Gözyaşımda Saklısın...

Tek başına yaşamak… hele bide güzel olursan… ailesi onu reddetmişti hayatta yapayalnızdı... okumuştu fakat güzelliği başına belaydı… kötü kader derler ya tamda ona söylenmişti bu söz… ama birgün herşey değişti önce iyi bir iş… beklide bir parça aşk…



ZENAN PARLAR

Genç, güzel, asi, muş doğumlu çocukları çok sevdiği için çocuk gelişimi bölümünde okumuş ailesi onları bırakıp istanbulda okumaya gittiği için reddetmiş hayatta yapayalnız birkaç arkadaşı dışında kimsesi yok tabii şimdilik…

SUAT BİRTAN

Yakışıklı, kibar bir doktor… Eski eşinden yeni boşanmış bir kız çocuğu var.Kabus gibi bi evlilik yaşamış… şimdiki derdi kızı… bidaha aşık olmayı düşünmüyor tabi her insan düşündüğü şeyi uygulayamıyor…

PINAR BİRTAN

Suatın küçük kızı… küçük olduğuna bakmayın cadının teki… suatın tatlı baş belası… hırçın içine kapanık bir o kadarda tatlı…annesi yüzünden psikolojik sorunları var

Genç kadının gittiği iş görüşmesi hüsranla bitmişti… Adam çocuğuna dadıdan çok kendine metres arıyordu…


X: sen kendini ne sanıyorsun

Zenan: asıl siz kendinizi ne sanıyorsunuz ben dadılık için gelmiştim sizse…

X: ne var bunda seni çok beyendim hem çocuğumla ilgileneceğine benimle ilgilen

Zenan: seni aşşalık herif sen kendini ne sanıyorsun

X: zenan hanım sakin olun

Zenan: sakin falan olamam paran var diye herşeyi satın alacağınımı sanıyorsun sen beni satın alamazsın

X: sana sunduğum bi teklifti neden bukadar kızdın

Zenan: bide neden diyo… sen iğrenç herifin tekisin

X: bu kadar yeter bağırma bana çık odamdan iş bulamayınca yine bana geleceksin zaten hemde sürünerek…

Zenan: asla böyle bişe olmayacak…


Kadın adamın ofisini terk eder… yolda çaresizce yürümeye başlar… ağlıyordur derin derin nefes alıp verir… ama olmuyordu içine yediremiyordu… bayılacak duruma gelmişti… bi banka oturdu denizin kokusunu içine çekti… o bunları hak edecek ne yapmıştı…okumuştu hemde ailesini karşısına alarak… peki ödülü bumu olmalıydı…


Zenan: (ağlaması bir parça dinmişti) ela arıyo alo

Ela: zenan senin sesin niye kötü geliyo bişeymi oldu


Zenan olanları anlatır en yakın arkadaşına… ela evlenmeden önce birlikte kalıyorladı… ela Leventle evlenince zenanla yolları bi nebzede olsa ayrıldı… ama yinede zenanın en iyi arkadaşı elaydı…


Ela: demek öyle dedi haa aşşalık herif

Zenan: (tekrar ağlamaya başlar) evet öyle dedi

Ela: ağlama cnm ağlama bitanem

Zenan: nası ağlamayayım bunca sene ailemi reddedip bunları görmek içinmi okudum

Ela: haklısın cnm haklısın korkma bulacaz bi iş sana aaaa leventin doktor
bi arkadaşı vardı onun kızının bakıcısı mı ne kamış bakıcı arıyolardı

Zenan: gerçektemi

Ela: evet nası daha önce düşünmedim Suat senden iyi bakıcımı bulacak

Zenan: çocuğa annesi niye bakmıyo

Ela: duyguyla suat boşandı

Zenan: hıı peki çocuk kimde kalıyo

Ela: babasında zaten annesi şimdi amerikada oda doktor ben bi levente söyliim eğer birini almamışlarsa seni söylesin

Zenan: elacım çok saol sende olmasan

Ela: şişşş dostluklar bugünler için…


Genç kadın telefonu mutluluk içinde kapattı… yüzündeki yaşları sildi… artık bi umudu vardı… sahilde biraz yürüdükten sonra akşam olduğunu fark etti evine döndü…


Ela: leventcim senin bi arkadaşın vardı

Levent: hangisi

Ela: hani doktor olan eşinden yeni boşanmıştı bi kız vardı ımmmm neyse adı ya

Levent: suatı mı diyosun

Ela: hıh evet o şey benim bi arkadaşım var adı zenan bahsetmiştim hatırladınmı

Levent: evet nolmuş ona

Ela: ya iş arıyo biliyosun çocuk gelişimi bölümünde okumuştu diyorumki suat beye söylesen eğer bakıcı bulmamışlarsa zenanı işe alsa

Levent: bulmuştu ama bakıcı kaçmış

Ela: niye kaçmışki

Levent: suatın kızı biraz sorunlu bi çocuk arkadaşın bakabilecekmi

Ela: bakar bakar

Levent: iyi tmm yarın suata söylerim


Genç kadın yatağına uzandı… bugün olanları düşündü…ama artık ağlamıyordu… hayat her güçlüğe rağmen devam ediyordu… yarının ona ne getireceğini bilmeden uykuya daldı…


Resimleri bulmamda ve isim bulmamda bana yardım eden melteme, zeynebe ve duyguya çok teşekkür ediyorum.duygum en çok seni uğraştırdım sana çok teşekkür ediyorum

Güneş ışığı yatakta yatan güzel yüze vururken belki bişeylerin başlangıcına adım atılıyordu…


Ela: sakın unutma söyle suata tmm mı?

Levent: elacım bunu kaç kere tekrarladın haberin var mı cnm

Ela: ya biliyorum çok söyledim ama unutmayasın diye

Levent: tmm cnm sen merak etme gider gitmez söylicem

Ela: tmm

Levent: şimdi kahvaltımı edebilirmiyim

Ela: :hıh et bari


Onlar hem atışıp hem kahvaltılarını ederken başka bir yerde sorumluluklarıyla cebelleşen bir adam vardı…


Suat: hadi kızım yapma böyle

Pınar: istemiyorum gitmiycem kreşe

Suat: kızım neden böyle yapıyorsun… neden beni üzüyorsun… benim ne suçum var… ben sana iyi bir baba olmak için çalışıyorum…

Pınar: ben bişey istemiyorum… sadece rahat bırak beni…

Suat: annenimi özledin…

Pınar: hayır onu özlemedim özlememde… rahat bırakın beni…

Suat: sen evde tek kalamazsın… bi bakıcı bulana kadar gitmek zorundasın

Pınar: yaa bakıcı istemiyorum… kreşe de git-me-ye-cem

Suat: Pınar Birtan 10 dkk ya kadar kapının önünde hazır ol

Pınar: ya ama

Suat: 9dkk 58 saniye

Pınar: üff tmm


Zenan uyanmıştı… yatağından kalktı… yüzünü yıkadı… aynaya gözü takıldı… bugün içinde garip bi his vardı… kendiside ne olduğunu çözemiyordu… en iyisi elayı aramak diye düşündü…


Zenan: alo ela

Ela: efendim cnm

Zenan: uyandırmadım dimi

Ela: yok cnm çoktan uyandı ben sen nasılsın

Zenan: ben bilmiyorum aslında… çok heycanlıyım... levente söyledin mi

Ela: evet cnm söyledim hemde bikaç kere (gülmeye başlar)

Zenan: (gülerek) kaç kere

Ela: :hıh ben senin iyiliğin için çalışıyorum burada

Zenan: şaka yapıyorum elacım

Ela: tmm tmm… bence oldu bu iş

Zenan: inş. cnm inş…

Ela: yalnız söyleyeyim çocuk biraz problemliymiş

Zenan: ben eğitimini aldım unuttun mu

Ela: doğru da şeyy senden önce çok bakıcı kaçmış

Zenan: bu iş benim için çok önemli bırakamam

Ela: anlıyorum cnm neyse hadi görüşürüz

Zenan: hadi cnm öptüm


Telefonu kapattı… şimdi ne giyeceğini düşünüyodu… daha görüşme olup olmayacağı belli değildi ama içinden bi ses bu iş olacak diyordu…


Zenan: hımm ne giysem… spor mu klasik mi… şu takım yok yok… hıh buldum

Siyah dizlerinin biraz üstünde olan eteği ve bi gömleği üzerine giydi… çok şık olmuştu…

Zenan: evet bu iyi oldu


Başka biyerde ise hayat kurtarmaya çalışan insanlar vardı…


Suat: 250 ye şarz et

Hemşire: dönmedi

Suat: 300 e şarz et

Hemşire: dönmedi

Suat: 350 ye şarz et

Hemşire: dönmedi

Suat: kahretsin der ve acilden sinirli bir şekilde uzaklaşır… Levent onu görür ve odasına gider…

Levent: noldu suat

Suat: hastam öldü… kızımla aramız hiç iyi değil… herşey kötü gitmek zorundamı…

Levent: pınara noldu

Suat: kreşe gitmek istemiyormuş… bu bahane tabi maksat ben üzüleyim…

Levent: aaa azdaha unutuyodum bak elanın bi arkadaşı varmış ımm şey zenan

Suat: ee nolmuş

Levent: sen dadı arıyodun ya o kızda çocuk gelişiminde okumuş

Suat: hımm aslında bi görüşsek iyi olur ama pınarla baş edebilecek mi?

Levent: eder eder sen korkma bak hem güvenilirde elanın en yakın arkadaşı

Suat: iyi tmm akşam elayla sende gel bi görüşelim

Levent: tmm ben elaya söyleyeyim

Levent elayı arar herşeyi anlatır… akşam görüşme yapılacağını söyler…elada zenana haber verir…

Zenan: saol cnm içime doğmuş gibi üzerimi giyinmiştim

Ela: iyi ozaman buraya gel buradan gitcez zaten

Zenan: tmm cnm saol elacım herşey için

Ela: önemli değil hadi öptüm

Zenan telefonu kapatır… son bi sefer aynaya bakar… evden çıkıp taksi tutar…ve elanın evine gelir…

Ela: hoş geldin cnm oooo çok güzel olmuşsun

Zenan: çok mu abartılı olmuş

Ela: yok yok iyi olmuş


İki arkadaş sohbet etmeye başlar…geçmiş günleri yad ederler… akşam olmuştur…


Ela: zaman ne çabuk geçti hiç bişey anlamadım keşke hep gelsen

Zenan: biliyosun cnm ya ev buraya uzak

Ela: ben gidip giyinsem olur demi akşam oldu levent gelir şimdi

Zenan: tabi cnm git giyin sen

Ela giyinir… leventi beklerler… zil çalar

Ela: nerde kaldın ya

Levent: geldim işte arkadaşın geldimi

Ela: çoktan

Zenan: hoş geldiniz levent bey

Levent: hoş buldum ee hadi gidelim


Suatın evine doğru yola çıkarlar… hayat bazen kötü şeylere götürür bizi… bazende iyi şeylere… zenanın gittiği yolda bunlardan biriydi… ama hangisi…

Suatın evine doğru yola çıkarlar… hayat bazen kötü şeylere götürür bizi… bazende iyi şeylere… zenanın gittiği yolda bunlardan biriydi… ama hangisi…

Ela: daha çok varmı

Levent: yok cnm birazdan orda oluruz

Ela: heycanlımısın

Zenan: evet hemde nasıl

Levent: evet bayanlar geldik

Zenan: hımm burasımı çok güzelmiş

Ela: evet çok güzel

Levent: ee burdamı kalacaz bütün gece

Ela: tmm hadii zili çalalım

Suat: pınar zil çalıyor kapıya bakarmısın

Pınar: üff tmm



Pınar kapıyı açar ve yüzlerine tekrar kapatır



Ela: haydaa noldu şimdi

Levent: bende anlamadım

Suat: kim gelmiş

Pınar: kapıcı

Suat: hı ii bende leventler sandım aa yine çalıyo

Pınar: ya üff gitsenize ya niya çalıyosunuz

Suat: ne dedin sen yoksa üff pınar ya

Suat: çok özür dilerim buyrun içeri

Levent:önemli değil

Suat: pınar kötü bi şaka yapmış değilmi pınarcım

Pınar: yooo şaka yapmamıştım

Suat: ehemm neyse içeri buyrun

Levent: suatcım sana dediğim zenan

Suat: (elini uzatır) tanıştığıma menun oldum

Zenan: bende

Suat: kızım pınar



Zenan pınarın yanına gider



Zenan: meraba pınarcım

Pınar: üff baba ben bakıcı istemiyorum

Suat: pınar bunu kaçkere konuştuk

Zenan: ben senin bakıcın olmuyacam sen küçük değisin ama arkadaş olabiliriz ha ne dersin

Pınar: hayır ben arkadaşta istemiyorum hele seni hiç istemiyorum sen benimi kandırıyosun git burdan gitt

Suat: pınar hemen odana git

Pınar: ama..

Suat: hemen odana git dedim

Pınar: üff tmm gidiyorum çok meraklı değilim burda kalmaya

Suat: siz onun kusuruna bakmayın

Zenan: önemli değil

Suat: şimdiden konuşalım bundan önce çok bakıcımız kaçtı

Ela: ama zenan yapabilir

Levent: elacım sen karrışma cnm

Ela: :hıh tmm ya

Zenan: levent bey söylemişti

Suat: biz duyguyla yeni boşandık yani eski karımla ve ondan sonra pınar çok değişti

Zenan: peki piskoloğa gidiyomu

Suat: aslında hayır istemiyor bunun için eğitimini almış biri daha yararlı olacak yani siz

Zenan: evet

Suat: ııı şey özel olacak ama sormak zorundayım

Zenan: buyrun tabi sorun

Suat: evlimisiniz yada sevgiliniz varmı

Zenan: hayır yok

Suat: ohh yokmuş

Zenan: efendim

Suat: ehemm şey yani eğer bakıcısı siz olursanız burda kalacaksınızda kalabilirsiniz demi çünkü ben bir doktorum ve sürekli hastanede olduğum için kızım tek kalıyor

Zenan: evt kalabilirim

Ela: ozaman oldu bu iş

Levent: evet oldu hayırlı olsun diyelim

Suat: yarın odanıza yerleşirsiniz

Zenan: peki umarım iyi anlaşırız pınarla

Suat: umarım... ben size odanızı göstereyim

Zenan: peki

Ela: neyse bu işte oldu

Levent: evet hem zenan için hem suat için iyi oldu



Önde suat arkada zenan merdivenleri ağır ağır çıkarlar...



Suat: evt odanız burası zenan hanım

Zenan: hımm çok güzelmiş

Suat: istediğiniz değişiklikleri yapabilirsiniz

Zenan: hayır gayat iyi bence

Suat: peki siz bilirsiniz yarın taşınırsınız

Zenan: pınarın odası hangisi

Suat: sizin yanınızdaki oda benim odamda sizin karşınızdaki oda bir sorununuz olursa bana söyleyebilirsiniz

Zenan: tmm

Suat: siz isterseniz aşşağı inin bende pınara bakayım

Zenan: olur


Zenan aşşağı iner hiç olmadığı kadar heycanlı hissediyordur kendini suatsa küçük kızıyla uğraşıyordur



Suat: pınar niye böyle yapıyosun ne yaptı sana niye istemiyosun zenanı daha tanımıyosun bile

Pınar: tanımakta istemiyorum bu evde kalmasınıda istemiyorum

Suat: nedenmiş küçük hanım

Pınar: bikere fazla güzel burda kalmaması için yeterli bi neden ben bakıcı istemiyorum bu da iki ediyor

Suat: ne alakası var güzelliğiyle çirkin olsadı isteyecekmidin

Pınar: hayır

Suat: ben aşşağı iniyorum

Pınar: bende..

Suat: hayır küçük hanım yaptığın saygısızlıktan dolayı bugün odandan çıkmayacaksın

Pınar: ama..

Suat: aması yok der odadan dışarı çıkar

Pınar: sen görürsün zenan burdan kendi ayaklarınla gideceksin

Suat: ya kusura bakmayın pınar yine yaptı yapacağını

Levent: ne kusuru cnm

Ela: evet ne kusuru daha çocuk o hem zenana alışır bak görürsün

Zenan: umarım

Levent: elacım kalkalımmı artık ben çok yorgunum

Ela: tamam cnm kalkalım

Suat: aaa daha erken

Levent: yok ya gidelim artık

Zenan: evet gidelim benim daha eşyalarımı toplamam lazım

Suat: peki öyleyse yarın işe başlarsınız demi

Zenan: evet bugün toparlarım eşyalarımı



Suat onlara kapıya kadar eşlik eder...



Pınar: o burda mı kalacak

Suat: evet o artık senin bakıcın

Pınar: ben onu istemiyorum

Suat: istesende istemesende bu böyle

Pınar: zaten nezaman isteklerimi yaptınız ki annemde sende

Suat: eğer anneni...

Pınar: hayır onu istemiyorum beni bırakıp giden kişinin yüzünü bile görmek istemiyorum

Suat: ama onun işi orda

Pınar: sakın bana onu savunma baba şimdi çıkarmısın uyumak istiyorum

Suat: peki prensesim sana masal okumamı istermisin

Pınar: hayır

Suat: neden çok seversin

Pınar: hayır istemiyorum

Suat: peki iyi geceler

Pınar: sanada



Zenan eve gelir... eşyalarını toparlar bi yandanda bugün olanları düşünüyordur...pınarın yaptıklarını...bide
suatı... Suatsa kızıyla nasıl iletişim kuracağını düşünüyordur...Zenanı belkide sever diye düşünür...



Suat: sever sever onu kim sevmezki aaa ben nediyorum ya üf en iyisi uyumak



Yeni bir gün daha doğuyordur...hayat bazılarına intikam kıvılcımları doğururken bazılarına ise aşk tohumları
ektiriyordu belkide...



Suat: tabağını bitirmeden kalkmayacaksın küçük hanım

Pınar: üff tmm ya

Suat: bugün zenan hanım gelecek zil çalıyor geldi bile..

Pınar: geleceği varsa göreceğide var

Suat: efendim

Pınar: bişe demedim birazdaha bekletirsen geri gider ne güzel bende uğraşmam

Suat: üff pınar

Suat: buyrun hoşgeldiniz

Zenan: hoşbuldum meraba pınarcım

Pınar: hııı meraba

Suat: benin çıkmam lazım hastaneye geç kalıyorum kusura bakmazsınız demi

Zenan: yok yok siz gidin

Suat: odanızı biliyosunuz eşyalarınızı yerleştirirsiniz

Zenan: peki

Pınar: (fısıldar)ben bunla tek başımamı kalacam

Suat: o nebiçim söz bişey yaparsan bozuşuruz ona göre

Pınar: hadi güle güle



Suat hastaneye gider... zenansa nereden başlıyacağını düşünür...



Zenan: pınarcım ne yapmak istersin

Pınar: ben bişey istemiyorum

Zenan: resim yapmaya ne dersin

Pınar: seninlemi asla

Zenan: neden benim resmim çok iyidir

Pınar: yapta görelim



Zenan pınarın resmini yapmaya başlar...resmi bitirir çok güzel olmuştur..



Zenan: ee nası olmuş beyendinmi

Pınar: hıh iğrenç olmuş der ve resmi yırtar

Zenan: aaa neden yaptın bunu

Pınar: çünkü senden nefret ediyorum

Zenan: daha beni tanımıyosun bile

Pınar: seni tanımam gerekmiyor

Zenan: ben eşyalarımı yerleştireyim

Pınar: ben tv izleyecem



Zenan yukarı çıkar... eşyalarını yerleştirir... telefonu çalar



Zenan: bu ne biçim çocuk ya

Ela: nası gidiyo diyecektim ama

Zenan: gitmiyo elacım gitmiyo

Ela: yine ne yaptı

Zenan: resmini çizdim

Ela: eee

Zenan: resmi paramparça yaptı

Ela: yaa ölemi

Zenan: evet öyle ama pes etmiyecem o inatçıysa ben daha inatçıyım neyse kapatıyorum aşşağıda tek

Ela: tmm cnm



Zenan: ee çizgifilm izleyelimmi

Pınar: üf sen yukarda değimidin nerden çıktın

Zenan: (kumandayı alır) hımmm bu kalsın

Pınar: üff ya istemiyorum seni is-te-mi-yo-rum

Zenan: sen inatçıysan ben daha inatçıyım

Pınar: görüşecez senle

Zenan: efendim bişey mi dedin pınarcım

Pınar: bişe demedim

Zenan: ii hadi izleyelim



Akşam olmuştur... suat hastaneden çıkar...arabasına doğru giderken levent suatı görür...



Levent: ii akşamlar

Suat: iyimi kötümü tam bilmiyorum eve gidince görecem

Levent: niye ne olduki

Suat: bazı bakıcılar bi gün bile dayanamıyolarda

Levent: (gülerek) hıı pınarı mı diyosun

Suat: evet bakalım zenan bigün dayanabilecekmi

Levent: ya anlaşmışlardır korkma sen

Suat: inş.. neyse elaya slm söyle

Levent: tmm



Pınar: babamm geldiiii

Suat: (pınarı kucağına alır)eee gününüz nası geçti (içinden)hayret bi gün dayanabilen biri çıktı

Zenan: çok iidi beraber resim çizdik çizgifilm izledik demi pınarcım

Pınar: hııı evet

Suat: hımm çok sevindim hadi yemek yiyelim



Yemeklerini yerler...



Suat: siz çocuk gelişimi okumuştunuz demi

Zenan: evet ee pınarcım sen ne olmak istiyorsun

Pınar: katil...

Suat: efendim

Pınar: ehem şey yani bende doktor olmak istiyorum

Zenan: hımm ne güzel


Bütün akşam konuşmuşlardır... pınarda istemeyerek onlara eşlik eder...



Suat: eee geç oldu artık uyuyalım

Zenan: evet çok geç olmuş

Pınar: evet evet



Herkes odasına çekilir... zenan geceliğini giyer ve yatağa uzanır...çok yorgun olduğundan hemen uykuya dalar... gecenin sessizliğini bir çığlık bozar...


Zenan: aaaaaaaa