükçetin) Gazi - İlter (İştar Göksever) Elveda Rumeli - Dimitri (Luran Ahmeti) Kurtlar Vadisi - İskender Büyük (Musa Uzunlar) Elveda Rumeli - Abdül (Recep Özgür Dereli) Köprü - Ali Maruf (Tolga Evren) Parmaklıklar Ardında - Gülten (Zehra Alptürk
    Sabah günaydın Yüksel aytuğ
    zynpocean
    zynpocean
    VIP
    VIP


    Kadın
    Mesaj Sayısı : 1093
    Yaş : 37
    Ruhsal Durumum: : basında çıkan haberler - Sayfa 3 Sakinbq4
    Durumum: : basında çıkan haberler - Sayfa 3 Disardago3
    Katılımı : :
    basında çıkan haberler - Sayfa 3 Left_bar_bleue100 / 100100 / 100basında çıkan haberler - Sayfa 3 Right_bar_bleue

    Takımı : basında çıkan haberler - Sayfa 3 Galatasaray
    Kayıt tarihi : 09/03/08

    basında çıkan haberler - Sayfa 3 Empty Geri: basında çıkan haberler

    Mesaj tarafından zynpocean Perş. Haz. 05, 2008 3:15 pm

    Ali Rıza'nın Kalbi

    Ali Rıza Bey’i her izlediğimde kalbinin sağlamlığına hayret ediyorum. Öyle ya, Yaprak Dökümü evinin babası sıradan bir insanın trajedi eşiğinin iki misline sahip… Çocuklarının o parçalanmış hali, ailenin her bölümde yeni bir tokat yemesi, evdeki hesabın çarşıya uymaması, o bir arada kalabilme çabası vs… İnsan kalbinin bir zorlanma sınırı vardır. Zaman zaman teklese de Ali Rıza Bey sanırım kalbindeki aort sayısı ekstradan çoğalmış bir adam… Bu kadar acıya sıradan bir kalp “Pardon ben duruyorum artık” der çünkü. Hülasa; habercilerin Ali Rıza Bey’in sağlıklı yaşam reçetesini ele geçirip, kamuya açmalarının zamanıdır!

    Mesut Yar
    zynpocean
    zynpocean
    VIP
    VIP


    Kadın
    Mesaj Sayısı : 1093
    Yaş : 37
    Ruhsal Durumum: : basında çıkan haberler - Sayfa 3 Sakinbq4
    Durumum: : basında çıkan haberler - Sayfa 3 Disardago3
    Katılımı : :
    basında çıkan haberler - Sayfa 3 Left_bar_bleue100 / 100100 / 100basında çıkan haberler - Sayfa 3 Right_bar_bleue

    Takımı : basında çıkan haberler - Sayfa 3 Galatasaray
    Kayıt tarihi : 09/03/08

    basında çıkan haberler - Sayfa 3 Empty Geri: basında çıkan haberler

    Mesaj tarafından zynpocean Perş. Haz. 05, 2008 3:15 pm

    Ferhunde İskenderi yedi

    Bir internet sitesinin düzenlediği "Dizilerin en kötüsü kim?" anketinde ’Yaprak Dökümü’nün Ferhunde’si ’Kurtlar Vadisi’nin İskender’ini geçti

    BİLİNDİĞİ gibi ekranların reytingi yüksek dizlerinin neredeyse her birinde bir kötü karakter var. Bu durumdan yolan çıkan Uçankuş.com, "Dizilerin en kötüsü kim?" şeklinde bir anket düzenledi. Ankette yaklaşık 15 bin oy kullanıldı. Kadınların kötüsü! Kıran kırana geçen mücadelede Yaprak Dökümü’nün Ferhunde’si Deniz Çakır’ın büyük üstünlüğü devam ediyor. İkinci sıra için Kurtlar Vadisi Pusu’nun İskender Büyük’ü ve yine Yaprak Dökümü’nün Kaynana Cevriyesi var... Bu durumda görülen şu ki kadınların kötüsü, erkeklerin kötüsünü geçti. Ne dersiniz.

    Kaynak : Şok Gazetesi
    zynpocean
    zynpocean
    VIP
    VIP


    Kadın
    Mesaj Sayısı : 1093
    Yaş : 37
    Ruhsal Durumum: : basında çıkan haberler - Sayfa 3 Sakinbq4
    Durumum: : basında çıkan haberler - Sayfa 3 Disardago3
    Katılımı : :
    basında çıkan haberler - Sayfa 3 Left_bar_bleue100 / 100100 / 100basında çıkan haberler - Sayfa 3 Right_bar_bleue

    Takımı : basında çıkan haberler - Sayfa 3 Galatasaray
    Kayıt tarihi : 09/03/08

    basında çıkan haberler - Sayfa 3 Empty Geri: basında çıkan haberler

    Mesaj tarafından zynpocean Perş. Haz. 05, 2008 3:15 pm

    istanbul üniversitesi bilişim ödülleri -- 2007 yılının en iyi tv dizisi

    bugün istanbul üniversitesi bilgisayar kulübü tarafından verilen bilişim ödüllerinde yaprak dökümü en iyi tv dizisi seçildi. ödülü, bütün şirinliğiyle bennu yıldırımlar aldı.
    zynpocean
    zynpocean
    VIP
    VIP


    Kadın
    Mesaj Sayısı : 1093
    Yaş : 37
    Ruhsal Durumum: : basında çıkan haberler - Sayfa 3 Sakinbq4
    Durumum: : basında çıkan haberler - Sayfa 3 Disardago3
    Katılımı : :
    basında çıkan haberler - Sayfa 3 Left_bar_bleue100 / 100100 / 100basında çıkan haberler - Sayfa 3 Right_bar_bleue

    Takımı : basında çıkan haberler - Sayfa 3 Galatasaray
    Kayıt tarihi : 09/03/08

    basında çıkan haberler - Sayfa 3 Empty Geri: basında çıkan haberler

    Mesaj tarafından zynpocean Perş. Haz. 05, 2008 3:15 pm

    Senaryo Evcen'i de şaşırtıyor
    Yaprak Dökümü dizisinde rol alan Fahriye Evcen, senaryonun gittiği yerin kendisini bile şaşırttığını söyledi.




    TELEVİZYONGAZETESİ

    Başak Sayan, tv8'deki Kayıt Dışı programında Yaprak Dökümü dizisindeki rol arkadaşı Fahriye Evcen'i konuk etti.

    Evcen, diziye başlarken bu kadar büyük etki yapacağını tahmin etmediğini ve senaryonun da çok farklı noktalara gittiğini anlattı. Evcen, "Hala senaryoyu okuduğumda şaşırdığım şeyler var. Hiç aklıma gelmemişti. Ne kadar farklı yöne gidiyor aslında diye düşündüğüm yerleri oluyor" diye konuştu.

    Evcen, canlandırdığı Necla karakterinin etik yanlışlarının olduğunu ve kendisinin normal hayatta yapmasının mümkün olmadığını belirtti.

    Dizideki babasını da eleştiren Evcen, Ali Rıza Bey'in bazı şeyleri daha kontrol altında tutması gerektiğini ve ailenin başına gelenlerde bunun da payının olduğunu sözlerine ekledi.

    KAYNAK: TELEVİZYONGAZETESİ
    sevgi sihirbazı
    sevgi sihirbazı
    Admin
    Admin


    Kadın
    Mesaj Sayısı : 3524
    Nerden : izmir
    Ruhsal Durumum: : basında çıkan haberler - Sayfa 3 Keyifliqs5
    Durumum: : basında çıkan haberler - Sayfa 3 Mesgulrc6
    Katılımı : :
    basında çıkan haberler - Sayfa 3 Left_bar_bleue100 / 100100 / 100basında çıkan haberler - Sayfa 3 Right_bar_bleue

    Takımı : basında çıkan haberler - Sayfa 3 Besiktas
    Kayıt tarihi : 21/02/08

    basında çıkan haberler - Sayfa 3 Empty Geri: basında çıkan haberler

    Mesaj tarafından sevgi sihirbazı Ptsi Haz. 30, 2008 11:09 pm

    NECLA'YA NE OLDU

    Kanal D’deki Yaprak Dökümü’nün sezon finali yine heyecanlı sahnelerle doluydu. Cem’le buluşmak için hazırlanan Necla, dışarı çıkmadan önce banyoya girer. Bu arada eve gelen Leyla, Necla’nın telefonunun sesini duyar ve açar. Cem’le karşılaşan Leyla, Necla ve Cem’in yeniden görüştüğünü öğrenir. Banyoya girmek isterken kapının açılmadığını farkeden Leyla kapıyı zorlayınca Necla’nın yerde baygın yattığını görür. İçeriye giren Leyla, şofbenden sızan gaz nedeniyle Necla’nın bayıldığını düşünür ve yardım istemeye koşar. Necla’nın bir sedyeyle hastaneye götürülüşü sırasında, uzun süredir kızkardeşine büyük öfke duyan Leyla, herşeyi unutup kızkardeşi için gözyaşı dökmektedir. Bu arada evde olanlardan bihaber Ali Rıza Bey ve Hayriye Hanım ise, biraz önce Şevket ile yaptıkları hüzünlü konuşmanın sonrasında cezaevinden çıkmış ağlamaklı gözlerle evlerine doğru gitmektedirler. Fonda ise Fikret’in şu sözleri yer almaktadır: "İnsan olmaya çalışmak bir kez daha zarar verdi. Ama İnsan olmaktan hiç vazgeçilmeyecekti.... Kardeş olmaktan, aile olmaktan... Kışın içinde bahar olma umudu hiç eksilmeyecekti."Necla’ya ne olduğunu konusunda ihtimaller ise şunlar; gerçekten şofbenden sızan gazdan bayıldı, hamile ya da kanser gibi çok ağır bir hastalık geçiriyor. Ferhunde’nin yeni planlarını, Ali Rıza Bey’in herşeye rağmen ayakta tutmaya çalıştığı ailesinin akıbetini ve merak edilen bir çok soruya ise gelecek sezonda hep beraber yanıt bulacağız...
    KAYNAK:HÜRRİYET GAZETESİ
    sevgi sihirbazı
    sevgi sihirbazı
    Admin
    Admin


    Kadın
    Mesaj Sayısı : 3524
    Nerden : izmir
    Ruhsal Durumum: : basında çıkan haberler - Sayfa 3 Keyifliqs5
    Durumum: : basında çıkan haberler - Sayfa 3 Mesgulrc6
    Katılımı : :
    basında çıkan haberler - Sayfa 3 Left_bar_bleue100 / 100100 / 100basında çıkan haberler - Sayfa 3 Right_bar_bleue

    Takımı : basında çıkan haberler - Sayfa 3 Besiktas
    Kayıt tarihi : 21/02/08

    basında çıkan haberler - Sayfa 3 Empty Geri: basında çıkan haberler

    Mesaj tarafından sevgi sihirbazı Ptsi Haz. 30, 2008 11:09 pm

    Yaprak Dökümü olmadı baştan diyecek!!! Dizi ne zaman yayınlanacak?
    MEDYAFARESİ - ÖZEL Yaprak Dökümü ekranlara veda etti ama maç nedeniyle dizi istenilen ilgiyi görmedi. Kanal D yönetimi bu durumu göz önüne alarak diziyi tekrar yayınlama kararı aldı...

    Kaçıranlar ve tekrar izlemek isteyenler için yaprak dökümü bu akşam yeniden 22.30'da Kanal D ekranlarında olacak.
    sevgi sihirbazı
    sevgi sihirbazı
    Admin
    Admin


    Kadın
    Mesaj Sayısı : 3524
    Nerden : izmir
    Ruhsal Durumum: : basında çıkan haberler - Sayfa 3 Keyifliqs5
    Durumum: : basında çıkan haberler - Sayfa 3 Mesgulrc6
    Katılımı : :
    basında çıkan haberler - Sayfa 3 Left_bar_bleue100 / 100100 / 100basında çıkan haberler - Sayfa 3 Right_bar_bleue

    Takımı : basında çıkan haberler - Sayfa 3 Besiktas
    Kayıt tarihi : 21/02/08

    basında çıkan haberler - Sayfa 3 Empty Geri: basında çıkan haberler

    Mesaj tarafından sevgi sihirbazı Ptsi Haz. 30, 2008 11:11 pm

    Halil Ergün, tarlada çalışmış
    “Yaprak Dökümü” dizisinin dertli babası, Türk sinemasının önemli oyuncularından Halil Ergün, “12 Mart’ta devrimci tiyatro yaptığımız için hapse atıldım, çıkınca tarlada çalıştım” dedi.

    Hani derler ya “O kadar ünlü ki, sokakta yürüyemiyor!”İşte Halil Ergün o durumda... İstiklal Caddesi’nde her adımda durduruluyor. Yolunu kesenlerin yarısı hayransa yarısı tanıdık. Hal, hatır, çektirilen fotoğraflar... İki sezondur Kanal D’de yayınlanan ve karşısına ne çıkarsa çıksın o gecenin reyting galibi olan (Bir tek Avrupa Futbol Şampiyonası’yla baş edemediler ama o kadar da olsun artık!) “Yaprak Dökümü”, ününe ün katmış. Kıyamet kopuyor sokakta.

    Muhafazakar, kuralcı, eski usul Ali Rıza Bey... Sert bakışlı aktör, hani kodu mu oturtur dediklerimizden... Siz öyle sanın. Şeker gibi bir adam Halil Ergün. Yumuşak, esprili, rahat, hoşsohbet... Kendisinin de söylediği gibi çok da heyecanlı! Hayata karşı taşıdığı bir coşku var, bunu hissetmemek mümkün değil... Oynadığı her dizinin tutmasında hatırı sayılır bir payı olduğu da ortada. Büyük olasılıkla bu heyecanı, oyunculuğa duyduğu aşk geçiyor seyirciye... Bir de samimiyeti tabii. Boşuna bağırmıyor insanlar: “Halil Bey, Allah size uzun ömür versin!”

    Siz mi “Yaprak Dökümü” için mükafatsınız, dizi mi sizin için?
    Çok tehlikeli buna cevap vermek. Hastalıklı yanım harekete geçerse, ben mükafatım diyebilirim. Çok zor karar verdim bu diziye. Filminden çok etkilendiğim bir romandır. Dedim ki bir filmde anlayabiliyorum da Ali Rıza Bey’i, dizide nasıl olacak? Bu kadar başarı tahmin etmezdim ama seyircimizle kurduğum sıcak ilişkinin de farkındayım. Eğer hikayesiyle, kadrosuyla doğru olursa katılımımın çok önemli bir işlev yerine getireceğini biliyorum. Tam da dizi yapmayayım dediğim tarihte böyle bir dizide oyuncu olmak da bana maddi, manevi mükafat tabii.

    Uzun yıllardır sinemadan çok dizilerde oynuyorsunuz. Dizi çekmek, sistemin adamı olmak mı demek?
    Sinema farklı mı Allahaşkına? Katiyen ayırt etmiyorum, mesleğimi yapıyorum şu anda. Orası her şeyiyle bir film seti. Tabii bir film çekiyor olmak isterim. Çok teklif geliyor ama heyecanlandığım teklifler değil. “Yaprak Dökümü”nde oynamak çok daha keyifli benim için.

    “12 Mart’ta hapse girdim, çıkınca tarlada çalıştım”

    Mülkiye’den ayrılmasaydınız siz de Ali Rıza Bey gibi kaymakam mı olacaktınız?
    Hiç düşünmedim kaymakam olmayı. Eğer tiyatro yapmasaydım ya da 12 Mart olmasaydı belki... Ama sürekli dayanabileceğimi zannetmiyorum. Hep önlerde oldum ama bir yerin başı olmak istemedim hiç. İktidardan korkuyorum. Herkes mühim dolaşıyor Türkiye’de. Öneminizi başkaları saptamalı. Siz kendinizden menkul mühim biri olarak dolaşırsanız mühimmat deposu olursunuz, birisi bir gün kibriti çakar, patlarsınız.

    Sizin farkınız bu mu?
    Bimem. Ben çok heyecanla yaşadım hayatı. Her gün yeniden şaşırabilen, hayatı kurabilen birisiyim. Yıllarca tiyatro yaptım,
    12 Mart’ta devrimci tiyatro yaptığımız için hapse girdim. Hapisten sonra tarlada çalıştım. Düşündüm ki herkes 25 senede emekli olmuş, ben hâlâ çalışıyorum. Hem de daha doymamış, çok şey yapmamış gibiyim. Bilmiyorum farkım nedir doğrusu ama benim için hayat önemli.

    “Artist olmak istemedim. Kaşımı kaldırıp aktör havasına girmedim hiç”

    Bir gün oyunculuk yapamasanız ölmezsiniz yani.
    Yok canım. Artist olmak istemedim ben. Öyle bir derdim olmadı, beni hayat ilgilendirdi hep. Kaşımı kaldırıp “Ben bir aktörüm” tavrı yapmadım hiç. Hayattır aslolan. Film falan işin garnitürü. Dizide 80’inci bölümü oynuyorum ve inanın her sabah yeni bir filme başlarmış gibi gidiyorum sete. Bıkkınlıklarla, yorgunluklarla götürürseniz hem kendinize hem işe zarar. Kamera dendiği an bitiyorum, bambaşka bir şey o. Sevişiyorum kamerayla.

    Haz alan mısınız, veren mi?
    Haz alıyorum. Diyelim ki bir sofra sahnesi çekilecek, herkesin tek tek planları var. Ben 21 plan çekiliyorsa 21 defa aynı tonda ve duyguda oynuyorum. Ama bunu herkes yapmıyor bana. Orada haz vermeye çalışıyorum. Karşımdakinin gözlerinin içine bakıyorum. Sinema göz çünkü. İyi vurgulama yapmak, elini iyi kaldırmak yetmez. Önemli olan bakmaktır.

    Hayat sizi zorladığında sığındığınız liman neresi?
    İznik. Ne zaman kirlendiğimi hissetsem oraya gittim. Zaten yerleşik düzen kurmadım burada 1990’lara kadar. Arkadaşlarda, Londra Oteli’nde kaldım. İznik’te de aile işi devam ediyordu çünkü. Hayvanlarımız vardı. Traktör tepesine atlayıp çift sürüyor, zeytinleri ilaçlıyordum. Orası hiçbir zaman yıkılmamış bir liman benim için. Çiçeklerim, ağaçlarım, hatıralarım... Burada göçmenim, beni çok evcilleştiremedi İstanbul. İznik çağırıyor, oraya gidersem daha çok yaşayacağım diye düşünüyorum.

    “Salya sümük bir aşığım”

    “Yaprak Dökümü”nün setinde küçük kızınızı oynayan Efsun’la şahane ilişkinize şahit oldum. Çocukları çok seviyorsunuz, değil mi?
    Çok. Ölüyorum bitiyorum çocuklar için.

    Çocuk sahibi olmak istemediniz mi?
    Bundan 10 sene önce burnum sızladı çocuk için. Belki de annemi babamı kaybettiğim buruk dönemlerdi. Ama kardeşlerimin çocuklarıyla ilgileniyorum zaten. Birini ben büyütüm. Annesini çok erken kaybettik, babası da yurtdışındaydı, altını bağlamaktan mama vermeye kadar ben baktım.

    Hep kalabalık, birbirine bağlı aile anlatıyorsunuz. Hiç gönlünüzden geçmedi mi kendi çekirdek ailenizi kurmak?
    Hep işimdeydim ben. Evlenmeye vakit olmadı. Çiftçilikle sanat arasında gidip geldim. Beş-altı tane çok ağır aşk yaşadım. Salya sümük bir âşık oluyorum ben. Bir süre sonra yalnız yaşamak kemikleşiyor. Evlenmeden çocuk sahibi olmak istedim. Arkadaşlarımla taşıyıcı anne meselesini ciddi ciddi konuştum ama çocuğu vermek istemediler.

    Sizin salya sümük bir aşık olduğunuzu kestirmek güç...
    Tahammül edilmez bir aşık oluyorum, egoist. Ama aşk biraz egoist olur. Ben her dakika, her saniye bir esaret gibi tutuklamak isterim sevdiğimi. Yük oluyorum aslında ben âşıkken. İki misli acı çekiyorum o zaman. Çünkü yere düşen burnu almamak gibi bir alışkanlığım da var.

    Kalbiniz en son ne zaman biri için çarptı?
    Dur söyleyeyim... Şimdi yaşadığım bir şey var, ona çarpıyor diyemem henüz de... Ama adı konmuş çarpma üç sene önce oldu.

    O adı konmamış kişiyi nasıl tavlıyorsunuz?
    Beni tavlarlar, ben tavlamayı bilmem.
    Bir dönerim bakarım olmuştur. Kaçağımdır ama. Erkekler kaçaktır zaten.

    Gönül de kaçanı kovalar.
    Ben başlangıcı söylüyorum. Sonra yakalandımsa, ohoo gitti. Onu hayvan gibi yaşıyorum.

    “Yemek kanalında ne gördüysem pişirmekten şişmanladım”

    Eve çağırdığınız misafirlerinize iki tencere kuru fasulye ikram ettiğiniz doğru mu?
    Tuğrul (Eryılmaz) anlattı, değil mi? Olay şu... Daha yeni yeni yemek yapmaya başlamıştım. Kuru fasulye ıslattım geceden. Ama o kadar çok ıslatmışım ki, bir tencereye sığmadı. İki tencere yaptım. Fakat bir tencerelik et almışım, biri etli biri etsiz oldu. Bunları yedirmek zorundayım. Okul arkadaşım Tuğrul’u çağırdım yemeğe. Bütün İstanbul’a anlattı iki tencere kuru fasulye yapmış diye. Bitmedi bu laf... Gözüne dizine dursun.

    Şimdi öğrendiniz mi yemek yapmayı?
    Çok iyi yaparım. Bir ara yemek kanalı vardı ya, Alice. Orada gördükçe yapıyordum. Çok şişmanlattı beni.

    Söyleşinin başından beri ne düşünüyorum biliyor musunuz? Ekranda daha sert görünüyorsunuz.
    Fiziğim öyle, ne yapayım? Heyecanlı konuşuyorum, sert zannediyorlar. Geçenlerde çok yakın bir arkadaşımla siyaset konuşuyorum, elim kolumu sallaya sallaya... “Bağırma” dedi bana sürekli. Bağırdığım falan yok halbuki. Çok heyecanlıyım canım, ne yapalım yani!

    Sizden ummadığımız başka neler var? Mesela piste fırlayıp dans eder misiniz?
    Hayır, onu yapamıyorum işte. O da feodal saplantılarla ilgili. Aile böyle... Erkek adam kıvırtmaz, oynarken delikanlı gibi oynar. Geçenlerde bir düğüne gittim, baktım mastika yapıyorlar. Yakışıklı, civan gibi çocuklar. O kadar yakışıyor ki. Ben de isterdim öyle dans etmeyi ama artık kemiklerim müsait değil.

    Hiç mi dağıtmazsınız?
    Evde dağıtırım. Dağıttığım da olmadı aslında. Hayatta iki kere çok sarhoş olduğumu hatırlıyorum. İçkiye de geç başladım, Zeki Ökten ile Kadir İnanır alıştırdı beni. Ankara’da bilmezdik içki miçki. Bir kere rakı içtiğimi hatırlıyorum Vasıf Öngören’le, o kadar.

    “Kuşadası’na gidip zayıflayacağım”

    Paranız mı yoktu?
    Yok canım, hiç parasız kalmadım ben. İçki içme kültürü yoktu. Babam da içmezdi. Biz kız gibi çocuklardık, dünyayı kurtarmaya çalışıyorduk. Şiir, kitap peşinde koşuyorduk. Yavaş yavaş içmeye başladım. Ama şimdi çok içersem iki günümü alıyor toparlanmak. Çünkü kendimi çok genç hissetsem de vücudum o duyguyu vermiyor. Yaşlı olmayı sevmiyorum ve bunun için çaba gösteriyorum.

    Botoks mu mesela?
    Bitmedi gitti şu botoks lafı. Sadece gözaltı torbalarımı aldırdım. Çünkü 10 yıldır o ağır makyajlarla perişan oldum. Gözümün altındaki torbalar da torba değildi artık, tutuyordum böyle kalıyordu.

    Botoks size ters mi?
    Hayır, yaptırabilirim. Öyle genç kalmak için filan değil tabii, hani sarkan bir yer varsa... Bak mesela vücudumda büyük benler vardı, onları aldırdım iki gün önce. Vücuduma dokunduğum zaman kötü olmak istemiyorum. Kilolarım rahatsız ediyor beni. Liposuction yaptırmıştım. Şimdi de bir ay Kuşadası’nda sağlık merkezinde yatacağım. Ben güzeli seviyorum. Bir kadının da, erkeğin de bakımlı olmasından yanayım.

    Krem filan kullanıyor musunuz?
    Kullanıyorum tabii. Yeğenim güzellik uzmanı, o bana her şeyi getiriyor.

    Ruhunuza nasıl bakıyorsunuz peki? Nasıl deşarj oluyorsunuz mesela?
    Şarkı söyleyerek. Sette sinirlendiğim zaman başlarım söylemeye ve hiç ummadığım şarkılar gelir aklıma. Zaten ben yakaladım, şarkıcı olmak istemişim ama bunu kendime bile söyleyememişim meğer.

    Neden?
    Annem sefir, babam mühendis olacaksın diye büyüttü beni. Bugün söyleyebiliyorum ancak. Tabii uyduruktan gazino şarkıcısı olmak demiyorum. İyi bir sesle konser vermek kadar güzel bir şey var mı ya?

    “Türkiye’de partiler siyasi çete gibi çalışıyor”

    1999’da Beyoğlu Belediye başkanlığına aday olmuştunuz. Şimdi de yerel seçimler yaklaşıyor. Var mı niyetiniz?
    O günlerde bir şeylere karşı tavrım vardı. Politikaya girmek için değil, yapacaklarım olduğu için girdim seçimlere.

    Şimdi yok mu?
    Var tabii, ama gördüm ki bu siyasi kültür değişmedikçe yapılamaz. Bir de bu siyasi kadrolarla birlikte olmak istemem, çokça tanıdım onları. Ben Türkiye siyasetinin demokratik olmadığı, partilerin siyasi çete gibi çalıştığı düşüncesindeyim. O zaman biz ne yapacağız orada? İstemiyorlar zaten, beni bekleyen hiç kimse yok.

    MİRAÇ ZEYNEP Ö. / MİLLİYET
    sevgi sihirbazı
    sevgi sihirbazı
    Admin
    Admin


    Kadın
    Mesaj Sayısı : 3524
    Nerden : izmir
    Ruhsal Durumum: : basında çıkan haberler - Sayfa 3 Keyifliqs5
    Durumum: : basında çıkan haberler - Sayfa 3 Mesgulrc6
    Katılımı : :
    basında çıkan haberler - Sayfa 3 Left_bar_bleue100 / 100100 / 100basında çıkan haberler - Sayfa 3 Right_bar_bleue

    Takımı : basında çıkan haberler - Sayfa 3 Besiktas
    Kayıt tarihi : 21/02/08

    basında çıkan haberler - Sayfa 3 Empty Geri: basında çıkan haberler

    Mesaj tarafından sevgi sihirbazı Ptsi Haz. 30, 2008 11:12 pm

    Yaprak Dökümü ne zaman bitecek?
    Sezon finali yapılan Yaprak Dökümü dizisi ne zaman bitecek? Senaryo yazarlarından Ece Yörenç, hem bu soruya hem de dizinin neden bu kadar çok ilgi gördüğüne değindi.


    Yaprak Dökümü dizisinin senaristleri Ece Yörenç ve Melek Gençoğlu, Habertürk’te Oylum Talu’nun sunduğu ’Burası Haftasonu’ programına konuk oldu.

    Reşat Nuri Güntekin’in romanı olan Yaprak Dökümü’nü aynen almayarak günümüze uyarladıklarını anlatan Ece Yörenç, dizinin önümüzdeki sezon sonunda biteceğini belirtti.

    Yörenç, dizinin başarılı olmasını ise şöyle değerlendirdi: "Yaprak Dökümü o kadar malzemesi çok bir iş ki, çok detaylı ve zengin bir hikaye. Bir aileyi anlatan bir hikaye. Bugün dizi izleyicisini yakından çekecek, ilk şeyde vuracak bir hikayeydi bizim için. Bunu hissettik ve bunu yapmak istedik. Fakat hiç yapılmamış bir şey yapalım dedik ve günümüze uyarladık."

    Ece Yörenç, dizileri bir ticarethane gibi düşünmediklerini vurgulayarak, "Hep birlikte ortak bir iş yapıyoruz. Takım oyunu bu ve o takımın bütün oyuncuları başarılı olduğunda iş başarılı oluyor" dedi.

    YAPRAK DÖKÜMÜ’NÜN TUTACAĞINI BİLİYORDUK

    Dizinin diğer senaristi Melek Gençoğlu, Yaprak Dökümü’nün tutacağını en başta bildiklerini ve bir tedirginlik yaşamadıklarını anlattı. Romanın Reşat Nuri Güntekin’in ölümsüz bir eseri olduğuna vurgu yapan Gençoğlu, "Ölümsüz bir eser. Onu da incitmemek, kırmamak, layık olabilmek adına bir tedirginlik vardı. Saygısızlık etmek istemedik, onun için çok uğraştık, çok çalıştık" şeklinde konuştu.


    KAYNAK: TELEVİZYONGAZETESİ
    ÖZLEM
    ÖZLEM
    Bolum Sorumlusu
    Bolum Sorumlusu


    Kadın
    Mesaj Sayısı : 1110
    Nerden : her yerden....
    Ruhsal Durumum: : basında çıkan haberler - Sayfa 3 Mutsuzyk6
    Durumum: : basında çıkan haberler - Sayfa 3 Mesgulrc6
    Katılımı : :
    basında çıkan haberler - Sayfa 3 Left_bar_bleue100 / 100100 / 100basında çıkan haberler - Sayfa 3 Right_bar_bleue

    Takımı : basında çıkan haberler - Sayfa 3 Besiktas
    Kayıt tarihi : 21/03/08

    basında çıkan haberler - Sayfa 3 Empty Geri: basında çıkan haberler

    Mesaj tarafından ÖZLEM Paz Tem. 13, 2008 2:09 pm

    MİLLETİN AHINI MI ALDI NE? YAPRAK DÖKÜMÜ’NÜN KÖTÜ GELİNİ FERHUNDE’NİN AYAĞI KIRILDI!.. PEKİ DENİZ ÇAKIR TATİLE ÇIKMAK İÇİN HAZIRLANIRKEN NASIL AYAĞINI KIRDI?

    Yaprak Dökümü dizisindeki Ferhunde karakteriyle adından söz ettiren Deniz Çakır, yaz tatiline “kırık” başladı…

    Tatili için Marmaris’e gitmeye hazırlanırken ayak bileğini kıran Çakır, “Ters bir hareket yapınca ayağımda acı hissettim. Önce burkuldu sandım ama kırıldığı ortaya çıktı. 1 ay alçıda kalacakmış. 1 aylık bir tatilim vardı onu da alçıyla geçireceğim” dedi

    Tatilinin ilk günlerinde dizideki patronuyla görüntülenen Deniz Çakır, olayı nazara bağlarken, “Nazar boncuğum da vardı ama yetmedi. Bundan sonra daha çok taşıyacağım. Şimdi tatil boyunca alçılı ayakla oturmak, denize girememek can sıkıcı” diye konuştu…


    Ferhunde'ye geçmiş olsun diyoruz
    sevgi sihirbazı
    sevgi sihirbazı
    Admin
    Admin


    Kadın
    Mesaj Sayısı : 3524
    Nerden : izmir
    Ruhsal Durumum: : basında çıkan haberler - Sayfa 3 Keyifliqs5
    Durumum: : basında çıkan haberler - Sayfa 3 Mesgulrc6
    Katılımı : :
    basında çıkan haberler - Sayfa 3 Left_bar_bleue100 / 100100 / 100basında çıkan haberler - Sayfa 3 Right_bar_bleue

    Takımı : basında çıkan haberler - Sayfa 3 Besiktas
    Kayıt tarihi : 21/02/08

    basında çıkan haberler - Sayfa 3 Empty Geri: basında çıkan haberler

    Mesaj tarafından sevgi sihirbazı Ptsi Tem. 28, 2008 1:09 am

    Medyanın hatası çok büyük!
    Yaprak Dökümü'nün kötü gelini Ferhunde'nin ayağı kırılmış. Gazeteler manşet atmak için vakit kaybetmemiş; 'Herkesin ahını aldı, ayağı kırıldı.' Böyle bir mantık var değil mi gerçekten? Kendimizi o kadar kaptırıyoruz ki televizyona, o karakterleri gerçek sanıyoruz. Onlar gibi konuşmaya, söyleşmeye başlıyoruz. Sohbetlerimizin en derin konusu oluyor, Necla ile Leyla'nın kocakardeşliği, Yasemin ile Ahmet'in siyasete yenilen aşkı ya da Demir ile Asi'nin bitmek tükenmek bilmeyen kavgaları. Biz değil miyiz haftalarca Bergüzar Korel'i Şehrazat ile karıştırıp yuhalayan ya da destekleyen? Herkes kendine sormadı mı 'Ben yapar mıydım?' diye... Az oyuncu çevrilmedi sokakta, 'Sen gel bakalım, bir anlat neden o adama ihanet ettin?' diye... Daha geçtiğimiz aylarda PKK'lıyı oynarken yolu kesilmedi mi bizim oyuncularımızın?Ehh, hal böyle olunca tabii Ferhunde yani Deniz Çakır için de 'Ettiğini buldu' diyoruz. Mesela Dağhan Külegeç, sevdiği kızı en yakın arkadaşına kaptırsa, "O da Deniz'e yapmıştı, ohh olsun" mu diyeceğiz! Burada tabii ki medyanın da payı büyük... Ekrandaki karakterleri o kadar gerçek kişilermiş gibi sunuyorlar ki, bu yanılsamaya kaptırıyoruz kendimizi! Geçmiş olsun Deniz Çakır!

    Takvim-Nilgün K. Tahmaz
    sevgi sihirbazı
    sevgi sihirbazı
    Admin
    Admin


    Kadın
    Mesaj Sayısı : 3524
    Nerden : izmir
    Ruhsal Durumum: : basında çıkan haberler - Sayfa 3 Keyifliqs5
    Durumum: : basında çıkan haberler - Sayfa 3 Mesgulrc6
    Katılımı : :
    basında çıkan haberler - Sayfa 3 Left_bar_bleue100 / 100100 / 100basında çıkan haberler - Sayfa 3 Right_bar_bleue

    Takımı : basında çıkan haberler - Sayfa 3 Besiktas
    Kayıt tarihi : 21/02/08

    basında çıkan haberler - Sayfa 3 Empty Geri: basında çıkan haberler

    Mesaj tarafından sevgi sihirbazı Ptsi Tem. 28, 2008 1:10 am

    İşimle anılmak istiyorum

    Yaprak Dökümü dizisinde 'Necla’yı canlandıran Fahriye Evcen, kısa sürede güzelliği ve performansıyla dikkat çekti. Özcan Deniz ile anılan Evcen, işiyle anılmak istiyor.

    Fahriye Evcen ismini pek çoğumuz ‘Yaprak Dökümü’ sayesinde duydu. Reşat Nuri Güntekin’in eserinden uyarlanan bu dizide birbirleriyle bir dargın bir barışık iki kız kardeşten Necla’yı canlandıran Evcen, kısa sürede güzelliği ve performansıyla dikkat çekti. Bu başarının ardından hayatıyla ilgili hikayeler gazetelerde yerini almaya başladı.

    Genç oyuncu Almanya’daki üçüncü kuşak Türklerdendi; orada doğup büyümüştü. Lisede oyunculuk eğitimi almış ve tam da üniversitede sosyoloji bölümüne kaydolduğu sırada tesadüfler onu hayalini kurduğu oyunculukla ilgili bir fırsatın eşiğine getirmişti.

    Oya Aydoğan vesilesiyle Türkiye’de oyunculuk yapmaya başlayan Evcen, izleyicilerin karşısına ilk kez Fatma Girik’le beraber rol aldığı ‘Hasret’ dizisiyle çıktı. Ardından halen devam eden ‘Yaprak Dökümü’ geldi. Geçtiğimiz yılın en ilginç yapımlarından biri olan Biray Dalkıran’ın ‘Cennet’inde ilk uzun metrajlı film deneyimini gerçekleştiren Fahriye Evcen, şu sıralar ikinci sinema filminin çekimlerinde.

    Akşam Pazar'ın röportajı:

    ‘Aşk Tutulması’ nasıl bir film olacak?

    Bir romantik komedi. Filmde Pınar karakterini canlandırıyorum. Pınar, basında işkolik sigortacı olarak lanse edildi ama aslında çok farklı ve renkli bir karakter.

    SİNEMA YAPTIKÇA ÖĞRENİLİR

    İlk sinema filminiz ‘Cennet’ psikolojik öğeleri ağır basan farklı bir yapımdı. Onun ardından bir romantik komedide rol almak nasıl bir deneyim oldu sizin için?

    ‘Cennet’te 15-16 yaşlarında akıl hastası bir kızı canlandırırken daha çok sözsüz oyunculuğa dayalı bir çalışma yaptım. Burada ise çok neşeli, kıpır kıpır, konuşkan 27 yaşında bir genç kadını canlandırıyorum. Belirli türdeki filmlerde oynamak gibi bir takıntım yok. Kendimi içinde iyi hissettiğim ve doğru bulduğum bir projede, tür ne olursa olsun yer alırım. Henüz 3 yıldır bu işi yapıyorum. Denemem, deneyerek görmem, kendimi tanımam, tanıtmam gerekiyor. Sinema yaptıkça öğrenilecek bir şey.

    Yurt dışında doğup büyümüş birine göre aksanınız ve diksiyonunuz çok düzgün. Bu nasıl oluyor?

    İlkokulda 4 sene Türkçe eğitim aldım. Dili küçük yaşta öğrendiğim için daha kalıcı oldu ve zaten diğer arkadaşlarımdan daha iyi konuşabiliyordum. Buraya geldikten sonra 3 yıl içinde iyice düzeldi.

    ÇIKAN HABERLER DOZUNDAYDI

    Son günlerde Özcan Deniz’le ilişkiniz nedeniyle pek alışık olmadığınız halde magazin basınına da sıkça konu oldunuz. Neler düşünüyorsunuz?

    Magazin basınında yer almak ya da almamak bizim elimizde değil. Bunu kontrolünü sağlayamıyor insan, keşke böyle bir şansımız olsa. Sonuçta herkes nasıl kendi işini yapıyor ve bu işle birilerine hizmet ediyorsa ben de öyleyim. İnsanlara eğlence sektöründe hizmet ediyorum. Bir doktorun özel hayatı nasıl irdelenmiyor ve araştırılmıyorsa bu bizde de böyle olmalı. Tabii ki insanlar bu sektörde yer alanları özellikle oyuncuları tanımak istiyor. Ama hiç kimse çok fazla kendi özeline, hayatının ayrıntılarına girilmesini istemez. Gerçi benim başıma böyle bir şey gelmedi. Bugüne kadar magazin basınında çok fazla ön planda olmadım. Sadece işimle konuşuldum. Bence bu hâlâ böyle, değişen bir şey yok benim adıma. İlişkimle ilgili birkaç haber çıktı ama bunların hepsi dozundaydı ve rahatsızlık vermedi. Zaten hiçbir zaman rahatsızlık duyacak bir şey yapmam.

    Murat Şeker’in size Özcan Deniz’le ilişkinizden dolayı film çekimleri boyunca özel hayatınızla ilgili konuşma yasağı koyduğu haberi de yalandı o zaman...

    Asla böyle bir şey olmadı. Zaten bu çok gereksiz. Biz gereken açıklamayı yaptık. Onun dışında konuşulacak olan şeyler benim özel hayatımın detaylarıdır.

    İlerleyen dönemlerde Almanya’da oyunculuk yapmak gibi bir niyetiniz var mı? Yoksa oyunculuğu sadece Türkiye’de mi yürütmek istiyorsunuz?

    Tabii ki Almanya’da oyunculuk yapmak isterim. Şimdiden girişimlerde bulunmaya, oradan gelen iş tekliflerini değerlendirmeye başladım ama bunun için zamanlama çok önemli. Bir şeyi sadece yapmış olmak için yapmak çok yanlış. Almanya’da da olsa doğru işi beklemek lazım.

    Fatih Akın’la çalışmayacağım

    Basında geçtiğimiz günlerde Fatih Akın’ın yeni filminde rol alacağım konusunda haberler çıktı. Bu haberler doğru değil. Nereden ve nasıl çıktığını da bilmiyorum. Aslında Almanya’dan bir başka yönetmenle çok farklı bir proje için görüşmüştüm. Onun hikayesini Fatih Akın’ın hikayesi gibi göstermişler. Fatih Akın’la tanışmadım bile ama umarım bir gün tanışırım.

    Magazinciler iyimser olmalı

    Magazİn, dünyanın her yerinde var olan ve engellenemez bir olgu. Ben de eğlence sektörüne hizmet ediyorum ve bu insanları eğlendirmek, güzel vakit geçirtmek adına yapılan iş. Bu sektörde yer alan insanlara ilgi elbette olacaktır. Magazin basının bunu işlemesinden daha doğal bir şey olamaz. Ama her şeyin dozunda yapılması gerekir. Bir de ilgi çeken insanlarla ilgili farklı ve güzel haberlere yer verilebilir. Belki bu anlamda biraz daha iyimser davranabilir magazincilerimiz. Her şeyi kötü ve negatif yansıtmak yerine sanatçıları biraz daha yüceltecek haberler yapılabilir mesela.
    zynpocean
    zynpocean
    VIP
    VIP


    Kadın
    Mesaj Sayısı : 1093
    Yaş : 37
    Ruhsal Durumum: : basında çıkan haberler - Sayfa 3 Sakinbq4
    Durumum: : basında çıkan haberler - Sayfa 3 Disardago3
    Katılımı : :
    basında çıkan haberler - Sayfa 3 Left_bar_bleue100 / 100100 / 100basında çıkan haberler - Sayfa 3 Right_bar_bleue

    Takımı : basında çıkan haberler - Sayfa 3 Galatasaray
    Kayıt tarihi : 09/03/08

    basında çıkan haberler - Sayfa 3 Empty Geri: basında çıkan haberler

    Mesaj tarafından zynpocean Cuma Eyl. 05, 2008 6:56 am

    Yaprak Dökümü dizisinin yeni sezonunda yaşanacaklar herkesi şoke edecek. Dizinin oyuncularından Başak Sayan, bazı tüyolar alan oyuncuları şoke olduğunu belirterek, bir hayli iddialı konuştu.



    Habertürk'te Saba Tümer'in sunduğu programa konuk olan Başak Sayan, TRT 1'de Aydan Şener'in başrolündeki Sürgün Hayatlar dizisinin yazlık bir dizi olduğunu ve onun bittiğini belirtti.

    Yaprak Dökümü dizisinde de rol alan Sayan, dizinin yeni sezon çekimlerinin başladığını anlattı.

    Yaprak Dökümü dizisinin yemeğinde dizinin gelecek bölümleri ile ilgili bazı tüyolar aldığını ifade eden Sayan, "Şoke oldum. 'Nasıl olabilir böyle bir şey' dedim. Ben şoke olduysam bilmiyorum izleyici ne olacak? Ve üzüldüm, böyle olmaması gerek, yapamam dedim" şeklinde konuştu.

    Bu sezon izleyicinin aklına gelemeyecek şeylerin olacağını anlatan Başak Sayan, "Hakikaten enteresan şeyler olacak. Şoke edecek şeyler. Oyuncular şoke olduysa izleyiciler kesin şok olur" diyerek, Yaprak Dökümü fanatiklerini iyice meraklandırdı.

    Kaynak:Televizyon Gazetesi,1.Eylül 2008
    zynpocean
    zynpocean
    VIP
    VIP


    Kadın
    Mesaj Sayısı : 1093
    Yaş : 37
    Ruhsal Durumum: : basında çıkan haberler - Sayfa 3 Sakinbq4
    Durumum: : basında çıkan haberler - Sayfa 3 Disardago3
    Katılımı : :
    basında çıkan haberler - Sayfa 3 Left_bar_bleue100 / 100100 / 100basında çıkan haberler - Sayfa 3 Right_bar_bleue

    Takımı : basında çıkan haberler - Sayfa 3 Galatasaray
    Kayıt tarihi : 09/03/08

    basında çıkan haberler - Sayfa 3 Empty Geri: basında çıkan haberler

    Mesaj tarafından zynpocean Cuma Eyl. 05, 2008 6:56 am

    Yaprak Dökümü bu sezon çok ağlatacak

    Kanal D’nin sevilen dizisi Yaprak Dökümü’nde ne olacağı diziseverlerin merakını cezbediyor. Ancak oyuncular ser verip sır vermiyorlar bu konuda. Başak Sayan, yaptığı açıklamada bu sezon izleyenleri bol bol ağlatacaklarını söyledi.


    Kanaltürk’te Müge Dağıstanlı ve Gülşen Yüksel’in sundukları ’Orada Neler Oluyor?’ programına konuk olan Başak Sayan, Yaprak Dökümü’nün yeni sezonda sürprizlerle dolu olduğunu söyledi ancak detaylı bilgi vermekten kaçındı.

    Televizyongazetesi’nin daha önceki haberinde, ’Herkes şoke olacak’ diyerek konuyu gündeme getiren Sayan, Habertürk’te Saba Tümer’e izleyenlerin çok şaşıracaklarını ifade etmişti.

    Sayan, bu sabah da benzer bir açıklama yaparak "Olayların gidişatı, izleyenleri ekran başına kitleyecek şeyler. Hakikaten insanlar şoke olacak. Söylemem doğru değil, etik değil. Olaylar hakikaten insanları çok şaşırtacak. Öyle bir sürpriz olacak ki çok şaşıracaksınız" diye konuştu.

    Senaryoyu bir gün önce alıyoruz

    Oyuncuların dizinin akıbetiyle ilgili bilgi vermemeleri konusunda özel bir uyarı almadıklarını da ifade eden Sayan, "Bizi tembihlemelerine gerek bile yok. Bunun bilincinde bir iş yapıyorsunuz İnsanlar ne olacağını bilirse izlemezler. O büyüyü bozuyorsunuz" dedi.

    Bir haftada 90 dakikalık bir iş yaptıklarını ve set ekibinin 17 saat bazen daha fazla çalıştıklarına vurgu yapan Başak Sayan, senaryo ekibinin de aynı yoğunlukta olduğunu belirtti.

    Senaryonun çekimler başlamadan bir gün önce ellerine geçtiğini ifade eden Başak Sayan, bu yıl bol bol ağlama sahnelerinin olacağının da altını çizdi.

    Geçen sezon Necla karakteri ile Ceyda karakterinin intihara teşebbüs olayı nedeniyle yakınlaştığı ve Ceyda’nın Necla’dan tokat yediği sahnede çok sarsıldığını ve gerçekten ağladığını anlatan Başak Sayan, zaman zaman oyuncuların sette herhangi bir teknik müdahaleye gerek kalmadan kendilerinin ağladığını, hatta çekimleri izleyen set ekibinin de zaman zaman ağladığını belirtti.

    12 saat önce doğan bebeği getirdiler

    geçen yıl Ceyda’nın hastanede doğum yaptığı sahnelerde kucağındaki bebeğin 12 saat önce doğmuş bir bebek olduğunu anlatan Başak Sayan, bebeğin sürekli ağlaması nedeniyle zor anlar yaşadıklarını söyledi.

    Dizinin Reşat Nuri Güntekin’in romanı olan Yaprak Dökümü ile tamamen paralel gitmediğini ve zaman zaman farklı karakterlerin ya da olayların da oluştuğunu belirten Sayan, Ceyda karakterinin de kitapta olmadığını belirtti.

    Bazı sahnelerde hayat çok kısa, kimin nerde kalacağı belli değil, bu kadar çok kariyer için koştururken nerde hata yapıyorum diye düşünüyorsun.

    Anneme bile söylemem

    Ankara’da yaşayan annesinin İstanbul’a geldiğinde senaryolarını okuduğunu anlatan Başak Sayan, telefonda ne olacağını soran annesine bile dizinin akıbeti hakkında bilgi vermediğini zaten kendilerinin de en fazla 4-5 bölüm önden gittikleri için o kadarını bildiklerini belirtti.

    KAYNAK: TELEVİZYONGAZETESİ
    zynpocean
    zynpocean
    VIP
    VIP


    Kadın
    Mesaj Sayısı : 1093
    Yaş : 37
    Ruhsal Durumum: : basında çıkan haberler - Sayfa 3 Sakinbq4
    Durumum: : basında çıkan haberler - Sayfa 3 Disardago3
    Katılımı : :
    basında çıkan haberler - Sayfa 3 Left_bar_bleue100 / 100100 / 100basında çıkan haberler - Sayfa 3 Right_bar_bleue

    Takımı : basında çıkan haberler - Sayfa 3 Galatasaray
    Kayıt tarihi : 09/03/08

    basında çıkan haberler - Sayfa 3 Empty Geri: basında çıkan haberler

    Mesaj tarafından zynpocean Cuma Eyl. 05, 2008 6:57 am

    Entrikalar devam edecek
    basında çıkan haberler - Sayfa 3 6347986

    "Yaprak Dökümü" üçüncü sezonunun ilk bölümüyle bu akşam saat 20.00'de izleyicilerle buluşacak.

    Kanal D’nin iki sezondur izlenme rekorları kıran dizisi "Yaprak Dökümü" üçüncü sezonunun ilk bölümüyle bu akşam saat 20.00'de izleyicilerle buluşacak.

    Finalinin de üçüncü sezonda yapılacağı dizinin oyuncuları Halil Ergün, Güven Hokna, Bennu Yıldırımlar, Gökçe Bahadır ve Fahriye Evcen ile yeni sezonu ve diziye olan ilgiyi değerlendirdik.

    HALİL ERGÜN/ Ali Rıza

    basında çıkan haberler - Sayfa 3 6347992

    Bu kadar yoğun bir ilgiyi beklemiyordum


    n Bu sene dizinin 3. sezonuna başlayacaksınız. Her şey ilk günkü gibi mi devam ediyor?
    - Her sene sanki yeni başlıyormuşuz gibi oluyor ve ilk günkü heyecanımız devam ediyor. Ben bu durumu da seyircinin ilgisine ve hikayenin hálá diri kalmasına bağlıyorum.

    n Peki bu dizi gereksiz yere uzatılsaydı siz hálá bu projenin içinde olur muydunuz?

    - Ben 10 senedir hep iyi projelerde yer alıyorum. Bu dizi teklifi gelmeden önce ara vermeyi düşünüyordum. Ama böyle bir yapımda yer almak istediğim için teklifi kabul ettim. Biz o zaman bir seneliğine sözleşme yapmıştık. Dizi giderek daha fazla izlendiği için bu sezona kadar geldik. Ama bu sene son olsun diyoruz artık.

    n Siz bu dizi sayesinde daha fazla popüler oldunuz...

    - Ben tanınan bir oyuncu olmama rağmen "Yaprak Dökümü" sayesinde daha farklı bir durum oluştu. Ben bu dizinin tutacağına inanıyordum ama açıkçası bu kadar yoğun ilgi beklemiyordum. Öyle ki insanlar "Bizi bırakmayın" diye haykırıyorlar.

    n Sanırım bu durum biraz da dizide bir aile hikayesinin anlatılmasıyla ilgili...

    - Evet aile hikayesi olması seyirciyi bu kadar etkilemiş olabilir. Biz kadro olarak da çok güzel buluştuk. Çok uyumlu bir kadro olduk. Bir de insanlar bu diziyle birlikte kendilerinin dışında başka insanların dramlarına da kafa yormaya başladılar.

    n Ali Rıza Bey’de nasıl bir değişiklik olacak bu sezon?

    - Ali Rıza Bey’in değişmemesi mümkün değil aslında. Çok bilgili okumuş bir adam ve bilgili olduğu için de çocukları için endişelenen bir adam. Mutlaka değişecektir, hayata daha geniş bakacaktır ancak yine de ilkelerinden ödün vermez.

    n Sizin bu karakterle benzeyen noktalarınız var mesela siyasetle ilgilenmek gibi...

    - Tabii ki ben kendim dışında insanlarla da ilgileniyorum. Ülkeyle ve doğayla çok duyarlı bir ilişkim var.

    n Çok fazla popüler olma durumu sizi rahatsız ediyor mu?

    - Rahatsız etmiyor. Aksine çok mutlu oluyorum.

    basında çıkan haberler - Sayfa 3 6347991

    FAHRİYE EVCEN/NECLA

    basında çıkan haberler - Sayfa 3 6347999

    Monica Bellucci’ye benzetilmek hoşuma gitmiyor

    n Üçüncü sezona başlıyorsunuz. Nasıl gidiyor çekimler? Yılgınlık yarattı mı sizde?


    - Çok iyi gidiyor, çok keyifli başladık. İki sezondur çok güzel şeyler çektik, inşallah bu sezon da aynısı olacak. İster istemez bazı şeyler artık rutinleşiyor. Dizi hayatımın bir parçası oldu artık bitseydi belkide boşlukta hissedecektim kendimi.

    n Dizi bitiyor sonra hemen bir film çekiyorsunuz. Bu yorgunlukla nasıl baş edeceksiniz?

    - İnan hiç yorulmuyorum. Çalışmayı çok seven bir insanım aksine boş kaldığım zaman sıkılıyorum. Bana film dışında kalan iki veya üç hafta tatil yetiyor. Ama tabii son iki sene çok yoğundu işler arka arkaya geldi. İnşallah bu yoğunlukta devam eder, ben mutluyum.

    n Monica Bellucci’ye de benzetiliyorsunuz. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?

    - Hiçbir rahatsızlık yaratmıyor bu bende ama hoşuma giden yönü de yok. Bu bana ne eksi ne de artı olarak bir şey ifade etmiyor.

    n Oyunculuk konusunda kendinizi nelerle besliyorsunuz?

    - Gözlemleyerek, hem kendi ülkemizde hem dış ülkelerde ne olup bitiyor takip ederek kendimi geliştirmeye çalışıyorum. Ayrıca bir oyuncunun genel yaşantısında da sürekli bütün algılarının açık olması gerekli. Mutlaka teknik bilgi sahibi olması gerekmiyor ama bence en önemlisi bütün algıların gün boyunca açık olması. Benim biraz da sosyolojik bilgim var. Ben sosyoloji bölümünü bitirmedim dondurdum ama çocukluğumdan beri sosyoloji ve psikolojiyle iç içe olduğum için o anlamda biraz birikimim var. Onun da çok faydası oluyor bana.

    n Necla bu sezon biraz huzura erecek mi?

    - Fırtınalar bizde bitmez ama artık ailede herkes yavaş yavaş problemlerle yüzleştiği için biraz yüzsüzleşiyoruz. Bu yüzsüzlükten dolayı herkes birbirine biraz yaklaşıyor. Başta hepimiz çok kibirliydik. Üçüncü sezonda o kibirler azalıyor, birbirimize iyi taraflarımızla da kötü taraflarımızla da daha yakın olacağız.

    n Sette ortam nasıl?

    - Çok güzel gidiyor. Üçüncü sezon olduğu için aile gibi olduk. Hep beraberiz. Baştan beri keyifliydi set üçüncü sezonda da nasıl başladıysak öyle devam ediyoruz.

    n Dizinin ilerleyen bölümleri için sizin karakterinizle ilgili verebileceğiniz ipuçları var mı?

    - Detayları biz de bilmiyoruz. Ama genel olarak konuşacak olursam Necla üçüncü sezonda biraz daha büyüyor, biraz daha olgunlaşıyor.

    n Necla’nın aşk hayatındaki fırtınalar devam mı ediyor?

    - Eder tabii canım, Necla genç bir kız sonuçta, aşk devam etsin zaten.

    GÜVEN HOKNA/ Hayriye Hanım

    basında çıkan haberler - Sayfa 3 6347993

    Yetenek sonradan kazanılmaz

    n Tatilden sonra çekimler nasıl gidiyor?

    - Bu üçüncü sezonumuz olduğu için adapte olmak konusunda bir sıkıntımız yok. Sadece tatilden çıkmış olmanın rehaveti var üstümüzde. Bir de havalar çok sıcak, bu bizi biraz rahatsız ediyor. Ama bunun dışında her şey yolunda.

    n Dizilerde önemli rollerde oynuyorsunuz. Bu karakterler size uğurlu geliyor diyebilir miyiz?

    Aslında pek uğur sayılmaz. Ben bu durumu doğuştan varolan ekran sempatisine ve doğru oyuncu olmama bağlıyorum. Ayrıca yıllardır tiyatro yapmak bana çok şey kazandırdı. Yeteneğin sonradan kazanıldığına inanmıyorum. Doğuştan varolan bir şeyi eğitimle birleştirdiğiniz zaman ortaya çok güzel bir şey çıkıyor. Benimle çalışmak yapımlar için büyük bir şans olduğu gibi benim için de doğru giden projelerde yer almak büyük bir şans.

    n Hep doğru kararlar veriyorsunuz galiba.../

    - Ben çok seçici davranıyorum. Seçici davrandığım için de bu kararlar beni çoğunlukla doğruya götürüyor. Ama tabii her doğru dediğimiz iş bizim istediğimiz gibi yürümüyor. Çünkü sektörde çok bozulmalar olduğunu düşünüyorum. Bir dizi filmin süresi 90 dakikalara kadar çıkıyor. Bu duruma da kimse çare bulmuyor. Çünkü kanallar da biz de bu şekilde para kazanıyoruz.

    n Bu şartlar altında nasıl çalışmaya devam ediyorsunuz peki?

    - Bu durumdan bütün sanatçılar sıkıntı duyuyor. Ama bir sendikamız olmadığı için kişisel çıkışlar yapamıyoruz. Ben uzun yıllardır bu sektörün içinde olduğum için çekimlerin zorluğunu ve keyfini çok iyi biliyorum. Ama tabii çekimlerin saatlerini kendileri belirleyen oyuncular da var. Buna da karşıyım. Sanatçı gözüyle baktığınız zaman zaten bu işin dakikası saniyesi olmaz.

    n Bu son sezonunuz mu olacak?

    - Öyle olacağını düşünüyorum. Ben açıkçası artık uzun soluklu projelerde yer almayı düşünmüyorum. Bu sektörün zedelendiğine inanıyorum. Çok güzel, kaliteli dediğimiz bir iş bakıyorsunuz beş bölümde bitebiliyor. Bir de yaptığımız çok sorumluluk isteyen bir iş.

    n Bu sezon neler yaşayacak Hayriye Hanım?

    - Biz de bilmiyoruz. Artık ne yazılırsa onu oynayacağız. Yine entrikalar devam edecek. Çünkü günlük yaşamda bunlar o kadar çok ki bu yüzden seyirciyi de ekrana bağlıyor.

    basında çıkan haberler - Sayfa 3 6347994

    BENNU YILDIRIMLAR/ FİKRET

    basında çıkan haberler - Sayfa 3 6347997

    Başarımız uyum içinde çalışmamızın sonucu

    n Üçüncü sezonunuz, çekimler nasıl gidiyor?

    - Dizinin belirli bir ritmi var, o ritme iki senedir alışmış durumdayız. Şimdi üçüncü sezonda da aynı ritimle devam ediyoruz.

    n Bu sezon olmasaydı sizin için boşluk olur muydu?

    - Benim hiçbir boşluğum yok ben zaten şehir tiyatrolarında çalışıyorum.

    n Hem tiyatroda oynuyorsunuz hem sinemada oynuyorsunuz, televizyon dizisine nasıl devam edebiliyorsunuz?

    - Televizyon dizisi senelerdir yaptığımız bir şey ama sinemayı 10 yıldır elime düzgün bir proje gelmediği için yapmadım. Ama 10 yıl sonra da bir film yapayım artık. Tiyatroda her sene rol alıyorum, benim birinci dereceden yaptığım meslek zaten.

    n "Yaprak Dökümü"nde yer almanızdan sonra sanki insanlar sizi yeniden keşfetti...

    - Dizi ne kadar seviliyorsa ve bütünleşmişse insanlarla, o kadar ortaya çıkıyor insan. Bunlar çok normal süreçler. Ama çok güzel bir ekip içindeyiz, iki sene çok güzel sonuçlarla devam ettik. Şimdi üçüncü sezonumuzdayız bunun da iyi bir şekilde geçeceğine inanıyorum.

    n Rating anlamında sürekli liste başı olan bir dizide yer almak nasıl bir duygu?

    - "Süper Baba"da tatmışlığım var aynı durum. Ama her ikisinde de diyebilirim ki birbiriyle uyum içinde çalışan bir ekibin çalışması var. Uyum da zaten seyirciye yansır.

    n Tiyatrodaki Fikret’le dizideki Fikret özde aynı olsa da farklı karakterler. İzleyiciler bundan rahatsız oluyorlar mı?

    - "Yaprak Dökümü"nü tiyatroda 4 yıl boyunca 400’den fazla oynadık ve her zaman salonlar doluydu. Biz toplum olarak bu hikayeyi çok seviyoruz. Diziye herkes okuduğu romanın etkisiyle başlıyor ama sonra anlaşılıyor ki romanın omurgasıyla ilerleyen hikayeler var. İki sezon tepede kalmak müthiş bir şey bunlar hem yazarların, hem yönetmenin hem de oyuncuların eseri.

    n Dizide dünyanın bütün yükü üzerinizde. Bu sezon hafifleyecek mi bu yük biraz?

    - Fikret nasıl sıyrılabilir ki bu yükten? İki ev arasında mekik dokuyacak doğal olarak.

    GÖKÇE BAHADIR/LEYLA

    basında çıkan haberler - Sayfa 3 6348000

    Ağlamaktan bıkmadım rolümü seviyorum

    n Üçüncü sezonda da hep bir dram, hep bir gözyaşı... Sıkılmadınız mı ağlamaktan?


    - Bilmem ben bıkmadım henüz. Bir de her sezon farklı bir şeyler oluyor, olaylar çok ağır ilerler hep aynı şeyi yaparsın ya işte bizde o durum yok. Rolümü de çok seviyorum. Leyla çok değişik dönemler geçiren bir rol olduğu için bıkmak kolay değil.

    n Tatilinizde dizide neler olacak diye yanınıza gelenler oldu mu?

    - Tatilimin çoğunu yurtdışında yaptım onun için böyle şeylerle çok karşılaşmadım. Ama İstanbul’da yaptığım tatilde oldu tabii. Yakalayıp "Ne olacak, ne bitecek" diye soranlar, fotoğraf çektirenler, imza isteyenler... Aslında buradayken çok iyi anlamıyorum ama bu konaktan çıktığım andan itibaren anlıyorum ki ben popülerim.

    n Bu durum size gelen teklifleri etkiliyor mu?

    - Evet çok etkiledi.

    n Ufukta sinema filmi var mı?

    - Olabilir neden olmasın. Çok güzel bir şey iş olmasını istiyorum onun için bekliyorum.

    n Set ortamınız nasıl?

    - Biz bence çok güzel başladık ve her sene daha da güzelleşiyor ortamımız.

    n Üçüncü sezonda Leyla’da ne gibi değişiklikler göze çarpıcak?

    - Gelgitleri olan, farklı bir karakter Leyla ve bazı hırslarına kapılıyor. Belki diyorum biraz daha sakin biraz daha olgun olacak. Her an her şeyi yapabilir.

    Sinem VURAL,Hürriyet/Kelebek,3Eylül 2008

      Similar topics

      -

      Forum Saati C.tesi Kas. 23, 2024 2:30 am