Türk Rock Müziği'nin başarılı gruplarından biri Badem, yepyeni albümleriyle ilgili merak edilenleri cevaplandırmak üzere, saat 15:15'te Cafe Pal'de Esin'in konuğu oldu.
Esin GÖRÜR- Pal FM’ e hoş geldiniz öncelikle. İkinci albümünüz S’onsuz’la artık bizlerlesiniz. İlk olarak bu albümü konuşmak gerekirse neler söyleyebiliriz.
Badem- Aslında bu albüm ilk albüm sonrasında yaşananları anlatıyor. Hepsi bize dair şeyler… Bu dönemde yaşadığımız aşklar, ayrılıklar, kayıplar hepsi bu albüme ayrı ayrı yön verdi.
E- Yani bu elimdeki S’onsuz isimli albümün tam olarak Badem grubunu anlattığından söz edebilir miyiz?
B- Evet aslında tam olarak söz edebiliriz. İkinci albüm tam olarak sizi anlatmalı zaten. Eğer bu olmuyorsa devamını getirmek çok güç. İlk albümde 6 parçamızın sözleri Karacaoğlan’a aitken bu albümde bu sayı 1’e indi.
E- Çok sesli bir topluluksunuz? Enstrüman kullanmak fikri nasıl gelişti, kimden geldi bu fikir?
B- Üniversite yıllarımızda vokal yapmayı öğrenmek için bir topluluğa üye olduk ve orada tanıştık zaten. Dinlediğimiz isimlerin hepsinde dikkat ettiğimiz şey hep vokal oldu. Bunun üzerine yoğunlaştık. Fakat bir süre sonra kulağımız bası bateriyi arar oldu. Son olarak Emre’nin (grubun bateristi kastediliyor) gruba dahil olmasıyla son halimizi aldık ve devam ediyoruz…
E- Dinleyenlerinizin ikinci albüme tepkisi nasıl? Sonuçtan memnun musunuz?
B- Şimdilik tepkiler çok iyi. İlk albümle kıyasladığımız zaman farkı görmek mümkün. Çıkış parçamızın düet olması da (Özlem Tekin’le yorumladıkları Kalpsiz isimli parça) buna etki etmiş olabilir tabii. Ama onun dışında neden olduğunu bilmediğim bir ilgi ve sevgi var ve bu da memnuniyet verici. Sanırım bu albümde kendi parçalarımızın fazla olması etken olmuş olabilir. Bize dair samimi hislerin parçalara yansıması, dinleyiciyi çekmiş ve onlara parçaları yakın kılmış olabilir.
E- Türk rock müzik dinleyenlerinin duygusal parçaları özellikle sevdiği yönünde bir tespitim var, ya da bunu gruplara mı mal etmeliyim. Siz mi tercih ediyorsunuz bu kadar romantizmi?
B- Şehirleşmenin ve yabancılaşmanın etkisi büyük olmuş olabilir. Şehir içinde birbirimize yakın ve bir o kadar da uzağız işte. Yaşan şeyler ve dahası böyle parçaları daha canlı kılıyor olabilir tabii ki. Bu sebeple duygularımızı parçalarla dışa vurmak istememiz çok normal. Mesela “Kalpsiz” isimli parçamız bire bir yaşanmış bir parça. Oradaki duygusallığı yaşamayanların ve hissetmeyenlerin olduğunu düşünmüyorum. Ayrıca kalpsiz isimli parçamız ilişkiye iki açıdan da bakıyor. Hem kadının gözünden, hem de erkeğin gözünden ilişkiyi görmek ve yaşamak mümkün. Bu da herkesi çekiyor sanırım.
E- Neden parçalar hep aşka, sevgiye, sevgiliye dair? Vurgulamak istediğiniz başka konular yok mu?
B- Aslında bu albümde sadece aşk teması işlenmedi. Albümün içinde ölüm ve yalnızlık konularını da görmek mümkün. Geçen seneler boyunca yaşadığımız üzüntü verici olaylar bu albüme yön verdi. Öldürmeyen şey şekillendirir derler ya, onun gibi işte… Yaşadığımız aşklar, kaybettiğimiz yakınlarımız, ayrılıklarımız bu albüme yön verdi… Bundan sonra nasıl bir şeyler yaşarız ve albümümüzü nasıl yönlendirir bilemiyorum.
E- Albümde düet çalışmalar var. Çok özel ve önemli isimler imzalarını atmış. (Özlem Tekin, İlhan Şeşen, Gülçin Santırcıoğlu) Özellikle Özlem Tekin’le çalıştığınız çıkış parçası çok ilgi gördü. Biz Pal FM olarak devamının yine bir düet olmasını istedik ve İlhan Şeşen’le yaptığınız parçayı gün boyunca çalıyoruz. Pal FM dinleyenleri bu harika parçayı çok yakından biliyorlar yani. Peki 3. albümde bu tarz çalışmaların devam edecek mi?
B- Evet çok özel isimler bu albümde bizlerle oldu gerçekten. 3. albüme dair konuşmak içinde çok erken, çünkü aklımızda gerçekten şu an için bir şey yok. Albümümüz çıkalı henüz 3 ay oldu, keyfini çıkarmaya başlayamadık bile bunu söyleyebilirim. Fakat her zaman dinleyenlerimizi şaşırtmaya ve keyifli vakit geçirtmeye devam edeceğiz..
E- Evet bu ikinci albümünüzün benim beklentilerimi çok arttırdı, bunu söyleyebilirim. 3. albüm için umarım harika çalışmalarla gelirsiniz… Peki Badem grubu hangi duygu, durum ve kişilerden besleniyor, parça bestelerken, söz yazarken?
B- Etrafımızla çok iç içeyiz. Arkadaşlarımız, sevgililerimiz, dostlarımız… Bu insanlarla yaşadıklarımız paylaştıklarımız ister istemez bestelerde sözlerde yer buluyor. Az önce sözünü etmiştik zaten kaybettiğimiz insanlara dair hissedilenler var. Zaten onlara ithaf edildi bu albüm. Aşk acıları biten ilişkiler keza öyle… Ve tabii ki ilk albümde 6 parçada kendine beden bulan Karacaoğlan var. Böylesine harika şiir yazan birinden etkilenmemek mümkün mü bilemiyorum zaten.
E- Müzik piyasasına dair konuşalım istiyorum. Klasikleşmiş bir tablo vardır, erkeklerin oluşturduğu topluluklar bayanlar tarafından daha fazla ilgi çeker. Sizdeyse, bayan hayranlarınız olduğu kadar bay hayranda söz konusu bunu neye bağlıyorsunuz?
B- Bizim çıkışımız imaja endeksli değildi, bu sanırım sebep olarak yeterince tatmin edici. Eğer imaj derdimiz olsaydı daha farklı hallerde olurduk herhalde ve o zamanda sonuç farklı olurdu ama biz kulağa endeksli çıktık ve bu anlamda, kişilerin cinsiyeti, kişisel özelliklerinin önemi kalmıyor… Sadece müziği paylaşıyoruz ve çok memnunuz.
E- Bayan grupların akıbetini konuşalım istiyorum bir de. Bayanların oluşturduğu topluluklar genelde hala çok fazla dikkate alınmıyor. Sadece estetik olarak memnun ediciyse izleyici buluyor gibi bir durum söz konusu. Sizce nedir bunun sebebi? Bayanlar neden rock grup konumunda geri planda?
B- Bayanların kendi aralarındaki iletişimi biz erkeklere göre daha farklı. Birbirlerini çekememe gibi durumlar olabiliyor. Bu da grubun kısa sürede kuyusunu kazıyor tabi. (Barış’ın görüşlerine Mustafa ekliyor) Ayrıca ülkemizde bir bayan olarak yaşamak çok daha zor. Akşam dışarı çıkmak için anne ve babasından izin olmak durumunda olan bayanlar çoğunlukta. Hatta izin almaları gereken bir başka merci de sevgilileri… Bu noktada, böylesine sınırlanmışken de bu işi yapmak çok zor gerçekten. Ben yapabilenleri destekliyor ve devamını da görmek istiyorum…
E- Ülkemizdeki Alternatif ve rock müzik piyasasında yaşanan gelişmeler sizce memnun edici mi? Yoksa sadece sayısal bir artış mı yaşadığımız?
B- (Mustafa) Ben çok memnunum. Her alanda özgür olunması gerektiğini düşünüyorum. İstendiği gibi müzik yapılmalı, düşündüğünü çekinmeden söyleyebilmelisin. Bu artış bu özgürlüğün yavaş yavaş da olsa geldiğini göstermekte bence.
E- Peki müzik araştırmamıza ara verelim ve size dönelim. Kesinleşen konser tarihlerinden bahsedebilir miyiz peki?
B- Mayıs ayında bir hayli konserimiz olacak ama ne zaman ve nerde şu an bilmiyoruz =) 22 Nisan’ da Harp Akademisi’ndeyiz. Mayıs ayına dair konser tarihlerimizse yakında internet sitemizde. (www.badem.org / www.bademagaci.org)
E- Evet internet sitenizden söz açılmışken sorayım; neden ikinci albümünüzün sitesi yok?
B- Evet yok ama çok yakında olacak =)
E- Siz kimleri dinleyip, beğeniyordunuz? Geride bıraktığımız senenin en başarılı albümlerini söylemenizi istesem cevabınız var mı?
B- Aslında müzik konusunda eski kafalıyız. Eskileri, klasik rock’ı seviyoruz. Eskiyi sevip yeni şeyler denemeye çalışıyoruz kısaca. Beatles, Queen, Barış Manço, Cem Karaca, Fikret Kızılok… O dönemde harika eserler icra etmişler gerçekten. Geçen seneyse Pinhani bizce çok başarılıydı.
E- Radyomuzu nasıl buldunuz? Son olarak Pal FM dinleyicilerine neler söylemek istersiniz?
B- Radyonuz gerçekten çok güzel olmuş. Yeri ve konumunun çok güzel olmasının dışında, ayrıca samimi ve içten kişilerle karşılaşmak çok memnuniyet verici. Burada olmak çok keyifliydi. Pal FM dinleyenlerine de bolca sevgiler. En yakın zamanda tekrar görüşmek üzere…