Hikaye, Joseon Hanedanlık’ı altındaki Kore’de, Kral Seongjong, Kral Yeonsan-gun (1494-1506) ve Kral Jungjong’un (1506-1544) saltanatları esnasında geçmektedir. Hikaye, (o sıralar veliaht prens olan) Kral Yeonsan-gun’un annesi Kraliçe Yun’un, kralın emri üzerine bir grup saray muhafızı tarafından zehirlenmesi ile başlar.
Olaydan sonra, gruba eşlik eden bir saray muhafızı, Seo Cheon-soo, eve dönüş yolunda bir kaza geçirir. Ona, hayatının üç kadın etrafında döneceğini söyleyen esrarengiz bir keşiş tarafından kurtarılır: ilk kadının ölümüne neden olacaktır, ikinci kadının hayatını kurtaracak ancak daha sonra ölmesine neden olacaktır ve üçüncü kadın da adamın ölmesine neden olacak ancak daha sonra birçok hayat kurtaracaktır. (Bir hayli zaman geçtikten sonra kim oldukları netleşen bu üç kadın sırasıyla Kraliçe Yun, Park Myeong-yi (Jang-geum’nın annesi) ve Jang-geum’nın kendisidir.) Bu olayın neden olduğu psikolojik sıkıntı, sonunda Seo Cheon-soo’nun istifasına yol açar. Bunlar olurken, sarayda mutfak leydisi olan Park, Leydi Choi’u Ana Kraliçe’nin yemeğine zehir katarken gördüğüne dair tanıklık eder ancak şikayet ettiği üst mutfak leydileri bu işi yaptıran asıl kişiler olduğu için Park Myeong-yi’ye bir iftira atarak kendi iç prosedürlerine göre (zehir içmeye zorlayarak) öldürürler. İlk önce, zehirin içine gizlice panzehir karıştıran ve beline de olayları anlatan bir kağıt sıkıştıran saraydaki en iyi arkadaşı, mutfak leydisi Han tarafından, daha sonra da, inzivaya çekilmiş olan Seo tarafından kurtarılır. İkisi evlenirler; uzak bir köyde, düşük sınıftan (cheonmin) insanlarmış gibi davranarak gizlice yaşamlarını sürdürürler ve Seo Jang-geum adındaki oldukça zeki olan küçük kızlarını büyütürler.
1504 yılında Kral Yeonsan-gun, annesinin cinayeti hakkında geniş bir araştırma başlatılması emrini verir ve sonunda Seo ile ailesi, bir bakıma Jang-geum yüzünden (çünkü ailesinin düşük sınıfa mensup olmadığını, babasının eskiden bir saray muhafızı olduğunu herkesin içinde ağzından kaçırır) bulunur. Bu, Seo’nun tutuklanmasına ve ailesinin dağılmasına neden olur. Jang-geum ve annesi kaçarlar ancak Myeong-yi, düşmanları tarafından ölümcül bir şekilde yaralanır. Ölümünden önce annesi, Jang-geum’ya son arzusunu söyler: onun, Saray Mutfağı’nın Baş Kâhyası olmasını ve annesine yapılan haksızlığı Mutfak Baş Kâhyası’nın kayıt defterine (onurunun iade edilmesi için) yazmasını ister.
Jang-geum, başından geçen birkaç maceranın ardından saraya girmeyi başarır. Cesareti, meraklılığı, yeteneği, iyi kalpliliği ve kararlılığı sayesinde (annesinin en iyi arkadaşı olan -ancak bunun çok daha sonra keşfeder-) Leydi Han’ın, Mutfak Baş Kâhyası olmasına yardım eder. Saraydaki yılları boyunca, birçok sıkıntıyla başa çıkmak zorunda kalır ve diğer leydi adaylarından daha akıllı olduğu için diğerlerinden ayrı tutulur. Bununla beraber Jang-geum’nın cesareti asla kırılmaz ve yemek pişirmenin amacı, yiyene sağlık ve mutluluk getirmektir felsefesi ile yemek yapmaya devam eder. Ancak, Saray Mutfağı’nda tekellik kazanmak için Leydi Choi ve yeğeni Geum-yeong tarafından başı çekilen, aynı zamanda yüksek rütbeli memurların ve (Leydi Choi’un abisi) tüccar Choi Pan-sul’un da dahil olduğu bir komplo ile vatana ihanetle suçlanan Leydi Han ve Jang-geum, köle olarak Jeju Adası’na sürgün edilirler. Jeju’ya giderlerken yolda, aşırı derecede bitkin düşmüş olan Leydi Han ölür. Sarayda ise Leydi Choi, Mutfak Baş Kâhyası’nın yerine geçer.
Jang-geum, Jeju adasında iken, başlangıçta sadece bir köle olduğunu zannettiği Jang-deok ile karşılaşır. Bununla beraber, kısa süre sonra keşfeder ki Jang-deok ünlü bir hemşiredir. Jang-deok’nın açık sözlü ve pragmatik doğası başlangıçta Jang-geum’yı gücendirir fakat kısa süre sonra Jang-deok’nın kendini, hayat kurtarma mesleğine gerçekten adamış olduğunu anlar. Jang-geum, başarılı hemşirelerin özenli bir değerlendirmeden sonra sarayda çalışmak için seçilebileceklerini öğrenir. Annesinin ve Leydi Han’ın intikamını alabilmek için saraya dönebilmenin tek yolunun bu olduğunu fark eder. Jang-deok’nın yanında tıp öğrenir; sıkı çalışması ve kararlılığı, onu, başarılı bir hemşire haline getirir. Bununla beraber, bir tıp insanı olmanın erdemlerini tam anlamıyla kucaklayabilmek için kendini, kalbindeki nefretten kurtarmayı öğrenmesi gerekmektedir. Bunu yapar ve sonunda başarılı bir şekilde tekrar saraya girer.
Çok geçmeden, artık Mutfak Baş Kâhyası olmuş olan Geum-yeong ile karşılaşır. Önceli, acımasız Leydi Choi, bu mevkideki Leydi Park’ı kovdurarak onun yerine geçip Genel Sekreter olmuştur. Jang-geum’yı başlarından attıklarından beridir de Jang-geum’nın (şu an Kral’ın saray kabinesinin bir üyesi haline gelmiş olan) Yüzbaşı Min Jeung-ho ile ilişkisi yoğunlaşmıştır ve aralarında bir aşk hikâyesi gelişir. Jang-geum’nın en iyi arkadaşı Yeon-seng, Jang-geum uzaktayken, Kral’ın cariyesi olmuştur; daha sonra sekizinci Kraliçe haline gelir ve böylece Jang-geum’ya, sarayda, daha fazla destek olur. Jang-geum, Kral’ın tifo ateşinden değil Behçet hastalığından acı çektiği konusunda doğru teşhiste bulunur. Sonunda, çarpıcı bir sorgulama safhasının ardından Leydi Choi’un ve emrindekilerin geçmiş entrikaları ortaya çıkar ve bu durum Choi ailesinin ve yüksek rütbeli memurların yıkımı ile sonuçlanır.
Kraliyet ailesine hizmeti boyunca sonradan, azmi ve becerisi sayesinde sarayın en iyi sağlık personeli olarak tanınır. Daha önce Jang-geum, Kraliçe'nin rahminde ölü bir bebek olduğu konusunda doğru teşhiste bulunarak Kraliçe'nin hayatını kurtarmıştır. Ayrıca Ana Kraliçe'yi de tedaviye ikna etme konusunda başarılı olmuştur ve saray hekimleri tarafından, uzun zamandır yanlış teşhis edilmekte olan Kral'ın kronik hastalığının temel sebebini bulmuştur. Şimdi ise, oğlunun çiçek hastalığını tedavi ederek Kraliçe'nin minnettarlığını daha ziyadesiyle kazanır.
Olayların ilginç bir şekilde cereyanıyla Kral, Jang-geum'ya aşık olur, ancak, Jang-geum'nın sevgisinin tıpta yattığını anlayınca onu cariyesi yapma fikrinden sakınır. Başarılarının tanınması ve onu yanında tutmak için Kral, adından önce gelecek olan ("Büyük" anlamında) "Dae" ünvanını ve 9-dereceli sistemde (en düşük dereceli memur dokuzuncu-dereceli memurdur) üçüncü dereceden memuriyet pozisyonu vererek Jang-geum'yı şahsi hekimi yapmaya karar verir. Ayrıca saray kabinesinin de bir parçası haline gelir.
Kral'ın kararı; seçkin bürokraside bir kadın bulunmasının ülkenin tarihine açık bir saygısızlık olduğunu ve Kral'ın, şahsi hekimi olarak bir bayanı seçmesinin duyulmamış bir şey olduğunu iddia eden bilginler ve bakanlar tarafından çok fazla tartışma ve protesto ile karşılanır. Jang-geum, bu görevi kabul ederek, kadınların da hakları ve gücü olduğunu gösterebileceğini anlayınca isteksizce, kendini riske atarak kabul eder. Onun terfisini sadık bir şekilde destekleyen Min Jeung-ho, alimlerin öğretilerine karşı geldiği için mimlenir ve sürgün edilir.
Kral'ın hastalığı ciddi bir hale gelir; durumunu çok iyi anlamasına ve gösterdiği özenli bakıma rağmen Jang-geum'nın yapabileceği fazla bir şey kalmamıştır. Artık akupunktur veya ilaçlarla tedavi edilememektedir. Son çare olarak, ameliyatı önerir. Saray memurları, bu hiç duyulmamış, devrim niteliğindeki yaklaşım karşısında dehşete kapılırlar ayrıca Kral'ın da kanı akıtılamayacak kadar kutsal olduğunu düşünmektedirler. Kral, Jang-geum'ya inanmasına rağmen, eğer ameliyat başarısız geçerse Jang-geum'nın idam edileceğinden emin olduğu için düşüncelidir. Durumu iyice bozulan Kral, ölümünün yaklaştığını bilmektedir fakat Jang-geum'nın kaderi konusunda daha da endişelenmektedir. Onu korumak için Kral, Jang-geum'yı saraydan uzaklaştırtarak Jeong-ho ile tekrar biraraya gelmesine ve kaçmalarına izin verir. Evlenmişlerdir ve sekiz yıldır kızları ile birlikte yaşamaktadırlar. Tüm bu süre boyunca, Kral Jungjong'un ölümünden beri, aleyhlerinde konuşan kimseler onları aradıkları için Jang-geum ve Jeong-ho yersiz yurtsuz yaşamaya mecbur kalmışlardır. Bununla beraber, Jang-geum nereye gitseler hastaları tedavi etmeye devam etmiştir.
Sonunda, izleri bulunur ve saraya geri dönmeleri emri verilir. Ceza yerine her ikisine de Ana Kraliçe -Jang-geum'yı hemşire iken destekleyen eski Kraliçe Munjeong artık muazzam bir güce sahip olmuştur- tarafından eski mevkileri ve itibarları geri verilir. Geri döndüğü zaman Jang-geum, saraydaki tüm arkadaşlarını yüksek mevkilerde bulur. Artık saray, Choi ailesinin idaresindeki eski haline göre çok daha huzurlu bir yer olmuştur. Bununla beraber, Jang-geum ve Jeong-ho, saray politikalarından sakınmaktadırlar ve yollarına devam etmeye karar verirler. Hikaye, Jang-geum'nın hamile bir köylü kadına başarılı bir şekilde ilk defa sezaryan ameliyatı yapmasının ardından biter.