Aslı Tandoğan

aşkım o benim onu ilk 29-30 dizisinde tanımıştım ve çok beğenmiştim çok tatlı biri

o benim birtanecik prensesim onu çok seviyorum

ALINTI:

ALINTI:

ALINTI:

ALINTI:

ALINTI:

ALıntı:
Hep gülümse

ALINTI:

ALINTI:

Aşkımı hem dudakta hem kalpte yaşıyorum

Dudaktan Kalbe
’ dizisinin oyuncusu Aslı Tandoğan aralık ayında vizyona girecek olan ‘Kabadayı’ adlı sinema filmi için heyecanlı. Genç oyuncu, İsmail Hacıoğlu ile Ceyda Düvenci’nin ayrılıklarına kendisinin sebep olduğu haberini de yalanlıyor ve "Onlar benim yüzümden ayrılmadı. Benim zaten bir sevgilim var" diyor..

* Sizden niçin Allah'ın Türk Sinemasına son armağanı’ diye bahsettiler?
* Bilmiyorum, o yazıyı görünce önce şok oldum ama sonra kendimi çok iyi hissettim. Şimdi onun sorumluluğunu taşıyorum. Bu çok gurur verici bir yorumdu. Söylenenleri boşa çıkartmak istemiyorum.

* Aslında oyuncu olmak istememişsiniz, doğru mu?
* Evet, okul yıllarımda hiç iyi rol yapamazdım. Saçım uzun olduğu için beni hep Pamuk Prenses yaparlardı. Ama beceremezdim. Sonra bir anda hayatım değişti.
* Nasıl değişti?
* Eskiden çok çekingendim. İnsanlar bana baktığı zaman çok rahatsız olurdum. Diziye başladığımda, aslında kamera önünde çok rahat olduğumu fark ettim.

AJAN OLMAK İSTERDİM

* Küçükken ne olmayı hayal ediyordunuz?
* Hareketli şeyleri seviyorum. Ajan olmak, gizli bir örgütte görev almak isterdim. Gizli saklı şeyleri ortaya çıkartmayı çok seviyorum.

* 'Kabadayı'da zor bir sınav verdiğinizi düşünüyor musunuz?
* Tabii ki zorlu bir sınav oldu. Oyuncu kadrosu, senaristi, yapımcısı, hepsi Türkiye'de en büyük isimler. O yüzden film yayınlandıktan sonra gelecek tepkileri sabırsızlıkla bekliyorum.

* Wing Tsung diye bir spor yapıyor ve Çinçe öğreniyormuşsunuz doğru mu?
* Kung Fu aslında. Yıllardır yapıyorum ama iki aydır dizi ve sinema filmi çekimleri yüzünden ara verdim. Çinçe derslerine de şu anda ara verdim. Vaktim yok. Ama en yakında zamanda yeniden başlayacağım.

* Hayatınızda özel biri var mı ?

* Evet, var.

* 'Kabadayı' filmindeki rol arkadaşınız İsmail Hacıoğlu ile bir ilişki yaşadığınız önünde haberler çıktı. İsmail Hacıoğlu ile Ceyda Düvenci'nin ayrılma sebebi olarak siz gösterildiniz.
* O haber çıktığı zaman biz setteydik. Haberi görünce İsmail ile önce şaşırdık, sonra güldük, dalgamızı geçtik. İsmail ve Ceyda'nın ayrılığı ile hiç ilgim yok. İsmail yalnızca arkadaşım. Zaten benim sevgilim var.

* Kim olduğunu söylemiyorsunuz ama?
* Aslında özellikle saklamıyorum, ama insanların gözüne de sokmuyorum. Özelimi kendim yaşamak istiyorum.

* Güzel olmanızdan dolayı rahatsız oldunuz mu hiç?
* Hayır hiç rahatsız olmuyorum. Çünkü ben dışarıda çok gösterişli giyinmem. Ufak tefeğim, rahat saklanabiliyorum, göze batmıyorum. Seksi kıyafet giymem. Genelde hep spor kıyafet tercih ederim. Spor ayakkabı ve kot pantolon kombinasyonudur bütün kıyafetlerim.

HİÇ TACİZ EDİLMEDİM

* Eski oyuncular, bir yere gelmek için bazı fedakarlıklar yapmak gerektiğini söylerler. Sizden fedakarlık yapmanız istendi mi?
* Ben Antalya'dan İstanbul'a tek başıma geldim. Ailem de burada değildi. Ama yine de hiç böyle bir şey yaşamadım. Aldığınız eğitim, aile terbiyesi o kadar önemli ki. Sonuçta insanları seçebilmeyi öğretiyor size. Yani gazetelerde oyunculuk adına bazı ilanlar çıkıyor. Cahil insanlar o ilanlara inanıp gidiyorlar. Ondan sonra abuk subuk şeyler geliyor başlarına. Aileler mutlaka çocuklarının yanında olmalı. Ben böyle bir teklif ve taciz görmedim. Zaten artık Türkiye'de bu iş sektörleşti. Yapımcılar, oyuncular, yönetmenler belli. Türkiye'de abuk subuk şeyler yok. Herkes birbirini tanıyor. Bu tip oluşumları içlerinde barındırmıyorlar.

* Anneniz ve babanız sizi destekliyor değil mi?
* Evet, ama ilk başlarda beni yerden yere vuruyorlardı. Çünkü ben bu işin eğitimini almadım. Her dizide yavaş yavaş kendimi geliştirdim. Şimdi ikisi de 'Dudaktan Kalbe'yi izleyince ağladıklarını ve çok beğendiklerini söylüyorlar. Bu beni çok mutlu ediyor çünkü ilk defa oynadığım bir dizi üzerine yorum yapıyorlar.

* Kurduğunuz dublaj stüdyosu devam ediyor mu?
* Evet. Filmler, klipler çekiliyor. O da bizim garantimiz. Oyunculuk öyle bir şey ki, yüzünüze, gözünüze bir şey olsa, devam ettiremezsiniz. Kurduğumuz stüdyo bizim için bir dayanak.

Kapkaççı Aslı'ya çarptı



OYUNCU Aslı Tandoğan'a, Cihangir'de gezerken bir kapkaççı saldırdı. Güzel oyuncunun çantasını çalmak isteyen kapkaççı, sert kayaya çarptığını geç anladı. Aslı, kapkaççıyı bir güzel dövüp polise teslim etti.


***

Sinemanın yeni gözdesi

Bugüne kadar pek çok dizide rol alan güzel oyuncu Aslı Tandoğan'ın yıldızı sinemada parlıyor....

Aslı Tandoğan... Onu, 'Aşka Sürgün', 'Kurşun Yarası', 'Ahh İstanbul', 'Dicle', 'Büyük Umutlar' gibi dizilerde gördük, tanıdık. Güzelliğinin yanı sıra oyunculuğuyla da göz dolduran Tandoğan, bugün sinema yapımcılarını peşinden koşturuyor. Ömer Vargı'nın yönetip Yavuz Turgul'un senaryosunu yazdığı 'Kabadayı' adlı filmde Şener Şen ile oynayacak olan Aslı Tandoğan, sinema projelerini ve özel hayatını anlattı...

* 'Kabadayı'da nasıl bir karakteri canlandırıyorsunuz?
* Şener Şen, eski bir kabadayıyı oynuyor. Onun, sonradan oğlu olduğunu öğrendiği İsmail Hacıoğlu'nun kız arkadaşını oynuyorum. Yeni kabadayılardan Kenan İmirzalıoğlu da bana tutkun ve peşimi bırakmıyor.

* Şener Şen gibi bir ustayla çalışmaktan dolayı heyecanlı mısınız?
*Bu, çok garip bir duygu. Yıllarca televizyonlarda izlediğiniz insanla aynı seti paylaşıyorsunuz. Bu insanları ekranlarda, sinemada seyrederken, onlar başka bir boyuttaymış gibi geliyor size. Onlarla bir araya gelince siz de boyut değiştiriyorsunuz. O yüzden çok heyecanlıyım.

MALKOÇOĞLU HAYALİ...

* Türk filmlerinde Malkoçoğlu karakterini oynamak istediğinizi söylemişsiniz. Nereden geldi aklınıza bu karakter?
* Küçükken kuzenimle Malkoçoğluculuk oynardık. Kendimizi videoya çekerdik. Yüzümüzün bir tarafına bıyık çizip kötü adam olurduk. Öbür yanımız iyi adamdı. Yani çok eğlenceliydi bizim için.

* Doğu felsefelerine ilgi duyduğunuz söyleniyor...
* Dövüş sanatlarıyla ilgileniyorum.

* Ne tür bir dövüş sanatı ile ilgileniyorsunuz?
* Wing Tsung yapıyorum. Beş yıl önce bu dövüş sanatıyla ilgilenmeye başladım. Bu çok sert bir spor ama savunma sporu değil. Bir Kung-fu türü. Aslında bir savaş sanatı.

* Bu spora nasıl merak sardınız?
* Benim için güzel bir spor. Ama aynı zamanda yüzüyorum, at biniyorum. Haftada dört beş saat de Wing Tsung derslerine devam ediyorum.

* Bir erkekle kapışsanız onu dövebilir misiniz?
* Benden kuvvetli birinden ilk darbeyi alırsam, onu yenemem. Ama zaten bu teknikler ilk darbeyi almamak üzerine kurulu.

KAPKAÇÇIYA DAYAK ATTI

* Evinize giderken yolda bir kapkaççıyı dövmüşsünüz. Bu olayı anlatır mısınız?
* Çantamı almaya çalışmıştı. Kafasını gözünü filan dağıtmadım ama sonuçta bana zarar veremeyecek hale getirdim.

* Konservatuvar mezunusunuz. Artist olmak nereden geldi aklınıza?
* Babam balet, annem de resimle ilgileniyor. Arp çalıyorum ve Antalya Devlet Opera ve Balesi'nde okudum. Oyunculuk için menajerim çok ısrar etti. Onu kıramadım. Bir dizi görüşmesi için İstanbul'a geldim ve kaldım. İnşallah ileriki yıllarda çok iyi bir sinema oyuncusu olurum.

* Ünlü olmak sizin için çok eğlenceli mi? Neler hissediyorsunuz?
* Aslında daha çok ünlü değilim. Ama umarım eğlenceli bir şeydir. Çünkü insanın özel hayatı kalmıyor. Üstelik bir sanatçıysanız, topluma örnek olmanız lazım. Örneğin küresel ısınma konusunda söylenecek çok şey var. Ünlü olduğunuzda kitlelere daha kolay ulaşabiliyorsunuz.

* Yaşam felsefenizi bir-iki cümleyle özetler misiniz?
* Her anımı güzel yaşamaya çalışıyorum. Beş dakika sonrasını düşündüğünüz zaman, içinde bulunduğunuz anın tadını çıkaramazsınız. Tabii ki, ileriyi düşünmek zorundayız, ama anı yaşamıyorsan, hayatı yaşamıyorsun demektir.

HAYATA BAKIŞ AÇISI FARKLI

* Sadece anı yaşamak sanatçı sorumluluğuyla ters düşmüyor mu?
* Anlatmak istediğim, yani hayata bakışım şu cümle ile özetlenebilir: "Yaşamı kovala, anını yaşa, yaşamı umursa, mutlu ol ve çevrendekileri mutlu et. Çevreni güzelleştir, üret ve zamanın değerini bil."

* Birlikte olacağınız erkekten neler beklersiniz?
* Akıllı olmasını iserim. Zeka benim için çok önemli. Ama fiziksel özellikleri de önemli...

GÖRÜNMEZ SANDALYE

* Peki ya para? Para da sizin için çok önemli mi?
* Aslında paraya fazla önem vermem. Ama "İki gönül bir olunca samanlık seyran olur" diye düşünenlerden de değilim.

* Gerçekleştirmek istediğiniz idealiniz nedir?
* Sinemaya daha yeni başladım. Başarabilirsem iyi bir oyuncu olmak istiyorum. Bir de dünyayı gezmek.

* Dünya turuna mı çıkacaksınız?
* Hayır, öyle turist gibi dünyayı gezmek değil istediğim. Gittiğim yerlerde gerçekten yaşamak istiyorum.

* Bu kadar yoğunluğun arasında bir de Çinçe öğreniyormuşsunuz... Bu nasıl oldu?
* Hocama bir hediye hazırlıyordum. Yani Sifu'ma...

* Sifu ne demek?
* Çinçe 'baba' demek. 'Sigund' da dede anlamına geliyor.

* Çince zor mu?
* Çok zor. Şimdilik sadece sembolleri okuyabiliyorum.

* Çince 'teşekkür ederim' nasıl söyleniyor?
* Şiyeşeni...

"Kabadayı" filminde canlandırdığı Karaca karakteriyle dikkatleri üzerine çeken Aslı Tandoğan, albüm çıkarmak için sabırsızlanıyor.

Hacettepe Konservatuvarı Arp Bölümü mezunu olduğunu belirten Aslı Tandoğan, InStyle dergisine verdiği röportajda, "Senelerce orkestralarda arpist olarak yer aldım. Açıkçası müzisyenliğim oyunculuğumdan çok daha kıdemli. Her şeye rağmen albümümü yapacağım" dedi.

"Kabadayı" filminde canlandırdığı Karaca karakteriyle dikkatleri bir kez daha üzerine çeken Aslı Tandoğan, InStyle dergisine konuştu. Hacettepe Konservatuvarı Arp bölümü mezunu olduğunu belirten genç oyuncu, "Senelerce orkestralarda arpist olarak yer aldım. Açıkçası müzisyenliğim oyunculuğumdan çok daha kıdemli. Her şeye rağmen albümümü yapacağım" dedi.

Hoşuna gideni alan, kendi modasının kendi yaratan bir kadın oyuncu Aslı Tandoğan. Bu sene ne modaymış, kim ne giyiyormuş, ne markaymış gibi şeyler hiç ilgisini çekmese de yine de her kadın gibi alışverişten kendini alamıyor. "Giyimde takıntılı olduğum hiçbir şey yoktur ama yöneldiğim renkler vardır: Siyah ve mor. Aslında insana ne yakışıyorsa onun moda olduğunu düşünüyorum, kendime yakıştırıyorsam da, ’Aaa bu yılın modası değilmiş’ demiyorum. Ama asla giymem dediğim şeyler vardır. Mesela bu sene moda olan yüksek belli pantolon ve etekler bana göre değiller. Bir de gerçek kürkleri gardırobumda görmeniz imkansız. Bu çekimde kullandığımız hayvan desenli kıyafetlerin imitasyon olmalarına rağmen çok şık göründüklerini belirtmem gerekiyor."

"Dudaktan Kalbe" dizisinin çekimlerinden dolayı günlerinin çoğu sette geçen oyuncu bugüne kadar canlandırdığı karakterler arasında onu en çok heyecanlandıranın ve zorlayanını, "Kabadayı" filmindeki Karaca karakteri olduğunu söylüyor. "Yavuz Turgul gibi bir ustanın elinden çıkan ve Ömer Vargı’nın ellerinde şekillenen, Şener Şen, Kenan İmirzalıoğlu, İsmail Hacıoğlu gibi müthiş oyuncularla birlikte rol aldığım bir film bu. Üstelik uzun zamandır hayalini kurduğum beyazperdeye geçişimi sağladığı için de benim için çok önemliydi" diyor.

KIYAFETE ÇOK PARA HARCAMAM

Oyunculuğun tek başına yapılabilecek bir meslek olmadığına inanan Tandoğan, bunun dışında mutlaka sanatın diğer alanlarıyla da ilgilenmek gerektiğini söylüyor. "Bu yalnızca oyunculuğunuzu beslemesi için değil, kendiniz için de vazgeçilmez ve yaşamsal bir gereklilik. Ne yazık ki, Türkiye’de beyaz ekranda göründüğünüz günden itibaren sizin sadece oyunculukla meşgul olduğunuzu düşünüyor insanlar. Halbuki Hacettepe Konservatuvarı Arp bölümü mezunuyum. Senelerce orkestralarda arpist olarak yer aldım. Açıkçası müzisyenliğim oyunculuğumdan çok daha kıdemli. Her şeye rağmen albümümü yapacağım," diyor ve bu arada oyunculuğa devam edeceğini de ekliyor.


"Kabadayı", kadınsı yönlerimi öne çıkardı

İlk sinema deneyimini "Kabadayı" filminde gerçekleştiren Aslı Tandoğan, yönetmen Ömer Vargı ve Şener Şen’den oyunculuk adına çok şey öğrendiğini söylüyor: "Gerçekten çok şanslıyım. Kariyerinin başında olan birisi için "Kabadayı" çok önemli bir film. "Kabadayı"da, set ahlakını ve disiplini öğrendim. Eksiklerimi gördüm. Benim için bu set müthiş bir okul oldu."

Dizilerde genelde masum karakteri canlandırdığını belirten genç oyuncu, "Kabadayı"da oynadığı Karaca karakterinin kadınsı yönlerini ön plana çıkardığına inanıyor: "Mine Vargı ve Ömer Vargı benim daha kadınsı rolleri oynayabileceğim düşünmüş. Çünkü Karaca öyle bir karakter. Bir kadın olarak benim de kadınsı yönlerim var. O yüzden ekstra bir çaba sarf etmedim. Her kadın istediği zaman dişiliğin kullanabilir, bu da sürpriz olmaz.

aşığım ben bu kıza ya çok güzel hele o gözleri