Yeni

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Yeni Yeni'den


    |||...Saklanamam Gözlerinden...|||

    --melykhe--
    --melykhe--
    Photoshop Güzeli
    Photoshop Güzeli


    Kadın
    Mesaj Sayısı : 85
    Yaş : 35
    Ruhsal Durumum: : |||...Saklanamam Gözlerinden...||| Iyidiriyicp4
    Katılımı : :
    |||...Saklanamam Gözlerinden...||| Left_bar_bleue0 / 1000 / 100|||...Saklanamam Gözlerinden...||| Right_bar_bleue

    Takımı : |||...Saklanamam Gözlerinden...||| Galatasaray
    Kayıt tarihi : 22/03/08

    |||...Saklanamam Gözlerinden...||| Empty |||...Saklanamam Gözlerinden...|||

    Mesaj tarafından --melykhe-- C.tesi Nis. 19, 2008 10:48 am

    Hastane koridorlarında yankılanan bir ses...

    Z:200'e şarj ett...
    Hmş:Şarj edildi...
    Z:Çekilinnnn...


    Olmuyordu...Dönemiyordu...

    Z:260'a şarj et...
    Hmş:Şarj edildi...
    Z:Çekilinnnnn...


    Boşuna...

    Z:Bırakma beni bırakmaa hayırrr...

    Ya giderse...

    Z:300...
    Hmş:Şarj edildi...
    Z:Çekilinnn...


    Dönmüyor...

    O güzel gözlerinden akan yaşlar dinmek bilmiyordu...Aşkı ölüyordu...Hemde onun ellerinde...


    Z:Hayırrr...
    Bırakma beni noluurr.......Seni seviyorumm...

    Hmş:Zenan hanım...Lütfen...

    Z:Hayır...Hayır gitmeyecek o...Bırakmayacak beni...360'a şarj ett...
    Hmş:Şarj edildi...
    Z:Çekilinnnn...



    Bir anda başlayan kalp atışlarının sesi güzel gözlünün derin bir 'ohh' çekmesine bedeldi...
    Aşkı...Bitanesi...Gözünden sakındığı ama kavuşamadığı aşkı dönmüştü...

    Peki ya...

    Suat'a göre...

    Yaşasa ne değişecekti ki...
    Güzel gözlüsüne kavuşamadıktan sonra hayatın ne anlamı vardı...
    O yaşayan bir ölüydü sadece...

    En azından şimdilik...



    Eveeett...Doktorlarımızın hayatı...
    Hep bir karmaşıklık...
    Bir ulaşılmazlık...
    Belli belirsiz süren bir hayat...
    Ve hiç bitmeyen sıkı bir tempo...
    Onlar bizler için var...Hayatlarımız için canlarını ortaya koyup gece gündüz bizim için çalışıyorlar...
    Peki ya onların dertleri...

    Kimi evindeki çocuğuna kavuşmak için fırsat kollar...
    Kimisi de evde bekleyen eşine sarılmak için yol arar...

    Ve ikisi vardır ki...
    Biri sevmediği bir adamla bir kızgınlık yüzünden evlenip hiç hak etmediği pişman olduğu bir hayatı yaşıyor...
    Diğeri ise ona kavuşamadığı için hayata küsüp bir köşeye çekilmiş masum çocuk rolünü oynamakla yetinmiş...
    Ama suçlu...
    Eğer o gün...Güzel gözlüsünü üzmeseydi belki de şu an onun yanında olabilirdi...
    Onsuzluğa dayanamayıp ölüme atladı...
    Ve güzel gözlüsü...Yaşamının tek çaresi...Ona nefes aldıran aşkı onu kurtardı...


    Ve onların hikayesi böyle başladı...





    Her sabah o kusursuz acının kollarında buluştuğum gökyüzü...
    Artık çırpınan yüreğimi yatıştırmıyor...
    Ve onun koparıp dizginlerini uçarcasına boylu boyunca sakınmasız çarpışı heyecanlandırıyor beni...
    İnsan her acının sahibi değildir...
    Gökyüzü ve nehirler olmasa toprak da anlaşılmaz ve hayatın kararı kesin;
    Son an'a kadar onuru koruyanlar yaşayacak...
    Söylenecek son söz kahramanca olmalıdır...

    Ölüm seni yanıltmasın...
    Nasıl ki yığılır yüzüne gecenin karanlığı,
    Gözlerinle bir başına kalırsın,
    Ölüm öylesine göz uçlarında,
    Savun,
    Kavuştur yüreğini,
    Minicik bir çiçeğin bile kökleri yaşamak hırsıyla uykusuzdur...

    Ölüm seni yanıltmasın...
    Bir bir düşün yaşayanları...
    Alnını korkusuzca kaldır...
    Kimin yanındasın,
    Yerin neresi,
    Ve senin en çaresiz an'ında tek silahın nedir?...

    Ölülerimiz...
    Sesleri dünyamız kadar bilge...
    Birazdan kalkacaklarmış gibi uzanıp bir sipere koyulaşan...

    Ölülerimiz...
    Bakışları uçmaya hazırlanan bir kartal kadar çevik, vurgunum gizleyemem...

    SEN,
    bağrımı amansızca zorlayan siyahlık,
    UNUTMA...
    Öldürmekten daha kuvvetlidir ÖLEBİLMEK...!!!
    --melykhe--
    --melykhe--
    Photoshop Güzeli
    Photoshop Güzeli


    Kadın
    Mesaj Sayısı : 85
    Yaş : 35
    Ruhsal Durumum: : |||...Saklanamam Gözlerinden...||| Iyidiriyicp4
    Katılımı : :
    |||...Saklanamam Gözlerinden...||| Left_bar_bleue0 / 1000 / 100|||...Saklanamam Gözlerinden...||| Right_bar_bleue

    Takımı : |||...Saklanamam Gözlerinden...||| Galatasaray
    Kayıt tarihi : 22/03/08

    |||...Saklanamam Gözlerinden...||| Empty Geri: |||...Saklanamam Gözlerinden...|||

    Mesaj tarafından --melykhe-- Cuma Nis. 25, 2008 6:35 pm

    Hayatındaki belkide en zor günü yaşayan Zenan, tüm olanlardan sonra kendini hastanenin arkasındaki göle taş atarken buldu...Attığı her taş onunla geçirdiği zaman gibiydi... Hızlı ve masum...

    Taşların bir sihri vardır...Her biri farklıdır...Özeldir...Bize ne kadar basit gelsede, aslında her biri bir candır...

    Gecenin dipsiz karanlığına dalarken en yakın dostu belirdi yanında...Şu an onu rahatlatacak tek şey belkide dostuyla konuşmaktı...Yanaklarında kurumaya yüz tutmuş göz yaşlarını bir hamleyle sildi...
    Ela meraklı gözlerle bir müddet Zenanı izledi...


    E:Zenan iyi misin ?..

    Güzel gözlü derin bir iç çekti...

    Z:Ölüyordu Ela...Ellerimde ölüyordu...Kurtardım ama...
    Onu tekrar kaybetmeyi düşünemem bile...Ellerimden bir kere daha kayıp gitmesine dayanamam...
    E:Zenan !!..Sen onu zaten kaybettin...Ölseydi inan bana onun için kurtuluş olacaktı...
    Z:Ela sen ne dediğinin farkında mısın ?..
    E:Farkındayım Zenan...Ben ne dediğimin farkındayım...
    Sen bilmiyorsun...Evlendiğin akşam hayattan vazgeçti Suat...
    Tükendii...
    Sen başkasının olurken, sen Erdem'in kollarındayken o ne haldeydi bilmiyorsun...
    Zaten düğüne gelmemişti...Hıh...Nasıl gelsin değil mi ?..Sevdiği kadın başkasıyla evlenirken neden gelsin ki...
    Z:Ela yalvarırım sus...


    Zenan gözyaşlarını tutamıyordu...

    E:Susmuyorum...
    Bütün gece onu aradık...Levent barda bulup eve getirdi...Ne haldeydi bir bilsen...Sabaha kadar ağladı...İsmini sayıklayıp durdu...O zaten öldü Zenan...Senin kurtarman hiç birşeyi değiştirmeyecek...Aynı yerde çalışıyorsunuz...Hep onun karşısındasın ama bu onu yaralamaktan başka hiç birşey yapmıyor...Sen başkasına aitsin !!..
    Senin gözlerine baktığı her an bu gerçekle yüz yüze kalıyor...Bundan daha acı ne olabilir Zenan !!..
    Sen onun yanında nefes aldığın her an o bir kez daha ölüyor...
    Bu kez gerçekten ölecekti...Ama sen izin vermedin ve inan bana ona en büyük cezayı verdin...


    Büyük sessizlik içinden Zenan'ın ağlama sesleri duyuluyordu...Gözyaşları sel olup aktı...Belki de Ela haklıydı...Ama güzel gözlünün suçu neydi...Ne yaptı ki...
    Hiç birşey...
    Sadece sevdi...Ölümüne sevdi...
    Ama bir hatası var ki...
    Hayatta evlenmeyi düşüneceği en son insanla evlendi ve işte bu onun tek hatasıydı...
    Küçük görünen ama içten yaralayan büyük bir hata...

    Ela Zenan'a yaklaşıp ona sarıldı...Zenan hıçkırıklara boğuldu...


    E:Özür dilerim Zenan...Çok özür dilerim...Seni teselli edeceğime daha da üzdüm...
    Z:Boşver Ela...Doğru söze ne denir...Haklısın...


    Ela Zenan'dan ayrılıp elini onun omzuna koydu...

    E:Öff saçmalama...Bunları söylemedim farzet...Çok sinirlendim...Herşeyi sinirle söyledim...
    Z:Ama doğruları söyledin değil mi ?!..


    Ela başını öne eğdi...

    Z:Ufak bir sorun yüzünden ilişkimizi mahfeden bendim öyle değil mi ?..Çocuğum olmadığı için suçlu olan da bendim...Peki neden Ela ?..Neden bıraktı beni o gece...Sırf anne olamayacağım için mi terk etti beni ?!..Neden yaa neden ?!...Benim günahım ne ?!...

    Zenan bir kez daha hıçkırıklara boğuldu...
    Ve...
    O gece geldi aklına...


    İki aşık sahilde yürüyorlar ve dalgaların o kıpırtılı sesi eşliğinde, birbirleriyle el ele olmanın tadını çıkarıyorlardı...Hafiften esen bir rüzgar yüzlerini okşuyordu...Az sonra kopacak olan büyük fırtınanın küçük belirtisiydi belkide...
    Güzel gözlü, Suat'a döndü...Ve en şirin haliyle...


    Z:Suat...
    S:Söyle meleğim ?..


    Dedi ve alnına minik bir öpücük kondurdu...

    Z:Beni ne kadar seviyorsun ?..

    Suat gülümsedi...Zenan'ın gözlerine baktı ve o eşsiz güzelliğin içinde bir kez daha kayboldu...Çenesini tuttu ve kaldırdı...
    Yaklaştı, yaklaştı ve yaklaştı...
    Burunları birbirine değdi ve yumuşak bir hareketle dudakları buluştu...
    Suat öyle heyecanlıydı ki...
    Korkuyordu...
    Meleğini incitmekten korkuyordu...
    Masum bir şekilde öpmeye devam etti...
    Dudakları ayrıldı...İkisinin gözleri de birbirine kenetlendi...
    Suat Zenan'ın elini tuttu, öptü, kokladı ve...


    S:Çok seviyorum Zenan...Kelimelerle nasıl anlatılır bilmiyorum...Hayatta asla şüphe duymayacağım tek şey sana olan sevgim...Sen benim herşeyimsin...Varolma sebebimsin...Çok seviyorum bebeğim yaa...Nasıl anlatayım...

    Suat'ın sözleri, Zenan'ın gözlerinin dolmasına yetti...

    S:Hiii ağlamaaa...

    Suat Zenan'ın ağlamasına asla dayanamazdı...
    Meleğinin her ağlayışında sanki yüreğinden bir parça koparılmış gibi acı çekiyordu...
    Masum bir hareketle sildi bitanesinin gözyaşlarını...


    S:Ağlama nolur...Dayanamam...
    Z:Ağlamıyorum...
    S:Ağlıyorsun meleğim...
    Z:Mutluluktan...
    S:Öyle mi?..
    Z:Öyle...
    S: Olsun sen yine de ağlama...Kurban olurum gözünden akan yaşlara bitanemm...


    Zenan içten bir şekilde gülümsedi...Sarıldı ona...Tüm gücüyle sokuldu aşkına...
    Suat ise sarmıştı küçük meleğini...Kokusunu içine çekti...Yine de doyamadı bitanesine...
    Ayrıldılar...
    Zenan söyleyecekti...
    Şimdi söylemesi gerekiyordu...Eğer bunu yapmazsa ileride daha kötü şeyler olabilirdi...


    Z:Suat...
    S:Efendim ?..
    Z:Sana önemli bir şey söylemem gerekiyor...
    S:Söyle bitanem dinliyorum...
    Z:Şimdi biz önümüzdeki hafta içinde evleneceğiz ya...
    S:Evet...Bu harika bir şey...Acayip mutluyum...
    Z:Öyle...Ama...
    S:Ama'sı ne ?..
    Z:Sen çocukları çok seviyorsun...E bende seviyorum...
    S:Evet de bunun konumuzla ne alakası var şimdi ?..
    Z:Aslında çok alakası var...
    S:Zenan şunu ağzında gevelemeyipte söylesen daha iyi olmaz mı ?!..
    Z:Bak Suat...Ben anne olamayacağım...
    S:Ne ?!!!..
    Z: Duydun işte...Anne olamam...
    S:Zenan ağzından çıkanı kulağın duyuyor mu senin?..Bunu kaç sefer konuşmuştuk...
    Z:Suat öyle değill !!..
    S:Nasıl peki ?!!..Allah aşkına bırak şu kariyer saçmalığını...Sen hem doktorluk hemde annelik yapabilirsin...Yeter artık Zenan ben bu konuda konuşmaktan çok sıkıldım...Ayrıca ben sana hemen çocuk istiyorum demiyorum ki...Sen kendini ne zaman hazır hissedersen o zaman ol-
    Z:Suat yeterrr !!..


    Zenan'ın bağırmasıyla Suat durdu ve gözlerini Zenan'a dikti...

    Z:Öyle değil...

    Zenan'ın sesi titredi...Ağlamak üzereydi...

    Z:Keşke senin bildiğin gibi olsaydı...Ama değil...
    S:Nasıl peki ?..
    Z:Suat...Geçen hafta doktora gittim...Evlenmeden önce kontrol yaptırmak istedim...Ve muayene sonucunda anne olamayacağım anlaşıldı...Yumurtalık kanalları kapanmış...Bu durumda anne olmam imkansızmış...


    Zenan çoktan ağlamaya başlamıştı...
    Suat konuşmuyordu...Adeta dili tutulmuştu...Duyduklarına inanamıyordu...İnanmak istemiyordu...Şaşkın bir biçimde Zenan'a bakıyordu...


    Z:Suat bir şey söyle !!..

    Sessizlik boğucuydu...Suat zar-zor ağzını açabilmişti...

    S:Ne söyleyeyim...Ha ?!..Ne denir ki ?!..
    Z:Ne bileyim en azından-
    S:Söylenecek hiç birşey yok Zenan...Hiç birşey !!..


    Dedi ve arkasını dönüp gitti...

    Z:Nereye gidiyorsun ?!..

    Suat koşar adımlarla Zenan'dan uzaklaşıyordu...

    Z:Suatt !!..

    Suat çoktan gitmişti...Güzel gözlü arkasından yaşlı gözlerle baktı...Olduğu yere diz çöktü ve ağlıyordu...



    O sırada Ela'nın sesi yankılandı kulaklarında...

    E:Zenan...Zenan kendine gel...İyi misin ?..
    Z:Hı ?!..Ne ?..
    E:İyi misin diyorum...Dalıp gittin sanki...
    Z:Ha iyiyim...İyiyim yok birşeyim...
    E:İyi...Bak az önce söylediklerim-
    Z:Ela lütfen kapatalım şu konuyu...Daha fazla konuşup üzülmek istemiyorum...


    Ela gülümsedi...

    E: Peki...Sen nasıl istersen...
    Z:Sağ ol da artık içeri girsek...Üşüteceğiz bu gidişle
    E:Bence de girelim...Hadi...


    İki arkadaş gülerek hastaneye girdiler...Yukarıya çıktılar...Koridorda yürüyorlardı...Levent karşıdan gelirken kızlara gülümsedi...

    L:Merhaba bayanlar...
    Z:Merhaba Levent Bey...
    E:Merhaba hayatım...
    L:Hayırdır nereden böyle ?..
    E:Aşağıdan geliyoruz...Konuştuk biraz...
    L:Hım peki...Bu arada Zenan, Suat nasıl ?..
    Z:Bilmiyorum Levent Bey...
    E:Zenan 'bilmiyorum' diyeceğine gidip baksana...
    L:Bence de Zenan...Bence şu an en çok sana ihtiyacı var...


    Zenan kararsız bir biçimde kafasını öne eğdi...
    Levent elini Ela'nın omzuna atarak konuşmaya devam etti...


    L:Bak Zenan...Ayrı olabilirsiniz...Sen başkasıyla evli olabilirsin...Ama sizin aşkınız hiç bitmedi ve bitmeyecek beni anladın mı ?..İnan bana şu an sadece senin onun yanında olmanı istiyordur...Hatta bence her an bunu istiyordur...
    Hazır Erdem burada değilken onun yanında ol Zenan...


    Ela gülümsedi...

    E:Kesinlikle...

    Zenan bir müddet Ela'ya ve Levent'e baktı...

    Z:Tamam...Tamam gidiyorum...Bakmayın öyle...Hadi sizde evinize...
    Hadi hadi hadi...Gözüme gözükmeyin...
    L:Tamam Zenan abla yaa...Kızma bacak kadar çocuklara =D
    Z: Off Levent Beyy =D
    L:Hadi sana iyi nöbetler...
    Z:Sağ olun...İyi akşamlar size deli aşıklar =)
    L&E: =D
    E:Görüşürüz canım...


    Ela ve Levent sarmaş-dolaş koridorda uzaklaşırken Zenan eski günleri hatırlayıp hayran bir biçimde onları izledi...Gözden kaybolduklarında Suat'ın kaldığı hasta odasına gitmek için asansöre doğru yürüdü...

    Suat bitkin bir halde yatakta yatıyordu...Derin bir uykuya daldığı belliydi...
    Büyük bir kaza atlattı...Yorgundu...Her yeri tükenmişti adeta...
    Çok geçmeden Zenan odaya girdi...Kapıyı kapatıp Suat'ın yanına geldi...Bir müddet baktı aşkına...Elini tutup yatağın yanındaki koltuğa oturdu ve diğer eliyle Suat'ın saçlarını okşadı...


    Z:Neden bitti Suat ?..Neden bizi buldu bütün aksilikler...Niye kavuşamadık sevgilim ?.. Olmuyor işte olmuyor...Bir arada olmadan yaşamak bize yakışmıyor...Ne kadar kızgın olsamda seni sevmekten vazgeçemedim...Unutamadım seni...

    Suat'ın güzel gözlü meleği gözyaşlarına hakim olamıyordu...

    Z:Lütfen bırakma beni...Seni kaybetmeye dayanamam...




    Gece durgun...Sessiz...Sensiz...
    Gecenin kolları sarmış tüm benliğimi...
    Yoksun yanımda...Uzak yerlerde kim bilir kimlerlesin...
    Bensiz nefes alıyorsun...
    Özledim seni...Sesini...Kokunu...
    Güzel gözlerinde kaybolmayı özledim...





    Güzel gözlü melek tüm masumluğuyla o gece o koltuğun üzerinde uyuyakaldı...Neler olacağını bilmeden onun elini tutarak derin bir uykuya daldı...
    --melykhe--
    --melykhe--
    Photoshop Güzeli
    Photoshop Güzeli


    Kadın
    Mesaj Sayısı : 85
    Yaş : 35
    Ruhsal Durumum: : |||...Saklanamam Gözlerinden...||| Iyidiriyicp4
    Katılımı : :
    |||...Saklanamam Gözlerinden...||| Left_bar_bleue0 / 1000 / 100|||...Saklanamam Gözlerinden...||| Right_bar_bleue

    Takımı : |||...Saklanamam Gözlerinden...||| Galatasaray
    Kayıt tarihi : 22/03/08

    |||...Saklanamam Gözlerinden...||| Empty Geri: |||...Saklanamam Gözlerinden...|||

    Mesaj tarafından --melykhe-- Cuma Mayıs 02, 2008 9:50 pm

    Saat 05.00'ı gösteriyordu..
    Günün ilk ışıkları odaya vurmaya başlarken yüreğinin karanlığına hapsolan güzel gözlü, hiç olmadığı kadar mutluydu aşkının yanında..Masum bir şekilde uyuyordu onun elinin üzerinde..Huzurluydu...

    Peki ya Suat..O da farklımıydı, hayır değildi..Bilmiyordu belki bitanesinin yanında olduğunu ama hissetmiş olacak ki, yüzünde masum bir tebessüm vardı..
    Yavaş yavaş gözlerini açtı..Gördüğü manzara öylesine mutlu ettiki onu, tarif edilmez bir gülümseme sardı yüzünü..
    Diğer elini kaldırıp yavaşça meleğinin saçlarını okşadı..Zenan hafif bir kıpırdanmayla güzel gözlerini açtı..Kafasını kaldırıp geri çekildi..Suat gülümsedi...


    S:Günaydın..
    Z:Günaydın..
    S:Seninle beraber bir sabaha uyanmak harika birşeymiş.. =)


    Zenan gülümsedi..Suat'ın birden yüzü değişti...

    S:Keşke herşey daha farklı olsaydı..

    Bir müddet birbirlerine baktılar ve acı gerçek bir kez daha bir tokat gibi yüzlerine vurdu...

    S:Ama..

    Zenan başını öne eğdi...

    Z:Ama olmadı..Değil mi?..

    Suat başını salladı...

    S:Evet olmadı..Sen başkasının oldun..Başkasının kollarında uyandın her sabah..Başkası baktı her zaman o kömür karası gözlerine..Hep benden başkası kayboldu onların içinde..
    Z:Hayır Suat..Hayır...Hiç kimsenin bilmediği bir gerçek var..


    Suat meraklı gözlerle Zenan'a bakıyordu..

    S:Ne demek istiyorsun Zenan?..

    Zenan başını öne eğip bir müddet söylemek ve söylememek arasında kaldı..Kafasını kaldırıp bir süre Suat'ı izledi...

    Z:Suat..Ben..Yani biz, Erdem'le...
    S:Evet?..
    Z:Biz Erdem'le karı-koca değiliz...
    S:Ne?!..
    Z:Evet..Biz asla birlikte olmadık..
    S:Zenan sen ne diyorsun?!..
    Z:Evet Suat..Olmadı..Yapamadım..Başkasına ait olmayı göze alamadım..Senden asla vazgeçmedim Suat..Asla!!..


    Suat hiçbir tepki vermeden Zenan'a bakıyordu..Öylesine şaşırmıştı ki, ne diyeceğini bilemedi...

    Z:Suat?..

    Zenan meraklı gözlerle Suat'a bakıyordu...

    Z:Suat birşey söylemeyecek misin?..

    Suat büyük bir mutlulukla gülümsedi...

    S:Seni Seviyorum Güzel Gözlüm..

    Zenan'ın yüzünde eşsiz bir gülümseme belirdi...

    Z:Bende Seni Seviyorum..
    S:İnan bana şu an kendimi mükemmel hissediyorum..
    Z:Sen iyileş yeter..
    S:Sen yanımda olduktan sonra benden iyi kimse olamaz bitanem..Ben az önce müthiş bir haber duydum ve sonra da senden duymak istediğim en güzel sözü.. =)


    Zenan utandı ve başını öne eğdi...

    S:Gözlerini kaçırma benden..

    Çenesini tutup kaldırdı...

    S:Bana hep böyle bakmanı istiyorum Zenan..Sadece bana..
    Z:Senden başka kimseye böyle bakmıyorum zaten Suat..Yalnız sana böyle bakıyorum..Sadece sana.. =)
    S:.. =) Meleğim benim..Canımmm :love01:


    Zenan yerinden kalkıp Suat'ın yanına uzandı..Yavaşça kafasını onun kalbinin üzerine koydu..Suat şaşırdı ve gülümseyerek sardı küçük meleğini..Kokusunu içine çekip alnından öptü..
    ..Bir an onu bırakıp gittiği o akşam aklına geldi..Yüzündeki gülümseme bir anda büyük bir pişmanlığa hapsetti kendini...


    S:Nasıl yapabildim ben bunu?..
    Z:Efendim?..
    S:Seni..Ben seni nasıl bırakabildim!!..Nasıl yapabildim bunu!!..Kendimden nefret ediyorum!..
    Z:Suat lütfen konuşmayalım bu konuyu..
    S:Hayır Zenan konuşalım..Yani sen konuş..Bağır-çağır hakaret et..Çünkü sen haklısın..Ben suçluyum..Lütfen sessiz kalma bu durumda..Susma Meleğim n'olur!!..
    Z:Suat ben..
    S:Sen meleksin Bitanem..O kadar şey yaşadık..Acı çektik..Ben seni en zor zamanında bırakıp gittim..Bir hiç yüzünden..Yanında olmam gerekirken kaçtım senden..
    Z:Evet kaçtın..Bıraktın beni..Suçlusun, bu doğru..Ama ben de suçluyum..Sen bırakıp gittin ama bende ne diye gidip Erdem'le evlendim ki..Bu resmen salaklık..Tam bir aptalım..
    S:Hayır..Hayır Meleğim, aptal olan benim..Orada seni bırakıp gideceğime yanında olup sana destek olmalıydım, böyle bir durumu birlikte aşmalıydık..Ama herşey benim zayıflığım yüzünden oldu..Affet Meleğim..Sana ne yapsam ne söylesem az!!..Beni asla affetmeyeceksin..Haklısın affetme..


    Zenan başını kaldırıp Suat'a baktı...

    Z:Suat!!..Seni iyi tanıyorum..Eğer o zaman beni bırakıp gittiysen mutlaka bir sebebi vardır..Benim sevdiğim, aşık olduğum Suat; Meleğim dediği, Güzel Gözlüm dediği, Bebeğim dediği insanı nedensiz bir biçimde bırakmaz..Mutlaka geçerli bir sebebi vardır..Öyle değil mi?..Var değil mi?..

    Suat hayran bir biçimde Zenan'ın konuşmasını izliyordu..Onun küçük meleği, güzel gözlüsü, anlamıştı işte herşeyi..Suat başını salladı..Gülümseyerek tekrar öptü meleğinin alnını...

    S:Öyle Bebeğim..Öyle..

    Zenan gülümsedi ve en şirin haliyle...

    Z:Ama şimdi konuşmayalım bunları..Sonra bana herşeyi anlatırsın..Tamam??.. =)
    S:Tamam =)


    Zenan tekrar başını Suat'ın kalbine koydu ve onun kalp atışlarını hissederek huzur dolu bir uykuya daldı...

    ------------------------------------

    ...3 saat sonra... [08.15]

    ------------------------------------

    Erdem hastanenin önünde durdu ve arabasından çıkıp hastaneye doğru yürürken telefonu çaldı...

    Er:Alo?..
    F:Merhaba Erdem Bey..
    Er:Merhaba Fikret..
    F: Döndünüz mü?..
    Er:Evet şimdi hastaneye girdim =)
    F:Aa öyle mi!!..İyi o zaman yukarıya gelin öyle konuşalım..
    Er:Tamam =)


    Erdem asansöre doğru giderken Ela ve Levent onun arkasından geliyordu...

    E:Hii..Erdem..
    L:Ne?
    E:Erdem gelmiş..Off inanmıyorum o bugün gelecekti yaa?!
    L:Nerde?
    E:Yaa gidiyor işte orada..
    L:Eee n'olmuş?
    E:Yaa Levent..Zenan dün gece Suat'ın yanında kalmadı mı!..
    L:Evet..


    Levent durumu anladı ve şaşkın bir ifadeyle...

    L:Allah kahretmesin..Eğer odaya giderse..
    E:Neyse dur telaşlanma..Belki orda değildir..


    Levent imalı bir biçimde Ela'ya baktı...

    E:Zenan'ı arayalım..
    L:Evet iyi fikir..


    Ela, Zenan'ı aradı ama...

    E: Off kapalı..
    L:Yaa olamaz..Büyük bir facianın eşiğindeyiz resmen..
    E:Çabuk merdivenlerden gidelim..Erdem o odaya girmeden Zenan'ı ordan çıkarmalıyız..


    Ela ve Levent merdivenlere doğru koşmaya başladılar...

    Erdem asansörden çıktı ve koridorda ilerliyordu..
    ..Fikret, Erdem'i görünce gülümseyip yanına gitti...


    F:Hoşgeldiniz..

    Tokalaştılar...

    Er:Hoşbuldum Fikret..Nasılsın?
    F:Ben çok iyiyim teşekkür ederim..Siz?
    Er:Valla şu an çok iyiyim..
    F:Evet iyi görünüyorsunuz..Akdeniz havası size yaramış..
    Er:Bencede..
    F:Belki haberiniz olmuştur..Suat Bey'e olanlar..
    Er:Hayır benim hiçbir şeyden haberim yok..N'oldu? Kötü bir durum mu var?
    F:Evet..Suat Bey kaza geçirdi..Ve korkarım daha da kötü olacak..Eğer Zenan burada olmasaydı belki de şu an..
    Er:Anladım..Durumu nasıl peki? Nerde şimdi?
    F: Odaya aldık..Şu an görünürde ciddi birşey yok..Dua edelim de bir terslik çıkmasın..
    Er:Görebilirim değil mi?
    F:Tabi ki..4210'da..
    Er:Tamam..


    Fikret tam gidiyordu ki...

    Er:Aa Fikret..
    ...
    F:Buyrun Erdem Bey?
    Er:Zenan nerde?
    F:Bilmiyorum..Bir yerlerde uyuyup kalmıştır heralde..Dün gece nöbetçiydi..Çokta yoğun bir geceydi onun için..İsterseniz bir arayın..Hem mesai saatide yaklaşıyor..Uykulu bir asistan görmek istemiyorum=)
    Er: =) Tamam..Suat'a bir bakayım sonra Zenan'ı bulurum..


    Erdem odaya doğru gidiyordu..O sırada Ela ve Levent koşturarak geliyorlardı..
    Ama..Artık çok geçti..
    Erdem tam kapının kolunu çeviriyordu ki...


    E:Erdem Bey!!
    Er:Ela, Levent..Siz nerden çıktınız?
    L:Iıı şey galiba annemizin-
    E:Öhömm..Esprimi yapmaya çalıştın Levent?!
    L:Hayır canım doğruyu söylüyorum..


    Ela, Levent'e bir bakış attı... =D

    L:Tamam sustum..

    Erdem olanlara gülerek bakarken...

    E:Siz ona bakmayın Erdem Bey..Saçmalayacağı tuttu sabah sabah..Hoşgeldiniz..
    Er:Iıı hoşbuld-
    L:Karıcım..Neden böyle diyorsun?..Hem hatırlatırım hastanedeyiz..
    E:Mesai saatine tam 30 dakika var Levent ve şu an siviliz..
    L:Ha doktorken sivil olmuyoruz yani..
    E: Off o anlamda demedim..
    L:Sivilliğin kaç anlamı var Ela?!
    E:Şimdi bi-
    Er:Şey arkadaşlar..


    Ela ve Levent aynı anda Erdem'e dönüp...

    E&L:Ne?
    Er:Şey diyeceğim yaa..Siz tartışmanızı başka yerde yapsanızda bende Suat'a bir baksam..Ha nasıl olur?
    E:Biz tartışmıyoruz..
    L:Evet tartışmıyoruz..Sadece konuşuyoruz..
    E:Evet..
    Er:Hı hı tabi..
    L:Hem Suat'a bakıp n'apcaksın..Boşver..
    Er:En azından bir geçmiş olsun diyeyim..
    L:Yaa boşver biz dedik..
    Er:Yaa Levent saçmalama senin demenle benim insanlığım mı kurtuluyor?!
    L:Uyuyordur o şimdi yaa..
    Er: Olsun ben sessizce bakarım..


    Erdem kapının kolunu çevirip içeriye girdi...

    E: Off inanmıyorum herşey bitti..
    L:Umarım sarmaş-dolaş değillerdir offff..
    E:Umarım yaa..


    Erdem'in arkasından gittiler..

    Erdem ise olduğu yere çakılıp kaldı ve öylece onları izledi..Ela ve Levent arkada durup Erdem'in ne tepki vereceğini bekliyorlardı..Birbirlerine baktılar ve bir müddet sessizlik oldu..Erdem, Ela ve Levent'e dönüp...


    Er:Hiç şaşırmadım biliyormusunuz..Hiç!!

    Dönüp tekrar Zenan'la Suat'a baktı ve odadan çıktı..

    E: Off çok kötü oldu yaa..
    L:Evet..Nasıl çıkacağız bu işin içinden?!
    E:Hiç bilmiyorum..Neyse Zenan'ı uyandırayım ben..
    L:Tamam..Bende Haldun Bey'e uğrayacaktım zaten..Sonra görüşürüz..
    E:Görüşürüz canım..


    Deyip dışarı çıktı..
    Ela, Zenan'a yaklaştı, hafifçe dürttü ve sessizce...


    E:Zenan..Zenan!!

    Zenan kıpırdanıp gözlerini açtı...

    Z:Ela?!

    Yavaşça doğruldu ve gözlerini ovuşturdu...

    Z:Sen ne zaman geldin?
    E:Az önce..Ve n'oldu biliyormusun!!
    Z:N'oldu?
    E:Erdem de buradaydı..
    Z:Ne?!!..Ne zaman geldi o? Gördü mü bizi?
    E:Gördü tabi..
    Z:Allah kahretsin yaa..Off..


    Zenan ellerini başında gezdirip Suat'ın yanından kalktı...

    Z:Ne yapacağım ben şimdi..
    E:Bilemiyorum..Yani bu manzarayı ona nasıl açıklarsın bilmiyorum..
    Z:Sağ ol Ela..Çok yardımcı oldun..
    E:E ne yapmamı bekliyorsun Zenan..
    Z: Offff..
    E:Ama çok güzel uyuyordunuz yaa =) Öyle masum, öyle mutlu görünüyordunuz ki..Zenan, anla artık..Siz ayrı yapamazsınız..Birbirinize ihtiyacınız var..Yani az önceki halinizden bile belliydi birbirinize nasıl bağlı olduğunuz..Hala seviyorsun değil mi?


    Zenan, Suat'a baktı..Yaklaştı ve masumca saçlarını okşadı...

    Z:Seviyorum tabi Ela..Hemde çok seviyorum..Ben ondan hiç vazgeçmedim ki, onu hiç unutamadım ki..Her zaman onu düşündüm, hep onu sevdim..
    E:Eee Erdem?


    Zenan, Ela'ya döndü...

    Z:Ela biz..
    ...
    E:Evet?
    ...
    Z:Biz onunla hiç birlikte olmadık..
    E:Ne?!! Zenan sen ciddi misin?!
    Z:Evet..3 haftadır hiçbir şey olmuyor..Ben istemiyorum tabi..
    ...
    E:Zenan inan bana duvara çarpmışa döndüm..Öyle şaşkınım ki..Yani bu kadar olur..Sabra bak..Pes!!
    Z:Evet bencede..
    E: Off inanmıyorum..Bende seni ona ait olmakla suçladım..
    Z:Yaa boşver şimdi onu da..Ben boşanmak istiyorum..

    .....
    ........
    ...........


      Similar topics

      -

      Forum Saati C.tesi Kas. 23, 2024 1:29 am