Yeni

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Yeni Yeni'den


2 posters

    Püf Noktalari

    Zeyno
    Zeyno
    Admin
    Admin


    Kadın
    Mesaj Sayısı : 2611
    Yaş : 38
    Nerden : https://yeni.1talk.net'de
    Ruhsal Durumum: : Püf Noktalari Asikts0
    Durumum: : Püf Noktalari Disardago3
    Katılımı : :
    Püf Noktalari Left_bar_bleue100 / 100100 / 100Püf Noktalari Right_bar_bleue

    Takımı : Püf Noktalari Galatasaray
    Kayıt tarihi : 21/02/08

    Püf Noktalari Empty Püf Noktalari

    Mesaj tarafından Zeyno Paz Mart 02, 2008 7:07 pm

    Püf Noktalarini buraya ekleye bilirsiniz
    Zeyno
    Zeyno
    Admin
    Admin


    Kadın
    Mesaj Sayısı : 2611
    Yaş : 38
    Nerden : https://yeni.1talk.net'de
    Ruhsal Durumum: : Püf Noktalari Asikts0
    Durumum: : Püf Noktalari Disardago3
    Katılımı : :
    Püf Noktalari Left_bar_bleue100 / 100100 / 100Püf Noktalari Right_bar_bleue

    Takımı : Püf Noktalari Galatasaray
    Kayıt tarihi : 21/02/08

    Püf Noktalari Empty Patatesi iyi kızartmak

    Mesaj tarafından Zeyno Paz Mart 02, 2008 7:07 pm

    Patates kızartırken iki şeye dikkat etmelisiniz. Birincisi, soyup doğradıktan sonra bol suyla çalkalayın ve kuru bezle iyice kurulayın. Çünkü kesik yerlerinde açığa çıkan nişasta, tıpkı bir tutkal gibi parçaları birbirine yapıştırır.

    İkinci dikkat edeceğiniz şey, onları yağdan çıkardıktan sonra hemen tabağa alıp tuzlamak. Tuz fazla yağı ve buharı emer. Kızartmanın yumuşamadan kıtırlaşmasını sağlar.

    alinti: http://www.maksimum.com/yemeicme/haber/62/5755.php
    Zeyno
    Zeyno
    Admin
    Admin


    Kadın
    Mesaj Sayısı : 2611
    Yaş : 38
    Nerden : https://yeni.1talk.net'de
    Ruhsal Durumum: : Püf Noktalari Asikts0
    Durumum: : Püf Noktalari Disardago3
    Katılımı : :
    Püf Noktalari Left_bar_bleue100 / 100100 / 100Püf Noktalari Right_bar_bleue

    Takımı : Püf Noktalari Galatasaray
    Kayıt tarihi : 21/02/08

    Püf Noktalari Empty Et pişmiyor mu? Çaresi var

    Mesaj tarafından Zeyno Paz Mart 02, 2008 7:09 pm

    Uzmanlar, etleri yumuşatmak için de limon suyunu tavsiye ediyor. Sert etler bile limon suyu ilave edilerek pişirilirse, hem yumuşak ve lezzetli olur, hem de çabuk pişer.

    Bir diğer yol ise yoğurtla terbiye etmek.

    Etli yemeklerinizin daha çabuk pişmesini istiyorsanız, içine biraz sirke katın. Hem daha çabuk pişer, hem daha lezzetli olur.

    Sert etleri, çabuk pişirmek için tencereye bir parça ekmek atın. Göreceksiniz ki, işiniz son derece kolaylaşacak.

    Pişireceğiniz parça et sertse, daha önceden sirke ve zeytinyağıyla ovarak bir gece, bütün gece olmasa bile, hiç olmazsa birkaç saat bekletmenizde yarar var.
    Zeyno
    Zeyno
    Admin
    Admin


    Kadın
    Mesaj Sayısı : 2611
    Yaş : 38
    Nerden : https://yeni.1talk.net'de
    Ruhsal Durumum: : Püf Noktalari Asikts0
    Durumum: : Püf Noktalari Disardago3
    Katılımı : :
    Püf Noktalari Left_bar_bleue100 / 100100 / 100Püf Noktalari Right_bar_bleue

    Takımı : Püf Noktalari Galatasaray
    Kayıt tarihi : 21/02/08

    Püf Noktalari Empty Balığın kılçığı bile faydalı

    Mesaj tarafından Zeyno Paz Mart 02, 2008 7:11 pm

    Balığın kılçığında bulunan yüksek orandaki kalsiyum ve fosfor kemiklerin sağlığı ve dayanıklılığı bakımından önemli. Bu özelliği nedeniyle kemik erimesi sorununu yaşayanların balık etini fazla tüketmesi gerekiyor. Bu mevsimde bol miktarda bulunan ve düşük fiyatları ile her keseye hitap eden balık birçok yönüyle sağlığa faydalı...

    Erciyes Üniversitesi Atatürk Sağlık Yüksekokulu Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı Doç. Dr. Neriman İnanç, bazı cinsleri pahalı olmasına karşın, bu mevsimde bol miktarda bulunan birçok balığın ucuz fiyatı ile herkes tarafından bol miktarda tüketilebileceğini belirtti. Kış aylarının vazgeçilmez besinlerinden olan balık etinin, insan sağlığı açısından birçok faydasının bulunduğunu vurgulayan İnanç, balık etinin faydalarını şöyle özetledi: "Balık eti, kırmızı ete oranla daha az yağlıdır ve bazı özel yağ asitleri içerir.

    EPA ve DHA adı verilen bu özel asitler, et, süt, peynir gibi diğer hayvansal besinlerde yoktur. Bu yağ asitleri kan pıhtı oluşumunu engelleyerek, atardamarın tıkanmasını önler, böylece kalp krizi ve felç riskini azaltır, tansiyonu düşürür. Bu nedenle şeker hastalarının, kalp hastalığı ve felç riskinden daha çok etkilendikleri için diğer insanlara göre daha fazla balık yemelidirler."

    Balıkların diğer hayvanlara göre genel olarak daha az yağlı olduklarını, bu nedenle kilonun sağlıklı düzeyde tutulabilmesine yardımcı olduğunu ifade eden İnanç, balık etinin bu özelliğinden dolayı zayıflama diyetlerinin vazgeçilmez besini olduğunu hatırlattı.

    Kılçığı bile faydalı

    Balığın protein içeriğinin ete eşdeğer olduğunu, fasulyede bulunan proteinlere göre de aminoasitlerin fazla olması nedeniyle daha çok sindirilir ve vücutta daha çok kullanılabilir özellikte olduğunu kaydeden İnanç, şöyle devam etti: "Balığın kılçığında bulunan yüksek orandaki kalsiyum ve fosfor kemiklerin sağlığı ve dayanıklılığı bakımından önemlidir. Bu özelliği nedeniyle kemik erimesi sorununu fazla yaşayan menopoz dönemindeki kadınlar ve yaşlıların balık etini fazla tüketmesi gerekir.

    Sardalya ve somon gibi konserve balıklar ve yumuşak kılçıklarıyla beraber yenilebilecek küçük balıklar, bu nedenle süt ürünleri yanında beslenmemizde daha fazla kalsiyum almanın en iyi yoludur."

    Türkiye'nin bazı bölgelerinde iyot eksikliği nedeniyle guatr ve zeka geriliği gibi ciddi sağlık sorunlarının yoğun olarak görüldüğünü hatırlatan İnanç, balığın iyot bakımından da zengin bir besin olduğunuvurguladı.

    Vücudun kış aylarında daha fazla ihtiyaç duyduğu A, B1, B2 ve D vitaminlerinin balık tüketimi ile karşılanabileceğini bildiren İnanç, kızartma işlemi sırasında yağlarda oluşan bazı maddelerin kanser yapıcı özellikte olabildiğini, bu nedenle balığın ızgara veya buğulama şeklinde haftada en az iki kez tüketilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.
    Zeyno
    Zeyno
    Admin
    Admin


    Kadın
    Mesaj Sayısı : 2611
    Yaş : 38
    Nerden : https://yeni.1talk.net'de
    Ruhsal Durumum: : Püf Noktalari Asikts0
    Durumum: : Püf Noktalari Disardago3
    Katılımı : :
    Püf Noktalari Left_bar_bleue100 / 100100 / 100Püf Noktalari Right_bar_bleue

    Takımı : Püf Noktalari Galatasaray
    Kayıt tarihi : 21/02/08

    Püf Noktalari Empty Salata için doğru soğan...

    Mesaj tarafından Zeyno Paz Mart 02, 2008 7:11 pm

    Salataya doğrayacağınız soğanı bir süre buzlukta bekletmenizde fayda var. Bu sayede hem doğrarken gözünüzü yakmaz, hem kolay dilimlenir, hem de görünüşü daha parlak olur.
    Zeyno
    Zeyno
    Admin
    Admin


    Kadın
    Mesaj Sayısı : 2611
    Yaş : 38
    Nerden : https://yeni.1talk.net'de
    Ruhsal Durumum: : Püf Noktalari Asikts0
    Durumum: : Püf Noktalari Disardago3
    Katılımı : :
    Püf Noktalari Left_bar_bleue100 / 100100 / 100Püf Noktalari Right_bar_bleue

    Takımı : Püf Noktalari Galatasaray
    Kayıt tarihi : 21/02/08

    Püf Noktalari Empty Gravyer peynirinin kurumaması için

    Mesaj tarafından Zeyno Paz Mart 02, 2008 7:12 pm

    Gravyer peynirinin kurumaması için, daha evvel tuzlu suya batırılmış, nemli bir beze sararak muhafaza ediniz.
    Zeyno
    Zeyno
    Admin
    Admin


    Kadın
    Mesaj Sayısı : 2611
    Yaş : 38
    Nerden : https://yeni.1talk.net'de
    Ruhsal Durumum: : Püf Noktalari Asikts0
    Durumum: : Püf Noktalari Disardago3
    Katılımı : :
    Püf Noktalari Left_bar_bleue100 / 100100 / 100Püf Noktalari Right_bar_bleue

    Takımı : Püf Noktalari Galatasaray
    Kayıt tarihi : 21/02/08

    Püf Noktalari Empty Hamur kızartmalarının daha lezzetli olması için

    Mesaj tarafından Zeyno Paz Mart 02, 2008 7:12 pm

    Kahvaltı ya da çay saati için hazırladığınız hamur kızartmalarının daha lezzetli olmasını istiyorsanız, hamura eklediğiniz kabartma tozuna biraz toz şeker katın. Lezzetindeki farklılığı hemen hissedeceksiniz.
    Zeyno
    Zeyno
    Admin
    Admin


    Kadın
    Mesaj Sayısı : 2611
    Yaş : 38
    Nerden : https://yeni.1talk.net'de
    Ruhsal Durumum: : Püf Noktalari Asikts0
    Durumum: : Püf Noktalari Disardago3
    Katılımı : :
    Püf Noktalari Left_bar_bleue100 / 100100 / 100Püf Noktalari Right_bar_bleue

    Takımı : Püf Noktalari Galatasaray
    Kayıt tarihi : 21/02/08

    Püf Noktalari Empty Yeşil sebzeler renk değiştiriyorsa

    Mesaj tarafından Zeyno Paz Mart 02, 2008 7:13 pm

    Yeşil sebzeleri pişirirken tencerenin kapağını sürekli kapalı tutmayıp arada bir açarsanız sebzenin orijinal rengini kaybedip kahverengi bir görünüm almasını engellemiş olursunuz. Kimileri kahverengileşmeyi önlemek için pişirme işlemi sırasında yemeğin içine soda atma yoluna başvurur. Ama bilinenin aksine bu doğru bir yöntem değildir, çünkü soda hem yemekteki besin değerini düşürür hem de lezzeti bozar.
    Zeyno
    Zeyno
    Admin
    Admin


    Kadın
    Mesaj Sayısı : 2611
    Yaş : 38
    Nerden : https://yeni.1talk.net'de
    Ruhsal Durumum: : Püf Noktalari Asikts0
    Durumum: : Püf Noktalari Disardago3
    Katılımı : :
    Püf Noktalari Left_bar_bleue100 / 100100 / 100Püf Noktalari Right_bar_bleue

    Takımı : Püf Noktalari Galatasaray
    Kayıt tarihi : 21/02/08

    Püf Noktalari Empty Spagettiye özel...

    Mesaj tarafından Zeyno Paz Mart 02, 2008 7:14 pm

    Öncelikle paketin üzerinde yazan pişirme yöntemini ve süresini dikkatle okumalısınız. Spagettiyi kaynar suya atmadan önce, birbirine yapışmasını önlemek için suya bir miktar sıvıyağ ekleyebilirsiniz. Plastik maşalar, tahta ve metalden yapılmış büyük çatallar ya da delikli ve kenarları tırtıklı kepçeler ile spagettiyi arada bir karıştırmanız gerekiyor. Karıştırmadığınız takdirde spagettiler birbirine yapışabilir. Spagetti kıvamına geldikten sonra suyunu süzmek için aktardığınız kevgirin büyük ve emayeden yapılmış olması, spagettinin birbirine ve kevgire yapışmasını önleyecektir.

    Besin değerini korumalı

    Makarna B grubu vitaminlerce zengindir. B vitamini pişme sırasında makarnanın suyunu geçer. Eğer bu su dökülürse yüzde 50 oranında bir değer kaybı oluşur. Bunun önlenmesi için en iyi yol 500 gram makarnaya 1.5 litre su kullanarak yapılan, demleme usulü pişirmedir. Bu şekilde hazırlanan makarna, bol suda haşlanan makarna kadar diri olmaz. Makarnayı bol suda haşlayıp, süzdüğünüz suyunu çorba yapımında kullanabilirsiniz. Bu şekilde suya geçen vitaminleri de değerlendirmiş olursunuz.
    Zeyno
    Zeyno
    Admin
    Admin


    Kadın
    Mesaj Sayısı : 2611
    Yaş : 38
    Nerden : https://yeni.1talk.net'de
    Ruhsal Durumum: : Püf Noktalari Asikts0
    Durumum: : Püf Noktalari Disardago3
    Katılımı : :
    Püf Noktalari Left_bar_bleue100 / 100100 / 100Püf Noktalari Right_bar_bleue

    Takımı : Püf Noktalari Galatasaray
    Kayıt tarihi : 21/02/08

    Püf Noktalari Empty Pilav yaparken...

    Mesaj tarafından Zeyno Paz Mart 02, 2008 7:15 pm

    Pilavınızın lezzetini arttırmak için pirinci önce margarin veya tereyağı ile kavurmayı deneyin. Pilavın pişirme suyuna katılan sıvı yağ da pirinçlerin yapışmasını engeller ve pilavınızın tane tane olmasını sağlar.

    Eğer sade pilav pişiriyorsanız, pişme suyuna ekleyeceğiniz 1-2 çay kaşığı limon suyu, pilavın rengini daha beyaz yapacaktır. Pilavın pişip pişmediğini, pirinç tanesini ancak tadarak anlayabilirsiniz. Tane yenilebilir yumuşaklıkta, ama dişe gelir sertlikte olmalıdır.

    Bir-iki gün önce pişirdiğiniz pilava ı tekrar ısıttığınızda ilk günkü gibi tane tane olmasını sağlamak için kısık ateşte, bir-iki yemek kaşığı su ekleyerek, karıştırmadan ısıtın. Bir kaşık yardımıyla karıştırmak pirinç tanelerini kıracağı için, tencereyi arada bir sallayarak pilavı altüst etmeniz yeterli olacaktır.

    Eğer tarifte verilen pişme süresi tamamlandığında pirinçler hala fazla sertse ve pilav suyunu çekmişse, dörtte bir ölçü sıcak su ilave edin. Pirinçler bu suyu çekinceye kadar pişirin.

    Pişirmede karşılaşabileceğiniz diğer bir problem ise pilavın pişmiş ama lapalaşmış olmasıdır. Bunun da kolayı var. Pilavı çok kısık ateşte bir çatalla havalandırarak, suyunu tamamen çekinceye kadar karıştırın. Pilavı pişirirken asla karıştırmayın. Çünkü sudaki pirinci karıştırmak, nişastanın açığa çıkmasına ve tanelerin birbirine yapışmasına yol açar.
    Artan pilavınızı çorbalarda ve sulu yemeklerde kullanabileceğinizi de hatırlatmak istiyoruz. Ancak pirinci pişirdiğiniz yemeğe son anda ilave etmelisiniz. Aksi halde, zaten pişmiş olan pirinç yumuşar ve dağılarak görüntüyü etkiler.
    Zeyno
    Zeyno
    Admin
    Admin


    Kadın
    Mesaj Sayısı : 2611
    Yaş : 38
    Nerden : https://yeni.1talk.net'de
    Ruhsal Durumum: : Püf Noktalari Asikts0
    Durumum: : Püf Noktalari Disardago3
    Katılımı : :
    Püf Noktalari Left_bar_bleue100 / 100100 / 100Püf Noktalari Right_bar_bleue

    Takımı : Püf Noktalari Galatasaray
    Kayıt tarihi : 21/02/08

    Püf Noktalari Empty Yumurta ve tavuk nasıl pişirilmeli?

    Mesaj tarafından Zeyno Paz Mart 02, 2008 7:16 pm

    İstanbul Üniversitesi Veteriner Fakültesi Besin Hijyeni ve Teknolojisi Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Harun Aksu, tavuk ve yumurtalı yiyecekleri yaparken öldürücü kuş gribi virüsünden nasıl korunabileceğimizi şöyle açıkladı:

    Katı yumurta: 100 derece 5 dakika kaynatmak gerekir.

    Omlet: Tavanın ısısı yükseldikten sonra yumurta kırılmalı. Yumurtanın iç ısısı 60 dereceye ulaştıktan sonra 2-3 dakika pişirilmeli. Yumurta sıvı olarak kalmamalı, iki tarafı pişmeli.

    Suda tavuk pişirme: En güvenli yöntem. 100 derecede kaynayan suda piştiği için birkaç dakikada virüs kaybolur. Tavuğun içinin de pişmesi, pembe kalmaması sağlanmalı.

    Mangalda tavuk: Mangalın iyice ısınmış olması, yakacağın köz haline gelmesi beklenmeli. Tavuğun içindeki virüsün ölmesi için merkez ısısının 70 dereceye ulaşması gerekiyor. Güçlü bir ateşte bu sağlanır. 5 dakikadan az ateşte kalmamalı ve her yanının pişmesi sağlanmalı.

    Yağsız tavada tavuk: Merkez sıcaklık 70 derecenin üzerine çıkmalı, yaklaşık 5 dakikadan fazla ve her iki tarafı da pişirilmeli.

    Tavuk köfte: Marketten alınan tavuk köfteler endüstriyel ortamda üretildiği için avantajlı. Bir kısmı da daha önceden yüksek ısıya tabi tutuluyor, bu etkenleri öldürür. Yine 70 derecenin üzerine çıkarak 3-5 dakika pişirilmeli.

    Tavuk döner: Marketten alınan markalı endüstriyel ürünlerde sorun yok. Genelde 60 derece civarında ön ısıya tabi tutuluyor. Sokakta satılan çevirme dönerlerde güvenilen yerler tercih edilmeli.

    Mayonez: Çiğ yumurta ile yapılan mayonezlerde markalı, endüstriyel ortamlarda yapılanlarda asitik oranı düşük ve katkı maddeleri olduğu için sorun olmaz. Ancak evde yapıldığı zaman çiğ yumurta kullanılacağı için riskli olabilir.

    Tiramisuya dikkat!

    Tiramisu, krem şantili pastalar: Çiğ yumurtayla yapılan tatlılardan bir süre uzak durmakta fayda var. Hasta tavuklar yumurta yapamayacağı için yumurtada risk az ama yine de tedbirli olmak gerekir. Güvenli yerlerden alınabilir.

    Eldiven kullanın
    Pişirme sırasında dikkat edilmesi gereken önemler de şunlar:

    Yemek hazırlarken elle çok müdahale edilmemeli, müdahaleden sonra iyice yıkanmalı.
    Eldiven kullanmak gerekir.

    Çiğ ürünle pişmemiş ürün temas ettirilmemeli. Pişen ürünler çiğ ürünlerin konulduğu tabağa konulmamalı, aynı maşayla tutulmamalı.
    Zeyno
    Zeyno
    Admin
    Admin


    Kadın
    Mesaj Sayısı : 2611
    Yaş : 38
    Nerden : https://yeni.1talk.net'de
    Ruhsal Durumum: : Püf Noktalari Asikts0
    Durumum: : Püf Noktalari Disardago3
    Katılımı : :
    Püf Noktalari Left_bar_bleue100 / 100100 / 100Püf Noktalari Right_bar_bleue

    Takımı : Püf Noktalari Galatasaray
    Kayıt tarihi : 21/02/08

    Püf Noktalari Empty Terbiye yöntemleri

    Mesaj tarafından Zeyno Paz Mart 02, 2008 7:16 pm

    Türk mutfağında etlerin geniş bir kullanım alanı vardır. Bu nedenle, hangi yöntemle pişirilirse pişirilsin etin lezzetli olması büyük önem taşır. Etin lezzetini arttırmak için yapılan işlemlerden biri de, marine (terbiye) etmektir. Marine etme, etin taze ot ve baharatlı bir sıvı (marinat) içinde bekletilerek yumuşatılması ve tatlandırılmasıdır.
    İşte size kolayca hazırlayabileceğiniz bir marinat: Bir miktar soğanı (ör.1 kg. et için 3 orta boy soğan) çok küçük parçalar halinde kestikten sonra bir tülbentin içine koyun ve suyunu bir kabın içine çıkartın.

    Aynı kabın içine bir miktar zeytinyağıyla birlikte kekik ve defne yaprağı koyun. Eti bu karışımın içine yatırın ve 24 saat bekletin. Etinizin yumuşak ve lezzetli olacağını göreceksiniz.

    Etler ızgara yaptıktan sonra bekleyecekse, saklama kabını önceden ısıtıp, ağzını sıkıca kapatmak, yiyeceklerinizin daha geç soğumasını sağlayacaktır.
    Zeyno
    Zeyno
    Admin
    Admin


    Kadın
    Mesaj Sayısı : 2611
    Yaş : 38
    Nerden : https://yeni.1talk.net'de
    Ruhsal Durumum: : Püf Noktalari Asikts0
    Durumum: : Püf Noktalari Disardago3
    Katılımı : :
    Püf Noktalari Left_bar_bleue100 / 100100 / 100Püf Noktalari Right_bar_bleue

    Takımı : Püf Noktalari Galatasaray
    Kayıt tarihi : 21/02/08

    Püf Noktalari Empty Börek bekletilince...

    Mesaj tarafından Zeyno Paz Mart 02, 2008 7:17 pm

    Yapacağınız böreğin, lezzetli olması ve kıvamında pişmesini istiyorsanız, ateşe koymadan önce birkaç saat bekletin. Çoğu usta aşçının böreği pişirmeden önce bir gece buzdolabında beklettiğini unutmayın.

    butun bilgiler alintidir
    http://www.maksimum.com/yemeicme/haber/62/37488.php
    Zeyno
    Zeyno
    Admin
    Admin


    Kadın
    Mesaj Sayısı : 2611
    Yaş : 38
    Nerden : https://yeni.1talk.net'de
    Ruhsal Durumum: : Püf Noktalari Asikts0
    Durumum: : Püf Noktalari Disardago3
    Katılımı : :
    Püf Noktalari Left_bar_bleue100 / 100100 / 100Püf Noktalari Right_bar_bleue

    Takımı : Püf Noktalari Galatasaray
    Kayıt tarihi : 21/02/08

    Püf Noktalari Empty Çiğ köftenin püf noktaları

    Mesaj tarafından Zeyno Paz Mart 02, 2008 7:25 pm

    Şanlıurfalı çiğ köfte ustaları, çiğ köfte yoğurmanın püf noktaları olduğunu belirtti. Usta eller, iyi bir çiğ köfte yapmanın kullanılacak malzemeyle direk ilgili olduğunu vurguladı. İyi çiğ köfte yapmanın yolunun malzemeden geçtiğini belirten ustalar, sert bulgurla yapılan çiğ köftenin daha leziz olduğunu kaydetti. Çiğ köftede mutlaka isot (pul biber) kullanılması gerektiğini hatırlatan ustalar, kara etin içindeki sinirlerin çok iyi temizlenmesi gerektiğine ve yoğurma kıvamının da çiğ köftenin tadını etkilediğine dikkat çekti.

    Şanlıurfalı çiğ köfte uzmanları, 8 kişilik çiğköfteye 4 su bardağı köftelik bulgur, 500 gram dövülmüş (veya mikserde çekilmiş) yağsız kara et, 6 yemek kaşığı kuru isot (biber), 1 tatlı kaşığı tuz, biraz karabiber ve tarçın, 8-10 adet yeşil soğan, 1 kuru soğan, 1 demet maydanoz, 1 tatlı kaşığı salça konulması gerektiğini dile getirdi.

    Çiğ köfte uzmanları, çiğ köftenin şu şekilde yoğurulduğu takdirde lezzetinin daha fazla olacağını ifade etti:

    "Yeşil soğan ve maydanoz yıkanıp, incecik doğranarak daha sonra karıştırılmak üzere bekletilir. Daha sonra özel olarak yaptırılmış köfte leğenine, tuz, kuru isot (biber) tarçın, kara biber, salça, et, doğranmış kuru soğan ve sarımsak alınarak yoğrulmaya başlanır. İyice karışıca çiğ köftelik bulgur yavaş yavaş alınarak yoğrulmaya devam edilir. Leğendeki malzemeler, çok az suyla yavaş yavaş bastırılarak, bulgur yumuşayıncaya kadar yoğrulur. Kıvamına gelinceye kadar yoğrulan çiğ köfteye daha önce doğranarak hazırlanmış maydanoz ve soğan karışımı eklenir, hafifçe ezilerek toparlanır. Avuç içi halinde sıkım yapılarak tabaklara konulur. Tabağın etrafı marul, salatalık, nane semiz otu ve turpla bezenerek servis yapılır."

    Usta eller, çiğ köfte yapımında ise şu püf noktaların dikkate alınmasını tavsiye etti:

    "Sert bulgurla yapılan çiğ köfte güzel olur. Bulgur çiğköfte yapılmadan evsilerek içindeki kepekler ayıklanmalıdır. Çiğ köftede mutlaka Şanlıurfa isodu (pul biberi) kullanılmalıdır. Çiğ köfteye konulacak kara etin içindeki sinirler çok iyi temizlenmelidir. Kara et dövülerek veya mikserde macun gibi oluncaya kadar çekilmelidir. Çiğ köfte az yoğrulursa bulguru sert kalır, çok yoğrulursa hamur olur. Çiğ köfte az su alınarak yoğrulmalıdır. Yazın çiğköfte yoğrulurken buz kullanılmalıdır. Çiğ köfte yoğrulduktan hemen sonra yenmelidir. Çiğ köftenin yanında içecek olarak ayran verilmelidir."

    28.02.2007

    Kaynak : İHA
    Zeyno
    Zeyno
    Admin
    Admin


    Kadın
    Mesaj Sayısı : 2611
    Yaş : 38
    Nerden : https://yeni.1talk.net'de
    Ruhsal Durumum: : Püf Noktalari Asikts0
    Durumum: : Püf Noktalari Disardago3
    Katılımı : :
    Püf Noktalari Left_bar_bleue100 / 100100 / 100Püf Noktalari Right_bar_bleue

    Takımı : Püf Noktalari Galatasaray
    Kayıt tarihi : 21/02/08

    Püf Noktalari Empty Kokuların inatlarını kırın

    Mesaj tarafından Zeyno Paz Mart 02, 2008 7:26 pm

    Balık kokusu inatla ellerinizi terk etmiyor mu? Hemen bir limonu ikiye kesip ellerinizi onunla ovun. Kokular daha fazla direnemeyeceklerdir.

    Balıklı kızartma tavası ve tabaklarınızı sakın kaynar suyla yıkamayın, çünkü kaynar su bütün inatçı kokuların işbirlikçisidir. Önce bir güzel soğuk sudan geçirin, sonra dilediğiniz gibi yıkayabilirsiniz.

    Yumurta kokusunun da bardak ve tabaklarınız üzerindeki inadını aynı şekilde kırabilirsiniz.

    Kaynak : İHA
    Zeyno
    Zeyno
    Admin
    Admin


    Kadın
    Mesaj Sayısı : 2611
    Yaş : 38
    Nerden : https://yeni.1talk.net'de
    Ruhsal Durumum: : Püf Noktalari Asikts0
    Durumum: : Püf Noktalari Disardago3
    Katılımı : :
    Püf Noktalari Left_bar_bleue100 / 100100 / 100Püf Noktalari Right_bar_bleue

    Takımı : Püf Noktalari Galatasaray
    Kayıt tarihi : 21/02/08

    Püf Noktalari Empty Elma sirkesi nasıl hazırlanır, nerede kullanılır?

    Mesaj tarafından Zeyno Paz Mart 02, 2008 7:26 pm

    Sirke yapımı için en uygun elma türü şeker oranı yüksek kış elmalarıdır. Değişik çeşitlerin bir araya getirilerek kullanılması da sirkeye ayrı bir lezzet katar. Sirke yapımında kaçınılması gereken elma türleriyse ham ve ekşi olanlardır. Sirke yapımında dikkat edilecek en önemli konuysa hijyendir.

    Elmalar yıkandıktan sonra, kullanılacak malzeme ve kavanozlar sıcak suyla iyice yıkanmalıdır. Elmalar küçük parçalara ayrıldıktan sonra preslenerek veya katı meyve sıkacağından geçirilerek suları çıkarılır. Meyve suyundaki şeker fermantasyona uğrayarak önce alkole, sonra ise asetik bakterilerinin yaptığı fermantasyonla asetik asite, yani sirkeye dönüşür.

    Sirke yapımında iki faktör çok önemlidir; bakterilerin verimli çalışmasını sağlayacak sıcaklık ve oksijen (havalanma). Havayla teması arttırmak için mümkün olduğunca geniş ağızlı ve sığ bir kavanoz seçilir. Meyve suyu, üstte boşluk kalacak şekilde kavanoza doldurulduktan sonra, meyve sineğinin geçemeyeceği, fakat havalanmanın sağlanabileceği temiz bir bez/tülbentle kavanozun ağzı kapatılır. Günde bir kez karıştırarak havalanmayı sağlamak sirkeleşmeyi hızlandırır. Sirkeleşme için ılık ( 15-25 C ) bir ortam tercih edilir ve kavanozlar güneş ışığından uzak, loş bir yerde saklanır. Kullanılacak kaplar cam veya ahşap olmalıdır, metal kap tavsiye edilmez. Yapım sırasında sirkeleşmeyi hızlandırmak için daha önce yapılan doğal elma sirkesi katılabilir.

    Sirke, seçilen elma türü ve koşullara göre üç- altı hafta içinde oluşur. Sirke kokusu alınmaya başlandığından itibaren, her gün tadarak istenilen tat ve asit derecesi (yüzde 4-8 asit oranı) elde edilene kadar işleme devam edilir. Elde edilen sirke fermantasyonun devamını engellemek için birkaç kat tülbentten, kahve filtresi vb. filtrelerden veya süzme yoğurt kesesinden geçirilerek iyice süzülür. Böylece meyve kalıntılarından arındırılır. Hava almasına olanak vermeyen ince uzun şişelere, tam dolacak şekilde aktarıldıktan sonra serin, loş, güneş ışığı almayan bir yerde saklanır.

    Ne kadar süzersek süzelim, ev koşullarında doğal elma sirkelerinde fermantasyon tam olarak durdurulamaz; şişede, şifai özelliklerinin göstergesi olan ve “anne” ismi verilen yumuşak kaygan yapısıyla deniz anasını andıran düz bir tabaka oluşur. Bu tabaka bakterilerin atıklarından oluşur ve sirke kullanılacağı zaman atılır. Doğal sirkeler rafine olanlara göre daha bulanıktır. Fakat pastörize veya damıtılarak üretilen rafine elma sirkeleri, yüksek sıcaklıklardan ötürü, ona şifai özellikleri kazandıran enzimler, mineral maddeler, iz elementler, vitaminler, pektin, malik ve tartarik asitler açısından fakirleşir, bir kısmını tamamen yitirir.

    Kullanıldığı yerler

    Hazırladığımız sirkeleri salatalarda, çorbalarda vs. aroma vermek amacıyla kullanabiliriz.

    Şifai amaçla kullanmak için; bir bardak suya 2 tatlı kaşığı elma sirkesi ve 1-2 tatlı kaşığı bal katarak, günde 3 kez, mümkünse yemeklerden önce (fazla kilo problemi için de etkili olan elma sirkesi bu amaçla kullanılacaksa mutlaka yemeklerden önce alınmalıdır) kullanılır.

    Elma sirkesi koruyucu sağlık amacıyla, sürekli olarak günde bir kez sabahları açken ve alınmalıdır.

    İyileştirici özellikleri

    Besinlerin verimli kullanımını, metabolizmanın sağlıklı işleyişini, vücudun asit alkali dengesini korumasını sağlar. Örneğin kalsiyumun daha verimli kullanımını sağlayıp, bir yandan kemiklerin yeniden gerekli kalsiyumu almasını desteklerken, bir yandan da eklemlerdeki kalsiyum birikimini kırar.
    Uzun süreli kullanımı eklem ve kemiklerdeki sertlik ve sıkıntılara son verir.
    Sodyumun etkisini yansızlaştırarak yüksek tansiyondan korur.
    Kolesterolü düşürür. İçerdiği doğal asitler ve enzimler kanın daha sağlıklı ve ince akmasını sağlar.
    Başta damarlar, karaciğer, böbrekler olmak üzere vücudu detoksifiye eder, yağlı-mukus kalıntıları parçalar.
    İçerdiği yoğun potasyum sayesinde hücre büyümesini destekler.
    Soğuk algınlıklarında, boğaz enfeksiyonlarında, bronşitte içilebilir ya da buhusu yapılır.
    İdrar yolları enfeksiyonlarında, sindirim bozukluklarında, kramplarda, yaban arısı sokmasında, saçta kepekte, uyku bozukluklarında, kulak çınlamasında da kullanılır.
    http://www.bugday.org
    sevgi sihirbazı
    sevgi sihirbazı
    Admin
    Admin


    Kadın
    Mesaj Sayısı : 3524
    Nerden : izmir
    Ruhsal Durumum: : Püf Noktalari Keyifliqs5
    Durumum: : Püf Noktalari Mesgulrc6
    Katılımı : :
    Püf Noktalari Left_bar_bleue100 / 100100 / 100Püf Noktalari Right_bar_bleue

    Takımı : Püf Noktalari Besiktas
    Kayıt tarihi : 21/02/08

    Püf Noktalari Empty kek yaparken...

    Mesaj tarafından sevgi sihirbazı Cuma Mart 14, 2008 5:23 pm

    kek yaparken üzüm ya da başka kuru bir malzeme kullanacaksanız mutlaka unlayın,bu şekilde kalıba yapışmaz ve daha lezzetli olur
    sevgi sihirbazı
    sevgi sihirbazı
    Admin
    Admin


    Kadın
    Mesaj Sayısı : 3524
    Nerden : izmir
    Ruhsal Durumum: : Püf Noktalari Keyifliqs5
    Durumum: : Püf Noktalari Mesgulrc6
    Katılımı : :
    Püf Noktalari Left_bar_bleue100 / 100100 / 100Püf Noktalari Right_bar_bleue

    Takımı : Püf Noktalari Besiktas
    Kayıt tarihi : 21/02/08

    Püf Noktalari Empty pasta yapımında...

    Mesaj tarafından sevgi sihirbazı Cuma Mart 14, 2008 5:24 pm

    pasta kekini yaparken mutlaka tarifin tüm ölçülerine uyun,eğer eksik ölçü kullanırsanız cıvık,fazla ölçü kullanırsanızda çok sert bir kek elde edersiniz...
    sevgi sihirbazı
    sevgi sihirbazı
    Admin
    Admin


    Kadın
    Mesaj Sayısı : 3524
    Nerden : izmir
    Ruhsal Durumum: : Püf Noktalari Keyifliqs5
    Durumum: : Püf Noktalari Mesgulrc6
    Katılımı : :
    Püf Noktalari Left_bar_bleue100 / 100100 / 100Püf Noktalari Right_bar_bleue

    Takımı : Püf Noktalari Besiktas
    Kayıt tarihi : 21/02/08

    Püf Noktalari Empty Geri: Püf Noktalari

    Mesaj tarafından sevgi sihirbazı Cuma Mart 14, 2008 5:25 pm

    yaprak sarması yaparken eğer kulalnacağınız yaprak taze yaprak değil salamuraysa,kullanmadan önce mutlaka en az 2 sat suda bekletin.
    böylece fazla tuzu gider ve daha lezzetli yumuşak bi yaprak olur

      Forum Saati Paz Mayıs 19, 2024 2:53 pm