Sağlıklı bir kalp için faydalı tavsiyeler:
Hem şimdi hem ileriki yaşlarda hayatın tadını layıkıyla çıkarmak istiyor musunuz? Sağlığınız ve formunuz için yapabileceğiniz en doğru işlerden biri, kalbinize iyi bakmak...
Güncelleme: 18:52 TSI 28 Mayıs 2005 Cumartesi- Sağlıklı bir kalp, sadece kalp hastalıklarından korunmak için değil, ayrıca şimdi ve ileriki yaşlarınızda hayatın tadını çıkarmak için yeterli enerjiye sahip olmanız açısından da önemli.
Becel internet sitesinde kalbiniz ve kalp hastalıklarına yakalanma riskinizi arttıran faktörler hakkında bilgiler veriyor. Daha da önemlisi, size, sağlıklı bir kalp için faydalı tavsiyelerde bulunuyor.
KALBİNİZE DİKKAT EDİN!
Kalbimiz, vücudumuza kan pompalamakla sorumlu olan organımız. Dokulara oksijen ve besin taşıyarak vücudun işlevlerini sürdürebilmesini sağlar. Dahası, karbondioksit gibi atık ürünleri de uzaklaştırır. Her gün kalbimiz yaklaşık 100,000 kez çarpar! Tüm bu işleri gerçekleştirebilmek için kalbimizin de oksijen ve besine ihtiyacı vardır. Kalbimizi çevreleyen damarlar olan koroner arterler, kalp kaslarına oksijen ve besin iletimini sağlarlar.
NEDEN KALBİME DİKKAT ETMELİYİM?
Tüm dünyada 3 ölümden birinin sebebi olan kalp hastalıkları, çok yaygın bir tehdit oluşturur. Ayrıca milyonlarca insanın da yaşam kalitesini düşürür. En yaygın kalp hastalığı, koroner kalp hastalığıdır. Koroner arterlerin iç çeperlerinde biriken yağ zerrecikleri (kolesterol) sebebiyle meydana gelir. Bu yağ tabakası yıllar boyunca biriktikçe, arter çapları giderek daralır ve kan akışının yavaşlamasına, veya hatta tamamen durmasına sebep olur.
Kan akışı sınırlandırıldığında, göğüs ağrıları (anjin) ortaya çıkabilir. Kan akışı ciddi ölçüde azaldığında veya tamamen kesildiğinde, kalp krizi meydana gelebilir.
KİMLER KALP HASTALIĞINA YAKALANIR?
Herkes kalp hastalıklarına yakalanabilir. Çünkü bu riski arttıran birçok faktör (risk faktörleri) bulunur. Sigara, hareketsizlik, sağlıksız beslenme, stres, yüksek kolesterol düzeyleri, fazla kilolar, şeker hastalığı, yaş, cinsiyet ve genetik faktörler, kalp hastalığına yakalanma riskini arttırır. Sahip olduğunuz risk faktörleri arttıkça, kalp hastalığına yakalanma riskiniz de artar. Risk faktörlerinden bazıları, örneğin artan yaş, değiştirilemeyecekken, birçoğuna müdahale edilebilir. Bu faktörlerden mümkün olduğunca çoğunu kontrol altına alabilmek gerekir.
KALP HASTALIĞI RİSKİMİ NASIL AZALTABİLİRİM?
Kalp hastalığı eğiliminizi, sahip olduğunuz risk faktörlerini azaltarak önemli ölçüde düşürebilirsiniz. Kalbinize iyi bakmak sadece yaşamınızı uzatmakla kalmaz, ayrıca genel anlamda sağlığınız ve formunuzu da iyileştirir. Bu sayede hayatın tadını daha iyi çıkarabilirsiniz.
DEĞİŞTİREMEYECEĞİMİZ RİSK FAKTÖRLERİ
Modifiye edilemeyen risk faktörleri...
Yaş
Kalp hastalığına yakalanma riski, artan yaş ile birlikte artar. Bir erkek birey 45 yaşına eriştiğinde, kalp krizi riski hızla artmaya başlar. Bu risk, daha da yaşlandıkça artmaya devam eder. Kadınlar için risk, menopozdan sonra artmaya başlar. Yaşla birlikte artan kan basıncı da birçok gelişmiş ülkede bireylerin kalp hastalığına yakalanma riskini yükseltir.
Cinsiyet
Erkeklerin kalp krizi geçirme riski kadınlara göre daha fazladır ve daha erken yaşlarda kalp krizi geçirebilirler. Kadınlarda kalp hastalıklarına çoğunlukla menopozdan sonra rastlanır ve risk yine yaşla beraber artar. Erkeklerde kalp krizinden kaynaklanan ölümlerin oranı kadınlara göre daha yüksek olsa da, kalp krizleri her iki cins için de birincil ölüm nedenidir.
Genetik faktörler
Genetik faktörler, kalp hastalıklarının oluşumunda önemli rol oynar. Kalp hastası bireylerin çocuklarının da ileriki yaşlarda kalp hastalığına yakalanma riskleri yüksektir. Örneğin, şeker hastalığı, hipertansiyon ve yüksek kolesterol gibi risk faktörleri genetik komponentler içermektedir, bu da ailenizde görülmüş olduğu anlamına gelir. Kalp hastalıkları açısından kabarık bir aile kaydına sahip olan bireylerde bir veya birkaç risk faktörü birden mevcuttur.
DEĞİŞTİREBİLECEĞİMİZ RİSK FAKTÖRLERİ
Modifiye edilebilir risk faktörleri...
Sigara, hareketsizlik, sağlıksız beslenme ve stres, değiştirebileceğimiz risk faktörleridir. Bu faktörleri, fazla kilolar veya obezite, yüksek tansiyon, şeker hastalığı ve yüksek kolesterol düzeylerine sebep olabilecekleri için, kontrol altında tutmak gereklidir. Sahip olduğunuz risk faktörleri arttıkça, kalp hastalığına yakalanma riskiniz de artmaktadır. Bu yüzden, sigarayı bırakarak, hareketlenerek, sağlıklı beslenerek ve rahatlayarak riskinizi azaltmanız çok önemlidir.
Aşağıdaki tavsiyeler kalbinize iyi bakmanıza yardımcı olur. Unutmayın, herşeyi birden değiştirmeye çalışmayın; küçük ama emin adımlarda ilerlemelisiniz!
FAYDALI TAVSİYELER
Yaşam biçimi faktörleri
Sigarayı bırakın
Rahatlamaya ve hayatın tadını çıkarmaya zaman ayırarak stresle başetmenin yeni yollarını keşfedin
Daha hareketli olun - her gün 30 dakikalık fiziksel aktiviteyi hedefleyin (bu süreç, üç adet 10’ar dakikalık seanslardan oluşabilir)
Sağlıklı bir kiloyu korumaya çalışın
Sağlıklı beslenme
Daha az hayvansal (doymuş) yağ tüketin. İnce kesilmiş et dilimlerini tercih edin. Etten görebildiğiniz yağları ve tavuğun derisini ayırın.
Daha az hazır bisküvi, pastane ürünü ve kek tüketin.
Doymamış yağ oranı yüksek yağları kullanmaya özen gösterin. Yemek pişirirken, katı yağlar yerine, ayçiçek yağı, mısırözü veya zeytinyağı gibi bitkisel yağları tercih edin. Bu yağları ayrıca salatalarınıza sos olarak da kullanabilirsiniz.
Yağsız veya yarım yağlı süt, az yağlı yoğurt, ve az yağlı peynir gibi, düşük yağ içeren günlük ürünleri tercih edin.
Düzenli olarak balık yiyin. Haftada en az bir kez yağlı balık (örneğin somon, sardalya, ton - konserve şeklinde de olabilir) tüketmeye özen gösterin.
Bol bol meyve, sebze ve baklagil tüketin (mercimek ve fasulye gibi). Günde toplam en az 5 porsiyon tüketin. Bir porsiyon, 2-3 kaşık sebze, bir adet meyve (mesela bir muz) veya 2-3 adet küçük boy meyve (örneğin erik), 1 küçük kase meyve salatası, veya bir bardak taze sıkılmış meyve suyuna denktir.
Makarna, pirinç, ekmek, buğday, patates ve mısır gevreğinden oluşan nişastalı yiyecekleri, öğünlerinizde düzenli olarak tüketin. Tam buğday ekmek gibi işlenmemiş karbonhidratları tercih etmeye özen gösterin.
Diş çürümelerine de neden olduklarından, daha az şeker ve şekerli yiyecek tüketin. Şekeri tamamen kesmemeli, fakat küçük miktarlarda tüketmeye özen göstermelisiniz. Şekersiz içecekleri tercih edip, daha az şeker, çikolata ve puding tüketmeli, ve yiyecek ve içeceklerinize şeker eklemekten mümkün olduğunca kaçınmalı veya şeker yerine tatlandırıcıları kullanmalısınız.
Günde 1,5 litre sıvı almayı hedefleyin. Su tüketiminizi arttırın ve ayrıca meyve suyu ve süt de için. Alkolü çok kaçırmayın, ölçülü tüketin. Bu ölçü, kadınlarda günde bir birim, erkeklerde ise iki birimi geçmemelidir.
İşlenmiş et, peynir ve aburcuburlar gibi fazla tuzlu yiyeceklerden kaçının ve yemek pişirirken veya sofrada yemeğe eklediğiniz tuz miktarını azaltın. Yemeklerinize tat vermesi için tuz yerine baharatlardan faydalanın.
Sağlıklı bir seviyeyi koruyabilmek için, kan basıncınızı düzenli olarak kontrol ettirin.
Hem şimdi hem ileriki yaşlarda hayatın tadını layıkıyla çıkarmak istiyor musunuz? Sağlığınız ve formunuz için yapabileceğiniz en doğru işlerden biri, kalbinize iyi bakmak...
Güncelleme: 18:52 TSI 28 Mayıs 2005 Cumartesi- Sağlıklı bir kalp, sadece kalp hastalıklarından korunmak için değil, ayrıca şimdi ve ileriki yaşlarınızda hayatın tadını çıkarmak için yeterli enerjiye sahip olmanız açısından da önemli.
Becel internet sitesinde kalbiniz ve kalp hastalıklarına yakalanma riskinizi arttıran faktörler hakkında bilgiler veriyor. Daha da önemlisi, size, sağlıklı bir kalp için faydalı tavsiyelerde bulunuyor.
KALBİNİZE DİKKAT EDİN!
Kalbimiz, vücudumuza kan pompalamakla sorumlu olan organımız. Dokulara oksijen ve besin taşıyarak vücudun işlevlerini sürdürebilmesini sağlar. Dahası, karbondioksit gibi atık ürünleri de uzaklaştırır. Her gün kalbimiz yaklaşık 100,000 kez çarpar! Tüm bu işleri gerçekleştirebilmek için kalbimizin de oksijen ve besine ihtiyacı vardır. Kalbimizi çevreleyen damarlar olan koroner arterler, kalp kaslarına oksijen ve besin iletimini sağlarlar.
NEDEN KALBİME DİKKAT ETMELİYİM?
Tüm dünyada 3 ölümden birinin sebebi olan kalp hastalıkları, çok yaygın bir tehdit oluşturur. Ayrıca milyonlarca insanın da yaşam kalitesini düşürür. En yaygın kalp hastalığı, koroner kalp hastalığıdır. Koroner arterlerin iç çeperlerinde biriken yağ zerrecikleri (kolesterol) sebebiyle meydana gelir. Bu yağ tabakası yıllar boyunca biriktikçe, arter çapları giderek daralır ve kan akışının yavaşlamasına, veya hatta tamamen durmasına sebep olur.
Kan akışı sınırlandırıldığında, göğüs ağrıları (anjin) ortaya çıkabilir. Kan akışı ciddi ölçüde azaldığında veya tamamen kesildiğinde, kalp krizi meydana gelebilir.
KİMLER KALP HASTALIĞINA YAKALANIR?
Herkes kalp hastalıklarına yakalanabilir. Çünkü bu riski arttıran birçok faktör (risk faktörleri) bulunur. Sigara, hareketsizlik, sağlıksız beslenme, stres, yüksek kolesterol düzeyleri, fazla kilolar, şeker hastalığı, yaş, cinsiyet ve genetik faktörler, kalp hastalığına yakalanma riskini arttırır. Sahip olduğunuz risk faktörleri arttıkça, kalp hastalığına yakalanma riskiniz de artar. Risk faktörlerinden bazıları, örneğin artan yaş, değiştirilemeyecekken, birçoğuna müdahale edilebilir. Bu faktörlerden mümkün olduğunca çoğunu kontrol altına alabilmek gerekir.
KALP HASTALIĞI RİSKİMİ NASIL AZALTABİLİRİM?
Kalp hastalığı eğiliminizi, sahip olduğunuz risk faktörlerini azaltarak önemli ölçüde düşürebilirsiniz. Kalbinize iyi bakmak sadece yaşamınızı uzatmakla kalmaz, ayrıca genel anlamda sağlığınız ve formunuzu da iyileştirir. Bu sayede hayatın tadını daha iyi çıkarabilirsiniz.
DEĞİŞTİREMEYECEĞİMİZ RİSK FAKTÖRLERİ
Modifiye edilemeyen risk faktörleri...
Yaş
Kalp hastalığına yakalanma riski, artan yaş ile birlikte artar. Bir erkek birey 45 yaşına eriştiğinde, kalp krizi riski hızla artmaya başlar. Bu risk, daha da yaşlandıkça artmaya devam eder. Kadınlar için risk, menopozdan sonra artmaya başlar. Yaşla birlikte artan kan basıncı da birçok gelişmiş ülkede bireylerin kalp hastalığına yakalanma riskini yükseltir.
Cinsiyet
Erkeklerin kalp krizi geçirme riski kadınlara göre daha fazladır ve daha erken yaşlarda kalp krizi geçirebilirler. Kadınlarda kalp hastalıklarına çoğunlukla menopozdan sonra rastlanır ve risk yine yaşla beraber artar. Erkeklerde kalp krizinden kaynaklanan ölümlerin oranı kadınlara göre daha yüksek olsa da, kalp krizleri her iki cins için de birincil ölüm nedenidir.
Genetik faktörler
Genetik faktörler, kalp hastalıklarının oluşumunda önemli rol oynar. Kalp hastası bireylerin çocuklarının da ileriki yaşlarda kalp hastalığına yakalanma riskleri yüksektir. Örneğin, şeker hastalığı, hipertansiyon ve yüksek kolesterol gibi risk faktörleri genetik komponentler içermektedir, bu da ailenizde görülmüş olduğu anlamına gelir. Kalp hastalıkları açısından kabarık bir aile kaydına sahip olan bireylerde bir veya birkaç risk faktörü birden mevcuttur.
DEĞİŞTİREBİLECEĞİMİZ RİSK FAKTÖRLERİ
Modifiye edilebilir risk faktörleri...
Sigara, hareketsizlik, sağlıksız beslenme ve stres, değiştirebileceğimiz risk faktörleridir. Bu faktörleri, fazla kilolar veya obezite, yüksek tansiyon, şeker hastalığı ve yüksek kolesterol düzeylerine sebep olabilecekleri için, kontrol altında tutmak gereklidir. Sahip olduğunuz risk faktörleri arttıkça, kalp hastalığına yakalanma riskiniz de artmaktadır. Bu yüzden, sigarayı bırakarak, hareketlenerek, sağlıklı beslenerek ve rahatlayarak riskinizi azaltmanız çok önemlidir.
Aşağıdaki tavsiyeler kalbinize iyi bakmanıza yardımcı olur. Unutmayın, herşeyi birden değiştirmeye çalışmayın; küçük ama emin adımlarda ilerlemelisiniz!
FAYDALI TAVSİYELER
Yaşam biçimi faktörleri
Sigarayı bırakın
Rahatlamaya ve hayatın tadını çıkarmaya zaman ayırarak stresle başetmenin yeni yollarını keşfedin
Daha hareketli olun - her gün 30 dakikalık fiziksel aktiviteyi hedefleyin (bu süreç, üç adet 10’ar dakikalık seanslardan oluşabilir)
Sağlıklı bir kiloyu korumaya çalışın
Sağlıklı beslenme
Daha az hayvansal (doymuş) yağ tüketin. İnce kesilmiş et dilimlerini tercih edin. Etten görebildiğiniz yağları ve tavuğun derisini ayırın.
Daha az hazır bisküvi, pastane ürünü ve kek tüketin.
Doymamış yağ oranı yüksek yağları kullanmaya özen gösterin. Yemek pişirirken, katı yağlar yerine, ayçiçek yağı, mısırözü veya zeytinyağı gibi bitkisel yağları tercih edin. Bu yağları ayrıca salatalarınıza sos olarak da kullanabilirsiniz.
Yağsız veya yarım yağlı süt, az yağlı yoğurt, ve az yağlı peynir gibi, düşük yağ içeren günlük ürünleri tercih edin.
Düzenli olarak balık yiyin. Haftada en az bir kez yağlı balık (örneğin somon, sardalya, ton - konserve şeklinde de olabilir) tüketmeye özen gösterin.
Bol bol meyve, sebze ve baklagil tüketin (mercimek ve fasulye gibi). Günde toplam en az 5 porsiyon tüketin. Bir porsiyon, 2-3 kaşık sebze, bir adet meyve (mesela bir muz) veya 2-3 adet küçük boy meyve (örneğin erik), 1 küçük kase meyve salatası, veya bir bardak taze sıkılmış meyve suyuna denktir.
Makarna, pirinç, ekmek, buğday, patates ve mısır gevreğinden oluşan nişastalı yiyecekleri, öğünlerinizde düzenli olarak tüketin. Tam buğday ekmek gibi işlenmemiş karbonhidratları tercih etmeye özen gösterin.
Diş çürümelerine de neden olduklarından, daha az şeker ve şekerli yiyecek tüketin. Şekeri tamamen kesmemeli, fakat küçük miktarlarda tüketmeye özen göstermelisiniz. Şekersiz içecekleri tercih edip, daha az şeker, çikolata ve puding tüketmeli, ve yiyecek ve içeceklerinize şeker eklemekten mümkün olduğunca kaçınmalı veya şeker yerine tatlandırıcıları kullanmalısınız.
Günde 1,5 litre sıvı almayı hedefleyin. Su tüketiminizi arttırın ve ayrıca meyve suyu ve süt de için. Alkolü çok kaçırmayın, ölçülü tüketin. Bu ölçü, kadınlarda günde bir birim, erkeklerde ise iki birimi geçmemelidir.
İşlenmiş et, peynir ve aburcuburlar gibi fazla tuzlu yiyeceklerden kaçının ve yemek pişirirken veya sofrada yemeğe eklediğiniz tuz miktarını azaltın. Yemeklerinize tat vermesi için tuz yerine baharatlardan faydalanın.
Sağlıklı bir seviyeyi koruyabilmek için, kan basıncınızı düzenli olarak kontrol ettirin.