2 posters
Evrim Akın
sevgi_arsızı- Moderator
Mesaj Sayısı : 1941
Yaş : 36
Nerden : yukardaki tebessümün içinde tutsak......
Ruhsal Durumum: :
Durumum: :
Katılımı : :
Takımı :
Kayıt tarihi : 27/02/08
- Post n°1
Evrim Akın
Evrim AKIN ile ilgili herşey buraya...
sevgi_arsızı- Moderator
Mesaj Sayısı : 1941
Yaş : 36
Nerden : yukardaki tebessümün içinde tutsak......
Ruhsal Durumum: :
Durumum: :
Katılımı : :
Takımı :
Kayıt tarihi : 27/02/08
- Post n°2
Geri: Evrim Akın
Adı Soyadı: Evrim Akın
Doğum Tarihi: --1979
Doğum Yeri: ankara
Eğitim : Müjdat Gezen Sanat Okulu
Babasını 17 yaşında kaybeden oyuncu İzmir’de, Konak Belediye Tiyatrosu’nda kursiyer olarak başladı. Tiyatroyla o yıllarda tanışan Akın, daha sonra Müjdat Gezen Sanat Okulu'na girdi. İlk filmi olan Eltiler'de Fitnat rolüyle dizi hayatına başladı. Daha sonra çeşitli dizilerde oynayan Evrim Akın, asıl ünü Avrupa Yakası adlı dizide buldu. Canlandırdığı Selin Yerebakan karakterinin kullandığı 'Ohaaa falan oldum yani', 'kal geldi yaa' gibi cümleler yaygın olarak kullanıldı.
Oynadığı Diziler
Bez Bebek Nana 2007
Memleket Hikayeleri - Ana Beni Eversene 2006
Avrupa Yakası Selin 2004
Estağfurullah Yokuşu Gümüş 2003
Analık 2003
Şizofren Aşk 2003
Canım Kocacığım 2002
Nisan Yağmuru Kiraz 2001
Kimsecikler 1999
Eltiler Fitnat 1997
Oynadığı Sinema Filmleri
Şaşkın Zeynep 2005
gülnur- Ogrenci
Mesaj Sayısı : 125
Yaş : 31
Nerden : Aslımın & Burağımın kalbinden
Ruhsal Durumum: :
Durumum: :
Katılımı : :
Takımı :
Kayıt tarihi : 09/08/08
- Post n°3
Geri: Evrim Akın
gülnur- Ogrenci
Mesaj Sayısı : 125
Yaş : 31
Nerden : Aslımın & Burağımın kalbinden
Ruhsal Durumum: :
Durumum: :
Katılımı : :
Takımı :
Kayıt tarihi : 09/08/08
- Post n°4
Geri: Evrim Akın
gülnur- Ogrenci
Mesaj Sayısı : 125
Yaş : 31
Nerden : Aslımın & Burağımın kalbinden
Ruhsal Durumum: :
Durumum: :
Katılımı : :
Takımı :
Kayıt tarihi : 09/08/08
- Post n°5
Geri: Evrim Akın
gülnur- Ogrenci
Mesaj Sayısı : 125
Yaş : 31
Nerden : Aslımın & Burağımın kalbinden
Ruhsal Durumum: :
Durumum: :
Katılımı : :
Takımı :
Kayıt tarihi : 09/08/08
- Post n°6
Geri: Evrim Akın
gülnur- Ogrenci
Mesaj Sayısı : 125
Yaş : 31
Nerden : Aslımın & Burağımın kalbinden
Ruhsal Durumum: :
Durumum: :
Katılımı : :
Takımı :
Kayıt tarihi : 09/08/08
- Post n°7
Geri: Evrim Akın
Masal kitabı yazıyor vakıf kurmak istiyor
‘Bez Bebek’ adlı TV dizisinde canlandırdığı ‘Nana’ rolüyle çocukların sevgilisi haline gelen Evrim Akın, masal kitabı çıkartmak için kolları sıvadı. Çocukları çok sevdiğini ve onlarla ilgili projelerde yer almaktan büyük mutluluk duyduğunu belirten güzel oyuncu, konuyla ilgili şunları söyledi:
İYİYİ ÖĞRETECEK
“Şu sıralar zamanımın büyük bölümünü ‘Evrim Akın’ın Serüvenleri’ adlı seri masallar yazarak geçiriyorum. Çocuklara bir şeyler öğretebilmenin en güzel yolu, onlara eğlendirerek yaklaşmak. Ben de masallar yoluyla çocuklara iyiyi, kötüyü, doğruyu, yanlışı öğretmeye çalışacağım. Onların hayal dünyasına seslenmek bana heyecan veriyor.” Çocuklar için bir vakıf kurmak istediğini de belirten Evrim Akın, “Bütün çocukların iyi yerlerde yaşamak, iyi beslenmek, iyi eğitim almak gibi hakları olduğuna inanıyorum. Bunun böyle olması için de elimden ne geliyorsa yapmak istiyorum” dedi.
gülnur- Ogrenci
Mesaj Sayısı : 125
Yaş : 31
Nerden : Aslımın & Burağımın kalbinden
Ruhsal Durumum: :
Durumum: :
Katılımı : :
Takımı :
Kayıt tarihi : 09/08/08
- Post n°8
Geri: Evrim Akın
Sevimli ve sportmen halleriyle objektifin karşısına geçen Akın “Hınzırlık benim çocuğum gibi! 70 yaşına da gelsem öyle olmak istiyorum; sevimli bakan, içinde hınzırlık olan” dedi.
Fotoğraf çekimlerinde dikkatimi çekti; bakışlarınızda devamlı bir hınzırlık var…
- Hınzır diyorsun bana yani! Aslında ben büyüdüm. Zaman geçtikçe daha da bir ağırlaşıyorum, efendileşiyorum.
Kendinizi dizginleyip cici kız olmayı mı tercih ediyorsunuz, yoksa aklınıza her eseni yapıyor musunuz?
- Yok, öyle cici kız olma hevesinde falan değilim. Aklıma esen şeyleri yapmaya çalışıyorum. Sonuçta süper egomuz devreye giriyor. Toplumsal durumlar da söz konusu. Türk’üz yani, kafamıza göre yaşayamıyoruz. Adı konulmamış kurallar var toplumda. O yüzden zaman zaman dizginliyoruz kendimizi. Her şeye rağmen hınzırlık benim çocuğum gibi! Onu hiç kaybetmek istemiyorum. 70 yaşına da gelsem öyle olmak istiyorum; sevimli bakan, içinde hınzırlık olan…
“Avrupa Yakası”ndan sonra “Bez Bebek Nana”da oynamak iyi bir karar mı sizce?
- Doğru bir şey yaptığıma inanıyorum. Bütün çocukların sevgisi ve ilgisi üzerimizde. Ekranda tek çocuk dizisi biz değiliz. Başka diziler de var çocuklar için. Ama hepsini solladık gibime geliyor!
İstediğiniz şey çocuklara hitap etmek miydi?
- Aslında ben çocuk programı yapmak istiyordum. Dizi film teklifi gelince dedim ki: “Ben zaten oyuncuyum. Oyunculuğu seviyorum. Hem işimi yapayım, hem de çocuklara hitap edeyim.” n “Avrupa Yakası”nda oynarken söylediğiniz her şey insanların dilindeydi. O günleri özlemiyor musunuz?
- Nana, düz bir rol. Selin kadar karikatürize edilebilecek ya da dişi bir rol değil. Ama Nana’nın sevimliliği ve o iyi niyetli sempatisi çocuklara geçti. Yani repliklerim dillere düşsün, pelesenk olsun gibi bir beklentim yok.
Bir oyuncu kendisini gündeme getiren bir rolden sonra, daha çok ses getirecek bir rol istemez mi?
- Açıkçası bu ülke şartlarında böyle bir şey gerekiyordu. O dönemde bana en uygun gelen dizi teklifi buydu. Bir de şu var, bizim hedef kitlemiz 3 ile 15 yaş arası çocuklar. 5 yıl sonra o çocuk 20 yaşında olacak ve yine benim alıcım olacak. Buna inanıyorum.
Geleceğe yatırım yaptınız yani…
- Tabii ki biraz stratejik davrandım. Kafam mı çalışmaya başlamış ne! İlk önce büyüklere ve gençlere tanıttım kendimi. Şimdi de sıra çocuklarda…
Son dönemde hep sihirli, büyücülü diziler var. “Bu diziye benzer diziler yapılmış. Oynayacağım dizi bunların tekrarı olacak” diye düşündünüz mü hiç?
- Bizimki için; “fantastik, romantik komedi” diyorum ben. İçinde aşk da var, aile de var. Sadece sihir üzerine kurulu bir dizi değil.
Çocukluğunuzu düşündüğünüzde aklınıza ilk ne geliyor?
- “Çocukluğum” deyince yıldızlara bakıp hayal kurmak geliyor. Anneannemler bahçeli bir evde yaşıyorlardı Ankara’da. Bir dönemim orada geçti benim. Yaz geceleri orada yıldızlara bakıp, hayal kurardım.
Neler geçerdi aklınızdan?
- Mesela oyuncu olacağımı hayal ederdim. Bir de biraz sancılı bir çocukluk geçirdim. Her şeyin bir film olduğunu ve bir süre sonra biteceğini, ama mutlu bir sonla biteceğini düşünürdüm.
Ailenizle birlikte mi yaşıyorsunuz?
- Hayır, yalnız yaşıyorum. Annem ile kardeşim üniversitede okuyor. Annem çocuk gelişimi okuyor, kardeşim de spor akademisinde.
Sizin sporla aranız nasıl?
- Geçen yıl boştum ve Amerika’ya gittim. Orada spora verdim kendimi. Salon sporları yaptım. Alet çalıştım. Koştum, yürüdüm, zıpladım, oynadım. Ondan sonra forma girdim. Fransa’daki iş başlayınca, oraya gitmek zorunda kaldım.
Ne işi için gittiniz Fransa’ya?
- Orada bir yarışma programı sundum. Bir aksilik olmazsa önümüzdeki günlerde hayata geçecek. Bu yarışma programı Fransa’da 18 yıldır devam ediyor. Çekimler kalede yapılıyor. Uluslararası olan bu yarışmanın Türkiye sunucusuydum. Program canlı yayın mantığıyla çekildi. Hiçbir tekrarı yoktu. Yoruldum ama değdi.
gülnur- Ogrenci
Mesaj Sayısı : 125
Yaş : 31
Nerden : Aslımın & Burağımın kalbinden
Ruhsal Durumum: :
Durumum: :
Katılımı : :
Takımı :
Kayıt tarihi : 09/08/08
- Post n°9
Geri: Evrim Akın
Herşey bitmişti. Dünya bir daha sonsuza kadar dönüşü olmayacak şekilde durmuştu..." Evrim Akın (21) hayatında dönüm noktası olan çok sevdiği babasının ölümünü anlatırken bu sözleri kullanıyor ve gözleri doluyor. Beş yıl kadar önce, henüz 16 yaşında bir öğrenciyken dünyası alt üst oldu. " Benim için, örnek aldığım kişi yok olmuştu. Büyük bir boşluktu, bugün bile hala babamı çok özlüyorum." diye sessizce hatırlıyor kötü günlerini. Bu genç kızın ne denli güçlü olduğunu başarısı da kanıtlıyor zaten. Henüz 21 yaşında TRT 1'de her Çarşamba saat 21.30'da yayınlanan Nisan Yağmurları adlı dizinin sevilen karakteri ve en başarılı oyuncularından biri olmaya aday. Evrim, televizyon dizisinde canlandırdığı karakterde çekingen köylü kızı Kiraz'ın kül kedisi misali yükselişini iyi bir oyunculukla sergiliyor. Belki de kendi hayatının da köylü kızı Kiraz'ınkinden çok farklı olmayışı oyunculuktaki başarısının gerçek sırrıdır.1980 yılında sıcak bir Haziran gününde Ankara'da doğan Evrim Akın memur bir anneyle (Elif Akın) subay bir babanın ( Mustafa Süngü Akın) ilk çocukları. Evrim, kendisinden dört yaş küçük olan kardeşi Selçuk ile hep beraber büyümüş ona bir nevi ikinci annelik yapmış.
Oyunculuk herşeyden önemli
"Bir evcilik oyunu olarak gördüğüm yanlış bir evlilik yaşadım. Kocamın kıskançlığı yüzünden altı ay evde hapis yaşarken bile, hep oyunculukta bir yerlere geleceğimi hayal ettim durdum." Henüz 18 yaşındayken yaptığı ve sadece altı ay süren evliliğini şimdi böyle anlatıyor. 1997 yılında babasını kaybetmesinin sıkıntılarıyla boğuşurken bu evlilik ona bir an için bir çözüm gibi gelmiş, oysa yanıldığını anlaması hiç uzun sürmemiş.Akademide hocası olan bir gence aşık olan Evrim onunla evlendiğinde bambaşka bir insanla karşılaşıyor. Onu hep kıskanıyor ve insanlarla ilişkilerini kesiyor. Hatta kocası onu eve kilitleyerek işe gidiyor. Ama Evrim mutfakta zaman geçirmek için oyalanırken, televizyonun karşısında filmleri izlerken bile hep bir gün kendi filmlerini izlemeyi hayal ediyordu. Artık oyunculuk onun hayatında ekmek ve su kadar önemliydi.
Hayata sitem ediyor
Küçük yaşlarda baleye başlayan Evrim daha ilk okulda bir inşaatta düşerek ayağını incitiyor, bu da baleye veda etmesine neden oluyor. "Ne zaman bir dans ya da bale gösterisi izlesem oradaki dansçıları çok kıskanıyorum. Onların yerinde olabilmeyi çok isterdim" diyerek hala içinde yarım kalan bale özlemini dile getirmeden edemiyor. Daha sonra babasının işinden dolayı İzmir'e yerleşiyorlar. Konak Belediyesi'nin tiyatro okulunda sahnelere ilk adımı atıyor.
Liseyi bitirdikten sonra konservatuar eğitimi almak için 1996 yılında İstanbul'a dayısının yanına geliyor. Müzdat Gezen Sanat Okuluna kayıt olup bir süre burada eğitim gördükten sonra babasının ölümüyle okulunu yarıda bırakıyor. Ama bu yine de oyunculuğa veda etmesine neden olamıyor. İki yıl İbrahim Tatlıses ile çalışan Evrim İbo Show'da ve İmparator dizilerinde oynadı. Aynı zamanda İbrahim Tatlıses'in özel asistanlığını üstlendi. "İbrahim Bey'e halen çok şey borçluyum ama benim hayalim oyuncu olmak, onunla beraber çalışmam ise bunugerçekleştirmemi engelliyordu" diyor. "Nedense bazı şeyler hep benim aksime gelişti, hayatımda yaptıklarım yanlış anlaşıldı, yapmak istediklerim için ilerleyişlerim hep nankörlük sayıldı. Bana yapılan iyilikleri unutmasam da insanlar beni unutuyor." diye sitem ediyor.Hayatında sıkı sıkıya sarıldığı ailesi onun için çok önemli. Annesi Elif Hanım (45) ve erkek kardeşi Selçuk'la (17) beraber yaşıyorlar. Evrim ailesine çok bağlı. Hayattaki en büyük hazine olarak onları görüyor. Annesi emekli bir memur Elif Hanıma Evrim'i sorduğumuzda " Babamızdan sonra evin direği o oldu. Benim için övünebileceğim bir dost ve arkadaş" diyor. Kardeşi Selçuk Beşiktaş Lisesinde son sınıf öğrencisi. Aynı zamanda da lisanslı olarak futbol oynuyor. "Benim için Selçuk denildi mi akan sular durur. Onu çok severim belki de bana babamın en kıymetli hatırası olduğu için kutsal da diyebi
En son gülnur tarafından Salı Ağus. 26, 2008 6:18 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
gülnur- Ogrenci
Mesaj Sayısı : 125
Yaş : 31
Nerden : Aslımın & Burağımın kalbinden
Ruhsal Durumum: :
Durumum: :
Katılımı : :
Takımı :
Kayıt tarihi : 09/08/08
- Post n°10
Geri: Evrim Akın
Asosyal bir insanım
Her hafta "Avrupa Yakası"yla ekranlarımıza konuk olan Evrim Akın, canlandırdığı Selin karakterine bakıp da, kişiliği hakkında fikir yürütenleri uyarıyor: "Selin üzerime yapışıp kaldı, ama ben ona hiç benzemem. Oldukça asosyal biriyimdir!"
- 16 yaşında evlendiğin doğru mu?
Bundan mı bahsedeceğiz? Çocuk yaşta evlenilir mi hiç? Her yazılana inanıyor musun?
- O zaman şimdi doğruyu söyleme şansın olur. Kaç yaşında evlendin?
18 yaşında evlendim.
- Genç yaşta evlendin, peki tiyatroyu hangi araya sıkıştırdın?
İzmir’de yaşıyordum. Bu arada İzmirli değilim, Ankaralıyım. Zaten tiyatro sevgim vardı. İstanbul’a gelip, Mimar Sinan’ın sınavlarına girdim. Kazanamadım. Ardından Müjdat Gezen’in sınavları geldi. Bu kez kazandım. Gerçi sonra da atıldım! Babamı kaybettim. O boşluk duygusuyla ne yaptığımı bilmeden bir hata yaptım, evlendim. Hata olduğu için de bir daha tekrarlamadım! 18 yaşındayken böyle bir hata yapmış olabilirim. Bana deniliyor ki "Seni geçmişin buralara taşıyacak"... Beni sadece ailemin yetiştirme tarzı ve aldığım eğitim bugünlere taşıyacak. Geçmişim falan değil.
- İstanbul’a geldiğinde tek başına mı yaşadın?
Hep tek başıma yaşadım. Sonra para kazanmaya başlayınca annem ve kardeşimi aldım yanıma. Dublaj yapıp, dizilerde oynuyordum.
- Seyirciyle ilk tanışman "Nisan Yağmuru" dizisiyle oldu. Kaynanası tarafından hor görülen bir köylü kızını canlandırıyordun.
O kaynana şimdi de Aliye’nin kaynanasını canlandırıyor. Ayten Uncuoğlu aslında çok şeker bir hatundur. İşte benim canımı sıkan durum da bu; şimdi beni de devamlı Selin rolüyle hatırlıyorlar. Benim için "Hep aynı karakteri canlandırıyor. Reklam filminde de tarzını değiştirmemiş" dendi. E reklam filminde canlandırdığım karakter de Selin’di, nasıl değiştirebilirim ki? Zaten reklamdaki karakter Selin olduğu için telif hakkı bile ödendi. İşte takıntılı olduğum için böyle durumlarda canım sıkılıyor, üzülüyorum. Evveliyatımı bilmedikleri için çok üzülüyorum. Selin üstüme yapışıp kaldı. Bugüne dek birçok farklı karakteri canlandırdım. Selin’i de seviyorum. Çünkü ona ben hayat veriyorum. Benimle can buluyor. Nankörlük etmiyorum. Ama beni izleyenler de biraz sabretsinler.
- Elinde bir imkan olsa bugüne dek çekilmiş filmler içinde hangi karakteri canlandırmak isterdin?
O kadar çok var ki... Bu konuda çok açgözlüyüm! "Guguk Kuşu" filminde Jack Nicholson’ın rolünü oynamayı isterdim. Ama ondan da önce lise yıllarımdan beri hayalim "Hamlet"i oynamak. Nedense erkek rollerine merakım var! Maskülen rolleri seviyorum.
- Hangi kadın rollerini diye sorsam...
"Kaldırım Serçesi", "Eva Peron"... Canlandırmak istediğim kadın karakterler de var.
- Evrim Akın nasıl biridir?
Aslında ben asosyal bir insanım! Dizide canlandırdığım karaktere bakma sen. Annemin, kardeşimin, bir de erkek arkadaşımın yanında şımarırım, o kadar!
- Herkes seni dizideki gibi görmek istiyordur, öyle değil mi?
Bilmem. Çok ilgilenmiyorum ki! Dedim ya, sosyal biri değilim ben. Açıkçası bu şöhret işinden ne anladığımı ben de bilmiyorum. Şöhretle iç içe yaşamıyorum çünkü. Beni yolda görüyorlar, "Aaa, o mu" diyorlar. Beni tanıyacaklar mı, tanımayacaklar mı, bunun derdinde değilim.
- Tanınmak hayatını hiç mi etkilemedi?
"Avrupa Yakası"ndan önce sokaklarda şarkı söyleyerek gezen biriydim. Ama artık söylemiyorum! Tabii bunun yaşla, olgunlaşmakla da alakası var. Annem bile zaman zaman "Kızım sen büyüyüp, olgunlaşıyorsun artık" diyor.
BAY AŞK UZMANI
Beni seven 7 kişi var!
KARARSIZ AŞIK: 15 yaşında bir kızım. Benim yaşadıklarımı her genç kız yaşamak ister, ama gelin bir de bana sorun! Şu anda beni seven tam 7 kişi var. Fakat ben bunlardan hiçbirini sevmiyorum. Ama arkadaşlarımın zoruyla içlerinden biriyle çıkıyorum. Aslında benim sevdiğim başka biri var. Ama o 25 yaşında. Üstelik beni seven çocuklardan birinin ağabeyi! Bu konuda ne yapmalıyım?
BAY AŞK UZMANI: Öncelikle sevmediğin biriyle çıkmaktan vazgeç! Kimsenin duygularıyla oynama. Aynı şey senin başına gelse hoşuna gider miydi, bunu iyice düşün. 25 yaşındaki çocuk konusuna gelince... Aranızda tam 10 yaş fark var. Az bir yaş değil. Onun sana karşı davranışları nasıl? Büyük ihtimalle seni kardeşi gibi görüyordur. Dolayısıyla hiçbir şey hissetmediğin bu 7 kişiden hemen uzaklaş ve hoşlanabileceğin başka birini bul. Tabii yaşı sana uygun olan birini!
Düşene gülünmez ama...
Bir gün çok önemli bir davete katılmıştım. Kırmızı halılar, ihtişamlı bir mekan, basın mensupları... Tam kırmızı halının üzerinde salına salına yürürken ayağım takıldı ve herkesin gözünün önünde yere düştüm! Bu arada küpemin tekini de kaybettim. "Keşke yer yarılsa da içine girsem" diye düşündüm. Elimde fırsat olsa o an oradan kaçar, hiç içeri girmezdim ama mecburen geceye devam ettim. Daha sonra başıma gelenleri arkadaşlarıma anlattığımda hepsi bana güldü. Düşene gülünmez ama benim halime gülmeyen kalmadı!
Her hafta "Avrupa Yakası"yla ekranlarımıza konuk olan Evrim Akın, canlandırdığı Selin karakterine bakıp da, kişiliği hakkında fikir yürütenleri uyarıyor: "Selin üzerime yapışıp kaldı, ama ben ona hiç benzemem. Oldukça asosyal biriyimdir!"
- 16 yaşında evlendiğin doğru mu?
Bundan mı bahsedeceğiz? Çocuk yaşta evlenilir mi hiç? Her yazılana inanıyor musun?
- O zaman şimdi doğruyu söyleme şansın olur. Kaç yaşında evlendin?
18 yaşında evlendim.
- Genç yaşta evlendin, peki tiyatroyu hangi araya sıkıştırdın?
İzmir’de yaşıyordum. Bu arada İzmirli değilim, Ankaralıyım. Zaten tiyatro sevgim vardı. İstanbul’a gelip, Mimar Sinan’ın sınavlarına girdim. Kazanamadım. Ardından Müjdat Gezen’in sınavları geldi. Bu kez kazandım. Gerçi sonra da atıldım! Babamı kaybettim. O boşluk duygusuyla ne yaptığımı bilmeden bir hata yaptım, evlendim. Hata olduğu için de bir daha tekrarlamadım! 18 yaşındayken böyle bir hata yapmış olabilirim. Bana deniliyor ki "Seni geçmişin buralara taşıyacak"... Beni sadece ailemin yetiştirme tarzı ve aldığım eğitim bugünlere taşıyacak. Geçmişim falan değil.
- İstanbul’a geldiğinde tek başına mı yaşadın?
Hep tek başıma yaşadım. Sonra para kazanmaya başlayınca annem ve kardeşimi aldım yanıma. Dublaj yapıp, dizilerde oynuyordum.
- Seyirciyle ilk tanışman "Nisan Yağmuru" dizisiyle oldu. Kaynanası tarafından hor görülen bir köylü kızını canlandırıyordun.
O kaynana şimdi de Aliye’nin kaynanasını canlandırıyor. Ayten Uncuoğlu aslında çok şeker bir hatundur. İşte benim canımı sıkan durum da bu; şimdi beni de devamlı Selin rolüyle hatırlıyorlar. Benim için "Hep aynı karakteri canlandırıyor. Reklam filminde de tarzını değiştirmemiş" dendi. E reklam filminde canlandırdığım karakter de Selin’di, nasıl değiştirebilirim ki? Zaten reklamdaki karakter Selin olduğu için telif hakkı bile ödendi. İşte takıntılı olduğum için böyle durumlarda canım sıkılıyor, üzülüyorum. Evveliyatımı bilmedikleri için çok üzülüyorum. Selin üstüme yapışıp kaldı. Bugüne dek birçok farklı karakteri canlandırdım. Selin’i de seviyorum. Çünkü ona ben hayat veriyorum. Benimle can buluyor. Nankörlük etmiyorum. Ama beni izleyenler de biraz sabretsinler.
- Elinde bir imkan olsa bugüne dek çekilmiş filmler içinde hangi karakteri canlandırmak isterdin?
O kadar çok var ki... Bu konuda çok açgözlüyüm! "Guguk Kuşu" filminde Jack Nicholson’ın rolünü oynamayı isterdim. Ama ondan da önce lise yıllarımdan beri hayalim "Hamlet"i oynamak. Nedense erkek rollerine merakım var! Maskülen rolleri seviyorum.
- Hangi kadın rollerini diye sorsam...
"Kaldırım Serçesi", "Eva Peron"... Canlandırmak istediğim kadın karakterler de var.
- Evrim Akın nasıl biridir?
Aslında ben asosyal bir insanım! Dizide canlandırdığım karaktere bakma sen. Annemin, kardeşimin, bir de erkek arkadaşımın yanında şımarırım, o kadar!
- Herkes seni dizideki gibi görmek istiyordur, öyle değil mi?
Bilmem. Çok ilgilenmiyorum ki! Dedim ya, sosyal biri değilim ben. Açıkçası bu şöhret işinden ne anladığımı ben de bilmiyorum. Şöhretle iç içe yaşamıyorum çünkü. Beni yolda görüyorlar, "Aaa, o mu" diyorlar. Beni tanıyacaklar mı, tanımayacaklar mı, bunun derdinde değilim.
- Tanınmak hayatını hiç mi etkilemedi?
"Avrupa Yakası"ndan önce sokaklarda şarkı söyleyerek gezen biriydim. Ama artık söylemiyorum! Tabii bunun yaşla, olgunlaşmakla da alakası var. Annem bile zaman zaman "Kızım sen büyüyüp, olgunlaşıyorsun artık" diyor.
BAY AŞK UZMANI
Beni seven 7 kişi var!
KARARSIZ AŞIK: 15 yaşında bir kızım. Benim yaşadıklarımı her genç kız yaşamak ister, ama gelin bir de bana sorun! Şu anda beni seven tam 7 kişi var. Fakat ben bunlardan hiçbirini sevmiyorum. Ama arkadaşlarımın zoruyla içlerinden biriyle çıkıyorum. Aslında benim sevdiğim başka biri var. Ama o 25 yaşında. Üstelik beni seven çocuklardan birinin ağabeyi! Bu konuda ne yapmalıyım?
BAY AŞK UZMANI: Öncelikle sevmediğin biriyle çıkmaktan vazgeç! Kimsenin duygularıyla oynama. Aynı şey senin başına gelse hoşuna gider miydi, bunu iyice düşün. 25 yaşındaki çocuk konusuna gelince... Aranızda tam 10 yaş fark var. Az bir yaş değil. Onun sana karşı davranışları nasıl? Büyük ihtimalle seni kardeşi gibi görüyordur. Dolayısıyla hiçbir şey hissetmediğin bu 7 kişiden hemen uzaklaş ve hoşlanabileceğin başka birini bul. Tabii yaşı sana uygun olan birini!
Düşene gülünmez ama...
Bir gün çok önemli bir davete katılmıştım. Kırmızı halılar, ihtişamlı bir mekan, basın mensupları... Tam kırmızı halının üzerinde salına salına yürürken ayağım takıldı ve herkesin gözünün önünde yere düştüm! Bu arada küpemin tekini de kaybettim. "Keşke yer yarılsa da içine girsem" diye düşündüm. Elimde fırsat olsa o an oradan kaçar, hiç içeri girmezdim ama mecburen geceye devam ettim. Daha sonra başıma gelenleri arkadaşlarıma anlattığımda hepsi bana güldü. Düşene gülünmez ama benim halime gülmeyen kalmadı!
gülnur- Ogrenci
Mesaj Sayısı : 125
Yaş : 31
Nerden : Aslımın & Burağımın kalbinden
Ruhsal Durumum: :
Durumum: :
Katılımı : :
Takımı :
Kayıt tarihi : 09/08/08
- Post n°11
Geri: Evrim Akın
gülnur- Ogrenci
Mesaj Sayısı : 125
Yaş : 31
Nerden : Aslımın & Burağımın kalbinden
Ruhsal Durumum: :
Durumum: :
Katılımı : :
Takımı :
Kayıt tarihi : 09/08/08
- Post n°12
Geri: Evrim Akın
gülnur- Ogrenci
Mesaj Sayısı : 125
Yaş : 31
Nerden : Aslımın & Burağımın kalbinden
Ruhsal Durumum: :
Durumum: :
Katılımı : :
Takımı :
Kayıt tarihi : 09/08/08
- Post n°13
Geri: Evrim Akın
gülnur- Ogrenci
Mesaj Sayısı : 125
Yaş : 31
Nerden : Aslımın & Burağımın kalbinden
Ruhsal Durumum: :
Durumum: :
Katılımı : :
Takımı :
Kayıt tarihi : 09/08/08
- Post n°14
Geri: Evrim Akın
gülnur- Ogrenci
Mesaj Sayısı : 125
Yaş : 31
Nerden : Aslımın & Burağımın kalbinden
Ruhsal Durumum: :
Durumum: :
Katılımı : :
Takımı :
Kayıt tarihi : 09/08/08
- Post n°15
Geri: Evrim Akın
gülnur- Ogrenci
Mesaj Sayısı : 125
Yaş : 31
Nerden : Aslımın & Burağımın kalbinden
Ruhsal Durumum: :
Durumum: :
Katılımı : :
Takımı :
Kayıt tarihi : 09/08/08
- Post n°16
Geri: Evrim Akın
gülnur- Ogrenci
Mesaj Sayısı : 125
Yaş : 31
Nerden : Aslımın & Burağımın kalbinden
Ruhsal Durumum: :
Durumum: :
Katılımı : :
Takımı :
Kayıt tarihi : 09/08/08
- Post n°17
Geri: Evrim Akın
gülnur- Ogrenci
Mesaj Sayısı : 125
Yaş : 31
Nerden : Aslımın & Burağımın kalbinden
Ruhsal Durumum: :
Durumum: :
Katılımı : :
Takımı :
Kayıt tarihi : 09/08/08
- Post n°18
Geri: Evrim Akın
gülnur- Ogrenci
Mesaj Sayısı : 125
Yaş : 31
Nerden : Aslımın & Burağımın kalbinden
Ruhsal Durumum: :
Durumum: :
Katılımı : :
Takımı :
Kayıt tarihi : 09/08/08
- Post n°19