Zoraki Evlilik
break-us_35- Yeni
Mesaj Sayısı : 17
Yaş : 31
Ruhsal Durumum: :
Durumum: :
Katılımı : :
Kayıt tarihi : 20/03/08
- Post n°1
Zoraki Evlilik
break-us_35- Yeni
Mesaj Sayısı : 17
Yaş : 31
Ruhsal Durumum: :
Durumum: :
Katılımı : :
Kayıt tarihi : 20/03/08
- Post n°2
Geri: Zoraki Evlilik
1. BÖLÜM
Haldun bey ve Nisa hanım kahvaltı masasında oturuyorlardı..Haldun bey artık boş boş beklemekten sıkılmış olmalı ki hizmeçileri olan berrak’ı şiddetli bir ses tonu ile salonun ortasına çağırdı..
Haldun: Berraaakk..!! berrakk..
Hizmetçi kız etekleri havada, koşa koşa odanın ortasına geldi..
Nisa: Kızım yavaaş..!!
Berrak: Ayy ne yapıyım nisa hanım..haldun bey öyle böğürünce..ayy yani bağırınca..
Nisa: ıhııımm ıhıımm
Haldun: Sabah sabah saçmalamaya başlama..!! Çağır şu sorumsuz keçiyi..!! Kalkamadı bir hanfendi!!
Nisa: Haldun..sinirlenme kocacım..bak sonra tansiyonun çıkıcak..
Haldun: Ölsem kesin bu kızın derdinden ölücem..şuna bak..her sabah sekizde kahvaltı var diyorum, saat sekizi 15 geçiyor hala ortalıkta yook!!..Berrak..koş çağır şu deliyi, getir karşıma..!!
Berrak: Peki efendim..
Berrak’ın gitmesine gerek kalmadan, evin küçük hanımı salona gelmişti..saçı başı dağınık ve hala pjamaylaydı…elinden hiç düşürmediği I-pod’u ve telefonuda eksik değildi hani..
Dilinde bir parçadır tutturmuş, başını abuk sabuk sallıyordu…
Haldun: Nisa kriz geçiricem artık..her sabah bu manzarayı görmekten kafadan rahatsız olacağım yakında…
Berrak: Ayy bu gidişle uzak değil yani..
Nisa: Berrak..!! ---sert bakışlarını ona çevirdi--- git bana çay getir sen..
Berrak: Peki hanımım..
Haldun: Zenaan..!!..bak hiç duyuyor mu beni..!! berrak sars biraz şunuu..!!
Berrak: ayy elektrik çarpmasın.!!
Nisa: Ne diyorsun kızım sen..yapsana işini..!
Berrak: Canımı sokakta bulmadım valla....git sen dokan…
Haldun: Allahım şu eve bir akıllı adam yollamayacak mısın?..heyy allahım yaa…
Nisa: Berrak kaybol gözümün önünden…
Zenan dinlediği müziği kapatmış ve yemek masasına doğru gelip oturmuştu…
Zenan: Yaa anne bugün acayip bir gün olucak…berkeyle buluşucam..ayy acaba ne diyicek_?
Haldun: Nisaa..!! bu kız hala o zibidiyle görüşüyor mu_?
Nisa: Yook..hiç olur mu hayatım..hem bitti o iş..
Nisa hanım Zenan’a bir tekme attı masanın altından..Genç kız ufak bir çığlık attı..
Haldun: Anlamam been..buluşmayacak bugün o kadar…sana bütün ilişkini kes dedim zenan..
Zenan: Ama babiş aşk diye bir şey duymadın mı sen_?
Haldun: Aşkmış..hepsi palavra bunların..iki günde bitiyor seninkiler..
Zenan: Ya ama ben aşığım ölüyorum aşkımdan..deli divane oldum..baak bak..---dedi telefonundaki resmi gösterdi---
Haldun bey sinirlenmiş olmalı ki hiç takmadı zenanı…
Haldun: Git hazırlan..hadii daha okula gidiceksin..aşk maşk yok sana..!!
Zenan asi bir kız edasıyla ayağı kalktı..koşarak merdivenlerin önüne gitti..
Zenan: Ya bananee yaa, olamaz yaa, of yaa , aman yaa,…
Ve söylene söylene yukarı çıktı…Nisa hanımla haldun beyinde gözünü tek bir noktaya çevirilmişti
Nisa: Haldun..
Haldun: Söyle nisa..
Nisa: Sanırım haftalardır düşündüğümüz şeyi yapmalıyız..yoksa bu kız adam olmaz..
Haldun: Şükür yani..sonunda geldin sözüme..
Berrak araya girdi…çayı koyarken bir an kendini sohbette buldu..
Berrak: Ayy suat..o olmaz ki zenana..ben alsam..
Nisa: Berrak..sana kaç kere dedim girme konuşmamıza diye..
Berrak: Ama ben..şey..yani çay..
Haldun: Verdin hadi git artık..
Berrak: Peki..---sallana sallana gitti---
Haldun: Ee nisa devam et karıcım..
Nisa: Dediğin gibi, hem Cemal beyinde zaten rızası varmış..ee olsun bari…yalnız suatı biraz çapkın diye duydum..bu hiç iyi bir şey değil..
Haldun: Nisa bundan iyisi Şam’da kayısı be gülüm..zenan azıcık sahiplenir hiçte olmazsa..bırak tam birbirlerine uygun..bozma şunu..
Nisa: Kızımı aldatan bir herifle nasıl evlendiririm _? Sen kafayı mı üşüttün haldun!!
Haldun: Karıcım bu delinin başka düzeleceği bir yol yok..en iyisi bu..
Nisa: Ama haldunn..!!
Haldun: İtiraz yok..bu iş olacak…!!
Nisa: İyi ama zenan mutsuz olursa olaya ben müdahale edecem..
Haldun: Merak et suat kadınlara karşı naziktir..
Nisa: Tamam dediğin gibi olsun..Düğün falan olmayacak değil mi?
Haldun: Kendi aramızda bir şeyler yaparız..şimdilik ahım şahım bir şeye gerek yok..
Nisa: Ben bir Zenana bakayım..hatta söylesem çok iyi olur..
Haldun: git git söyle..nasılsa hanfendinin okulu babasının..ne zaman gitse girer..hey alalhım ya..
Nisa: Öff yani haldun..kızım gelin oluyor sen neler söylüyorsun --duygulu bir ses tonu ile-- ne duygusuzsun ya
Haldun: Aman nisa başlama gene ‘’gelin oldun gidiyorsun moduna’’ bırak evlensin hiç tanımadığı biriylede adam olsun cadaloz..
Nisa: Benim kızım usludur bir kere…
Haldun: Yaa eminim öyledir…hadi hadii yeter bu kadar gevezelik, git konuş ‘’gelin kızın’’ la..
Nisa: Duygusuz adam…
Hızlı adımlarla salonda çıktı Nisa hanım..Haldun beyde bu zevkle çayından tatlı bir yudum aldı..
…
‘’Spiker: Gene açılmıştı müzikler, Geçmişti büyük kaptan arabasına.. bütün kızlar onu görünce ses tellerini sonuna kadar kulandılar ‘ Suat..suat..suat’ diye…o ise hiç yüz vermiyordu…sadece arabasına odaklanmıştı…..derken hızlı bir viraja girdi aniden durması gerekiyordu…Oda neee bir kız..!! hemde aşık olunacak bir kız..!! ….’’
Nefes nefese kalktı gördüğü rüya karşısında…Kaç gecedir Zenanı görmekten uyuyamıyordu bile..
Artık nasıl bilinç altına girmişse, En büyük tutkusu ralliyide ezip geçmiş, yollarda karşısına çıkıveriyordu….
Suat: Hep senin yüzünden baba, yaktın beni..!!
T-shirt’ünü üstüne geçirdi..dolabından özenle ütülenmiş bir pantlon çıkardı ve giydi..Meleğinin yanına gitse fena olmazdı..Evden çıktı, arabasına atladı ve meleğinin kuaförüne doğru gitti…
Kamil: Ooo bizim rallici gelmiş, gel gel meleğin iyi..
Suat: Onu çok özledim, bir iki tur atsam..
Kamil: İki dakikaya hazır, geç otur sen şöyle…ee sen niye bozuksun bugün..
Suat: Dün anlattım ya kamil, zenan denen şımarık ev kızıyla evlendiriyorlar beni..
Kamil: İyi de oğlum sevinsene, evlilik tecrüben olacak..hem kurtulursun ayselden..
Suat: Oda doğru..ama bitti o iş zaten..necla vardı
Kamil: Ohoo necla amerikaya gitti..sen uyu daha..
Suat: Aman ilgilendirmiyor beni çok, ama şu zenanıda aklımdan çıkaramadım..her gece meleğimle turlarken pistin önüne geçiyor..tam burun burunayız terler içinde uyanıyorum..kamil ne yapmalıyım sence..?
Kamil: Bence evlen..hem ne kaybedersin ki..
Suat: Bu iş o kadar kolay mı?
Kamil: Senin baban adam olman için her şeyi yapar…
Suat: Sanki adam değiliz..Neyse hadi hazırsa biraz tur kızımla başbaşak kalmak istiyorum…
Kamil: Tamam keyfine bak sen, rahat 3-4 saat sorunsuz gider..sonra benzir gerekir belki, doldurmamış bizimkiler..
Suat: 3 saat yeter bize..
Meleğinin o göz alıcı parlaklığı yüzüne yansımıştı..o tutkuyla hızlandı birden…Bütün hırsını, stresini, sıkıntısını gideren tek şeydi meleği..Onun verdiği güçle burdan ayrılmak istemiyordu…
….
Zenan: Neee…!!! Suat denen o ukalayla mı evlenicem?
Nisa: Evet zenan evleniceksiinn..!!!
Zenan: Hayır evlenmiyorumm…!!!!
Zenan evden koşarak çıkmıştı…Kendini okula attı hemen…Okul kantininde tuğçeyi gördü ve yanına gitti…
Tuğçe: Naber?
Zenan: Kötü..sen?
Tuğçe: Moralini belki daha çok bozucam ama berk benle konuştu, tamamn ayrıldığınızı söyledi…
Zenan: Neeee..!!!
Tuğçe: Öyle valla, aman salla..ne takıcan bırak kendi kaybeder..
Zenan hızlıca masadan kalktı, berk’in olduğu sınıfa doğru çıktı…Tuğçe peşinden geliyordu..
Zenan: Berk..!!
Berk: Ne istiyorsun?
Zenan: Bide soruyor musun?
Berk: Ne söyleyeceksen söyle ve çık burdan..!
Zenan berk’e yaklaştı, hızlı bir tokat attı..tuğçe ‘’ohh iyi oldu’’ der gibisinde bu manzaranın tadını çıkardı…
Zenan: Gerizekalı..!
Sınıftan çıktılar…Tuğçe arkasından koşuyordu…
Tuğçe: Çok iyi yaptın valla, beter olsun gıcık…!!!
Zenan: Evleniyorum..!!
Tuğçe: Nee..!! zenan sen ne dediğini biliyor musun?..
Zenan: Şimdi eve gidiyorum ve evleniyorum…!!!
Tuğçe: Ne çabuk?...Kiminlee..!??
Zenan: Gel görürüsün..
Tuğçe: Saçım başım hiç düğüne uygun değill..!!
Zenan: Düğün yapan kim, sadece nikah..!
Tuğçe: Off zenan, taktın mı takıyon sende abicim ha..!
Zenan: Takmıyorum kızım…hadi gidiyoruz..!!!
………
En son break-us_35 tarafından Salı Nis. 29, 2008 6:47 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
break-us_35- Yeni
Mesaj Sayısı : 17
Yaş : 31
Ruhsal Durumum: :
Durumum: :
Katılımı : :
Kayıt tarihi : 20/03/08
- Post n°3
Geri: Zoraki Evlilik
İKİNCİ PART
………
Cemal: Ara şu oğlanı, gelsin evleniyor birazdan…
Suna: Ayy cemal oğlan evleniyor birazdan sen ne kadar rahatsın bu kadar..!
Cemal: Aman başlatma kadın, bırak evlensinde ralliyi bırakıp adam olsun..
Suna: Oda doğruya..
Nisa: Suna hanım herhangi bir şey istermisiniz?
Suna: Sağol nisacım, benim suatı aramam lazım..geliyorum hemen….
Haldun: Ee cemal günün nasıl geçtiğini anlamadık, birazdan evleniyor bizim keçiler..
Cemal: Ahh haldun valla senin aklınla giriştik bu işe, çok iyi düşünmüşsün ama..evlenipte adam olurlar belki..
Haldun: Öyle Cemalcim, Nisa…!! Bir daha ara bizim kızı..
Nisa: Aradım geliyor…Yalnız senin ki fikrini değiştirmiş nikah memuruna beklesin evlenmeye geliyorum dedi..
Haldun: Zenan aynen böyle mi dedi?
Nisa: Evet, hatta arkadan tuğçenin sesleri geliyordu..onuda peşinden sürükledi belli ki..
Haldun: İstesede istemese de olacaktı bu işte, neden istediğini merak ettim..
Cemal: Bizim oğlanı görmemişti daha önce, belkide aşık olmuştur..
Nisa: Olabilir, zenan ayran gönüllüdür…
…….
Kamil: Suat seni aradılar, hadi abicim git evlen…
Suat: Hazır değilim ben..
Kamil: Defalarca konuştuk, bir şey olmaz…
Suat: ---imalı imalı--- iyi, gidip bir koşuda evleneyim…hey allahım ya…yakıtın beni baba..
Kamil: Bak istersen bende geleyim, bir şey olmadığını anlarsın..
Suat: Bende tam onu diyecektim..gidelim..
….
Nikah memuru eve gelmiş, gelin ve damat aileleri tarafından bekleniyordu…
Nikah Memuru: Hayatımda böyle bir şeye rastlamadım, ne gelin var ne damat…Hadi biri olmasa anlarım..bunların ikiside yok…
Nisa: Bekleyin lütfen, yoldalar., geliyorlar…
Nikah Memuru: Bir saatten fazla kalamam..
Haldun: Kardeşim kıyıp gidiceksin, pek bir işin yok..
Kapı çalındı…Berrak koşarak açmaya gitti..
Suna: Bakın geldiler..
Zenan: Nerde damat..!!
Tuğçe: Zenaann..!!!
Nisa: Kızım bu ne acele?
Zenan: Bana evlen evlen dediniz damat yok..!! Ben evlenmek istiyorum..
Cemal: Merak etme kızım ahan kocanda geldi zaten..!!
Zenan arkasını döndüğünde kocaman bir çığlık attı..
Zenan: Suat bu mu..!!!!!
Nikah memuru: Kızım sen kocanı tanımıyor musun?
Suat: İlk defa görüyor..! ---annesine tersçe baktı---
Kamil: Suat..!!
Nisa arayı yumuşatmak için..
Nisa: Ayy memur bey sizin kıyın ötesine karışmayın..
Zenan: Yeter..! ben evlenmek istiyorum, tabi küçük beyimiz buyurursa..!
Suat: Asıl siz buyrun..!!
Zenan: Bana bak, beni delirtme otur şu masaya..!!
Tuğçe: Zenaan..!!
Haldun: Ihıımm zenan,
Zenan: Öhööm..yani otur..!
Nikah Memuru: Siz evlenmek istiyor musunuz?
Zenan&Suat: Eveet..!!
Nikah Memuru: Tövbe tövbe..neyse geçin bakalım…
Suna: ohh bir kaza bela çıkmadan evleniyorlar..
Nisa: Bunlar anlaşmışlar mı?
Cemal: Bir susun hanımlar, yav çocukların mürüvetinde bile dır dır dır..aa..!!
Nikah Memuru: bu iki genç belediyemize…---zenan sözünü kesti---
Zenan: Ayy yeter kes konuşmayıı..!!! Evet diyoruzz..!!!
Suat: Adamı işine karışmasana senn..!!
Zenan: Sana mı sorucam bee..!!!
Tuğçe: Zenaaaannn..!!!
Nikah Memuru: Al imzala şurayı o zaman…!
Zenan: Ver ver, ay ne kıymetli defterin var..!!
Nikah Memuru: Allah sana yardım etsin oğlum..
Suat: Amin amca..
Cemal: Nerden amcam oluyor oğlum..
Kamil: Ağzından çıkmıştır…
Suat: Yaa öyle..
Zenan: Kes konuşmayıda imzala şunu….!!!
Suat: Buyrun Memur amca..ayy yani bey..!!
Tuğçe: Ee şimdi ne olucak?
Nikah Memuru: Ne yapacağınızı bilmiyor msunuz?
Zenan: Sanki daha önce evlendik..ne bilelim be adam..!
Suat: Ya sen ne biçim bir şeysin böyle..!
Zenan: Ne biçimsem o biçimim itirazın mı var senin..!!
Kamil: Ooo yenge dişli çıktı..!!
Zenan: Nerden yengen oluyorum…Yaa nerde bizim evimiz..ben eve gitmek istiyorum..
Haldun bir anahtar uzattı yavaşça….
Haldun: Bu evinizin anahtarı..Suat oğlum biliyor yerini..
Suat: Yürü hadi..!!
Zenan: Sen bana emir mi veriyorsun?
Kamil: Yenge..ayy yani zenan hanım o öyle demek istemedi..
Zenan: Sen onun avukatımısın..!! ikide bir lafa girmesenee..!!
Suat: Gidelim zenan hanım..!!
Zenan: Resmiyetten hoşlanmam, zenan de..!!
Tuğçe: Zenancım..gel sarılayım bir sana..
Zenan arkadaşına sarıldı…
Suat ve Zenan arabaya binip uzaklaştılar…Ev oldukça uzaktaydı, gidene kadar zaman geceyi bulmuştu..
Arabada hiç konuşmak yoktu, Zenan camdan dışarı bakıyordu..Suatsa Zenan’ı süzüyordu..Asi, İnatçı falan ama beğenmişti onu..
Zenan sonunda dayanamadı ve konuşmaya başladı..
Zenan: Nikahta ters davrandım, özür dilerim..sadece sinirlenmiştim..
Suat: Senin asıl halin bu yani..?
Zenan: Pek sayılmaz, tanıdıkça anlarsın..
Suat: Neden benimle evlendin..?
Zenan: Bilmiyorum, ama böyle konuşmaya devam edersen yine sinirlenmeye başlıyacağım…
Bir süre sonra eve gelmişlerdi…Zenan üstünü çıkardı, bütün eşyaları aynı gün içinde bu eve taşınmıştı…Banyo yaptıktan sonra Yatak odasına gidip uyumak istedi..
Suat yemek yedikten sonra odasına çıkıp uyumak istedi..Yatak odasına doğru gitti, kapıyı açıp içeri girdi…
Zenan bornozla banyo’dan çıktı, yavaşça yatak odasına doğru adımlarını attı..
İçeriye girdiğinde suatın yatakta yattığını gördü, Kafasına ilk eline geçirdiği şeyi sertçe attı…
En son break-us_35 tarafından Salı Nis. 29, 2008 6:48 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 2 kere değiştirildi
break-us_35- Yeni
Mesaj Sayısı : 17
Yaş : 31
Ruhsal Durumum: :
Durumum: :
Katılımı : :
Kayıt tarihi : 20/03/08
- Post n°4
Geri: Zoraki Evlilik
2. Bölüm
Eline ilk geçirdiği şey şüphesizki terlikleriydi, ayağından ani bir hareketle çıkardı ve suata doğru fırlattı…
Genç adam uyku sersemliğiyle ne olduğunu anlayamamıştı, yeterince hareketli bir gün geçirmişti zaten…
Suat: Ahh..!! Ne oluyor ya..!
Zenan: Rezil, birde ne oluyor diye soruyor..!!! --yatağın üstüne çıktı, dizleri çökük bir vaziyette--
Suat: Bana bak sen çok olmaya başladın…!!
Zenan: Hadi ya, öyle mi çok korktum valla..! çık odamdan..!!
Suat yataktan doğruldu ve kafasını zenanın alnına dayadı, iki inatçı keçiden farksızdı halleri..bi birlerine nefretle bakıyorlardı..Sonunda suat dayanamadı ve konuşmaya başladı..
Suat: Senin gibi bir tipe hiç rastlamamıştım şimdiye kadar..!!
Zenan: İyi rastlamış oldun, bana bak; öyle tip mip deme dalarım şimdi sana..!!
Suat: Senin gibi birinden mi korkucam ha..!!!
Zenan: Korksan iyi olur, yoksa bir terlik daha gelir kafana..!!
Suat: Aman çok korktum, hadi vursana..!!
Suat zenanın vurmaya yeltenen elini tuttu ve aşağı doğru indirmeye başladı..Zenansa elini çekme çabasındaydı..
Zenan: Bırak elimi yoksa fena olur…!!
Suat: Söylesene, şimdi ne yapabilirsin..!! kabul et, bana itaat edeceksin..!!
Zenan: Yaa demek itaat edecem..!
Suat: Hah ne yapabilirsin ki..!!
Zenan diz kapağını ani bir hareketle suata vurdu..Ve elini kurtarıp, onu yataktan ittirmeye başladı..
Zenan: Bana bak zor kullandırtma bana, atamıyım seni şu camdan..!!!
Suat: Sen çok oluyorsunn artıkk..!!!
Zenan: Bu odadan çıkıyor musun çıkmıyor musun…!!!
Suat: Çıkmıyorumm..!! Ha ne yapıcaksın…!!!
Zenan avazı çıktığı kadar bağırmaya başladı…
Suat: Kızım sussana bütün mahalleyi başımıza mı toplayacaksıınnn…!!!!
Zenan onu dinlemiyor, bağırmaya devam ediyordu..!!
Sonunda suat zenana yaklaştı ve ağzını kapadı..
Suat: Tamam sus, yeter ki sus çıkıyoruumm..
Zenan kendini kurtardı ve suata döndü..
Zenan: Sen hala burda mısın..!!
Suat odadan dışarı çıktı hemen.. Zenan kendini yatağa atıverdi o gidince..Cep telefonuna gelen mesajla irkildi, mesaj berk’dendi..Açıp okumadı bile, yaptığı ilk iş onu silmek oldu..Sinirden telefonu duvara attı, çıkan ses bütün evde yankılanmıştı…
Suat salona gitti, yumuşacık yatakta uyumak yerine insanın belini acıtan şu salon koltuklarına muhtaç kalmıştı…uzanmıştı ama uyku tutmuyordu, yatakta dönüp duruyordu..
Sonunda salonun Işığının açıldığını fark etti, gözünü açtığında karşısında zenanı buldu..Elinde bir yastık ve bir battaniye vardı, yanındaki koltuğa bıraktı ve masanın üstünde duran telefonu aldı..
Suat: Heyy, o benim telefonum..!!
Zenan: Yemedik, annemi aramam lazım..
Suat: Bu getirdiğin yastıklar, heralde bunun karşılığı..!!
Zenan: Sana iyilikte yaramıyor, ne halin varsa gör..
Suat: Sakın mesajlarımı karıştırma..!
Zenan: Senin tanıdığın önemsiz kişilerin birde yazılarını mı takip edicem .
Suat: Baştan uyarımı yapayım da…!
Zenan: Merak etmeyin bay birtan 10 dakika sonra aynı yerine bırakırım…!!
Suat: Bir zahmet..!!
Zenan: Bana bak kaşınma, gelmiyim oraya..!!
Suat: Gece gece seninle uğraşamam, git kiminle konuşursan konuş..
Yastığı kafasına, battaniyeyi üstüne aldı ve zenana arkasını döndü..Zenan sinirlenmiş olmalı ki odadan dışarı çıktı hemen…
Koridor da dört dönüyordu, Nisa hanım nedense telefonu açmıyordu..
Nisa: Ayy haldun bırak telefonum çalıyor..!!
Haldun: Boşver telefonu.. kaç zamandır karıma hasret kalmışım, bir telefon mu beni durduracak..!!
Nisa: Azdın sen iyice..!! aa dur sana be adam..!!!
Haldun: Aman arayan en fazla zenandır, git konuş..yalnız rövanşını alıcam..!!
Nisa: Sapık..!
Nisa hanım telefonu açtı, Zenan fırsat vermeden konuşmaya başladı..
Zenan: Anne niye açmıyorsun telefonu..!!
Nisa: Iıı babanla film izliyorduk, duymadık ya..bak öyle oldu..!
Haldun: Sen asıl filmi birazdan görürsün..!
Nisa: Kes sesini sen be..!!
Zenan: Neyse, yok bir şey izleyin siz..!!
Nisa: Aaa kızım söylesene bir şey mi oldu..?
Zenan: Yoo ne olcak ki, bizde suatla yemek yiyiyorduk..!!
Nisa: Anlaştığınıza sevindim..
Zenan: Yaa yaa ne demezsin, öyle bir anlaştık ki..tam birbirimiz için yaratılmışız..tövbe yarabbim tövbe..!
Nisa: Efendim..?
Zenan: Yok bir şey izleyin siz ne izliyorsanız..
Haldun: Hadi Nisaa, karıcım gel kocanın kollarına..!!
Zenan: Nee..!! siz filmi böyle mi izliyorsunuz..!!
Nisa: Zenan kapatmam lazım..!
Nisa hanım telefonu kapattı..Zenan tam suatın telefonunuda atacakken elinde bir sıcaklık hissetti..
Suat: heeyy heyy yavaşş..!!!
Zenan: Bırak elimi …!!! Off Kum torbası yok mu bu evde…!!!
Suat: Niye Boks turnuvalarına mı katılıcaksın..? ---muzipçe sırıttı---
Zenan: Avcunu aç..!!
Suat: Ne?
Zenan: Birkaç yumruk atmazsam stresimi atamam..!
Suat: Rahatsız mısın kızım sen..!! banane, ben uyuyorum….!!
Zenan: Ya yaparsın, ya da bağırırım..!!
Suat: Hey allahım çattık ya..!! --kafasını yukarıya çevirdi-- kuşlara verdiğin aklın yarısınıda şu cadaloza verseydin allahım..!
Zenan sert baktı, suat mecburi avuçlarını açtı..Zenan yerini almıştı, avuçlarını sıkmıştı..sert yumruklar haline getiriyordu..
Suat: Hadi bir iki tanede deneme yapta yatalım artık..!!
Zenan: Sus konsantremi bozuyorsun..!!
Suat: Bak iki dakika içinde vurmazsan, sana duvarları bırakıcam..Psikopat mıdır nedir allahım..?
Zenan sert bir yumruk atmaya yeltendi, suat bakışlarından ürktüğü için geri çıktı birkaç adım..Zenanın boşa giden yumruğu bedeninide peşinden sürüklemişti, bu hızla suatın kucağına düştü..Zenanın başının yere gelmemesi için belinden sıkıca tutup kendine çekti suat..Zenan suatla burun buruna gelmenin şokuyla sadece çığlık attı..
Zenan: Korkak..!!
Suat: Kahraman demek istedin..--hala birbirlerine bakıyorlardı--
Zenan: Bir avucu siper etmedin..! --Zenan suatın kollarından kurtulmuştu--
Suat: Ama senin düşmeni engelledim..
Zenan: Hep düşmüşümdür, merak etme ölmezdim..Ben uyumaya gidiyorum..
Zenan tam gidecekken suat kolundan tutup tekrar yaklaştı ona..
Zenan: Gene ne var?..!! Ayrıca ikide bir çekeceğine bir kerede söyle..
Suat: Seninle bir anlaşma yapalım..
Zenan: Vay canına neymiş bakalım gecenin bu saatinde yapacağımız anlaşma..
Suat: Yatak odasını nöbetleşe kullanıcaz..
Zenan: Yok canım, orası benim..başka emrin..!!
Suat: Mecburi yapmak zorundasın..Bak bu gece sen yat, yarın ben..hem böylelikle şartlarda eşit olur..
Zenan: Kabul ederim, yalnız bir şartla..
Suat: Neymiş?
Zenan: Yarın görürsün..!
Suat: Öğleden sonra deneme sürüşüm var..
Zenan: Ne sürüşü?..Taksici misin sen? Ayy evlendiğim adama bak, gece mesayin yok mu senin?
Suat: Ne taksicisi..! kızım sen kiminle dans ettiğini biliyor musun?
Zenan: Dur bir dakika.., sen taksici değilsen..Yoksa, Sen..Sen o birtansın..! Hayır , inanamıyorum ya..
Suat: Söyle söyle kimin ben? --omuzla yukarıya kalkmıştı suatın--
Zenan: Yarışçı işte..
Suat: Nasıl bir yarışçı --muzipçe sırıttı--
Zenan: Kabarma be..!
Suat: Yoksa sen hayranlarımdan biri miydin?
Zenan: Ne münasebet..! Ben sadece, öyle tanıyordum işte..
Suat: İyi, öyle olsun bari..Sana iyi geceler, yarın oda benim bu arada..dikkatli kullan..
Suat yavaşça uzaklaştı, zenan köpürmüş bir vaziyette ona bakıyordu..
Zenan: Sanki tahta kurusuyum ‘’odayı dikkatli kullanmış’’ rezil..!!
……
Gün yüzü, yavaşça kendini göstermeye başlamıştı..her gün yeni bir başlangıç demekti..Suat ve Zenan arasında nasıl bir başlangıç olacaktı kim bilir…Bu iki zıt insan, birbirlerine daha ne kadar bir süre katlanacak, ne kadar inatlaşacaktı..
Suat kalkmıştı, bir duş almak iyi olur diye düşündü..Yukarı çıktı ve banyoya doğru ilerledi…
Zenan hala uyuyordu, Derin bir rüyanın eşiğindeydi..Bir kabustu heralde onun için, büyük bir kabus..Soğuk terler döküyor, durmadan sayıklıyordu..
Suat banyo’dan çıkmıştı, elbiselerini almak için yatak odasına girdi..İlk gözüne çarpan şey zenandı.. Uykudaydı zenan, ama ne sayıklıyordu öyle?
Zenanın ağladığını gördü sonrasında, iyice telaşlanmıştı…Onun önüne çömeldi hemen, adını mı sayıklıyordu?..
Etejerin üzerinde küçük bir peçete vardı, yavaşça zenanın alnını silmeye başladı..
Alnını silerken fark etmişti, Ateşi vardı..evet ateşi vardı..Ne yapmalıydı ki?..En iyisi zenanı uyandırmak diye düşündü..Bir iki defa seslendi..
Suat: Zenan, zenan hadi uyan..!
Ama yetmiyordu belli ki, ‘’dokunsam mı ‘’ diye düşündü suat..Elleri yavaşça zenanın yüzünde belirdi..hala terliyordu, vucüdü yanıyordu resmen…Suat yüzüne dokundu, ellerini yanakları üzerinde gezdirmeye başladı..
Zenan yavaşça ayılıyordu, yüzünde uykusu bölünmüş bir ekşime meydana geldi..Elleri soğuktu, vucüdunun yanmasına inat elleri oldukça soğuktu….Suat gittikçe endişeleniyordu…
Suat: Bu durumda işe gidemem, en iyisi kamil’i aramak
Kamili arıyordu, bu sırada zenan gözlerini açmaya başladı, tam açamıyordu aslında sadece suatı izliyordu..Küçük bir çocuk gibiydi, yardıma ihtiyacı olduğu gözlerine bakınca rahatça anlaşılabilirdi…
Suat: Kamil bugünkü deneme sürüşlerini iptal et, gelemiyorum..
Kamil: Suat bir şey mi oldu?
Suat: Zenan hasta, çok ateşi var..onu bu halde bırakamam..
Kamil: İlk gece’de nasıl ateşlendirdiysen, senden korkulur valla..
Suat: Kes kamil..!! Ben gelmiyorum..!
Kamil: İyi tamam kolay gelsin sana..!!
Telefonu kapattı, sinirden etejerin diğer köşesine fırlattı..
Zenan: Suat..
Güçlükle çıkabildi onun adı, bir kerede ağzından döküldü..Suat yanına çömeldi, tekrar alnını silmeye başladı..
Zenan hala terliyordu, boynundan terler akıyor, saçları bundan sırılsıklam hale geliyordu..
Suat: Doktor çağırıcam, ilaçlarını içince düzelir..
Zenan: Annemleri arama..
Suat: Ama zenan..
Zenan: Arama..
Suat: Peki, ben doktoru arıyayım..
Aradan birkaç saat geçmişti, Gün öğleni bulmuş, doktor eve gelmişti..
Suat: Önemli bir şey yok değil mi?
Doktor muayeneyi tamamlamış bir tavırla konuşmaya başladı..
Doktor: Karınıza hiç dikkat etmiyor musunuz?
Suat: Nee…!
Doktor: O hasta olduğun için sizinde olmanız gerekiyordu, yoksa siz mi yorganı daha çok üstünüze alıyorsunuz..?
Suat: Doktor bey, ne demek istiyorsunuz..!
Doktor: Karınız üşütmüş, biraz daha geç kalınsa zatüreye çevirebilirdi..Bu kadın kar’da mı uyumuş dedirttiniz yani bana..!!
Zenan: Suç benim, pencere açıktı..
Suat: Hayır benim, onu kontrol etmedim..
Zenan: Benim..
Suat: Sen sus hastasın, benim..!!
Zenan: Dua et hastayım, yoksa kafana yemiştin şu terlikleri..Ayrıca kimse bana sus diyemez kafasına indiririm..!!
Doktor: Kızım sakin ol, senin bağırmaman lazım…!!
Zenan: Özür dilerim..
Doktor: Hayatımda bu kadar kolay kavga edipte barışan hiç kimseyi görmedim..! Neyse, bu ilaçları iyileşinceye kadar kullansın, düzelmezse benim polikinliğime gelirsiniz..
Suat: Teşekkürler doktor bey..
Doktor Suata ‘’dışarda konuşalım’’ manasında başını salladı, Suat durumu toparlamaya çalıştı..
Suat: Sizi geçireyim ben..
Doktor: Tabi..
Kapının önüne geldiklerinde doktor konuşmaya başladı..
Doktor: 24 saat çok kritik, şuan verdiğim iğneyle kendini iyi hissediyor ama ilaçlarını hemen alması lazım..durumu kötüye gidebilir, ona dikkat etmelisiniz..
Suat: Merak etmeyin, elimden geleni yapacağım..
Doktor: Neyse, dediğim gibi ufak bir şeyde yanıma gelin, iyi günler..
Suat: Sağolun doktor bey, sizede…
Doktor gitmişti, Suat zenanın odasına vardığında onu yatakta otururken buldu..
Suat: Doktor gitti..
Zenan: Bizi deli sandığını söyledi demi?
Süt dökmüş kedi gibi boynunu eğdi, hasta olmak hiç zenana göre değildi..Kendini ezik hissetmesini sağlıyordu belki de…
Suat: Neyse, ben ilaçları aldırtıyorum..sen uzanıcaksın..!
Zenan: Bana emir veremezsin sen..!!
Suat: Veririm efendim..!!
Zenan: Hadi ya sen kim oluyorsun..!!!
Suat: Kocanım be..!! Kocaan..!!
Bir suskunluk oldu, Zenan Suat’a dikkatlice bakıyordu…
‘’Ne diyordu bu böyle..!! Kocamdı..evet..o benim kocamdı..Neden hep bu faktörü unutuyorum ki…’’
‘’Neyapıyorum ben böyle..!! Onu karım olarak saydım mı ki kocanım diyorum..!!! ‘’
Suat: Hemen gelicem..
Zenan suatın gözleri önünde uzandı, Başını pencere tarafına çevirmişti…Dudaklarını büzmüş, gözlerini halsizlikten ovuşturuyordu..
Suat ufak bir gülümsemeyle ordan ayrıldı, Oturdukları sitenin görevlilerinden ilaçları alınması için reçeteyi vermeye gitti..
Birkaç dakika sonra eve geri gelmişti..Zenanın uykuya daldığını görmüştü, İlaçlar birazdan gelir diye düşündü..Yanından ayrıldı, Salona geçip beklemeye başladı…İlaçlarını içmeden önce bir şeyler yemesi lazımdı, ufak bir kahvaltı hazırlamayı tercih etti..mutfağa gitti, dolapta onlar için her şey vardı, hepsi hazırdı..kim bilir kaç aydır bunlarla uğraşılmıştı..
Birden mutfağın kapısında ki siluete gözü takıltı…Bir yerden tanıdık geliyordu ama…
XXXxxx: Suat….
Eline ilk geçirdiği şey şüphesizki terlikleriydi, ayağından ani bir hareketle çıkardı ve suata doğru fırlattı…
Genç adam uyku sersemliğiyle ne olduğunu anlayamamıştı, yeterince hareketli bir gün geçirmişti zaten…
Suat: Ahh..!! Ne oluyor ya..!
Zenan: Rezil, birde ne oluyor diye soruyor..!!! --yatağın üstüne çıktı, dizleri çökük bir vaziyette--
Suat: Bana bak sen çok olmaya başladın…!!
Zenan: Hadi ya, öyle mi çok korktum valla..! çık odamdan..!!
Suat yataktan doğruldu ve kafasını zenanın alnına dayadı, iki inatçı keçiden farksızdı halleri..bi birlerine nefretle bakıyorlardı..Sonunda suat dayanamadı ve konuşmaya başladı..
Suat: Senin gibi bir tipe hiç rastlamamıştım şimdiye kadar..!!
Zenan: İyi rastlamış oldun, bana bak; öyle tip mip deme dalarım şimdi sana..!!
Suat: Senin gibi birinden mi korkucam ha..!!!
Zenan: Korksan iyi olur, yoksa bir terlik daha gelir kafana..!!
Suat: Aman çok korktum, hadi vursana..!!
Suat zenanın vurmaya yeltenen elini tuttu ve aşağı doğru indirmeye başladı..Zenansa elini çekme çabasındaydı..
Zenan: Bırak elimi yoksa fena olur…!!
Suat: Söylesene, şimdi ne yapabilirsin..!! kabul et, bana itaat edeceksin..!!
Zenan: Yaa demek itaat edecem..!
Suat: Hah ne yapabilirsin ki..!!
Zenan diz kapağını ani bir hareketle suata vurdu..Ve elini kurtarıp, onu yataktan ittirmeye başladı..
Zenan: Bana bak zor kullandırtma bana, atamıyım seni şu camdan..!!!
Suat: Sen çok oluyorsunn artıkk..!!!
Zenan: Bu odadan çıkıyor musun çıkmıyor musun…!!!
Suat: Çıkmıyorumm..!! Ha ne yapıcaksın…!!!
Zenan avazı çıktığı kadar bağırmaya başladı…
Suat: Kızım sussana bütün mahalleyi başımıza mı toplayacaksıınnn…!!!!
Zenan onu dinlemiyor, bağırmaya devam ediyordu..!!
Sonunda suat zenana yaklaştı ve ağzını kapadı..
Suat: Tamam sus, yeter ki sus çıkıyoruumm..
Zenan kendini kurtardı ve suata döndü..
Zenan: Sen hala burda mısın..!!
Suat odadan dışarı çıktı hemen.. Zenan kendini yatağa atıverdi o gidince..Cep telefonuna gelen mesajla irkildi, mesaj berk’dendi..Açıp okumadı bile, yaptığı ilk iş onu silmek oldu..Sinirden telefonu duvara attı, çıkan ses bütün evde yankılanmıştı…
Suat salona gitti, yumuşacık yatakta uyumak yerine insanın belini acıtan şu salon koltuklarına muhtaç kalmıştı…uzanmıştı ama uyku tutmuyordu, yatakta dönüp duruyordu..
Sonunda salonun Işığının açıldığını fark etti, gözünü açtığında karşısında zenanı buldu..Elinde bir yastık ve bir battaniye vardı, yanındaki koltuğa bıraktı ve masanın üstünde duran telefonu aldı..
Suat: Heyy, o benim telefonum..!!
Zenan: Yemedik, annemi aramam lazım..
Suat: Bu getirdiğin yastıklar, heralde bunun karşılığı..!!
Zenan: Sana iyilikte yaramıyor, ne halin varsa gör..
Suat: Sakın mesajlarımı karıştırma..!
Zenan: Senin tanıdığın önemsiz kişilerin birde yazılarını mı takip edicem .
Suat: Baştan uyarımı yapayım da…!
Zenan: Merak etmeyin bay birtan 10 dakika sonra aynı yerine bırakırım…!!
Suat: Bir zahmet..!!
Zenan: Bana bak kaşınma, gelmiyim oraya..!!
Suat: Gece gece seninle uğraşamam, git kiminle konuşursan konuş..
Yastığı kafasına, battaniyeyi üstüne aldı ve zenana arkasını döndü..Zenan sinirlenmiş olmalı ki odadan dışarı çıktı hemen…
Koridor da dört dönüyordu, Nisa hanım nedense telefonu açmıyordu..
Nisa: Ayy haldun bırak telefonum çalıyor..!!
Haldun: Boşver telefonu.. kaç zamandır karıma hasret kalmışım, bir telefon mu beni durduracak..!!
Nisa: Azdın sen iyice..!! aa dur sana be adam..!!!
Haldun: Aman arayan en fazla zenandır, git konuş..yalnız rövanşını alıcam..!!
Nisa: Sapık..!
Nisa hanım telefonu açtı, Zenan fırsat vermeden konuşmaya başladı..
Zenan: Anne niye açmıyorsun telefonu..!!
Nisa: Iıı babanla film izliyorduk, duymadık ya..bak öyle oldu..!
Haldun: Sen asıl filmi birazdan görürsün..!
Nisa: Kes sesini sen be..!!
Zenan: Neyse, yok bir şey izleyin siz..!!
Nisa: Aaa kızım söylesene bir şey mi oldu..?
Zenan: Yoo ne olcak ki, bizde suatla yemek yiyiyorduk..!!
Nisa: Anlaştığınıza sevindim..
Zenan: Yaa yaa ne demezsin, öyle bir anlaştık ki..tam birbirimiz için yaratılmışız..tövbe yarabbim tövbe..!
Nisa: Efendim..?
Zenan: Yok bir şey izleyin siz ne izliyorsanız..
Haldun: Hadi Nisaa, karıcım gel kocanın kollarına..!!
Zenan: Nee..!! siz filmi böyle mi izliyorsunuz..!!
Nisa: Zenan kapatmam lazım..!
Nisa hanım telefonu kapattı..Zenan tam suatın telefonunuda atacakken elinde bir sıcaklık hissetti..
Suat: heeyy heyy yavaşş..!!!
Zenan: Bırak elimi …!!! Off Kum torbası yok mu bu evde…!!!
Suat: Niye Boks turnuvalarına mı katılıcaksın..? ---muzipçe sırıttı---
Zenan: Avcunu aç..!!
Suat: Ne?
Zenan: Birkaç yumruk atmazsam stresimi atamam..!
Suat: Rahatsız mısın kızım sen..!! banane, ben uyuyorum….!!
Zenan: Ya yaparsın, ya da bağırırım..!!
Suat: Hey allahım çattık ya..!! --kafasını yukarıya çevirdi-- kuşlara verdiğin aklın yarısınıda şu cadaloza verseydin allahım..!
Zenan sert baktı, suat mecburi avuçlarını açtı..Zenan yerini almıştı, avuçlarını sıkmıştı..sert yumruklar haline getiriyordu..
Suat: Hadi bir iki tanede deneme yapta yatalım artık..!!
Zenan: Sus konsantremi bozuyorsun..!!
Suat: Bak iki dakika içinde vurmazsan, sana duvarları bırakıcam..Psikopat mıdır nedir allahım..?
Zenan sert bir yumruk atmaya yeltendi, suat bakışlarından ürktüğü için geri çıktı birkaç adım..Zenanın boşa giden yumruğu bedeninide peşinden sürüklemişti, bu hızla suatın kucağına düştü..Zenanın başının yere gelmemesi için belinden sıkıca tutup kendine çekti suat..Zenan suatla burun buruna gelmenin şokuyla sadece çığlık attı..
Zenan: Korkak..!!
Suat: Kahraman demek istedin..--hala birbirlerine bakıyorlardı--
Zenan: Bir avucu siper etmedin..! --Zenan suatın kollarından kurtulmuştu--
Suat: Ama senin düşmeni engelledim..
Zenan: Hep düşmüşümdür, merak etme ölmezdim..Ben uyumaya gidiyorum..
Zenan tam gidecekken suat kolundan tutup tekrar yaklaştı ona..
Zenan: Gene ne var?..!! Ayrıca ikide bir çekeceğine bir kerede söyle..
Suat: Seninle bir anlaşma yapalım..
Zenan: Vay canına neymiş bakalım gecenin bu saatinde yapacağımız anlaşma..
Suat: Yatak odasını nöbetleşe kullanıcaz..
Zenan: Yok canım, orası benim..başka emrin..!!
Suat: Mecburi yapmak zorundasın..Bak bu gece sen yat, yarın ben..hem böylelikle şartlarda eşit olur..
Zenan: Kabul ederim, yalnız bir şartla..
Suat: Neymiş?
Zenan: Yarın görürsün..!
Suat: Öğleden sonra deneme sürüşüm var..
Zenan: Ne sürüşü?..Taksici misin sen? Ayy evlendiğim adama bak, gece mesayin yok mu senin?
Suat: Ne taksicisi..! kızım sen kiminle dans ettiğini biliyor musun?
Zenan: Dur bir dakika.., sen taksici değilsen..Yoksa, Sen..Sen o birtansın..! Hayır , inanamıyorum ya..
Suat: Söyle söyle kimin ben? --omuzla yukarıya kalkmıştı suatın--
Zenan: Yarışçı işte..
Suat: Nasıl bir yarışçı --muzipçe sırıttı--
Zenan: Kabarma be..!
Suat: Yoksa sen hayranlarımdan biri miydin?
Zenan: Ne münasebet..! Ben sadece, öyle tanıyordum işte..
Suat: İyi, öyle olsun bari..Sana iyi geceler, yarın oda benim bu arada..dikkatli kullan..
Suat yavaşça uzaklaştı, zenan köpürmüş bir vaziyette ona bakıyordu..
Zenan: Sanki tahta kurusuyum ‘’odayı dikkatli kullanmış’’ rezil..!!
……
Gün yüzü, yavaşça kendini göstermeye başlamıştı..her gün yeni bir başlangıç demekti..Suat ve Zenan arasında nasıl bir başlangıç olacaktı kim bilir…Bu iki zıt insan, birbirlerine daha ne kadar bir süre katlanacak, ne kadar inatlaşacaktı..
Suat kalkmıştı, bir duş almak iyi olur diye düşündü..Yukarı çıktı ve banyoya doğru ilerledi…
Zenan hala uyuyordu, Derin bir rüyanın eşiğindeydi..Bir kabustu heralde onun için, büyük bir kabus..Soğuk terler döküyor, durmadan sayıklıyordu..
Suat banyo’dan çıkmıştı, elbiselerini almak için yatak odasına girdi..İlk gözüne çarpan şey zenandı.. Uykudaydı zenan, ama ne sayıklıyordu öyle?
Zenanın ağladığını gördü sonrasında, iyice telaşlanmıştı…Onun önüne çömeldi hemen, adını mı sayıklıyordu?..
Etejerin üzerinde küçük bir peçete vardı, yavaşça zenanın alnını silmeye başladı..
Alnını silerken fark etmişti, Ateşi vardı..evet ateşi vardı..Ne yapmalıydı ki?..En iyisi zenanı uyandırmak diye düşündü..Bir iki defa seslendi..
Suat: Zenan, zenan hadi uyan..!
Ama yetmiyordu belli ki, ‘’dokunsam mı ‘’ diye düşündü suat..Elleri yavaşça zenanın yüzünde belirdi..hala terliyordu, vucüdü yanıyordu resmen…Suat yüzüne dokundu, ellerini yanakları üzerinde gezdirmeye başladı..
Zenan yavaşça ayılıyordu, yüzünde uykusu bölünmüş bir ekşime meydana geldi..Elleri soğuktu, vucüdunun yanmasına inat elleri oldukça soğuktu….Suat gittikçe endişeleniyordu…
Suat: Bu durumda işe gidemem, en iyisi kamil’i aramak
Kamili arıyordu, bu sırada zenan gözlerini açmaya başladı, tam açamıyordu aslında sadece suatı izliyordu..Küçük bir çocuk gibiydi, yardıma ihtiyacı olduğu gözlerine bakınca rahatça anlaşılabilirdi…
Suat: Kamil bugünkü deneme sürüşlerini iptal et, gelemiyorum..
Kamil: Suat bir şey mi oldu?
Suat: Zenan hasta, çok ateşi var..onu bu halde bırakamam..
Kamil: İlk gece’de nasıl ateşlendirdiysen, senden korkulur valla..
Suat: Kes kamil..!! Ben gelmiyorum..!
Kamil: İyi tamam kolay gelsin sana..!!
Telefonu kapattı, sinirden etejerin diğer köşesine fırlattı..
Zenan: Suat..
Güçlükle çıkabildi onun adı, bir kerede ağzından döküldü..Suat yanına çömeldi, tekrar alnını silmeye başladı..
Zenan hala terliyordu, boynundan terler akıyor, saçları bundan sırılsıklam hale geliyordu..
Suat: Doktor çağırıcam, ilaçlarını içince düzelir..
Zenan: Annemleri arama..
Suat: Ama zenan..
Zenan: Arama..
Suat: Peki, ben doktoru arıyayım..
Aradan birkaç saat geçmişti, Gün öğleni bulmuş, doktor eve gelmişti..
Suat: Önemli bir şey yok değil mi?
Doktor muayeneyi tamamlamış bir tavırla konuşmaya başladı..
Doktor: Karınıza hiç dikkat etmiyor musunuz?
Suat: Nee…!
Doktor: O hasta olduğun için sizinde olmanız gerekiyordu, yoksa siz mi yorganı daha çok üstünüze alıyorsunuz..?
Suat: Doktor bey, ne demek istiyorsunuz..!
Doktor: Karınız üşütmüş, biraz daha geç kalınsa zatüreye çevirebilirdi..Bu kadın kar’da mı uyumuş dedirttiniz yani bana..!!
Zenan: Suç benim, pencere açıktı..
Suat: Hayır benim, onu kontrol etmedim..
Zenan: Benim..
Suat: Sen sus hastasın, benim..!!
Zenan: Dua et hastayım, yoksa kafana yemiştin şu terlikleri..Ayrıca kimse bana sus diyemez kafasına indiririm..!!
Doktor: Kızım sakin ol, senin bağırmaman lazım…!!
Zenan: Özür dilerim..
Doktor: Hayatımda bu kadar kolay kavga edipte barışan hiç kimseyi görmedim..! Neyse, bu ilaçları iyileşinceye kadar kullansın, düzelmezse benim polikinliğime gelirsiniz..
Suat: Teşekkürler doktor bey..
Doktor Suata ‘’dışarda konuşalım’’ manasında başını salladı, Suat durumu toparlamaya çalıştı..
Suat: Sizi geçireyim ben..
Doktor: Tabi..
Kapının önüne geldiklerinde doktor konuşmaya başladı..
Doktor: 24 saat çok kritik, şuan verdiğim iğneyle kendini iyi hissediyor ama ilaçlarını hemen alması lazım..durumu kötüye gidebilir, ona dikkat etmelisiniz..
Suat: Merak etmeyin, elimden geleni yapacağım..
Doktor: Neyse, dediğim gibi ufak bir şeyde yanıma gelin, iyi günler..
Suat: Sağolun doktor bey, sizede…
Doktor gitmişti, Suat zenanın odasına vardığında onu yatakta otururken buldu..
Suat: Doktor gitti..
Zenan: Bizi deli sandığını söyledi demi?
Süt dökmüş kedi gibi boynunu eğdi, hasta olmak hiç zenana göre değildi..Kendini ezik hissetmesini sağlıyordu belki de…
Suat: Neyse, ben ilaçları aldırtıyorum..sen uzanıcaksın..!
Zenan: Bana emir veremezsin sen..!!
Suat: Veririm efendim..!!
Zenan: Hadi ya sen kim oluyorsun..!!!
Suat: Kocanım be..!! Kocaan..!!
Bir suskunluk oldu, Zenan Suat’a dikkatlice bakıyordu…
‘’Ne diyordu bu böyle..!! Kocamdı..evet..o benim kocamdı..Neden hep bu faktörü unutuyorum ki…’’
‘’Neyapıyorum ben böyle..!! Onu karım olarak saydım mı ki kocanım diyorum..!!! ‘’
Suat: Hemen gelicem..
Zenan suatın gözleri önünde uzandı, Başını pencere tarafına çevirmişti…Dudaklarını büzmüş, gözlerini halsizlikten ovuşturuyordu..
Suat ufak bir gülümsemeyle ordan ayrıldı, Oturdukları sitenin görevlilerinden ilaçları alınması için reçeteyi vermeye gitti..
Birkaç dakika sonra eve geri gelmişti..Zenanın uykuya daldığını görmüştü, İlaçlar birazdan gelir diye düşündü..Yanından ayrıldı, Salona geçip beklemeye başladı…İlaçlarını içmeden önce bir şeyler yemesi lazımdı, ufak bir kahvaltı hazırlamayı tercih etti..mutfağa gitti, dolapta onlar için her şey vardı, hepsi hazırdı..kim bilir kaç aydır bunlarla uğraşılmıştı..
Birden mutfağın kapısında ki siluete gözü takıltı…Bir yerden tanıdık geliyordu ama…
XXXxxx: Suat….
En son break-us_35 tarafından Salı Nis. 29, 2008 6:48 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
break-us_35- Yeni
Mesaj Sayısı : 17
Yaş : 31
Ruhsal Durumum: :
Durumum: :
Katılımı : :
Kayıt tarihi : 20/03/08
- Post n°5
Geri: Zoraki Evlilik
3. BÖLÜM
Suat mutfak kapısının önündeki adama bakıyordu..Tanıyordu bir yerden ama çıkaramamıştı..Arkadan tanıdık bir yüz görünmüştü sonunda…Kamil’den başkası değildi bu…
Kamil: Zenan nasıl abi?
Suat: Kamil kim bu beyefendi?
Kamil: Bu bizim garajın doktoru, belki bir işe yarar diye getirdim..
Suat’ın yüz ifadesi aynı saniyede değişkenliğe uğradı, kamili mutfaktan çıkardı…
Suat: Bu herif’i niye getirdin buraya..!!! bilmiyormusun kamil adam eskiden karşı tarafın doktoruydu…Ne çabuk unuttun..!! ben güvenmiyorum bu adama..!!
Kamil: Abi artık bizim için çalışıyor, sen ona casus mu diyorsun?
Suat: Kaya’nın özel doktoruydu..!!!
Kamil: Kaya senin şu son düzlükte hep berabere kaldığın karşı firmanın pilotu değil mi..?
Suat: Evet öyle, sürekli gizliden tehtit ve ima veriyor..öldürebilirim onu her an..!! Ve sen onun en yakın adamı benim evime getiriyorsun..!!! Çabuk al götür bu adamı.!!! Ve uzun bir süre gözüme gözükme de..!!!
Kamil: Tamam ben hemen alıp gidiyorum..Zenan yengeme selamlar..!!
Suat: Başlatma yengenden..!!!!
Kamil doktur alıp uzaklaştı…Suat çalınan kapı sesiyle kapıya doğru yöneldi…
Çocuk: Buyur abi ilaçlar..
Suat: Tamam çok sağol..
Kapıyı kapatıp içeri girdi..İlaçları mutfağa bıraktı..Tercih ettiği küçük kahvaltıyı hazırlamaya koyuldu…
Bunlar yaşanırken Haldun beyin evinde berrak’ın gene dedikoduculuğu tutmuştu..Bütün çalışanlara aynı şeyi anlatıyordu…
Berrak: Ayy bu herkül amca..amaan haldun amca nede hızlı çıktı..Zenan hanım gider gitmez maşallah..!
Aşçı: Yeter berrak, anladık..susta yemek yapalım şurda..!!
Hizmetçi: Ayy dursana bir dursun abi, anlat kız merak ettim..
Şöför: Siz valla kafadan manyaksınız…adamın karısı değil mi..hem nesini anlatacak merak ettim..
Berrak: Ayy durun siz olayların ortasında ne oldu bilmiyorsunuz, zenan hanım aradı..
Hizmetçi: Aaa ne dedi kız..??
Berrak: Ne bileyim, hattın öbür tarafında kulağım yoktur heralde, ama suatla olduğu için elbette sesi iyidir..ahh suatım ahh..
Aşçı: Berrak kafana indirecem şu kepçeyi şimdi..!!!
Berrak: Ayy aman be, hayalde kurmayalım..
Şöför: Ee ne dedi nisa hanım..?
Aşçı: Abi sende mi?
Şöför: Bir dakika abicim ya, merak ettiriyor insana…
Berrak: Asıl bomba burda, nisa hanım babanla film izliyoruz dedi, herkül amcada sen filmi az sonra görürsün gibi bir şeyler dedi…Ayy anam herif azmış, zenanım hanımın gittiği gece yaptı birde…
Hizmetçi: Ee yuhh, adam cidden üşütmüş..
Şöför: Ya birazda haklı, zenan hanım bunlara hiç rahat vermezdi..adam karısını özlemiş belli..
Berrak: Ayy biz özlemesin mi diyoruz, bari bizim gibi faktörleri ortadan kaldırsalardı..Yani ne bileyim, ben seslere doğru gittim sonuçta..dimi yani?
Hizmetçi: Aynen berrak’cım..
Aşçı: Bana bakın biraz daha konuşursanız imdat diye bağırıcam, hadi herkes işinin başına..!!!!
Berrak: Ayy iyi aman be, işkolik nolcak..!!
Aşçı: Berrak geliyor kepçe kafanaa..!!!
…..
Suat kahvaltıyı hazırlamıştı, yatakta kahvaltı etmesi için küçük yatak tepsisini mutfaktan binbir güçlükle buldu..İlaçlarıda aldıktan sonra yatak odasına doğru ilerlemeye başladı…
Zenansa derin bir uykunun eşiğindeydi, yine terlemeleri başlamıştı..doktorun verdiği iğne etkisinden çıkmıştı..yine hasta zenan halini almıştı..Suat Zenan’ı bu halde görünce içinden bir şeyler kopmasına mani olamıyordu…Tepsiyi bir kenara bıraktı, yatağın ucuna oturdu ve etejerin üstünde tuttuğu mendili tekrar eline aldı..Yüzünü yavaşça sıyırmaya başladı…Zenan yine yüzünü ekşitmişti..acı çektiği her halinden belliydi..
Bembeyaz geceliği terlediği için su gibi olmuştu..Bu kıyafetle daha fazla duramazdı…Suat ayağı kalktı, dolaptan bir şeyler aramaya başladı..Ne giyebilirdi ki zenan? Daha doğrusu kim giydirecekti onu?
Gardolaptan uygun hiçbir şey seçememişti..kadın kıyafetinden hiç anlamazdı ki suat, kendi tarafına bakmaya başladı..Belki bir pjama bulabilirdi ona..Biraz karıştırdıktan sonra zenan’a biraz bol geleceğini bile bile kendi pjamasını çıkardı..Kahvaltı etmeden önce kurtulmalıydı o terli gecelikten…
Yatağın önüne geldi tekrar, başını eğdi, Zenanın kulağına doğru fısıldadı..
Suat: Zenan, Zenan hadi kalk artık..
Zenan başını diğer tarafa çevirdi, yüzünde hala o ekşime vardı..
Suat yavaşça omzuna dokundu ve tekrar seslendi..Ama zenan yine uyanmamıştı..
Yatağın ucuna oturdu, titrek elleri yavaşça saçlarına uzandı, alnına gitti sonra..ellerini üstünde yavaşça gezdiriyordu…
Zenan yavaşça gözünü açtı…Görüntü biraz bulanıktı, ama zamanla toparladı..Şimdi net’ti..karşısındaki Suat’tı..
Suat: Üstünü değiştirmemiz lazım, çok terlemişsin..
Zenan suata ‘’ evet ‘’ manasında baktı…Suat pjamasını zenan’a uzattı..
Suat: Senin dolabına baktım ama giyecek hiçbir şey bulamadım…Benim pjamalarımı giyeceksin..
Zenan başını salladı, ama bu “hayır” demekti…
Suat: Hadi zenan, giymen lazım..Ne yapayım, bulamadım bir şey…hem ne giydiğin önemli mi şuan sence..
Zenan ısrarla kabul etmiyordu..
Suat: Bak eğer kendin giymezsen ben zorla giydiririm…
Suat bir süre durdu, Ne demişti öyle..ben mi giydiririm?..Aklımı kaçırmış olmalıyım diye düşündü..
Suat: Ben odadan çıkıyorum, on dakika sonra gelicem..giymiş ol…
Suat çıktı, Zenan sinirden kuduruyordu..hiç kimse ona böyle davranamazdı..Aslında giymek istememesinde haklı kalır yanıda vardı…
O pjama suatındı ve onun gibi kokuyordu, hangi kadın aşık olmaktan korktuğu adamın pjamasını giymek ister ki, ama zenan bir şekilde buna mecbur kalmıştı…Geceliği yavaşça çıktı bedeninden…yerine suatın turkuaz rengi pjaması geldi…Ona oldukça bol gelmişti..pjama üstünden süzülüyordu adeta…
Zenan yatağa uzandı tekrar, ama nefes almaktan haz duyuyordu..her solukta onu hissetmek garipti..Zenan olsa olsa ona eski hayranlığımdan gelen bir şeydir diye düşündü ve kendini bu kanıya inandırdı…..
Birkaç dakika sonra suat geldi, Odaya girer girmez gülmekten kendini alıkoyamadı…
Suat: Bu pjamayı sana mı versem, oldukça güzel durmuş sende…
Zenan sert bakışlar attı suata, boğazı ağrıdığı için ses tellerini tam kullanamıyordu..
Suat: tamam tamam sustum..Kahvaltınızı etmelisiniz zenan hanım..
Kahvaltı tepsisini zenanın kucağına bıraktı…Suatta onun tam karşısına geçti…
Zenan güçükle konuşabildi…
Zenan: Sana ne oluyor?
Suat: Yok canım, o kadar emekle hazırladığım kahvaltıdan yiyemeyecek miyim?
Zenan: Bu benim..
Suat: Hayır bizim..
‘’bizim’’ kulağa oldukça ilginç geliyordu..Zenan tepsiyi bıraktı, yavaşça kahvaltısını etmeye başladı..
Ama bir gelmişti ki, ikiside sinirden deliye döndürecek bir şeydi…Tabakta kalan son peynir, ikisi arasında alım rekabetine girmişti…
Zenan suatın eline vurdu…
Zenan: Bu peynir benim , git kendine yeni getir..!!!
Suat: Hayır benim..bütün peynirleri sen yedin..!!!
Zenan: Sen benim lokmalarımı mı sayıyorsun…!!!!
Suat yavaşça ellerini geri çekti, bağırmaması lazımdı zenan’ın…
Kahvaltı kazasız edilmişti, ikiside birbirine nefretle bakıyordu..özellikle zenan, şuan suatı öldürebilirdi…
Suat ilaç torbasından ilaçları tek tek çıkardı..Ve konuşmaya başladı..
Suat: Bunu günde iki defa, bunu günde bir defa..şunu günde üç defa..şunuda bir defa içeceksin..
Zenan: Ben hepsini ezberleyemem, sen vericeksin bana..
Suat: Hadi ya ben senin uşağın mıyım..!!
Zenan: Banane..!!! ben hastayım, sende hiç acıma yok mu..bu hasta halimle neyi aklımda tutucam…
Suatın yüz hali “ ya sabır “ der gibiydi..Zenan büyük bir keyif almıştı bu durumdan, suatı çalıştırmak güzelmiydi ne?
Suat ilaçlarını verdi, Zenan ilaçları aynı dakika içinde içmeye başladı..Suatın bakışları ürkütücüydü…
Suat tam odadan çıkacakken..
Zenan: Film izlemek istiyorum..
Suat: Başka emriniz
Zenan: Birde sıcak bir çay istiyorum…
Suat: Çattık resmen ya,
Odanın kapısını hızlıca çekti ve çıktı…Aynı anda Zenan’ın yüzünde beliren gülümseme görülmeye değerdi..
Suat bir iki dakika sonra geri geldi, Elinde bir bardak çay vardı..Onu zenana uzattı, yüzünde yenilmiş bir ifade vardı..Yatağın tam önünde bulunan televizyonun önüne eğildi..üstünde birkaç film vardı..
Suat: Bunların hepsi aşk filmi…
Zenan: Korku filmi falanda mı yok..
Suat: Hayır yok..
Zenan: Aşk filmlerinden nefret ederim..
Suat: Bende çok sevdiğimi söylemiyorum, ama izlemekte kararlıysan..
Zenan: Aşk maşk, koy izlemek istiyorum..Tabii sende benimle bu işkenceye katılacaksın..
Suat: O niyeymiş, izle işte sen doya doya..ben sadece filmi takmaya geldim..
Zenan: Suat senin kafam mı kaşınıyor, terlik yemiyeli 24 saat geçti tabi, özlemişsindir can dostunu..
Suat: Dua et hastasın, yoksa verecek iyi bir cevabım vardı…
Zenan bu manzara’da konuşmamayı tercih etti, suat yatağın diğer köşesine geçti..zenan birazcık suattan uzaklaştı..ama ne kadar kaçarsa kaçsın, her soluğunda onu hissediyordu..” bundan nasıl kurtulacaktı” işin bu kısmını düşünmek bile istemiyordu…
Gün ilerliyor, zaman akıp gidiyordu..Bu hiç anlaşamayan, aslında yüreklerinin bir köşesinde hep tutkulu bir aşk tohumlarını besleyen iki insan film’in akışına dalmıştı..
Zenan sertte olsa duygusal bir kızdı, film’in ara ara bölümlerinde göz yaşlarını saklayamamıştı…Suat günden güne şaşırıyordu, zenanı hala çözememişti..Ona karşı nasıl bir tavır sergileyeceğini bilmiyordu..Bazen çok katıydı, bazense bir çocuktan farksızdı…Bazen tam bir kadındı, bazende bir erkek gibiydi….
Suat her zaman kadınlara karşı kibar bir tavır sergilemişti, aynı şeyi zenan’da denediğinde evde kan gövdeyi götürüyordu…Kötü davransa zaten ters tepiyordu..Ama bir şekilde zenanı çözmeliydi..Nedenini bilmiyordu, ama çözmek istiyordu, hem bu tür işler suatın her zaman ilgisini çekmiştir…Oda zenan gibi zor olanın peşinden koşmuştu hep….
Film bitmişti, Zenan Suat’a doğru baktı ‘’şimdi ne yapıcaz’’ dercesine..
Suat: İlaçlarını içmen lazım..biraz düzeldin onların sayesinde..
Zenan bir şey söylemedi, suatı izliyordu sadece…
Suat ilaçlarını zenanın avcuna koydu ve mutfaktan su almak için odadan çıktı…
Mutfağa gittikten birkaç dakika sonra zenan’da onun peşinden gitti…kendini iyi hissediyordu, artık kalkabilirdi…
Suat: Senin ne işin var burda?
Zenan: Evim değil mi, istediğim yere giderim..
Suat: Zenan beni sinirlendirme, odana git..!!!
Zenan: Gitmiyorum, benim canım sıkılıyor hem orda..çok istiyorsan sen git..
Suatın elindeki bardağı aldı ve yanında getirdiği ilaçları içmeye başladı…
Suat: Senin iyi olduğuna ancak ben karar veririm..
Zenan: İyi ver o zaman, bizde bu aptal tartışmadan kurtulalım, annem gibi davranıyorsun..
Suat: Ateşini ölçmem lazım..
Zenan: Bu evde termometre yok, nasıl ölçeceksin..?
Suat: Koca evde yok mu termometre..!!!
Zenan: Ne bileyim ben, biraz aramam lazım..hayatım sanki bu evde geçti..nerden bileyim..!!
Suat: iyi ara o zaman…
Gün kendini geceye bırakmıştı, aranan termometre hala bulunamamıştı…Zenan evin altını üstüne getirmişti, suatta dağıttıklarını toplamakla meşguldü..
Suat: Şuraya bak, evin kadını oldum iyice..
Zenan: Sen çok konuşma..!!!
Suat: Çalışmalar nasıl, bulabildin mi termometreyi..!?
Zenan sonunda pes etmiş bir tavırla kendini koltuğa bıraktı…Suatta onun yanına oturdu..Belini yasladılar koltuğun o rahatlatıcı yüzüne…zenan bıkkın bir tavırla konuşmaya başladı..
Zenan: Termometre yok, üff ya
Suat: Aslında ateş başka bir yoldan da ölçülebiliyor, ama istesende yapmam..
Zenan: Biliyoruz heralde, isteyen kim..sen beni ne zannettin..!!!
Aradan birkaç dakika geçti..Zenan kafasını suatın yüzüne çevirdi..
Zenan: Annemleri aramadığın için teşekkürler, babamın lağmalarını hiç dinleyemiyecektim…
Suat: Sorun değil..neyse hadi git yat sen..
Zenan: Uykum yok, öğlene kadar uyudum zaten..hem bu gece sıra sendeydi..öyle anlaşmıştık ya..
Suat: Sahi sen yarın görürsün demiştin bana, ne yapıcaktık..?
Zenan: Bu hastalık işi yüzünden yapamadım tabi..!! Senden bir şey isteyecektim..ama kabul etmezsin sen şimdi, kılsın ya…!!!
Suat: Ben kıl falan değilim, sadece arada bir beni delirtiyorsun..!!
Zenan: İyi tamam olma aman..
Suat: Sen ne istiyorsun?
Zenan: Vazgeçtim söylemiyorum..
Suat: Zenaan..!!
Zenan: Kabul etmeyeceğini biliyorum, o yüzden boşa çene yormak istemiyorum..
Suat: Belki kabul edicem, söylermisin artık..!!
Zenan: Yarın bizim okulda parti var, ve benim kavalyeye ihtiyacım var..aslında berk denen o öküzle gidicektim..sonra biz ayrıldık.sonrasını zaten biliyorsun..yani o partiye gitmeliyim, berk’i rezil etmeliyim..yani senin gelmen lazım, senin yanımda olman lazım..birde se…
Suat zenanın ağzını kapadı…kapatmazsa daha çok konuşacaktı…
Suat: Tamam gideriz, sorun değil..
Zenan: Neee..!! İnanamıyorum…sen evet dedin değil mi?
Suat: Evet zenan, gideriz..ama iyi olursan tabi…
Zenan: Olurum olurum, ben hemen iyi olurum…
Mutluluktan bir an suata sarılmayı amaçlamış bedeni son anda kendini geri çevirdi…hemen ayağı kalktı..Yüzü kızarmıştı hemen…Başını eğdi yavaşça..elini yanaklarına götürdü..kızardığını hissediyordu..
Zenan: Iıı ben uyumaya gidiyorum, yatak odası yarın senin olur..bu gece’de bende kalsın hani malum hastayım ya… --iç ses-- ne diyorum ben ya..!!
Suat: Ihıımm..
Suat alttan alttan gülümsüyordu…Bir kadını etkilediğinde yapmasından çekinmediği bir davranıştı…
Zenan odasına gitti, kapıyı kapatıp arkasını yasladı..Kendisine bağırmayıda ihmal etmiyordu…
Zenan: Nasıl bu aptallığı yaparım ben ya..!!! Bide adamı odaya davet etseydin, gel birlikte uyuruz..!!! hey allahım ya..kendine gel zenan..!!!
Suat salonda televizyon izliyordu, telefonunun sesiyle irkildi..Eline aldığında yüz ifadesi sinirli bir hal almıştı…
Açmak istemese bile, açmak zorunda kalmıştı..Telefonunun öbür ucundaki kişiyse keyifle telefonun açılmasını bekliyordu…..
Suat mutfak kapısının önündeki adama bakıyordu..Tanıyordu bir yerden ama çıkaramamıştı..Arkadan tanıdık bir yüz görünmüştü sonunda…Kamil’den başkası değildi bu…
Kamil: Zenan nasıl abi?
Suat: Kamil kim bu beyefendi?
Kamil: Bu bizim garajın doktoru, belki bir işe yarar diye getirdim..
Suat’ın yüz ifadesi aynı saniyede değişkenliğe uğradı, kamili mutfaktan çıkardı…
Suat: Bu herif’i niye getirdin buraya..!!! bilmiyormusun kamil adam eskiden karşı tarafın doktoruydu…Ne çabuk unuttun..!! ben güvenmiyorum bu adama..!!
Kamil: Abi artık bizim için çalışıyor, sen ona casus mu diyorsun?
Suat: Kaya’nın özel doktoruydu..!!!
Kamil: Kaya senin şu son düzlükte hep berabere kaldığın karşı firmanın pilotu değil mi..?
Suat: Evet öyle, sürekli gizliden tehtit ve ima veriyor..öldürebilirim onu her an..!! Ve sen onun en yakın adamı benim evime getiriyorsun..!!! Çabuk al götür bu adamı.!!! Ve uzun bir süre gözüme gözükme de..!!!
Kamil: Tamam ben hemen alıp gidiyorum..Zenan yengeme selamlar..!!
Suat: Başlatma yengenden..!!!!
Kamil doktur alıp uzaklaştı…Suat çalınan kapı sesiyle kapıya doğru yöneldi…
Çocuk: Buyur abi ilaçlar..
Suat: Tamam çok sağol..
Kapıyı kapatıp içeri girdi..İlaçları mutfağa bıraktı..Tercih ettiği küçük kahvaltıyı hazırlamaya koyuldu…
Bunlar yaşanırken Haldun beyin evinde berrak’ın gene dedikoduculuğu tutmuştu..Bütün çalışanlara aynı şeyi anlatıyordu…
Berrak: Ayy bu herkül amca..amaan haldun amca nede hızlı çıktı..Zenan hanım gider gitmez maşallah..!
Aşçı: Yeter berrak, anladık..susta yemek yapalım şurda..!!
Hizmetçi: Ayy dursana bir dursun abi, anlat kız merak ettim..
Şöför: Siz valla kafadan manyaksınız…adamın karısı değil mi..hem nesini anlatacak merak ettim..
Berrak: Ayy durun siz olayların ortasında ne oldu bilmiyorsunuz, zenan hanım aradı..
Hizmetçi: Aaa ne dedi kız..??
Berrak: Ne bileyim, hattın öbür tarafında kulağım yoktur heralde, ama suatla olduğu için elbette sesi iyidir..ahh suatım ahh..
Aşçı: Berrak kafana indirecem şu kepçeyi şimdi..!!!
Berrak: Ayy aman be, hayalde kurmayalım..
Şöför: Ee ne dedi nisa hanım..?
Aşçı: Abi sende mi?
Şöför: Bir dakika abicim ya, merak ettiriyor insana…
Berrak: Asıl bomba burda, nisa hanım babanla film izliyoruz dedi, herkül amcada sen filmi az sonra görürsün gibi bir şeyler dedi…Ayy anam herif azmış, zenanım hanımın gittiği gece yaptı birde…
Hizmetçi: Ee yuhh, adam cidden üşütmüş..
Şöför: Ya birazda haklı, zenan hanım bunlara hiç rahat vermezdi..adam karısını özlemiş belli..
Berrak: Ayy biz özlemesin mi diyoruz, bari bizim gibi faktörleri ortadan kaldırsalardı..Yani ne bileyim, ben seslere doğru gittim sonuçta..dimi yani?
Hizmetçi: Aynen berrak’cım..
Aşçı: Bana bakın biraz daha konuşursanız imdat diye bağırıcam, hadi herkes işinin başına..!!!!
Berrak: Ayy iyi aman be, işkolik nolcak..!!
Aşçı: Berrak geliyor kepçe kafanaa..!!!
…..
Suat kahvaltıyı hazırlamıştı, yatakta kahvaltı etmesi için küçük yatak tepsisini mutfaktan binbir güçlükle buldu..İlaçlarıda aldıktan sonra yatak odasına doğru ilerlemeye başladı…
Zenansa derin bir uykunun eşiğindeydi, yine terlemeleri başlamıştı..doktorun verdiği iğne etkisinden çıkmıştı..yine hasta zenan halini almıştı..Suat Zenan’ı bu halde görünce içinden bir şeyler kopmasına mani olamıyordu…Tepsiyi bir kenara bıraktı, yatağın ucuna oturdu ve etejerin üstünde tuttuğu mendili tekrar eline aldı..Yüzünü yavaşça sıyırmaya başladı…Zenan yine yüzünü ekşitmişti..acı çektiği her halinden belliydi..
Bembeyaz geceliği terlediği için su gibi olmuştu..Bu kıyafetle daha fazla duramazdı…Suat ayağı kalktı, dolaptan bir şeyler aramaya başladı..Ne giyebilirdi ki zenan? Daha doğrusu kim giydirecekti onu?
Gardolaptan uygun hiçbir şey seçememişti..kadın kıyafetinden hiç anlamazdı ki suat, kendi tarafına bakmaya başladı..Belki bir pjama bulabilirdi ona..Biraz karıştırdıktan sonra zenan’a biraz bol geleceğini bile bile kendi pjamasını çıkardı..Kahvaltı etmeden önce kurtulmalıydı o terli gecelikten…
Yatağın önüne geldi tekrar, başını eğdi, Zenanın kulağına doğru fısıldadı..
Suat: Zenan, Zenan hadi kalk artık..
Zenan başını diğer tarafa çevirdi, yüzünde hala o ekşime vardı..
Suat yavaşça omzuna dokundu ve tekrar seslendi..Ama zenan yine uyanmamıştı..
Yatağın ucuna oturdu, titrek elleri yavaşça saçlarına uzandı, alnına gitti sonra..ellerini üstünde yavaşça gezdiriyordu…
Zenan yavaşça gözünü açtı…Görüntü biraz bulanıktı, ama zamanla toparladı..Şimdi net’ti..karşısındaki Suat’tı..
Suat: Üstünü değiştirmemiz lazım, çok terlemişsin..
Zenan suata ‘’ evet ‘’ manasında baktı…Suat pjamasını zenan’a uzattı..
Suat: Senin dolabına baktım ama giyecek hiçbir şey bulamadım…Benim pjamalarımı giyeceksin..
Zenan başını salladı, ama bu “hayır” demekti…
Suat: Hadi zenan, giymen lazım..Ne yapayım, bulamadım bir şey…hem ne giydiğin önemli mi şuan sence..
Zenan ısrarla kabul etmiyordu..
Suat: Bak eğer kendin giymezsen ben zorla giydiririm…
Suat bir süre durdu, Ne demişti öyle..ben mi giydiririm?..Aklımı kaçırmış olmalıyım diye düşündü..
Suat: Ben odadan çıkıyorum, on dakika sonra gelicem..giymiş ol…
Suat çıktı, Zenan sinirden kuduruyordu..hiç kimse ona böyle davranamazdı..Aslında giymek istememesinde haklı kalır yanıda vardı…
O pjama suatındı ve onun gibi kokuyordu, hangi kadın aşık olmaktan korktuğu adamın pjamasını giymek ister ki, ama zenan bir şekilde buna mecbur kalmıştı…Geceliği yavaşça çıktı bedeninden…yerine suatın turkuaz rengi pjaması geldi…Ona oldukça bol gelmişti..pjama üstünden süzülüyordu adeta…
Zenan yatağa uzandı tekrar, ama nefes almaktan haz duyuyordu..her solukta onu hissetmek garipti..Zenan olsa olsa ona eski hayranlığımdan gelen bir şeydir diye düşündü ve kendini bu kanıya inandırdı…..
Birkaç dakika sonra suat geldi, Odaya girer girmez gülmekten kendini alıkoyamadı…
Suat: Bu pjamayı sana mı versem, oldukça güzel durmuş sende…
Zenan sert bakışlar attı suata, boğazı ağrıdığı için ses tellerini tam kullanamıyordu..
Suat: tamam tamam sustum..Kahvaltınızı etmelisiniz zenan hanım..
Kahvaltı tepsisini zenanın kucağına bıraktı…Suatta onun tam karşısına geçti…
Zenan güçükle konuşabildi…
Zenan: Sana ne oluyor?
Suat: Yok canım, o kadar emekle hazırladığım kahvaltıdan yiyemeyecek miyim?
Zenan: Bu benim..
Suat: Hayır bizim..
‘’bizim’’ kulağa oldukça ilginç geliyordu..Zenan tepsiyi bıraktı, yavaşça kahvaltısını etmeye başladı..
Ama bir gelmişti ki, ikiside sinirden deliye döndürecek bir şeydi…Tabakta kalan son peynir, ikisi arasında alım rekabetine girmişti…
Zenan suatın eline vurdu…
Zenan: Bu peynir benim , git kendine yeni getir..!!!
Suat: Hayır benim..bütün peynirleri sen yedin..!!!
Zenan: Sen benim lokmalarımı mı sayıyorsun…!!!!
Suat yavaşça ellerini geri çekti, bağırmaması lazımdı zenan’ın…
Kahvaltı kazasız edilmişti, ikiside birbirine nefretle bakıyordu..özellikle zenan, şuan suatı öldürebilirdi…
Suat ilaç torbasından ilaçları tek tek çıkardı..Ve konuşmaya başladı..
Suat: Bunu günde iki defa, bunu günde bir defa..şunu günde üç defa..şunuda bir defa içeceksin..
Zenan: Ben hepsini ezberleyemem, sen vericeksin bana..
Suat: Hadi ya ben senin uşağın mıyım..!!
Zenan: Banane..!!! ben hastayım, sende hiç acıma yok mu..bu hasta halimle neyi aklımda tutucam…
Suatın yüz hali “ ya sabır “ der gibiydi..Zenan büyük bir keyif almıştı bu durumdan, suatı çalıştırmak güzelmiydi ne?
Suat ilaçlarını verdi, Zenan ilaçları aynı dakika içinde içmeye başladı..Suatın bakışları ürkütücüydü…
Suat tam odadan çıkacakken..
Zenan: Film izlemek istiyorum..
Suat: Başka emriniz
Zenan: Birde sıcak bir çay istiyorum…
Suat: Çattık resmen ya,
Odanın kapısını hızlıca çekti ve çıktı…Aynı anda Zenan’ın yüzünde beliren gülümseme görülmeye değerdi..
Suat bir iki dakika sonra geri geldi, Elinde bir bardak çay vardı..Onu zenana uzattı, yüzünde yenilmiş bir ifade vardı..Yatağın tam önünde bulunan televizyonun önüne eğildi..üstünde birkaç film vardı..
Suat: Bunların hepsi aşk filmi…
Zenan: Korku filmi falanda mı yok..
Suat: Hayır yok..
Zenan: Aşk filmlerinden nefret ederim..
Suat: Bende çok sevdiğimi söylemiyorum, ama izlemekte kararlıysan..
Zenan: Aşk maşk, koy izlemek istiyorum..Tabii sende benimle bu işkenceye katılacaksın..
Suat: O niyeymiş, izle işte sen doya doya..ben sadece filmi takmaya geldim..
Zenan: Suat senin kafam mı kaşınıyor, terlik yemiyeli 24 saat geçti tabi, özlemişsindir can dostunu..
Suat: Dua et hastasın, yoksa verecek iyi bir cevabım vardı…
Zenan bu manzara’da konuşmamayı tercih etti, suat yatağın diğer köşesine geçti..zenan birazcık suattan uzaklaştı..ama ne kadar kaçarsa kaçsın, her soluğunda onu hissediyordu..” bundan nasıl kurtulacaktı” işin bu kısmını düşünmek bile istemiyordu…
Gün ilerliyor, zaman akıp gidiyordu..Bu hiç anlaşamayan, aslında yüreklerinin bir köşesinde hep tutkulu bir aşk tohumlarını besleyen iki insan film’in akışına dalmıştı..
Zenan sertte olsa duygusal bir kızdı, film’in ara ara bölümlerinde göz yaşlarını saklayamamıştı…Suat günden güne şaşırıyordu, zenanı hala çözememişti..Ona karşı nasıl bir tavır sergileyeceğini bilmiyordu..Bazen çok katıydı, bazense bir çocuktan farksızdı…Bazen tam bir kadındı, bazende bir erkek gibiydi….
Suat her zaman kadınlara karşı kibar bir tavır sergilemişti, aynı şeyi zenan’da denediğinde evde kan gövdeyi götürüyordu…Kötü davransa zaten ters tepiyordu..Ama bir şekilde zenanı çözmeliydi..Nedenini bilmiyordu, ama çözmek istiyordu, hem bu tür işler suatın her zaman ilgisini çekmiştir…Oda zenan gibi zor olanın peşinden koşmuştu hep….
Film bitmişti, Zenan Suat’a doğru baktı ‘’şimdi ne yapıcaz’’ dercesine..
Suat: İlaçlarını içmen lazım..biraz düzeldin onların sayesinde..
Zenan bir şey söylemedi, suatı izliyordu sadece…
Suat ilaçlarını zenanın avcuna koydu ve mutfaktan su almak için odadan çıktı…
Mutfağa gittikten birkaç dakika sonra zenan’da onun peşinden gitti…kendini iyi hissediyordu, artık kalkabilirdi…
Suat: Senin ne işin var burda?
Zenan: Evim değil mi, istediğim yere giderim..
Suat: Zenan beni sinirlendirme, odana git..!!!
Zenan: Gitmiyorum, benim canım sıkılıyor hem orda..çok istiyorsan sen git..
Suatın elindeki bardağı aldı ve yanında getirdiği ilaçları içmeye başladı…
Suat: Senin iyi olduğuna ancak ben karar veririm..
Zenan: İyi ver o zaman, bizde bu aptal tartışmadan kurtulalım, annem gibi davranıyorsun..
Suat: Ateşini ölçmem lazım..
Zenan: Bu evde termometre yok, nasıl ölçeceksin..?
Suat: Koca evde yok mu termometre..!!!
Zenan: Ne bileyim ben, biraz aramam lazım..hayatım sanki bu evde geçti..nerden bileyim..!!
Suat: iyi ara o zaman…
Gün kendini geceye bırakmıştı, aranan termometre hala bulunamamıştı…Zenan evin altını üstüne getirmişti, suatta dağıttıklarını toplamakla meşguldü..
Suat: Şuraya bak, evin kadını oldum iyice..
Zenan: Sen çok konuşma..!!!
Suat: Çalışmalar nasıl, bulabildin mi termometreyi..!?
Zenan sonunda pes etmiş bir tavırla kendini koltuğa bıraktı…Suatta onun yanına oturdu..Belini yasladılar koltuğun o rahatlatıcı yüzüne…zenan bıkkın bir tavırla konuşmaya başladı..
Zenan: Termometre yok, üff ya
Suat: Aslında ateş başka bir yoldan da ölçülebiliyor, ama istesende yapmam..
Zenan: Biliyoruz heralde, isteyen kim..sen beni ne zannettin..!!!
Aradan birkaç dakika geçti..Zenan kafasını suatın yüzüne çevirdi..
Zenan: Annemleri aramadığın için teşekkürler, babamın lağmalarını hiç dinleyemiyecektim…
Suat: Sorun değil..neyse hadi git yat sen..
Zenan: Uykum yok, öğlene kadar uyudum zaten..hem bu gece sıra sendeydi..öyle anlaşmıştık ya..
Suat: Sahi sen yarın görürsün demiştin bana, ne yapıcaktık..?
Zenan: Bu hastalık işi yüzünden yapamadım tabi..!! Senden bir şey isteyecektim..ama kabul etmezsin sen şimdi, kılsın ya…!!!
Suat: Ben kıl falan değilim, sadece arada bir beni delirtiyorsun..!!
Zenan: İyi tamam olma aman..
Suat: Sen ne istiyorsun?
Zenan: Vazgeçtim söylemiyorum..
Suat: Zenaan..!!
Zenan: Kabul etmeyeceğini biliyorum, o yüzden boşa çene yormak istemiyorum..
Suat: Belki kabul edicem, söylermisin artık..!!
Zenan: Yarın bizim okulda parti var, ve benim kavalyeye ihtiyacım var..aslında berk denen o öküzle gidicektim..sonra biz ayrıldık.sonrasını zaten biliyorsun..yani o partiye gitmeliyim, berk’i rezil etmeliyim..yani senin gelmen lazım, senin yanımda olman lazım..birde se…
Suat zenanın ağzını kapadı…kapatmazsa daha çok konuşacaktı…
Suat: Tamam gideriz, sorun değil..
Zenan: Neee..!! İnanamıyorum…sen evet dedin değil mi?
Suat: Evet zenan, gideriz..ama iyi olursan tabi…
Zenan: Olurum olurum, ben hemen iyi olurum…
Mutluluktan bir an suata sarılmayı amaçlamış bedeni son anda kendini geri çevirdi…hemen ayağı kalktı..Yüzü kızarmıştı hemen…Başını eğdi yavaşça..elini yanaklarına götürdü..kızardığını hissediyordu..
Zenan: Iıı ben uyumaya gidiyorum, yatak odası yarın senin olur..bu gece’de bende kalsın hani malum hastayım ya… --iç ses-- ne diyorum ben ya..!!
Suat: Ihıımm..
Suat alttan alttan gülümsüyordu…Bir kadını etkilediğinde yapmasından çekinmediği bir davranıştı…
Zenan odasına gitti, kapıyı kapatıp arkasını yasladı..Kendisine bağırmayıda ihmal etmiyordu…
Zenan: Nasıl bu aptallığı yaparım ben ya..!!! Bide adamı odaya davet etseydin, gel birlikte uyuruz..!!! hey allahım ya..kendine gel zenan..!!!
Suat salonda televizyon izliyordu, telefonunun sesiyle irkildi..Eline aldığında yüz ifadesi sinirli bir hal almıştı…
Açmak istemese bile, açmak zorunda kalmıştı..Telefonunun öbür ucundaki kişiyse keyifle telefonun açılmasını bekliyordu…..
Yorumlarınız için https://yeni.1talk.net/sizin-senaryo-yorumlariniz-f65/ (zynpocean)
break-us_35- Yeni
Mesaj Sayısı : 17
Yaş : 31
Ruhsal Durumum: :
Durumum: :
Katılımı : :
Kayıt tarihi : 20/03/08
- Post n°6
Geri: Zoraki Evlilik
4. BÖLÜM (4 part olacaktır)
Eli telefonu açıp açmama konusunda gidip geliyordu, gece gece ne istiyordu bu kaya? Onun alaycı sesine tahammülü bile yoktu Suatın..
Kaya: Suat
Suat: Evet, ne istiyorsun?
Kaya: Gene ters tarafındasın, evlenmişsin bir tebrik edeyim dedim..
Suat: Ettin işte, başka bir şey..?
Kaya: Yarın ki sürüşe geleceksin değil mi, karım hasta bahanesi hiç olmadı..İlk geceden nasıl hasta etmeyi başardıysan..
Suat: Sana açıklama yapmak zorunda değilim..!! İyi akşamlar..
Kaya: Yarınki sürüşte senin ifadeni alınca da böyle diyeceksindir eminim…
Suat: Defalarca bu nara’ları attın, hepsinde rezil olan sendin..O yüzden gece gece sinirimi oynatma benim..!!
Kaya: Bu lafları sana o aşifte karın mı öğretiyor..!! O mu böyle kaba davranmanı istiyor, kendin gibi bir kadınla evlenmişsin..!! buna hiç şaşmadım biliyor musun?.!!
Suat: Bir kelime daha edersen seni kendi ellerimle öldürürüm..!!! Zenan hakkında doğru konuş..!!!
Kaya: Demek adı zenan… Güzel mi bari? , bir gecede bana ver..
Suat: Sen ne diyorsun lan..!!! Onun hakkında doğru konuş..!!! Bak Kaya elimde kalacaksın..!!!
Kaya: Aa Suat, sen kadınlara değer vermezdin..eskiden olsa banane al derdin..şimdi mi horozlanıyorsun…Yoksa aşık mı oldun kadın neslinden bir geri zekalıya…!!
Suat telefonu kapattı… Sinirini alamadığı için duvara fırlattı sertçe, çıkan ses bütün evde yankılanmıştı..Zenan hemen salona koştu.. Suat koltukta başını yere çevirmiş bir vaziyette oturuyordu..Zenan önüne çömeldi yavaşça, Suatın gözleri mi doluydu?
Zenan: Suat kimdi o?
Suat: Hiç kimse..
Zenan: Kötü bir şey oldu, söylesene kimdi seni bu kadar sinirlendiren..
Suat: Zenan beni yalnız bırak..
Zenan: Ama
Suat: Zenan çık diyorum..!!!
Zenanın gözleri dopdolu olmuştu, Suata baktı bir süre, ‘git’ diyen buz gibi bakışlar onun canını acıtmıştı..Merdivenlerden istemsizce attığı adımlar onu odasına varmasını sağladı..Yatağının bir köşesine oturdu, üstündeki pjama ona oldukça acı veriyordu..Başını büktü, yatağa uzandı yavaşça..
Başka biri olsa asla tepkisiz kalmazdı, kimse Zenan’a bağıramazdı..Ama neden onun böyle davranmasına izin verdi, neden bir şey yapmadı? Normalde kin ve öfke duyardı, ama acı hissediyordu şimdi..Kalbinin sol köşesinde cız bir yerde duran, can yakan bir acı..Tüm bedenine hakimdi bu acı, gideceğe pek benzemiyordu…
Zenan yine kendine kızdı, duygularını kontrol altına almalıydı..Yavaşça bulunduğu yere kıvrıldı, uyumaya çalıştı..
Suat salondaydı hala, Zenan’a laf atılması neden kızdırmıştı bu kadar onu? Zenan onun hayatında neydi onu bile bilmiyordu..Hiç bir yere oturtamıyordu Zenanı..nereye koysa ya bir şey çok fazla geliyor ya da çok az duruyor…Neydi Zenan? Kimdi benim için?
Ve daha önemlisi, ona bağırdığım için niye canım bu kadar yanıyor? Niye acı çekiyorum?
Suat Zenan’a bakması gerektiğini hatırladı, kırmış bile olsa hastaydı ve onun iyi olması gerekiyordu..Ailesinin bile haberi yoktu..Suat sorumluydu ondan…
Adımları hızla Zenanın odasına yöneldi..Eli kapıya yapıştı birden, kontrol edememişti kendisini..Kapıyı açtı yavaş ve sessizce..Zenanın uyuduğunu gördü, üstü açıktı yine ve pencerede..Suat önce pencereye yöneldi..Onu kapattı yavaşça, sonra arkasını döndü..Fakat değişen bir şey vardı, Zenan gözlerini açmıştı..Dikkatlice Suata bakıyordu…
Zenan için artık intikam zamanıydı, Çektiği acı yerine Suatında canını yakma fikri vardı…
Zenan: Odamdan çıkar mısın?
Suat’ın hiç beklemediği bir tepkiydi, oldukça şaşırmıştı ve kızmıştı da…Buz gibi bakışları geri gelmişti..Zenan yanlış bir şey söylediğini farkına varmış gibiydi…Başını yastığa gömdü, Suata bakmak istemiyordu..
Suat gardolabı açtı, bir yastık ve battaniye aldı..Kapıyı çekip çıktı..Kapıyı kapattığı an zenan yataktan fırladı..
Zenan: Pjaması bende, neyle yatacak bu..?
Zenan acelece Suatın pjamasını çıkardı, Kendi geceliklerinden birini giydi..Bulabildiği gecelikse siyah ve kısa bir şeydi..Suatın uyumaması için acele ediyordu…
Merdivenlerden patır patır indi, Suat kanepede oturuyordu..Daha yatağını yapmamıştı..Zenanı gördüğünde şaşırmıştı…
Zenan: Pjaman bendeydi, getireyim dedim…
Suat hala zenana bakıyordu, bakışlarını çekememişti üstünden..
Zenan: Heyy heyy sen nereye bakıyorsun..!!!
Suatın getirdiği battaniyeyi kendi üstüne aldı, Ve açık olan bacaklarını kapattı..
Zenan: Şimdi sen niye böyle giyindin diyeceksin, uyumadan önce sana pjamanı vermek için elime ilk geçen şeyi giydim..
Suat soran gözlerle bakıyordu..Gözü hala Zenanın üstündeydi..
Zenan: Çek o bakışlarını..!! Hiç kadın görmedin mi sen..!!
Suat: Bilmem, görmüşe benzemiyorum demek ki..
Zenan: Sinir..
Battaniyeyi iyice bedenine sardı zenan, Ve merdivenlerden şüpheci gözlerle uzaklaştı..Suat gülümseyen bakışlarla gidişini izledi..
Zenanın Verdiği pjamayı giymeye başladı sonra…Ama bir gariplik vardı..Zenan kokuyordu bu, sanki ona bulanmıştı..
Zenan yatakta oturuyordu..İyice canı sıkılmıştı, uykusuda gelmiyordu..Eskiden olsa Berk’le gezerdi, arabaya biner saatlerce sokaklarda dolaşırlardı..
Suat odadan içeri girdi, zenanın verdiği pjamayı giymişti..Bu seferde zenan bakıyordu soran gözlerle…
Suat: Battaniyemi almaya geldim..
Zenanın üstünden çekti battaniyeyi..Çektiği anda bacakları açılmıştı zenanın..Genç kadın sinirden küplere bindi ve hemen battaniyeyi aldı..
Zenan: Sapık..!! Çık odamdan..!!
Suat: Ama ben, battaniye, yani alacam..senin kıyafetin..siyah..senin..bacakların..
Zenan: Baka hala konuşuyor..!!! Çıksana..!!
Suatın kapıdan dışarı çıktı, yüzünü kapıya döndüğünde kapı tekrar açıldı..Bir umut gözlerini açıp baktı..Ama birden etraf karardı..Zenan battaniyeyi Suatın kafasına geçirmişti..Kapıyı kapattı ve diğer taraftan konuşmaya başladı..
Zenan: Bana bak, bir daha böyle bir şey yaparsam sonu kötü olur..!!!! Defol kapının önünden..!!
Suat: Çok meraklıydım senin çarpık bacaklarına…!!!
Zenan: Neee..!!!
Suat: Ne o, bakıyorum bacaklarının çarpık olduğunu doğruluyorsun..
Zenan: Yarası olan gocunur, benim bacaklarım sütun gibi, sen bu işlerden anlamıyorsan ne yapayım..Her bulduğun kadınla yatarsan güzellik kavramı diye bir şey bilmezsin..!!!
Suat cevap vermedi, salona gitti ve uyumaya çalıştı..
Zenan odadaki boy aynasının önüne geçti..kendi vücuduna bakmaya başladı..
Zenan: Hiçte çarpık değil bacaklarım, O sizin uydurmanız Suat bey..!! Okulda kaç kişi peşimde bu aptalın haberi yok herhalde..Ama ben biliyorum yarın ne yapacağımı..Görürsün sen..!
Gece güne bağlanmaya başlamıştı..Suat kalktı yavaşça, banyoya gidip bir duş almak istedi…Yavaşça yaklaşıyordu..Kapının önüne geldiğinde Zenanın şarkı söylediğini duydu..
Zenan: Aşkın ateşi yakarmış ateşi duydunuz mu aşk ateşini hangi ateşte yanmayı dilerdin pişmeyene söyle ne denirdi..Çiğ mi Ha ha..!!!
Ve tekrarlamaya devam ediyordu…Birden kapıyı açtı, Suatı gördüğü halde devam ediyordu..
Zenan: Hangi ateşte yanmayı dilerdin pişmeye söyle ne denirdi Çiğ mi?
Mikrofon olarak kullandığı tarağı Suata uzattı..
Suat: Hı?
Zenan: Hı değil ha..!! Çiğ mi? Ha ha .!! –kahkaha atmaya başladı--
Suat Zenanı dikkatlice süzdü, Uyanmış hatta giyinmişti bile..
Suat: Bugün erkencisiniz bakıyorum…
Zenan: Ee büyük gün nede olsa, Önce seninle gelicem..Sonra işin bitince alışverişe çıkıcaz
Suat: Bizim sürüş pistine mi geleceksin?
Zenan: Evet, hatta tezahürat bile yapıcam -Suatın omzuna vurdu yavaşça- Hadi bu iyiliğimi unutma..
Eli telefonu açıp açmama konusunda gidip geliyordu, gece gece ne istiyordu bu kaya? Onun alaycı sesine tahammülü bile yoktu Suatın..
Kaya: Suat
Suat: Evet, ne istiyorsun?
Kaya: Gene ters tarafındasın, evlenmişsin bir tebrik edeyim dedim..
Suat: Ettin işte, başka bir şey..?
Kaya: Yarın ki sürüşe geleceksin değil mi, karım hasta bahanesi hiç olmadı..İlk geceden nasıl hasta etmeyi başardıysan..
Suat: Sana açıklama yapmak zorunda değilim..!! İyi akşamlar..
Kaya: Yarınki sürüşte senin ifadeni alınca da böyle diyeceksindir eminim…
Suat: Defalarca bu nara’ları attın, hepsinde rezil olan sendin..O yüzden gece gece sinirimi oynatma benim..!!
Kaya: Bu lafları sana o aşifte karın mı öğretiyor..!! O mu böyle kaba davranmanı istiyor, kendin gibi bir kadınla evlenmişsin..!! buna hiç şaşmadım biliyor musun?.!!
Suat: Bir kelime daha edersen seni kendi ellerimle öldürürüm..!!! Zenan hakkında doğru konuş..!!!
Kaya: Demek adı zenan… Güzel mi bari? , bir gecede bana ver..
Suat: Sen ne diyorsun lan..!!! Onun hakkında doğru konuş..!!! Bak Kaya elimde kalacaksın..!!!
Kaya: Aa Suat, sen kadınlara değer vermezdin..eskiden olsa banane al derdin..şimdi mi horozlanıyorsun…Yoksa aşık mı oldun kadın neslinden bir geri zekalıya…!!
Suat telefonu kapattı… Sinirini alamadığı için duvara fırlattı sertçe, çıkan ses bütün evde yankılanmıştı..Zenan hemen salona koştu.. Suat koltukta başını yere çevirmiş bir vaziyette oturuyordu..Zenan önüne çömeldi yavaşça, Suatın gözleri mi doluydu?
Zenan: Suat kimdi o?
Suat: Hiç kimse..
Zenan: Kötü bir şey oldu, söylesene kimdi seni bu kadar sinirlendiren..
Suat: Zenan beni yalnız bırak..
Zenan: Ama
Suat: Zenan çık diyorum..!!!
Zenanın gözleri dopdolu olmuştu, Suata baktı bir süre, ‘git’ diyen buz gibi bakışlar onun canını acıtmıştı..Merdivenlerden istemsizce attığı adımlar onu odasına varmasını sağladı..Yatağının bir köşesine oturdu, üstündeki pjama ona oldukça acı veriyordu..Başını büktü, yatağa uzandı yavaşça..
Başka biri olsa asla tepkisiz kalmazdı, kimse Zenan’a bağıramazdı..Ama neden onun böyle davranmasına izin verdi, neden bir şey yapmadı? Normalde kin ve öfke duyardı, ama acı hissediyordu şimdi..Kalbinin sol köşesinde cız bir yerde duran, can yakan bir acı..Tüm bedenine hakimdi bu acı, gideceğe pek benzemiyordu…
Zenan yine kendine kızdı, duygularını kontrol altına almalıydı..Yavaşça bulunduğu yere kıvrıldı, uyumaya çalıştı..
Suat salondaydı hala, Zenan’a laf atılması neden kızdırmıştı bu kadar onu? Zenan onun hayatında neydi onu bile bilmiyordu..Hiç bir yere oturtamıyordu Zenanı..nereye koysa ya bir şey çok fazla geliyor ya da çok az duruyor…Neydi Zenan? Kimdi benim için?
Ve daha önemlisi, ona bağırdığım için niye canım bu kadar yanıyor? Niye acı çekiyorum?
Suat Zenan’a bakması gerektiğini hatırladı, kırmış bile olsa hastaydı ve onun iyi olması gerekiyordu..Ailesinin bile haberi yoktu..Suat sorumluydu ondan…
Adımları hızla Zenanın odasına yöneldi..Eli kapıya yapıştı birden, kontrol edememişti kendisini..Kapıyı açtı yavaş ve sessizce..Zenanın uyuduğunu gördü, üstü açıktı yine ve pencerede..Suat önce pencereye yöneldi..Onu kapattı yavaşça, sonra arkasını döndü..Fakat değişen bir şey vardı, Zenan gözlerini açmıştı..Dikkatlice Suata bakıyordu…
Zenan için artık intikam zamanıydı, Çektiği acı yerine Suatında canını yakma fikri vardı…
Zenan: Odamdan çıkar mısın?
Suat’ın hiç beklemediği bir tepkiydi, oldukça şaşırmıştı ve kızmıştı da…Buz gibi bakışları geri gelmişti..Zenan yanlış bir şey söylediğini farkına varmış gibiydi…Başını yastığa gömdü, Suata bakmak istemiyordu..
Suat gardolabı açtı, bir yastık ve battaniye aldı..Kapıyı çekip çıktı..Kapıyı kapattığı an zenan yataktan fırladı..
Zenan: Pjaması bende, neyle yatacak bu..?
Zenan acelece Suatın pjamasını çıkardı, Kendi geceliklerinden birini giydi..Bulabildiği gecelikse siyah ve kısa bir şeydi..Suatın uyumaması için acele ediyordu…
Merdivenlerden patır patır indi, Suat kanepede oturuyordu..Daha yatağını yapmamıştı..Zenanı gördüğünde şaşırmıştı…
Zenan: Pjaman bendeydi, getireyim dedim…
Suat hala zenana bakıyordu, bakışlarını çekememişti üstünden..
Zenan: Heyy heyy sen nereye bakıyorsun..!!!
Suatın getirdiği battaniyeyi kendi üstüne aldı, Ve açık olan bacaklarını kapattı..
Zenan: Şimdi sen niye böyle giyindin diyeceksin, uyumadan önce sana pjamanı vermek için elime ilk geçen şeyi giydim..
Suat soran gözlerle bakıyordu..Gözü hala Zenanın üstündeydi..
Zenan: Çek o bakışlarını..!! Hiç kadın görmedin mi sen..!!
Suat: Bilmem, görmüşe benzemiyorum demek ki..
Zenan: Sinir..
Battaniyeyi iyice bedenine sardı zenan, Ve merdivenlerden şüpheci gözlerle uzaklaştı..Suat gülümseyen bakışlarla gidişini izledi..
Zenanın Verdiği pjamayı giymeye başladı sonra…Ama bir gariplik vardı..Zenan kokuyordu bu, sanki ona bulanmıştı..
Zenan yatakta oturuyordu..İyice canı sıkılmıştı, uykusuda gelmiyordu..Eskiden olsa Berk’le gezerdi, arabaya biner saatlerce sokaklarda dolaşırlardı..
Suat odadan içeri girdi, zenanın verdiği pjamayı giymişti..Bu seferde zenan bakıyordu soran gözlerle…
Suat: Battaniyemi almaya geldim..
Zenanın üstünden çekti battaniyeyi..Çektiği anda bacakları açılmıştı zenanın..Genç kadın sinirden küplere bindi ve hemen battaniyeyi aldı..
Zenan: Sapık..!! Çık odamdan..!!
Suat: Ama ben, battaniye, yani alacam..senin kıyafetin..siyah..senin..bacakların..
Zenan: Baka hala konuşuyor..!!! Çıksana..!!
Suatın kapıdan dışarı çıktı, yüzünü kapıya döndüğünde kapı tekrar açıldı..Bir umut gözlerini açıp baktı..Ama birden etraf karardı..Zenan battaniyeyi Suatın kafasına geçirmişti..Kapıyı kapattı ve diğer taraftan konuşmaya başladı..
Zenan: Bana bak, bir daha böyle bir şey yaparsam sonu kötü olur..!!!! Defol kapının önünden..!!
Suat: Çok meraklıydım senin çarpık bacaklarına…!!!
Zenan: Neee..!!!
Suat: Ne o, bakıyorum bacaklarının çarpık olduğunu doğruluyorsun..
Zenan: Yarası olan gocunur, benim bacaklarım sütun gibi, sen bu işlerden anlamıyorsan ne yapayım..Her bulduğun kadınla yatarsan güzellik kavramı diye bir şey bilmezsin..!!!
Suat cevap vermedi, salona gitti ve uyumaya çalıştı..
Zenan odadaki boy aynasının önüne geçti..kendi vücuduna bakmaya başladı..
Zenan: Hiçte çarpık değil bacaklarım, O sizin uydurmanız Suat bey..!! Okulda kaç kişi peşimde bu aptalın haberi yok herhalde..Ama ben biliyorum yarın ne yapacağımı..Görürsün sen..!
Gece güne bağlanmaya başlamıştı..Suat kalktı yavaşça, banyoya gidip bir duş almak istedi…Yavaşça yaklaşıyordu..Kapının önüne geldiğinde Zenanın şarkı söylediğini duydu..
Zenan: Aşkın ateşi yakarmış ateşi duydunuz mu aşk ateşini hangi ateşte yanmayı dilerdin pişmeyene söyle ne denirdi..Çiğ mi Ha ha..!!!
Ve tekrarlamaya devam ediyordu…Birden kapıyı açtı, Suatı gördüğü halde devam ediyordu..
Zenan: Hangi ateşte yanmayı dilerdin pişmeye söyle ne denirdi Çiğ mi?
Mikrofon olarak kullandığı tarağı Suata uzattı..
Suat: Hı?
Zenan: Hı değil ha..!! Çiğ mi? Ha ha .!! –kahkaha atmaya başladı--
Suat Zenanı dikkatlice süzdü, Uyanmış hatta giyinmişti bile..
Suat: Bugün erkencisiniz bakıyorum…
Zenan: Ee büyük gün nede olsa, Önce seninle gelicem..Sonra işin bitince alışverişe çıkıcaz
Suat: Bizim sürüş pistine mi geleceksin?
Zenan: Evet, hatta tezahürat bile yapıcam -Suatın omzuna vurdu yavaşça- Hadi bu iyiliğimi unutma..
break-us_35- Yeni
Mesaj Sayısı : 17
Yaş : 31
Ruhsal Durumum: :
Durumum: :
Katılımı : :
Kayıt tarihi : 20/03/08
- Post n°7
Geri: Zoraki Evlilik
PART İKİ
Dedi ve banyo’dan çıktı, Suat şaşkınca ona bakıyordu…Girip bir duş aldı..Zenansa mutfağa girmişti..Bir şeyler yapması gerekiyordu..
Zenan: Suat dün kahvaltı hazırladı, şimdi bende bir şey yapmalıyım..Sonra başıma kakmasın o kadar kahvaltı hazırladım diye…
Kendi çapında bir şeyler hazırlamaya başladı..şarkı söylemeyi de ihmal etmiyordu..Domates keserken Suatın arkadan gelen sesiyle irkildi..
Suat: Bakıyorum kadınlığın tutmuş biraz..
Zenan: ahhh..!!! Parmağım..!!
Suat hemen zenanın yanında koştu, Parmağı kanıyordu..
Zenan: Hepsi senin yüzünden, Ne o öyle evin içinde öcü gibi geziyorsun..Parmağım kanadı ya üff..
Suat: Çok acıyor mu?
Zenan küçük bir çocuk edasıyla başını Suata çevirdi ve kafasını salladı…
Buz dolabından bir yarabandı çıkardı Suat, Yavaşça eline yapıştırdı..
Zenan geri çekildi, Suat bir iki adım arkaya kaydı..
Zenan: Teşekkürler..
Suat: Zenan ben, iş yerime gelmeni istemiyorum..
Zenan: Hayır gelicem, bütün gün evde oturmak istemiyorum..Hem tezahüratta edicem bak daha ne istiyorsun…
Kahvaltı masasına oturdular yavaşça, Zenanın hazırladıklarını yemeye başladılar..Kahvaltı bittikten sonra evden çıktılar..Ve Suatın iş yerine doğru ilerlemeye başladılar…
Zenan’ın giydiği mini etek Suatı delirtiyordu..Arabayı kullanırken gözü hep bacaklarına kayıyordu.. “biraz fazla kısaydı” diye düşündü..
Zenan dikiz aynasını kendine çevirdi, saçlarını düzeltmeye başladı ve hafif bir makyaj yaptı..Suatın yol boyunca kendisini izlediğini farkındaydı ve büyük zevk duyuyordu…
Suatla yavaşça içeri geçtiler…Suat Zenan’a bakan kalabalıktan rahatsız olmuştu..İstemsizce ellerini tuttu..Zenan Sertçe Suata baktı ama bir şey yapamadı..Suat ellerine hakim olmuştu...
Birden Kamil geldi yanlarına, Zenanı görünce kekelemeye başladı..
Kamil: Ze…Ze..Ze..Zenan
Zenan: Bravo dördüncü seferde adımı söyledin kamil..
Kamil: Çok güzel olmuşsun, hayırdır kocanın egosunu mu taşıyorsun?
Zenan: Asıl o benim egomu taşıyor..
Kamil: Hayır elini tuttuğundan şey ettim, sonuçta burası onun mekanı..
Suat: Meleğim nerde?
Zenan sinirden köpürmüştü..Kimdi bu melek, sevgilisi falan mıydı yoksa?
Suatın elini kavradı oda, Sıkıca tuttu..”o melek kimse göreceğini görsün” diye düşündü..
Kamilin aracılığıyla Kalabalıktan sıyrılabildiler..Ama gelen sesler Suatı rahatsız ediyordu..
- Oo Suat abi, Allah bağışlasın zenan yengeden tam çıtırmış..
- Benim böyle karım olsa her gün izin alırım be
- Allah sahibine bağışlasın diyin be, Suat abi hayırlı olsun
- Oğlum zaten bağışlamış bağışlayacağı kadar, biraz da bize bağışlasa..ah be kadına bak
- Ağzının salyalarını sil be cemil, ayıp oluyor Suat abiye
- Suat ne diyorum kız kardeşi falan varsa bize de getirsene, bu böyleyse kız kardeşi allahh..
- Böyle kadına can kurban be..
Zenan onlara gülümsedi, Suat iyice kudurmuştu..Zenanı kendine doğru çekti..Bu seferde önlerine Kaya çıkmıştı…Zenanı Görünce oda afalladı..
Kaya: Siz Zenan olmalısınız
Zenan: Evet, siz de Kaya bey olmalısınız..
Kaya: Benden Suat mı bahsetti size..?
Suat: Yürü gidiyoruz Zenan..
Zenan: Dursana Suat, Hayır ben bütün yarışçıları tanıyorum..
Suat Zenanı gittiği yere doğru çekti..Zenan Öfkeden kuduruyordu..Suat sinirden deliye dönmüştü..Kayaysa arkalarından konuştu sadece..Alaycı gülümsemesi üstündeydi..
Kaya: Demek Aşık olduğun kadın bu, hayal ettiğimden daha güzelmiş..
Suat Zenanı kendi odasına götürdü, Kapıyı açtı ve zenanı içeri sürükledi..
Zenan: Sen ne yaptığını sanıyorsun..!!
Suat: Burada kal ve dışarı çıkma..!!!
Zenan: Seni niye ilgilendiriyor..!! Çıkıcam ben..
Zenan çıkmaya yeltendi, Suat kolundan tuttu ve duvara sıkıştırdı zenanı, Öfkeden deliye dönmüştü..Nefes alıp veriyordu sürekli, burnundan soluyordu adeta..
Zenan: Suat beni korkutuyorsun..
Suat: Zenan..
Zenan Artık sinirleniyordu, Suata sert bir ses tonuyla bağırdı..Artık tadını kaçırmıştı bu işin…
Zenan: Nee var..!! Nee..!! Yeter Suat..!! Kendine gel..!! Meleğine git sen..!! Beni de rahat bırak..!!
Zenan Tekrar çıkmak istedi, Suat inatla bırakmadı..Biraz daha yaklaştı..Zenan iyice sıkışmıştı Duvar ve Suat arasında…
Suat: Orda sana söylenen laflar hoşuna mı gitti, gidip onlarla sohbet mi etmek amacın..onların hepsi benim rakibim..ve şuan senle evliyiz…Eğer şuan benim karımsan benim dediklerimi yapmak zorundasın..!!
Zenan bir adım daha Suata yaklaştı..Alnını Suatınkine dayadı Ve öfkeyle baktı..
Zenan: Bizim evliliğimiz Sadece formalite..!!! Ve öyle kalacak bu bir..İkincisi Şuan evli olsak bile bana asla emredemezsin…
Suat Zenanın Omzunu duvara bastırdı, Gözlerinin taa içine baktı ve kendi kararlılığını göstermek istedi, Zenan bu odadan çıkmamalıydı…
Zenan: Çek ellerini üstümden..!!!
Suat geri çekildi en iyisi onu buraya kilitlemek diye düşündü, Kapıya doğru döndü..Hemen dışarı çıktı ve kapıyı Zenanın üstüne çekti..Zenansa geç kalmıştı, Cama vurarak sinirini almaya çalışıyordu..
Zenan: Aç diyorum sana..!!! Açç..!! Aççç aşağılık adam..!!! İmdaatt..!!! biri bu kapıyı açsın….!!!! Suaaaat…!!!! Aç diyorum bak çok fena yaparım..!!!
Zenan bağırıyordu… ama ne fayda, Suat çoktan gitmişti..
Arkasında Suatın çalışma masası vardı…Camlı duvardan Yarış pisti görünüyordu..Bu sefer o tarafa yöneldi ve tekrar bağırmaya başladı…
Suatsa Kıyafetlerini giymişti, biraz ısınma turu atmalıydı..Günlük işleriydi..İlerde başlayacak yarışlar için bu ısınma turları altın değerindeydi…
Kamil: Abi kız bir saattir bağırıyor, açsak mı?
Suat: Gerek yok birazdan susar..Sabretmeyi öğrenmeli..
Kamil: Abi siz niye kavga ettiniz ki? Hem de ilk günden..Bir kaç ay sonra bu kavgaların başlaması lazım..Allah halla bütün evlilik tecrübelerim çöp oldu sayenizde iyi mi?
Suat: O çok inatçı, hiç sözümü dinlemiyor hep burnunun dikine gidiyor…
Kamil: Sende gücünü göstereceksin o zaman
Suat: Merak etme bende öyle yapıyorum, yoksa zenanı yola getirmem çok zor...
Kamil: Sanırım yenge takatten düştü, baksana sesi kesildi..
Suat: Ben sana demiştim..Neyse, ben biraz ısınma turlarını atayım..
Kamil: Bende bir zenan yengeye bakayım, merak ettim bir şey olmasın..
Suat: Merak etme olmaz, O ne akıllıdır…
Zenan Suatın çalışma masasını karıştırıyordu, Daha doğrusu dağıtıyordu..Ondan öc alıyormuş gibi geliyordu..bulduğu her şeyi savuruyordu..Kamil uzaktan bu manzarayı görünce hemen kapıyı açıp içeri girdi…
Kamil: Ooo yenge sakin..!! -dedi ve zenanı durdurmaya çalıştı-
Zenan: Bıraaakk..!!! bırak beni, dağıtıcam bütün her tarafı…!!!! Beni odaya kilitlemek neymiş görsün..!!! Nerde o..!! Nerdeee..!!!!
Zenan hızla odadan çıktı, Kamil peşinden koşuyordu..Bütün yarış kabinlerini gezdiler..her tarafa baktılar..Zenan pes etmemişti, Tek istediği Suatı bulup ona bir tane yumruk atmaktı…
Kamil: Yenge, Zenan yenge..!!
Zenan: Yenge deme bana..!!! Yengeler götürsün seni..!!!
Kamil: Abla olsun o zaman, Abla…!! Zenan abla..!!!
Zenan: Abla da deme bana…!!!
Kamil: Ya biz niye bütün sürüş pistini geziyoruz..!!!
Zenan: Suatı bul bana, Çabuukk..!!!
Kamil: Aa bak orda işte, Baştan desene be abla, Meleğiyle geziyor işte..
Zenan: O melek bu melek mi? Melek Arabamı?
Kamil: Sen ne sandın.? Sakın bunun için tartıştık deme ..
Zenan Suatın dediklerini de göz önünde bulundurdu..Kamile söylememeliydi..
Zenan: Iıı evet, ya bak bu yüzden kavga ettik..başka kadın sandım kendimi kaybettim ben..Aa bak aynen öyle oldu..Nerde Suat, gidip özür diliyim…
Kamil: Gösterdim ya, bak orda ısınma turunda, Son tura girdi bekle birazdan molaya gelecek…
Zenan: Olmaz git getir onu bana..
Kamil: Sen gel önce şuraya otur önce, Suatı katil etmek istiyorsun herhalde…Abla bu etek çok kısa be, daha uzunu yok muydu..bu tür yerlerde valla kaparlar seni..
Zenan: Başlatma etek boyundan…!!! Tamam bekliyoruz git sen..!!
Kamil: İyi tamam gidiyoruz, Bak ayrılma sakın..Suat bu taraftan gelecek..
Zenan: Aa şimdi imdat diye bağırıcam, gitsene kamil..!!!
Kamil yavaşça uzaklaştı..Suat son turunu bitirmişti..Zenana bakmak istedi..Ters taraftan odasına doğru gitti…Resmen şok olmuştu..Odası darma dağındı ve Zenan yoktu…Kesin kaya’nın yanındadır diye düşündü…Sinirden deliye dönmüştü..Zenanla onu yan yana düşünemiyordu..
Kaya’nın odasına gitti, içeri girdi..Gözü kimseyi görmüyordu..Yakasından tuttuğu gibi kaya’ya bir kafa attı…Hala sinirini alamıyordu…Attığı yumruklar bile onu sakinleştirmiyordu…Odaya bakmak hiç aklına gelmemişti..Zenan yoktu orda, ama Suat bunun farkında değildi..
Kaya: Sen kafayı mı üşüttün bee..!!! Manyak mısın nesin..!!!
Suat: Mayağım tamam mı?.!!! duymak istediğin cevap buysa evet..!!! Zenan’dan uzak dur yoksa seni kendi ellerimle öldürürüm..!!!
Odadan hızla çıktı..Aklına sonradan dank etmişti, Zenan nerdeydi?
Zenan hala orda bekliyordu, Suatın arabası pistten kaybolmuş..Ellerini alnına götürdü güneşten uzağı görebilmek için..Ama nafile, yoktu…Sonradan da olsa yanındaki kişiyi fark etti zenan, Resmen içine düşmek üzereydi..
Zenan: Ne bakıyorsun sen be..!!!
Rıfat: Ben Rıfat, Tanışalım mı yavrum?
Zenan: Ulan ben seni..!!! Suata olan bütün sinirimi senden çıkarmazsam..!!!!
Zenan ayakkabısının bir tekini çıkardı ucu topukluydu ve adamın kafasına vurmaya başladı…Tekmeleri tokatları ve attığı yumruk darbeleri adamı kaçırmaya yetmişti..Ama zenan vazgeçmemişti, adamın peşine verdi..Köşeyi dönecekken Suatla çarpıştı..Elinde topuklu ayakkabısıyla ona da vurmaya yeltenmişti…
Suat: Heyy heyy heeyy..!!!
Zenan: Suat -dedi buruk bir sesle-
Suat Zenanı yerden kaldırdı, Ayakkabısını giymesine yardımcı oldu..Zenan suçlu bir çocuk gibi başını öne eğdi..Aslında kızgındı Suata..Ama şuan öyle davranmak geldi içinden…
Suatın odasına gittiler, odadan bir ordu geçmiş gibiydi, koltuklar parçalarına ayrılmıştı..Kağıtlar havada uçuşuyordu..Suat tel perdeyi çekti, bir koltuğu düzeltti ve zenanı oraya oturttu…
Kabloları birbirine dolaşmış telefonu kullanmayı denedi, kamili aradı..aynı dakika içinde kamil gelmişti…
Suat: Kamil Pist temizleyicilerini çağır, burayı komple bakıma alsınlar..
Kamil: Yengem geçti ne de olsa..
Zenan: Ben senin yengeni..!!!
Suat: Hey hey hey sakin…!! Kamil sen çık odadan hemen…
Kamil: Yenge senden korkulur, rıfatı ne hale getirmişsin..ama beter olsun..
Suat: Sen rıfatı mı dövdün..?
Zenan: Bana yavrum dedi..Düşün bide bana dedi..öyle boş boş duracak mıydım..Aklın alır mı Suat..! Allah yarattı demedim..!!
Suat ve kamil Zenanın bu denli konuşmasına sadece güldüler…
Zenan: Suat yeter, Gidelim buradan..!!
Suat: Tamam gidelim, Kamil odayı temizlettikten sonra kapıyı kilitlersin..
Dedi ve banyo’dan çıktı, Suat şaşkınca ona bakıyordu…Girip bir duş aldı..Zenansa mutfağa girmişti..Bir şeyler yapması gerekiyordu..
Zenan: Suat dün kahvaltı hazırladı, şimdi bende bir şey yapmalıyım..Sonra başıma kakmasın o kadar kahvaltı hazırladım diye…
Kendi çapında bir şeyler hazırlamaya başladı..şarkı söylemeyi de ihmal etmiyordu..Domates keserken Suatın arkadan gelen sesiyle irkildi..
Suat: Bakıyorum kadınlığın tutmuş biraz..
Zenan: ahhh..!!! Parmağım..!!
Suat hemen zenanın yanında koştu, Parmağı kanıyordu..
Zenan: Hepsi senin yüzünden, Ne o öyle evin içinde öcü gibi geziyorsun..Parmağım kanadı ya üff..
Suat: Çok acıyor mu?
Zenan küçük bir çocuk edasıyla başını Suata çevirdi ve kafasını salladı…
Buz dolabından bir yarabandı çıkardı Suat, Yavaşça eline yapıştırdı..
Zenan geri çekildi, Suat bir iki adım arkaya kaydı..
Zenan: Teşekkürler..
Suat: Zenan ben, iş yerime gelmeni istemiyorum..
Zenan: Hayır gelicem, bütün gün evde oturmak istemiyorum..Hem tezahüratta edicem bak daha ne istiyorsun…
Kahvaltı masasına oturdular yavaşça, Zenanın hazırladıklarını yemeye başladılar..Kahvaltı bittikten sonra evden çıktılar..Ve Suatın iş yerine doğru ilerlemeye başladılar…
Zenan’ın giydiği mini etek Suatı delirtiyordu..Arabayı kullanırken gözü hep bacaklarına kayıyordu.. “biraz fazla kısaydı” diye düşündü..
Zenan dikiz aynasını kendine çevirdi, saçlarını düzeltmeye başladı ve hafif bir makyaj yaptı..Suatın yol boyunca kendisini izlediğini farkındaydı ve büyük zevk duyuyordu…
Suatla yavaşça içeri geçtiler…Suat Zenan’a bakan kalabalıktan rahatsız olmuştu..İstemsizce ellerini tuttu..Zenan Sertçe Suata baktı ama bir şey yapamadı..Suat ellerine hakim olmuştu...
Birden Kamil geldi yanlarına, Zenanı görünce kekelemeye başladı..
Kamil: Ze…Ze..Ze..Zenan
Zenan: Bravo dördüncü seferde adımı söyledin kamil..
Kamil: Çok güzel olmuşsun, hayırdır kocanın egosunu mu taşıyorsun?
Zenan: Asıl o benim egomu taşıyor..
Kamil: Hayır elini tuttuğundan şey ettim, sonuçta burası onun mekanı..
Suat: Meleğim nerde?
Zenan sinirden köpürmüştü..Kimdi bu melek, sevgilisi falan mıydı yoksa?
Suatın elini kavradı oda, Sıkıca tuttu..”o melek kimse göreceğini görsün” diye düşündü..
Kamilin aracılığıyla Kalabalıktan sıyrılabildiler..Ama gelen sesler Suatı rahatsız ediyordu..
- Oo Suat abi, Allah bağışlasın zenan yengeden tam çıtırmış..
- Benim böyle karım olsa her gün izin alırım be
- Allah sahibine bağışlasın diyin be, Suat abi hayırlı olsun
- Oğlum zaten bağışlamış bağışlayacağı kadar, biraz da bize bağışlasa..ah be kadına bak
- Ağzının salyalarını sil be cemil, ayıp oluyor Suat abiye
- Suat ne diyorum kız kardeşi falan varsa bize de getirsene, bu böyleyse kız kardeşi allahh..
- Böyle kadına can kurban be..
Zenan onlara gülümsedi, Suat iyice kudurmuştu..Zenanı kendine doğru çekti..Bu seferde önlerine Kaya çıkmıştı…Zenanı Görünce oda afalladı..
Kaya: Siz Zenan olmalısınız
Zenan: Evet, siz de Kaya bey olmalısınız..
Kaya: Benden Suat mı bahsetti size..?
Suat: Yürü gidiyoruz Zenan..
Zenan: Dursana Suat, Hayır ben bütün yarışçıları tanıyorum..
Suat Zenanı gittiği yere doğru çekti..Zenan Öfkeden kuduruyordu..Suat sinirden deliye dönmüştü..Kayaysa arkalarından konuştu sadece..Alaycı gülümsemesi üstündeydi..
Kaya: Demek Aşık olduğun kadın bu, hayal ettiğimden daha güzelmiş..
Suat Zenanı kendi odasına götürdü, Kapıyı açtı ve zenanı içeri sürükledi..
Zenan: Sen ne yaptığını sanıyorsun..!!
Suat: Burada kal ve dışarı çıkma..!!!
Zenan: Seni niye ilgilendiriyor..!! Çıkıcam ben..
Zenan çıkmaya yeltendi, Suat kolundan tuttu ve duvara sıkıştırdı zenanı, Öfkeden deliye dönmüştü..Nefes alıp veriyordu sürekli, burnundan soluyordu adeta..
Zenan: Suat beni korkutuyorsun..
Suat: Zenan..
Zenan Artık sinirleniyordu, Suata sert bir ses tonuyla bağırdı..Artık tadını kaçırmıştı bu işin…
Zenan: Nee var..!! Nee..!! Yeter Suat..!! Kendine gel..!! Meleğine git sen..!! Beni de rahat bırak..!!
Zenan Tekrar çıkmak istedi, Suat inatla bırakmadı..Biraz daha yaklaştı..Zenan iyice sıkışmıştı Duvar ve Suat arasında…
Suat: Orda sana söylenen laflar hoşuna mı gitti, gidip onlarla sohbet mi etmek amacın..onların hepsi benim rakibim..ve şuan senle evliyiz…Eğer şuan benim karımsan benim dediklerimi yapmak zorundasın..!!
Zenan bir adım daha Suata yaklaştı..Alnını Suatınkine dayadı Ve öfkeyle baktı..
Zenan: Bizim evliliğimiz Sadece formalite..!!! Ve öyle kalacak bu bir..İkincisi Şuan evli olsak bile bana asla emredemezsin…
Suat Zenanın Omzunu duvara bastırdı, Gözlerinin taa içine baktı ve kendi kararlılığını göstermek istedi, Zenan bu odadan çıkmamalıydı…
Zenan: Çek ellerini üstümden..!!!
Suat geri çekildi en iyisi onu buraya kilitlemek diye düşündü, Kapıya doğru döndü..Hemen dışarı çıktı ve kapıyı Zenanın üstüne çekti..Zenansa geç kalmıştı, Cama vurarak sinirini almaya çalışıyordu..
Zenan: Aç diyorum sana..!!! Açç..!! Aççç aşağılık adam..!!! İmdaatt..!!! biri bu kapıyı açsın….!!!! Suaaaat…!!!! Aç diyorum bak çok fena yaparım..!!!
Zenan bağırıyordu… ama ne fayda, Suat çoktan gitmişti..
Arkasında Suatın çalışma masası vardı…Camlı duvardan Yarış pisti görünüyordu..Bu sefer o tarafa yöneldi ve tekrar bağırmaya başladı…
Suatsa Kıyafetlerini giymişti, biraz ısınma turu atmalıydı..Günlük işleriydi..İlerde başlayacak yarışlar için bu ısınma turları altın değerindeydi…
Kamil: Abi kız bir saattir bağırıyor, açsak mı?
Suat: Gerek yok birazdan susar..Sabretmeyi öğrenmeli..
Kamil: Abi siz niye kavga ettiniz ki? Hem de ilk günden..Bir kaç ay sonra bu kavgaların başlaması lazım..Allah halla bütün evlilik tecrübelerim çöp oldu sayenizde iyi mi?
Suat: O çok inatçı, hiç sözümü dinlemiyor hep burnunun dikine gidiyor…
Kamil: Sende gücünü göstereceksin o zaman
Suat: Merak etme bende öyle yapıyorum, yoksa zenanı yola getirmem çok zor...
Kamil: Sanırım yenge takatten düştü, baksana sesi kesildi..
Suat: Ben sana demiştim..Neyse, ben biraz ısınma turlarını atayım..
Kamil: Bende bir zenan yengeye bakayım, merak ettim bir şey olmasın..
Suat: Merak etme olmaz, O ne akıllıdır…
Zenan Suatın çalışma masasını karıştırıyordu, Daha doğrusu dağıtıyordu..Ondan öc alıyormuş gibi geliyordu..bulduğu her şeyi savuruyordu..Kamil uzaktan bu manzarayı görünce hemen kapıyı açıp içeri girdi…
Kamil: Ooo yenge sakin..!! -dedi ve zenanı durdurmaya çalıştı-
Zenan: Bıraaakk..!!! bırak beni, dağıtıcam bütün her tarafı…!!!! Beni odaya kilitlemek neymiş görsün..!!! Nerde o..!! Nerdeee..!!!!
Zenan hızla odadan çıktı, Kamil peşinden koşuyordu..Bütün yarış kabinlerini gezdiler..her tarafa baktılar..Zenan pes etmemişti, Tek istediği Suatı bulup ona bir tane yumruk atmaktı…
Kamil: Yenge, Zenan yenge..!!
Zenan: Yenge deme bana..!!! Yengeler götürsün seni..!!!
Kamil: Abla olsun o zaman, Abla…!! Zenan abla..!!!
Zenan: Abla da deme bana…!!!
Kamil: Ya biz niye bütün sürüş pistini geziyoruz..!!!
Zenan: Suatı bul bana, Çabuukk..!!!
Kamil: Aa bak orda işte, Baştan desene be abla, Meleğiyle geziyor işte..
Zenan: O melek bu melek mi? Melek Arabamı?
Kamil: Sen ne sandın.? Sakın bunun için tartıştık deme ..
Zenan Suatın dediklerini de göz önünde bulundurdu..Kamile söylememeliydi..
Zenan: Iıı evet, ya bak bu yüzden kavga ettik..başka kadın sandım kendimi kaybettim ben..Aa bak aynen öyle oldu..Nerde Suat, gidip özür diliyim…
Kamil: Gösterdim ya, bak orda ısınma turunda, Son tura girdi bekle birazdan molaya gelecek…
Zenan: Olmaz git getir onu bana..
Kamil: Sen gel önce şuraya otur önce, Suatı katil etmek istiyorsun herhalde…Abla bu etek çok kısa be, daha uzunu yok muydu..bu tür yerlerde valla kaparlar seni..
Zenan: Başlatma etek boyundan…!!! Tamam bekliyoruz git sen..!!
Kamil: İyi tamam gidiyoruz, Bak ayrılma sakın..Suat bu taraftan gelecek..
Zenan: Aa şimdi imdat diye bağırıcam, gitsene kamil..!!!
Kamil yavaşça uzaklaştı..Suat son turunu bitirmişti..Zenana bakmak istedi..Ters taraftan odasına doğru gitti…Resmen şok olmuştu..Odası darma dağındı ve Zenan yoktu…Kesin kaya’nın yanındadır diye düşündü…Sinirden deliye dönmüştü..Zenanla onu yan yana düşünemiyordu..
Kaya’nın odasına gitti, içeri girdi..Gözü kimseyi görmüyordu..Yakasından tuttuğu gibi kaya’ya bir kafa attı…Hala sinirini alamıyordu…Attığı yumruklar bile onu sakinleştirmiyordu…Odaya bakmak hiç aklına gelmemişti..Zenan yoktu orda, ama Suat bunun farkında değildi..
Kaya: Sen kafayı mı üşüttün bee..!!! Manyak mısın nesin..!!!
Suat: Mayağım tamam mı?.!!! duymak istediğin cevap buysa evet..!!! Zenan’dan uzak dur yoksa seni kendi ellerimle öldürürüm..!!!
Odadan hızla çıktı..Aklına sonradan dank etmişti, Zenan nerdeydi?
Zenan hala orda bekliyordu, Suatın arabası pistten kaybolmuş..Ellerini alnına götürdü güneşten uzağı görebilmek için..Ama nafile, yoktu…Sonradan da olsa yanındaki kişiyi fark etti zenan, Resmen içine düşmek üzereydi..
Zenan: Ne bakıyorsun sen be..!!!
Rıfat: Ben Rıfat, Tanışalım mı yavrum?
Zenan: Ulan ben seni..!!! Suata olan bütün sinirimi senden çıkarmazsam..!!!!
Zenan ayakkabısının bir tekini çıkardı ucu topukluydu ve adamın kafasına vurmaya başladı…Tekmeleri tokatları ve attığı yumruk darbeleri adamı kaçırmaya yetmişti..Ama zenan vazgeçmemişti, adamın peşine verdi..Köşeyi dönecekken Suatla çarpıştı..Elinde topuklu ayakkabısıyla ona da vurmaya yeltenmişti…
Suat: Heyy heyy heeyy..!!!
Zenan: Suat -dedi buruk bir sesle-
Suat Zenanı yerden kaldırdı, Ayakkabısını giymesine yardımcı oldu..Zenan suçlu bir çocuk gibi başını öne eğdi..Aslında kızgındı Suata..Ama şuan öyle davranmak geldi içinden…
Suatın odasına gittiler, odadan bir ordu geçmiş gibiydi, koltuklar parçalarına ayrılmıştı..Kağıtlar havada uçuşuyordu..Suat tel perdeyi çekti, bir koltuğu düzeltti ve zenanı oraya oturttu…
Kabloları birbirine dolaşmış telefonu kullanmayı denedi, kamili aradı..aynı dakika içinde kamil gelmişti…
Suat: Kamil Pist temizleyicilerini çağır, burayı komple bakıma alsınlar..
Kamil: Yengem geçti ne de olsa..
Zenan: Ben senin yengeni..!!!
Suat: Hey hey hey sakin…!! Kamil sen çık odadan hemen…
Kamil: Yenge senden korkulur, rıfatı ne hale getirmişsin..ama beter olsun..
Suat: Sen rıfatı mı dövdün..?
Zenan: Bana yavrum dedi..Düşün bide bana dedi..öyle boş boş duracak mıydım..Aklın alır mı Suat..! Allah yarattı demedim..!!
Suat ve kamil Zenanın bu denli konuşmasına sadece güldüler…
Zenan: Suat yeter, Gidelim buradan..!!
Suat: Tamam gidelim, Kamil odayı temizlettikten sonra kapıyı kilitlersin..