Burak Hakkı ilgili herşey buraya
4 posters
Burak Hakkı
Zeyno- Admin
Mesaj Sayısı : 2611
Yaş : 39
Nerden : https://yeni.1talk.net'de
Ruhsal Durumum: :
Durumum: :
Katılımı : :
Takımı :
Kayıt tarihi : 21/02/08
- Post n°1
Burak Hakkı
sevgi_arsızı- Moderator
Mesaj Sayısı : 1941
Yaş : 36
Nerden : yukardaki tebessümün içinde tutsak......
Ruhsal Durumum: :
Durumum: :
Katılımı : :
Takımı :
Kayıt tarihi : 27/02/08
- Post n°2
Geri: Burak Hakkı
Adı Soyadı: Burak HAKKI
Doğum Tarihi: 23-05-1972
Doğum Yeri: İstanbul
Eğitim : Lisans
İstanbul Üniversitesi,İşletme fakültesi Ekonometri Böülümü mezunu.
Üniversite ilk yılında Nasaş (Oynadığı yıllarda Ülkerspor oldu) genç basketbol takımında ve daha sonraki sene A takımda basketbol oynadı. Aynı dönemde Başak Gürsoy modellik ajansında mankenliğe başladı.Ancak modellik mesleğinin daha ağır bastığı bu zamanlarda okul ve spor hayatına son verme kararı aldı.
10 yıl modellik ve mankenlik yaptı 1000'den fazla defile tanıtım ve organizasyonlarda yer aldı. 10 reklam filmi oldu. Birçok yarışma da Mankenlik dalında Türkiye'yi temsil etti.
2000 yılında oyunculuğa başladı
Oynadığı Diziler
Kaybolan Yıllar
Gurbet Kadını
Zehirli Çiçek
Kırık ayna
Yeniden Çalıkuşu
Oynadığı Sinema Filmleri
Semum
Zeyno- Admin
Mesaj Sayısı : 2611
Yaş : 39
Nerden : https://yeni.1talk.net'de
Ruhsal Durumum: :
Durumum: :
Katılımı : :
Takımı :
Kayıt tarihi : 21/02/08
- Post n°3
Hayatta hedefim yok
Haber kanalı 24'te Bahar Feyzan'ın 'Tatlı Sert' isimli programına konuk olan eski manken Burak Hakkı, 7 yıldır oyunculuk yapıyor.
Burak Hakkı, hayatında önüne bir hedef koymadığını belirterek, "Hedefim yok. Bazısı diyor, 'hedefsiz insan olur mu' diye. Ama yok yani. İsterdim ama... Şimdiden şunu yapmak istiyorum, bunu yapmak istiyorum demek bana saçma geliyor. Ancak yabancı bir projede yer almak isterdim. Dünyada herkesin izleyebileceği bir projede herhangi bir rolde oynamayı isterdim açıkcası..." dedi.
Hayatı çok sosyal yaşamadığını belirten Burak Hakkı, kendisi hakkında şu bilgileri verdi:
"Daha kapalı yaşıyorum. Çok fazla kalabalık sevmiyorum. Kavgayı sevmem, çok hırs sevmem. Ev hayatım, aile hayatım, kurulu düzenim var. Onu bozacak saçmalıklar içine girmem. Çok fazla aşırı heyecanları sevmem."
Kaynak: televizyongazetesi.com
Burak Hakkı, hayatında önüne bir hedef koymadığını belirterek, "Hedefim yok. Bazısı diyor, 'hedefsiz insan olur mu' diye. Ama yok yani. İsterdim ama... Şimdiden şunu yapmak istiyorum, bunu yapmak istiyorum demek bana saçma geliyor. Ancak yabancı bir projede yer almak isterdim. Dünyada herkesin izleyebileceği bir projede herhangi bir rolde oynamayı isterdim açıkcası..." dedi.
Hayatı çok sosyal yaşamadığını belirten Burak Hakkı, kendisi hakkında şu bilgileri verdi:
"Daha kapalı yaşıyorum. Çok fazla kalabalık sevmiyorum. Kavgayı sevmem, çok hırs sevmem. Ev hayatım, aile hayatım, kurulu düzenim var. Onu bozacak saçmalıklar içine girmem. Çok fazla aşırı heyecanları sevmem."
Kaynak: televizyongazetesi.com
sevgi_arsızı- Moderator
Mesaj Sayısı : 1941
Yaş : 36
Nerden : yukardaki tebessümün içinde tutsak......
Ruhsal Durumum: :
Durumum: :
Katılımı : :
Takımı :
Kayıt tarihi : 27/02/08
- Post n°4
Geri: Burak Hakkı
Hem basketbolcu, hem manken, hem de oyuncu!..
Dudaktan Kalbe dizisinin başrol oyuncusu eski manken Burak Hakkı, yüksek lisanslı bir ekonometrist. İsviçre’de burslu okumaya hak kazandığı ekonometri yüksek lisansını, okulu beğenmediği için yarıda bırakmış. Babası ise onun eğitimini bitirince Kadıköy’deki dükkanlarını işletmesini istiyormuş. Fakat o mankenliği seçmiş. Şimdi ise oyunculuk yapıyor.
‘Babam dükkanını bana devretmeyi düşünüyordu ama ben oyuncu oldum’
Reşat Nuri Güntekin'in romanından uyarlanan Dudaktan Kalbe dizisinin başrol oyuncusu Burak Hakkı, mankenlikten oyunculuğa geçen bir isim. Hakkı, 5 yıllık oyunculuk kariyeri boyuncu kendini farklı rolleri canlandırarak denediğini, geliştirdiğini söylüyor. Aslında yüksek lisanslı ekonometrist olan Hakkı'nın, oyunculuk gibi bir hayali yokmuş. Gelen yoğun teklifler üzerine ünlü şarkıcıların kliplerinde rol alarak oyunculuğa başlayan Hakkı, son olarak bir korku filmi olan Semum'da rol aldı. Kurtlar Vadisi'nde oynayan manken Sema Şimşek'le evli olan Hakkı, evliliklerine nazar değeceğinden korktuklarını söylüyor.
[b9Mankenlikten oyunculuğa geçiş nasıl oldu?[/b]
Oyunculuğa dair herhangi bir merakım yoktu. Hatta küçükken beni videoya çekerlerdi, hiç hoşuma gitmezdi. Okul hayatım boyunca spor dışında hiçbir etkinlikte de bulunmadım. Utangaç bir çocuktum. Ortamın dejenere olması ve iş kalitesinin düşmesi sonrası mankenliğe hevesim azalınca oyunculuğa başladım. Zaten mankenliğe başladığım ilk yıllardan beri oyunculuk teklifleri geliyordu. Tabii bunca tiyatro sanatçısı ve yetenekli bir dolu insan varken mankenlere teklif gitmesi çok ilginç. Galiba seyirci daha güzel kadın ve yakışıklı erkek görmek istiyor. Başlarda uzun süre teklifleri kabul etmedim. Oynayamadığımı düşünüyordum, ama artık oyunculukta kendimi yetiştirmeye çalışıyorum. Her geçen gün daha iyi olduğumu düşünüyorum. Şimdi oyunculuğumu beğeniyorum. Kendime 100 üzerinden 55-60 veririm.
Ekonometri mezunusunuz ve İsviçre'de burslu lisans yapmaya hak kazanmışsınız. İstanbul Üniversitesi'nde birinci olarak yüksek lisans yapmışsınız. Mankenlikle bu eğitim kariyeri pek düşünülemiyor.
O dönemde sadece ben değil, erkeklerin yüzde 90'ı üniversiteliydi. Kadınların eğitim seviyeleri biraz daha aşağıdaydı. Çünkü onlar daha küçük yaşta mankenliğe atılıyorlar ve iyi paralar kazanmaya başlayınca okumuyorlardı. Hem onların iş potansiyelleri daha çok. Biz hem okuyup hem mankenlik yapıyorduk. Üniversitedeyken babam Kadıköy'de ticaretle uğraşıyordu. Ben de babama dükkânında yardımcı oluyordum. Babam işini ileride bana devretmeyi düşünüyordu. Hem üniversite okuyordum hem de birinci ligde Ülkerspor'da profesyonel basketbol oynuyordum.
Bu durumda mankenliğe nasıl başladınız?
Bir dergide mankenlik ajansının reklamını gördüm. Merak ediyordum sadece nasıl bir şey görmek istedim. İlk işimde yazlık bir yerde 15 gün süren bir çekim yaptık. Çok keyifliydi. Bir anda çok iyi para kazandım. Okulla beraber mankenlik yaptım. İsviçre'ye gittiğimde de mankenliğe devam ettim.
İsviçre'den okul bitmeden neden döndünüz?
Okulu beğenmedim. Okul beklentilerimi karşılayamadı. Döndükten sonra İstanbul Üniversitesi'nin ekonometri yüksek lisans sınavına girdim. Birinci olarak kazandım fakat devam edemedim. Matematiği çok seviyorum. Hâlâ dahi matematikle uğraşıyorum. Bilgisayarımda birçok kendi yaptığım program var. Ekonometri ilginç ve keyifli bir meslek. Borsacılar, bankacılar, yatırım planlama yapanlar ve bir şirketin on yıl sonraki planlamasını yapanlar ekonometri bilimini kullanır.
Mankenler ve oyuncular arasında ömür boyu süren evlilikler çok az hatta yok gibi. Evliliğinizin uzun süreli olmasının sebebi nedir?
İki tarafın da birbirini iyi tanıması. Sema'yla 1993'ten beri tanışıyoruz ve evlenene kadar çok iyi bir arkadaşlık sürecimiz oldu. Bunun dışında da Türk aile geleneklerine uygun hareket ettik. Evlenene kadar aynı evde yaşamadık. Evlenmenin gerçekten 'ev'lenmek olması için. Her şeyi düzgün yaşamaya çalıştık. İkimizin de birbirine saygısı var. İkimiz de iyi aile terbiyesi aldık. Etrafımızda bizi bozmaya çalışanlar olabilir. Daha çok kapalı bir hayat yaşamayı tercih ediyorum. Bir kere dekorasyon dergisi için çok rica etmişlerdi. O çekimlerden sonra evimin özel olduğunu düşündüm ve bir daha evimde basın olmayacak. Her arkadaşımız evimize gelemez. Böyle kurallarımız var. Dostumuz başka, arkadaşlarımız ve tanıdıklarımız başka.
Oğlunuz hayatınızda neleri değiştirdi?
Uyku düzenimiz, hayata bakışımız değişti. Keşke daha önce çocuğumuz olsaydı diyoruz. Şimdi iki- üç tane çocuğumuz olurdu.
Bebeğin bakımı için yardım alıyor musunuz?
Kimseden yardım almıyoruz, biz bakıyoruz. Kitaplar okuyoruz. Takıldığımız yerde doktoruna danışıyoruz. Çocuk sevgiyle büyümeli.
eki evlilik, hayatınıza ne kattı? Mesleki itibarınızı artırdı mı mesela?
Evet, itibarımızı artırdığı doğru. Biz evlenirken ünlü bir koreograf ve bir organizatör, “Sakın evlenmeyin. Hayran kitlen azalacaktır." dediler. O zaman mankenlikte üst noktadayım. Ama bunun saçma olduğunu düşündüm. Biz böyle mutluyuz. İnsanlar bizi gördüğünde ya dizilerimizdeki oyunumuzu ya da evlilik hayatımızı çok beğendiklerini söylüyorlar. Biz de nazardan korkuyoruz. Uzak durmaya çalışıyoruz açıkçası. Sürekli nazar duası okuyoruz.
Eşiniz de mankenliğin yanında oyunculuk yapıyor. Siz mi yönlendiriyorsunuz?
O, oyunculuğa benden daha hevesli. Onun şanssızlığı çok uzun boylu olması. 1,81 cm boyunda. Benim için de boy çok sorun. Bazen keşke 5-6 santim kısa olsaymışım diyorum.(GÜLİZAR BAKİ)
Kaynak:cumaertesi.zaman.com.tr
Dudaktan Kalbe dizisinin başrol oyuncusu eski manken Burak Hakkı, yüksek lisanslı bir ekonometrist. İsviçre’de burslu okumaya hak kazandığı ekonometri yüksek lisansını, okulu beğenmediği için yarıda bırakmış. Babası ise onun eğitimini bitirince Kadıköy’deki dükkanlarını işletmesini istiyormuş. Fakat o mankenliği seçmiş. Şimdi ise oyunculuk yapıyor.
‘Babam dükkanını bana devretmeyi düşünüyordu ama ben oyuncu oldum’
Reşat Nuri Güntekin'in romanından uyarlanan Dudaktan Kalbe dizisinin başrol oyuncusu Burak Hakkı, mankenlikten oyunculuğa geçen bir isim. Hakkı, 5 yıllık oyunculuk kariyeri boyuncu kendini farklı rolleri canlandırarak denediğini, geliştirdiğini söylüyor. Aslında yüksek lisanslı ekonometrist olan Hakkı'nın, oyunculuk gibi bir hayali yokmuş. Gelen yoğun teklifler üzerine ünlü şarkıcıların kliplerinde rol alarak oyunculuğa başlayan Hakkı, son olarak bir korku filmi olan Semum'da rol aldı. Kurtlar Vadisi'nde oynayan manken Sema Şimşek'le evli olan Hakkı, evliliklerine nazar değeceğinden korktuklarını söylüyor.
[b9Mankenlikten oyunculuğa geçiş nasıl oldu?[/b]
Oyunculuğa dair herhangi bir merakım yoktu. Hatta küçükken beni videoya çekerlerdi, hiç hoşuma gitmezdi. Okul hayatım boyunca spor dışında hiçbir etkinlikte de bulunmadım. Utangaç bir çocuktum. Ortamın dejenere olması ve iş kalitesinin düşmesi sonrası mankenliğe hevesim azalınca oyunculuğa başladım. Zaten mankenliğe başladığım ilk yıllardan beri oyunculuk teklifleri geliyordu. Tabii bunca tiyatro sanatçısı ve yetenekli bir dolu insan varken mankenlere teklif gitmesi çok ilginç. Galiba seyirci daha güzel kadın ve yakışıklı erkek görmek istiyor. Başlarda uzun süre teklifleri kabul etmedim. Oynayamadığımı düşünüyordum, ama artık oyunculukta kendimi yetiştirmeye çalışıyorum. Her geçen gün daha iyi olduğumu düşünüyorum. Şimdi oyunculuğumu beğeniyorum. Kendime 100 üzerinden 55-60 veririm.
Ekonometri mezunusunuz ve İsviçre'de burslu lisans yapmaya hak kazanmışsınız. İstanbul Üniversitesi'nde birinci olarak yüksek lisans yapmışsınız. Mankenlikle bu eğitim kariyeri pek düşünülemiyor.
O dönemde sadece ben değil, erkeklerin yüzde 90'ı üniversiteliydi. Kadınların eğitim seviyeleri biraz daha aşağıdaydı. Çünkü onlar daha küçük yaşta mankenliğe atılıyorlar ve iyi paralar kazanmaya başlayınca okumuyorlardı. Hem onların iş potansiyelleri daha çok. Biz hem okuyup hem mankenlik yapıyorduk. Üniversitedeyken babam Kadıköy'de ticaretle uğraşıyordu. Ben de babama dükkânında yardımcı oluyordum. Babam işini ileride bana devretmeyi düşünüyordu. Hem üniversite okuyordum hem de birinci ligde Ülkerspor'da profesyonel basketbol oynuyordum.
Bu durumda mankenliğe nasıl başladınız?
Bir dergide mankenlik ajansının reklamını gördüm. Merak ediyordum sadece nasıl bir şey görmek istedim. İlk işimde yazlık bir yerde 15 gün süren bir çekim yaptık. Çok keyifliydi. Bir anda çok iyi para kazandım. Okulla beraber mankenlik yaptım. İsviçre'ye gittiğimde de mankenliğe devam ettim.
İsviçre'den okul bitmeden neden döndünüz?
Okulu beğenmedim. Okul beklentilerimi karşılayamadı. Döndükten sonra İstanbul Üniversitesi'nin ekonometri yüksek lisans sınavına girdim. Birinci olarak kazandım fakat devam edemedim. Matematiği çok seviyorum. Hâlâ dahi matematikle uğraşıyorum. Bilgisayarımda birçok kendi yaptığım program var. Ekonometri ilginç ve keyifli bir meslek. Borsacılar, bankacılar, yatırım planlama yapanlar ve bir şirketin on yıl sonraki planlamasını yapanlar ekonometri bilimini kullanır.
Mankenler ve oyuncular arasında ömür boyu süren evlilikler çok az hatta yok gibi. Evliliğinizin uzun süreli olmasının sebebi nedir?
İki tarafın da birbirini iyi tanıması. Sema'yla 1993'ten beri tanışıyoruz ve evlenene kadar çok iyi bir arkadaşlık sürecimiz oldu. Bunun dışında da Türk aile geleneklerine uygun hareket ettik. Evlenene kadar aynı evde yaşamadık. Evlenmenin gerçekten 'ev'lenmek olması için. Her şeyi düzgün yaşamaya çalıştık. İkimizin de birbirine saygısı var. İkimiz de iyi aile terbiyesi aldık. Etrafımızda bizi bozmaya çalışanlar olabilir. Daha çok kapalı bir hayat yaşamayı tercih ediyorum. Bir kere dekorasyon dergisi için çok rica etmişlerdi. O çekimlerden sonra evimin özel olduğunu düşündüm ve bir daha evimde basın olmayacak. Her arkadaşımız evimize gelemez. Böyle kurallarımız var. Dostumuz başka, arkadaşlarımız ve tanıdıklarımız başka.
Oğlunuz hayatınızda neleri değiştirdi?
Uyku düzenimiz, hayata bakışımız değişti. Keşke daha önce çocuğumuz olsaydı diyoruz. Şimdi iki- üç tane çocuğumuz olurdu.
Bebeğin bakımı için yardım alıyor musunuz?
Kimseden yardım almıyoruz, biz bakıyoruz. Kitaplar okuyoruz. Takıldığımız yerde doktoruna danışıyoruz. Çocuk sevgiyle büyümeli.
eki evlilik, hayatınıza ne kattı? Mesleki itibarınızı artırdı mı mesela?
Evet, itibarımızı artırdığı doğru. Biz evlenirken ünlü bir koreograf ve bir organizatör, “Sakın evlenmeyin. Hayran kitlen azalacaktır." dediler. O zaman mankenlikte üst noktadayım. Ama bunun saçma olduğunu düşündüm. Biz böyle mutluyuz. İnsanlar bizi gördüğünde ya dizilerimizdeki oyunumuzu ya da evlilik hayatımızı çok beğendiklerini söylüyorlar. Biz de nazardan korkuyoruz. Uzak durmaya çalışıyoruz açıkçası. Sürekli nazar duası okuyoruz.
Eşiniz de mankenliğin yanında oyunculuk yapıyor. Siz mi yönlendiriyorsunuz?
O, oyunculuğa benden daha hevesli. Onun şanssızlığı çok uzun boylu olması. 1,81 cm boyunda. Benim için de boy çok sorun. Bazen keşke 5-6 santim kısa olsaymışım diyorum.(GÜLİZAR BAKİ)
Kaynak:cumaertesi.zaman.com.tr
gülnur- Ogrenci
Mesaj Sayısı : 125
Yaş : 31
Nerden : Aslımın & Burağımın kalbinden
Ruhsal Durumum: :
Durumum: :
Katılımı : :
Takımı :
Kayıt tarihi : 09/08/08
- Post n°5
Geri: Burak Hakkı
gülnur- Ogrenci
Mesaj Sayısı : 125
Yaş : 31
Nerden : Aslımın & Burağımın kalbinden
Ruhsal Durumum: :
Durumum: :
Katılımı : :
Takımı :
Kayıt tarihi : 09/08/08
- Post n°6
Geri: Burak Hakkı
gülnur- Ogrenci
Mesaj Sayısı : 125
Yaş : 31
Nerden : Aslımın & Burağımın kalbinden
Ruhsal Durumum: :
Durumum: :
Katılımı : :
Takımı :
Kayıt tarihi : 09/08/08
- Post n°7
Geri: Burak Hakkı
gülnur- Ogrenci
Mesaj Sayısı : 125
Yaş : 31
Nerden : Aslımın & Burağımın kalbinden
Ruhsal Durumum: :
Durumum: :
Katılımı : :
Takımı :
Kayıt tarihi : 09/08/08
- Post n°8
Geri: Burak Hakkı
gülnur- Ogrenci
Mesaj Sayısı : 125
Yaş : 31
Nerden : Aslımın & Burağımın kalbinden
Ruhsal Durumum: :
Durumum: :
Katılımı : :
Takımı :
Kayıt tarihi : 09/08/08
- Post n°9
Geri: Burak Hakkı
Burak Hakkı kendisini çok ilgili hissediyormuş çocuğunun altını bile değiştiriyormuş çünkü çocuğun tamamen bize muhtaç olması onu çok etkilemiş çocuğu kendi kendine dönemediği için ona dokunuyormuş çocuğu da ona gülücük atıyormuş 3 tane akvaryumu varmış bebek olduğu için kaldırmışlar çünkü suyun içinde canlı yaşatmak için bakteri üretmek zorundasınız bununda çocuğa zararlı olabileceğini biliyormuş bu yüzden 3 tane akvaryumları kaldırmışlar anladığımız kadarıyla çok iyi bir baba düşünceli bir baba bir ömür boyu mutluluklar dilerim kendilerini ....
Burak Hakkı bir başka röportajında kendini yakışıklı buluyor mu? Cevabı ise (kendimi yakışıklı bulmuyorum karakterimi seviyorum aynaya baktığım zaman karakterimle hoşum tipim o kadar önemli değil ama fotojenik olduğumu söyleyebilirim )demiş...
Burak Hakki'nin Hedefleri:modellikte daha iyi yerlere ulaşmak yurt dışında da tanınmak çevremdeki dostları kaybetmemek çünkü mesleğim yüzünden en yakın arkadaşlarımı bile 3 ay görmediğim bile oluyor ....
Burak Hakki için hayatin anlamı: bir röportajda şu cevabı vermiş hayatın anlamı nedir? (sevmek ve sevilmek değer verdiğim insanlarla beraber olmakmış
gülnur- Ogrenci
Mesaj Sayısı : 125
Yaş : 31
Nerden : Aslımın & Burağımın kalbinden
Ruhsal Durumum: :
Durumum: :
Katılımı : :
Takımı :
Kayıt tarihi : 09/08/08
- Post n°10
Geri: Burak Hakkı
Eğitimini aldığı ekonometriyi sıkıcı bularak mankenliğe başlayan Burak Hakkı 1994 yılında Best Model seçildi. 'Zehirli Çiçek', 'Günah', 'Kırık Ayna', 'Gurbet Kadını', 'Yeniden Çalıkuşu', 'Kaybolan Yıllar' gibi dizilerde rol alan Hakkı, şimdi 'Dudaktan Kalbe' dizisinde oynuyor. Son dönemde 'O Kadın' ve 'Semum' adlı sinema filmleri ile de seyircinin karşısına çıkan Hakkı ile oyunculuğu, sinemayı ve geçen ay doğan bebeği Rüzgar'ı konuştuk.....
* Babalık nasıl bir duygu?
Hakikaten yaşamak gerekiyormuş. İnanılmaz bir şey. Bu duyguyu tarif etmek için yeterli kelime yok. Baba olan bilir.
* Hiç, 'Keşke çok daha önce baba olsaydım' dediniz mi?
Demem mi? Tabii ki dedim. Keşke evlenir evlenmez çocuğumuz olsaydı. Şimdiye dek 2-3 tane yapardık.
* Belki bundan sonra yaparsınız...
Evet. İkinci çocuğumuz olursa adını Deniz koymayı düşünüyorum.
* Bebeğinizin ismi Rüzgar. Kim koydu bebeğin adını?
Sema koydu. Kız da olsa, erkekte olsa Rüzgar olmasını istedi.
* Sema Şimşek ile 2001 yılından beri evlisiniz. Podyumların örnek çifti olarak gösteriliyorsunuz. Baba olmak için neden yedi sene beklediniz?
İkimiz de çalışıyoruz. Çalışmaktan fırsat bulamadık. Örneğin geçen gün bebeğin aylık rutin kontrolü vardı ama ben gidemedim. Onun için çocuk öncesi bir hazırlık gerekiyor. Diyorum ki keşke boş vaktim olsa tüm zamanımı bebeğimizle geçirsek. Ama planlayamadık işte...
AKVARYUMLARIMI KALDIRDIM
* Rüzgar doğduktan sonra sizin hayatınızda neler değişti?
Hayatımın önceliği oğlum oldu. Rüzgar'ı bazen sete de götürüyoruz. Oyuncu arkadaşlar "Senin yüzünde bir değişiklik oldu, farklı bakıyorsun" diyor. Gerçekten öyle oldu. İlk kez böyle bir duygu yaşıyorum. Hayata ve çocuklara bakış açım değişti. Hepsine birer melek gibi bakıyorum.
* Nasıl bir babasınız?
Kendimi ilgili hissediyorum. Altını bile değiştiriyorum. Çocuğun tamamen bize muhtaç olması beni çok etkiledi. Kendi kendine dönemiyor; benim dokunduğumu anlıyor, gülücük atıyor. Üç tane akvaryumum vardı. Bebekten sonra onları kaldırdım. Çünkü suyun içinde canlı yaşatmak için bakteri üretmek zorundasınız. Bunun da bebeğe zararlı olabileceğini biliyorum. O yüzden çok sevdiğim akvaryumlarımı kaldırdım.
* Bilinçli bir baba mısınız?
Rüzgar için her şeyden vazgeçebilirim. Önemli olan onun sağlıklı bir gelişim süreci yaşaması. Biz de kendimiz bu konuda eğitiyoruz. Kitaplar okuyoruz. Yeni bir tecrübe bizim için.
* Rüzgar doğduktan sonra sizi şaşırtan ya da duygulandıran anlar oldu mu?
Beni en çok şaşırtan, daha üç günlükken rüya görmesi oldu. Rüyasında gülüp ağlayabiliyordu, nefes alışverişi değişiyor. Üç günlük bebek rüyasında ne görür? Bir de annesi emzirdiği zaman çok güzel. O çok özel bir an çünkü.
* Çocuk sizin eşinizle aranızdaki ilişkiyi nasıl etkiler ya da etkiledi mi?
Bence olumlu etkiler. Bir problem olacağını sanmıyorum. Biz zaten Sema'yla çok iyi anlaşıyoruz. Evlendiğimizden beri birbirimize sesimizi dahi yükseltmedik. Sema mükemmel bir anne oldu. O da değişti. Ailemiz genişledi. Bu mutluluğu ilk defa yaşıyoruz.
İSTANBUL'DA GÜVENDE DEĞİLİM
* Rüzgar için gelecek endişesi taşıyor musunuz? Nasıl değerlendiriyorsunuz içinde bulunduğumuz durumu?
Onun için her şeyi yapabilirim. O ayrı bir şey ama Türkiye'de çok eksik var. Özellikle İstanbul yaşanmaz hale geldi. İşim burada olmasa eşimi de razı edersem İstanbul dışında güneyde bir yerde yaşamak isterim açıkçası. Çünkü burada kaos, trafik, hırsızlık, olay çok. Hiçbirinin önüne geçilemiyor. Suç oranı çok yüksek bir şehirde yaşıyoruz. Kendimi çok fazla güvende hissetmiyorum.
* Kaygılı mısınız?
80-90'lardaki düşünce yapısına geri dönüyoruz. Hatta daha muhafazakar ve daha fanatik olmaya doğru gidiyoruz. Ülkemizi kargaşaya götüren çatışmalardan uzak durmaya çalışmalıyız. Ama benim birey olarak yapacağım bir şey yok, bir oyum var sadece.
ARTIK HER ROLÜ OYNAYABİLİRİM
* Siz ekonometri eğitimi alıp, manken olup sonra da oyunculuğa geçip başarılı olan ender isimlerdensiniz. Siz bu kararları alırken, ailenizin tepkisi nasıl oldu?
Oyuncu olacağımı bilseydim ve sekiz sene okul yerine oyunculuğun eğitimini alsaydım. Şu an çok farklı yerlerde olurdum. Ancak, okulda geçen sekiz sene de bana farklı tecrübeler kazandırdı. 'Boşuna okumuşum' demedim hiç bir zaman. Benim ailem bana baskı kurmadı, benim tercihlerime saygı duydu.
* Oyunculuk anlamında kendinizi nerede görüyorsunuz?
Kendimi kısa sürede geliştirdiğime inanıyorum. Yaptığım eski işleri izlediğimde dersler çıkartıyorum. Acemi olduğumu, o anki kapasitemin o kadar olduğunu görüyorum. Fakat özellikle son iki senedir yer aldığım projelerin bana çok olumlu etkisi oldu. Artık her rolü oynayabileceğime inanıyorum.
* Son oynadığınız filmleri nasıl değerlendiriyorsunuz?
'O Kadın' inandığım bir projeydi ama beklenen gişeyi yapamadı. Pişmanlık duymuyorum. Deneyseldi. Seyirciye farklı geldiği için pek rağbet görmedi. Alıştırmak kolay değil. 'Semum' da daha iyi olabilirdi. Yaratığı beğendim ama genel olarak grafik animasyonlarını beğenmedim. Çünkü sonlara doğru çok fazla animasyon kullanılmış. Belli süre sonra çizgi film gibi oluyor. Yönetmen Karacadağ'a film çekilirken de söyledim, "Hocam bu yaratığı bu kadar göstermeyelim" diye. Bu etkiyi sadece oyuncularla da yaratabilirdik. Ama benim için iyi bir tecrübe oldu.
EXORCIST'E BENZEYEN SAHNELER
* Korku filmlerini sevmediğiniz halde bir korku filminde oynadınız. Neden böyle bir tarzda oynama gereği duydunuz?
Tecrübe olsun diye oynadım. Korku filminde gördükleri için beni yadırgayanlar oldu. Halbuki ben kendimi geliştirmek için oynadım. Yönetmen Hasan Karacadağ bu filmi japon sinemasında kullanılan tekniklerle çekeceğini söyledi. Ben daha önce belli başlı formatların dışına çıkmadığım için onun söylediği çekim tekniği bana çok cazip geldi. Bir daha böyle bir fırsat yakalayamayacağımı düşündüm ve kabul ettim. Bunun bana kesinlikle artı kazandırdığını düşünüyorum.
* 'Semum'un yabancı filmleri taklit ettiği söylendi. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
'Semum'u 20 farklı filme benzetmişler, "20 filmin alıntısı gibi" diyorlar. Öyle de olabilir, çünkü daha önce korku filmi izlemediğim için ben tam bilmiyorum ama Exorcist'e benzeyen sahneler olduğunu gördüm. Ancak, şeytan çarpması gibi vakalarda hep aynı şeyler olur. Onu da başka türlü göstermezsin. Bu tarz filmlerde çekilen sahneler bellidir. O yüzden bu konuda fazla eleştirmek yanlış olur. İyi bir film olduğuna inanıyorum ama dediğim gibi, keşke çok fazla grafik animasyon kullanılmasaydı...
gülnur- Ogrenci
Mesaj Sayısı : 125
Yaş : 31
Nerden : Aslımın & Burağımın kalbinden
Ruhsal Durumum: :
Durumum: :
Katılımı : :
Takımı :
Kayıt tarihi : 09/08/08
- Post n°11
Geri: Burak Hakkı
Oyuncu Burak Hakkı, Ocak ayında baba olmuştu. Hakkı, eşi Sema Şimşek’in bir erkek çocuğu dünyaya getirmesinin ardından yaşamlarının değiştiğini söyledi.
Beyaz Show programının konuğu olan son zamanların dikkat çeken oyuncularından Burak Hakkı, baba olmanın çok farklı bir duygu olduğunu söyledi.
Hakkı, Rüzgar ismini verdikleri oğlunun kendisine büyük bir mutluluk yaşattığını belirterek, "Habire evde turluyoruz, gazını çıkartmaya çalışıyoruz. Gazı çıkartmada ben kendimi başarılı buluyorum. Düşünebiliyor musunuz bir gaza seviniyoruz" diyerek çocuk sahibi olmanın mutluluğunu anlattı.
Burak Hakkı, ’Rüzgar’ ile birlikte hayatlarının tamamen değiştiğini söyleyerek "Bütün düzenimiz değişti. Tamamen ona adapte olduk. Hayatımızı ona göre programlıyoruz." diye konuştu.
Beyazıt Öztürk, "Bir ikincisi gelir mi?" diye sorunca Burak Hakkı’nın yanıtı şöyle oldu:
"Gelir, gelir. Kandırırım ben."
Beyaz Show programının konuğu olan son zamanların dikkat çeken oyuncularından Burak Hakkı, baba olmanın çok farklı bir duygu olduğunu söyledi.
Hakkı, Rüzgar ismini verdikleri oğlunun kendisine büyük bir mutluluk yaşattığını belirterek, "Habire evde turluyoruz, gazını çıkartmaya çalışıyoruz. Gazı çıkartmada ben kendimi başarılı buluyorum. Düşünebiliyor musunuz bir gaza seviniyoruz" diyerek çocuk sahibi olmanın mutluluğunu anlattı.
Burak Hakkı, ’Rüzgar’ ile birlikte hayatlarının tamamen değiştiğini söyleyerek "Bütün düzenimiz değişti. Tamamen ona adapte olduk. Hayatımızı ona göre programlıyoruz." diye konuştu.
Beyazıt Öztürk, "Bir ikincisi gelir mi?" diye sorunca Burak Hakkı’nın yanıtı şöyle oldu:
"Gelir, gelir. Kandırırım ben."
aslım- Universiteli
Mesaj Sayısı : 218
Yaş : 31
Nerden : istanbul
Ruhsal Durumum: :
Durumum: :
Katılımı : :
Takımı :
Kayıt tarihi : 09/09/08
- Post n°12
Geri: Burak Hakkı
gülnur- Ogrenci
Mesaj Sayısı : 125
Yaş : 31
Nerden : Aslımın & Burağımın kalbinden
Ruhsal Durumum: :
Durumum: :
Katılımı : :
Takımı :
Kayıt tarihi : 09/08/08
- Post n°13